12 yıl önce bu oyuna başladım. Dile kolay 12 yıl.
SAMP'ta free-roamda fazla vakit harcamadım dürüst olmak gerekirse. O zamanlar İstanbul-RP diye bir sunucu vardı, SanAndreas da çıkalı çok vakit olmamıştı. Bir çok şey değişikti, bir çok oluşum OOC alımdan başka türlü alım pek yapmazdı. Zaten player kitlesi de çok azdı. Herkes birbirine elinden geldiğince öğretmeye çalışırdı. Egemen Şan (Kendisinin karakter adı ve gerçek adı aynıydı gibi hatırlıyorum ama yanılıyorsam düzeltin lütfen.) bana rol öğreten kişidir. Ben de sayısız insana karşılığında rol öğretmişimdir. Yeni player geldikçe aşırı derecede sevinirdik. Sunucu 100 kişiyi görünce havalara uçardık. Eğer "Rol yapıyor muydunuz?" diye sorarsanız size cevabım "Pek değil" olur. Ancak yine de kapıda 8 saat nöbet tutar, gelen geçene kapıaç komutu ile kapıyı açar, bahşiş filan alır diğer güvenlik arkadaşlar ile elimden geldiğince rol kovalardım. Tamamen senaryo üzerine savaşlar yapılırdı, ancak ben bunu anlamayacak kadar ufak olan 11 yaşındaydım. Forum imzamdan defalarca karşıdaki oluşuma hakaret etmiş, haklarında "En iyi Umarov ölü Umarovdur" gibi şeyleri forum imzama eklemiştim. Defalarca uyarılmıştım ancak hiç banlanmadım. İşin garibi bunu yaptığım insanlar beni hiç bir zaman şikayet etmediler. Event gibi bir yarış sistemi vardı, kazanan büyük para alıyordu. Rakip çetenin başı bu yarışı -1 saniye süreyle kazanınca foruma oyuncu şikayeti açıp bug abuse ile şikayet edip onu banlatmaya çalışmıştım. Kendisi bana gayet masumca oyunda bir hata olduğunu anlattı, polemiğe girmedi şikayet etmedi. Ben de özrümü diledim. 11 yaşındaydım bakın tekrar ediyorum, açık bulup şikayet açtığımda 11 yaşındaydım.
Bu benim SAMP dönemi boyunca açtığım sondan bir önceki şikayetti. Çünkü: Şikayet sisteminin anlamsız olduğunu düşünmeye başlamıştım, insanlar beni şikayet etmek yerine oyunu oynamama yardımcı olmaya çalışıyorlardı, zaten çocuk olduğum için de genel algı kimsenin bana bulaşmasının mantıklı olmadığı yönündeydi. Velhasıl kelam, bir şekilde büyüdüm ve ben de hep kucaklayıcı yardımsever olmaya çalıştım. Yıl 2014'teyken benzer bir olayı yabancı bir sunucuda yaşayarak gasp edildim ve OOC hırsımla bir anda şikayet konusu açtım. Karşı tarafın yaptığı rol hatalı olduğundan ceza aldılar ancak benim kaybettiğim maddi herhangi bir şey ve o gün içine edilen oyun zevkim geri gelmedi. Ayrıca devamlı olarak role uyup "he" deyip geçmek gerektiğini o gün öğrendim ve insanlara daha çok öğretmek daha çok kavratmak istedim. Sonra da fark ettim ki bir çok insan bunu istemiyor. Bir çok insan öğrenmektense, kendilerine ne yapılması gerektiğinin söylenmemesini ister. Benim düsturum bunun tersi olduğundan bu bana hep çok garip geldi hala da geliyor. Vaktiyle yaptığım açıklamaların altından "Bunu senden öğrenecek değiliz, zıbış" tarzı cevaplar geldiğinde moralim feci şekilde bozuldu. Benim için bilgiyi yaymak, "cahillikle" "rol bilmemezlikle" savaşmak görev gibiydi. Hala da öyle ve bana böyle cevaplar gelmesine rağmen buna da devam edeceğim.
Bence SAMP kitlesinin toksikleşmesinin bir sebebi de bizim gibi görece "çok" eski oyuncuların ya bırakması ya da olaylar ile ilgili olarak X bir oluşuma. "Bakın, bu rol yanlış siz bunu şöyle yapsanız çok iyi olur." ya da "Gel seni aramıza alalım." dendiğinde insanların verdiği ters cevaplar ile birlikte bizim de tilt olmamız ve tersliğe terslik ile cevap vermemiz. Kimse, hiç bir şeyi "en iyi" bilemez ancak bana kalırsa insanlık olarak ilerlememizin yolu "daha iyi bilen" birini dinlemektir. Mesela, bunu SAMP'a uyarlarsak biri bana ne zaman Sırp Mafyası/Polak Mafyası veyahutta benzeri Arnavut gibi eski SSCB mafyası yapacağız dese hayırlı olsun derim, ardından da konsept hakkında hiç bir fikrim olmadığını söylerim. Vaktiyle MBK'nın oluşumunda polak mafyası rolünü 3-4 ay kadar icra ettim, ancak kimseye akıl verecek kadar rolü araştırmadım, onlardan öğrendiğim kadarıyla kendi karakterimi "en iyi" şekilde şekillendirmeye çalıştım. Ancak özel olarak eski SSCB ülkelerinde veya spesifik olarak Polonyada hayat nasıl, bunu hiç bir zaman öğrenmedim. Yıllar sonra bunları okul kapsamında bir ders ile öğrenince, rolde gerçekten yanlış yaptığım bazı şeyler olduğunu fark ettim. Ancak bana yıllar önce biri çıkıp "Paşam bak bu yanlış doğrusu böyle" deseydi ve önüme kanıtlarını da getirseydi sanırım "Adam haklı" derdim. Benim inancıma göre bu "Adam haklı" konsepti ortadan maalesef kalktı. İki taraflı düşünme, birbirinin rolünden zevk alma, IC olarak rakip olduğun adama OOC gerek rol öğretme gerekse de rol konsepti öğretmek ortadan kalktı. Benim kendi tabirimle "Deal with itcilik" ortaya çıktı. Yani "Ben bu rolü böyle icra ediyorum, bak yoluna." diyen adam sayısı arttı. Dolayısıyla ortalama rol kalitesi de realizmden uzağa itildi.
