Konu: Sir Randolph "Randy" Mitchell  (Okunma sayısı 35585 defa)

1 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

#1310 - 27.09.2023 22:31


Randy'nin Gece Hikayeleri 43. Bölüm - Orta parmak & hayat diyo ki

Ve gecenin derinliklerine attığımız ilk adıma geldik...
Vice FM'e hoş geldiniz, ben Randy.
Artık programımı şöyle açtığım döneme tekrardan giriş yaptım:
Standart.
Standart hayatım tüm heyecansızlığıyla devam ediyor.
Hayatım bu aralar yatmak, kalkmak, çalışmak ve uyumakla geçiyor.
Ne bir aksiyon, ne bir heyecan, ne bir aşk, ne bir yalnızlık, ne bir stres... Hiçbir şey kalmadı artık.
Nefes tüketerek yaşantıma devam ediyorum, bu şehre karşı sorumluluklarımı yerime getiriyorum.
Sorumluluğum ne mi? Buraya özgür, bağımsız, tarafsız ve eğlenceli medya düzenini getirmek.
Bunu sağladığımı düşünüp düşünmemek sizlere kalmış. Medyayı beğeniyor musunuz, beğenmiyor musunuz?
Karar sizin. Düşünceniz olursa yazarsınız. 66-619-07. Belki okurum. Hadi başlayalım.

Dünyanın her yerinde, çok yaygın bir hareket vardır...
Beş parmağımızın orta parmağı sadece yukarıda kalacak şekilde, geri kalan parmaklar avucun içinde toplanır.
Sadece orta parmak dışarıda kalır. Orta Parmak hareketi işte ya, anladınız.
Özellikle 90'larda benim gibi psikopat bir WWF/E izleyicisiyseniz, bu hareketi çok fazla görmüşsünüzdür.
Stone Cold Steve Austin yapardı. Ona da buradan sevgilerimi iletiyorum.
Bu aslında bir, küfür olarak algılanır.
Nereden geldiğini bilir misiniz bu hareketin?
İşin komiği, küfür olmadığını öğrendikten sonra anlatıyorum size.
Bu hareketin çıkışı, Yüzyıl Savaşları.
Yüzyıl Savaşlarında çıkmış bu hareket.
Savaş zamanında, yaklaşık 80-100-150 metre menzilli ve iki metreye varan oklar atılırmış. Çok büyük oklar.
Ve, İngiliz savaşçılar, bu oku atabilmek için gücü orta parmaklarından alırlarmış.
En büyük kuvvet, ellerindeki orta parmaklarıymış.
Ve ardından savaşta yakalanan okçuların orta parmakları kesilmeye başlamış.
Esir alınanlar ok atmasın diye yapılmış bu.
Fransa ve İngiltere savaştı Yüzyıl Savaşlarında.
İngiliz ordusunda parmağı kesilmeyen ya da esir alınamayan okçular, karşısındaki Fransız askerlere,
--orta parmaklarını gösterirlermiş.
Anlamı neymiş, biliyor musunuz?
"Buradayım ve halen savaşabiliyorum..."
1920 yılından sonra unutulmuş bu hareket.
1920 yılından sonra Carlo Mazzone diye bir İtalyan, bir halk hareketi başlatıyor.
Ve simge olarak da bu orta parmak hareketini seçiyor.
Ama hepsinden önemlisi, "halen savaşabiliyoruz..."
Bunu yaparken orta parmağımı gösterdim, tabii siz göremiyorsunuz, heheheh.
Siz de eğer savaşıyorsanız ve halen ayakta iseniz, orta parmağınızı gösterin, savaştığınız kişiye karşı...