Realizm konseptinden uzağa itildikçe, bir çok şeyi yapmakta kendinde cesaret bulan adamlar da türedi, özetle bir kar topu etkisi ile bu günlere geldik. İnsanlar artık birbirine öğretmekten, uzun yazıları okumaktan (Buna bu yazı da dahil, eğer buraya kadar geldiyseniz en içten şükranlarımı sunuyorum.) araştırmaktan, yaptıkları rolü öğrenmekten sıkıldılar. Rolde o adamı yansıtmak onlara "banal" gelmeye başladı. Çünkü: Kültür umurlarında bile değildi.
Cosa Nostra'yı oturup kahve içen italyanlar sandılar, bana Cosa Nostra rolü yapanlar arasında Colombus gününün ve Mayflower olayının İtalyan-Amerikalılar için önemini anlatacak adam bir elin parmaklarını geçmeyecektir. İşte böyle böyle ufak şeyler ile rollerimizden gerçekçilik eksildi.
Realizm rollerimizden eksildikçe de en sonunda şuan bu aşamaya geçtik, "paravan" oluşumlar türedi. Yani adamın aslında ne olduğu önemli değil "Çeteci" veya "Mafya" rolü yapmak istiyor. Rolüne hafif bir "X köken" baharatı katıyor. Açıyor bir oluşum çekiyor silahını, patara patara sıkıyor yok bu adam gerçekte nasıl davranırdı, işte bu adamın kültürel backgroundu buna uygun mu? Bir çok insanın artık bu umru değil. Çeker silahı patara patara sıkar kardeşim, "Deal with it". Şimdi bu adama sen rol öğretmeye çalışırsan, yardım etmek istersen, ne faydası olacak, kendisi de çok özür dilerim ama neden bu rolü yaptığını bilmiyor ki. Rolü yapamadığı ve amacı da özünde "sıkmak" olduğu için de kendisine IC olarak bir yamuk yapılınca olaya OOC kuruluyor ve karakteriyle cevap vermek yerine oyuncu şikayeti açıyor, yani aslında bu bilgisizlik ve bilgisizliğin getirdiği konuya hakim olamama bir nevi toksisiteyi beraberinde getiriyor. Yoksa mesela sağlam bir sokak çetesi kendisine yamuk yapıldığında kalabalık değilse "He" deyip geçtikten sonra güzel bir drive-by ile karşıya gereken cevabı verebilir. Ancak adam belki drive-by'ın kendisi için ne kadar önemli bir konsept olduğundan habersiz veya drive-by sırasında araçtan iniyor filan. Çünkü: Amaç vurmak paşam, amaç vurmaksa her şey mübah, her şey okey, deal with it.
tl,dr: Toksisite büyüdü çünkü: bilgisizlik de genişledi, insanlar öğrenmek istemiyor. Oluşumlar, paravan oldu amaç çoğu zaman DM. Bunun bir kısım suçlusu da eski playerlar çünkü biz öğretmek yerine salmayı seçtik.
P.S: Bu yazıda anlattıklarım hiç bir şekilde ÖZEL bir oluşuma yöneltilmemiştir. Bu genel 2008'den beri rol ortamında yaptığım gözlemlerdir ve bu sıkıntılar isim vermek yanlış olsa da ilk olarak Anıl Altın'ın sunucusunda ilk kendini göstermeye başlamıştır, geldiği son nokta da budur. Bu noktaya kadar okuyanlara çok teşekkür ederim.
P.S 2: SAMP'ın bana yazıda bahsettiğim "ağabeylerim" sayesinde kattığı en büyük şey, okumak, genel kültür ve araştırmak olmuştur. Keşke herkese de bu alışkanlığı getirse diye sık sık dua ederim. Farklı arkadaşlarıma, çok çok daha iyi alışkanlıklar kazandırdı. Ancak benim için hep bu okumak ve araştırmak alışkanlığı dünyadaki en iyi şey gibi geliyor. Tabii ki iddiam "Her şeyi biliyorum, bilgi akışını sağlamayalıyım." gibi değil. Ancak, ben biliyorken veya sen biliyorken ne bok yemeye tekrar öğrenelim? Anlat işte bana, söyle veya ben sana anlatayım. Niye işler bu kadar zor olmak zorunda?
We made our bed, now we sleep in it.