Çoğumuzun, yanlış yaptığı bir şey vardır.
Bir: Geçmişi değiştiremezsiniz. Değişmez.
Ve, başka insanların sizin hakkınızdaki düşünceleri de sizi tarif etmez.
Ve bizler, başka insanları ve eskiden yaptıklarımızı o kadar önemseriz ki, bütün hayatımızı bunun üzerine kurgularız.
Pişmanlıklarla yaşarız! Üzülürüz! Pişman oluruz!
Oysa ki geçmiştir o, bitti artık!
Tamam, yanlış yaptık, tamam, bir cezası da olmuştur, hayat bir şekilde cevap da vermiştir buna.
Ama ödenmiştir ve geçmiştir bu.
"Keşşşşşşşşşke yapmasaydım!" deriz.
Keşke demek hiçbir şeyi değiştirmez. Sadece kalbiniz, karnınız, biraz da başınız ağrır...
O kadar da başkalarını çok takarız ki,  yani bizim hakkımızda ne düşündüklerini o kadar düşünürüz ki...
Hayatımızı onlara göre... kurgularız.
Başkalarının bizim hakkımızda, bazen de bizim başkaları hakkında çok sık kullandığımız bir söz vardır:
"Dostum, ben senin yerinde olsaydım..." Şşşş-hhh! Bitti! Sen benim yerimde olamazsın ki?!
Benim yerimde olabilmek için, benim annem babamın çocuğu olman lazım,
Benimle aynı okula gitmen, aynı mahallede yaşaman, aynı zorluklarla büyümen,
Aynı yokluklarla büyümen, aynı kadınlara aşık olman vesayre gerekir... Yok böyle bir hayat!
Sen benim yerimde olamazsın!
Ben de senin yerinde olamam.
Oysa herkesin tecrübesi, herkesin yaşadığı deneyim, ona özel ve ona özgüdür!
"Ama beni yaptıklarımdan dolayı da hep yargılıyorlar!" derler.
Hep yargılayacaklar... İnsanlar, yargılamaya ba-yı-lır-lar!
Kendisi gibi olmayan, kendisi gibi düşünmeyen, görmeyen herkesi ve her şeyi yargılarlar.
İnsanlar derken hepimizden bahsediyorum bu arada, sanki ben bunun dışındayım demiyorum.
Hepimiz bunu yapılıyoruz. Yargılıyoruz! Hem de çok.
"Şunu yaparsam mutlu olacağım, bunu yaparsam çok mutlu olacağım" diye düşünüyorsanız da, şşşş-hhh!
Yanılıyorsunuz. Niye, biliyor musunuz?
Mutluluk ya içinizdedir, ya da değildir.
Mutluluk bir karar. Sabah uyandığınız zaman karar vereceksiniz ona.
Sabah uyandığınızda "Ben bugün mutlu olacağım, ya da ben mutsuzum" diyeceksiniz. Bu kadar!
Yoksa çok güzel bir saat, gözlük, ayakkabı, araba, ev, uçak, gökyüzü satın aldığınızda hiç fark etmez...
İnanın bana, size mutluluk getirmiyor. O an azıcık bir kıpırtı sadece. Sonrası yok!
Ne düşünüyorsanız, öyle oluyorsunuz.
Ya da, insanların düşünceleri ruh hallerini etkiliyor mu? Etkiliyor.
O yüzden, hepimiz düşündüğümüz insan oluyoruz.
O yüzden güzel şeyler, iyi şeyler düşünmek lazım.
Ve gülümsemek lazım, çünkü bu gülümseme bulaşıcı bir şey. Başkasına da geçiyor, siz gülümserseniz.
Ve yine unutmayın, bu iyilik denilen şey ücretsiz.
Bedava yapabiliyorsunuz! Çok da iyi geliyor insana.
Mesela, Bir Dilek Tut kurumuna bağışta bulunabilirsiniz, veya başka bir kuruma.
Dedim ya, iyilik ücretsiz veya biraz belki batabilir size. Azıcık.
Ama getirisi, muhteşem...
Ve hepsinden ötesi, arada bir durmak gerekiyor.
Durup, nerede olduğunuzu görüp, devam etmek gerekiyor.
Öbür türlü çok hızlı hareket ettiğinizde belki de bu yolun sonu hiç istemediğiniz bir noktada olabilir...
Benden bu gecelik bu kadar, sizleri çok seviyorum! * * öpücük sesi * *
Sevgi ile kalın...
100
1
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
100 tepkisini veren kullanıcı(lar):
Daphne,
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#1311 - 05.10.2023 17:00
Randolph Mitchell.
Dokunsalar ağlayacak.
Kimse dokunamıyor bu yüzden ona.
Dokunmuyorlar.
Etrafında onun dilinden anlayan kimse kalmadı.
Her geçen gün birer birer masadan eksiliyor dostları.
O çok gitmek istese de, kalkamıyor.
Bu masadan kalkamıyor.
Hüznünü ve yalnızlığını içine atmış, bekliyor.
Kalbi, parçalı kırıklı.

Spoiler: GösterGizle
[/youtube]
« Son Düzenleme: 05.10.2023 17:03 the batuhan batrix »
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#1312 - 05.10.2023 18:37
Randolph Mitchell.
Dokunsalar ağlayacak.
Kimse dokunamıyor bu yüzden ona.
Dokunmuyorlar.
Etrafında onun dilinden anlayan kimse kalmadı.
Her geçen gün birer birer masadan eksiliyor dostları.
O çok gitmek istese de, kalkamıyor.
Bu masadan kalkamıyor.
Hüznünü ve yalnızlığını içine atmış, bekliyor.
Kalbi, parçalı kırıklı.

Spoiler: GösterGizle
[/youtube]


Artık oturup geçen yılları dertleşmek icap eder.
100
1
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
100 tepkisini veren kullanıcı(lar):
the batuhan batrix,
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#1313 - 05.10.2023 18:57
Randolph Mitchell.
Dokunsalar ağlayacak.
Kimse dokunamıyor bu yüzden ona.
Dokunmuyorlar.
Etrafında onun dilinden anlayan kimse kalmadı.
Her geçen gün birer birer masadan eksiliyor dostları.
O çok gitmek istese de, kalkamıyor.
Bu masadan kalkamıyor.
Hüznünü ve yalnızlığını içine atmış, bekliyor.
Kalbi, parçalı kırıklı.

Spoiler: GösterGizle
[/youtube]

Spoiler: GösterGizle
100
1
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
100 tepkisini veren kullanıcı(lar):
the batuhan batrix,
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#1314 - 05.10.2023 19:12
Randolph Mitchell.
Dokunsalar ağlayacak.
Kimse dokunamıyor bu yüzden ona.
Dokunmuyorlar.
Etrafında onun dilinden anlayan kimse kalmadı.
Her geçen gün birer birer masadan eksiliyor dostları.
O çok gitmek istese de, kalkamıyor.
Bu masadan kalkamıyor.
Hüznünü ve yalnızlığını içine atmış, bekliyor.
Kalbi, parçalı kırıklı.

Spoiler: GösterGizle
[/youtube]

Spoiler: GösterGizle


bu osayi-samuel'in sözü değil miydi?  :garip:

Haha
1
Tepki yok
Tepki yok
Haha tepkisini veren kullanıcı(lar):
fieL,
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#1315 - 05.10.2023 19:13
Randolph Mitchell.
Dokunsalar ağlayacak.
Kimse dokunamıyor bu yüzden ona.
Dokunmuyorlar.
Etrafında onun dilinden anlayan kimse kalmadı.
Her geçen gün birer birer masadan eksiliyor dostları.
O çok gitmek istese de, kalkamıyor.
Bu masadan kalkamıyor.
Hüznünü ve yalnızlığını içine atmış, bekliyor.
Kalbi, parçalı kırıklı.

Spoiler: GösterGizle
[/youtube]


Artık oturup geçen yılları dertleşmek icap eder.

her zaman. anı ve eski günler dendi mi randy orada.
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#1316 - 08.10.2023 00:22



Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#1317 - 09.10.2023 16:41
Randy, gençlik yıllarında yaptığı iş olan DJ'liğe eski günlerini özlediği için geri döndü. En son Havana ve Malibu partilerinde 90's techno playlistiyle insanları eğlendirdi.





Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#1318 - 09.10.2023 16:43

DJ S.M VE RANDY

Bir gün, Scott beni aradı ve kendisinin DJ olacağı bir partiye çağırdı. Bu parti, Edinburgh'un biraz kenar mahallelerindeydi. Partiye gittiğimde uyuşturucu, grup seks--kısacası her türlü pisliği görüyordum. Scott beni görür görmez yanına aldı ve insanlarla tanıştırdı, ardından beni DJ kabinine doğru götürdü, o zamanlar müzik zevkim de fena sayılacak seviyede değildi. Ortamın etkisi ile sarhoş oldum ve DJ'de dansımı ederek insanları eğlendirdim, en azından Scott bunu söylüyor çünkü ben bunu pek hatırlayamıyorum...

O günden birkaç hafta sonra Scott geldi ve başka mekanlarda da çalacağımızı-hatta bundan para kazanacağımızı söyledi. Çok para. Ben de bir şart ile kabul ettim. O günkü gibi uyuşturucu ve seks partileri olmayacaktı. Scott da bunu sıkılarak kabul etti ve mekanlarda beraber çalmaya başladık.



Partilerde çalıp paramızı kazandıktan sonra anlatamayacağım bir olay yaşandı ve Scott, Los Angeles'a gitmek zorunda kaldı. Ben, Edinburgh'da tek başıma kaldım. Artık partilerde çalamazdım, kendime daha düzgün bir iş bulmam gerekiyordu. Bunun için arayışlara başladım.
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#1319 - 09.10.2023 18:34
zaman hızlı geciyor branny ve randy dj kabininin basında o degismiyor
friendly
1
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
friendly tepkisini veren kullanıcı(lar):
the batuhan batrix,
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok