Konu: Sir Randolph "Randy" Mitchell  (Okunma sayısı 26479 defa)

#1100 - 11.05.2023 21:50
Vice'ın Cüneyt Özdemiri

Cüneyt Özdemir'den daha iyi.
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#1101 - 12.05.2023 16:21
Geri dönme vakti geldi...
Hmmm
1
Hmmm tepkisini veren kullanıcı(lar):
Myrtle,
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#1102 - 12.05.2023 17:54
Geri dönme vakti geldi...

her geldiğinde bir kişiyi kaybetmiş oluyoruz. Nein amca, nein.
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#1103 - 12.05.2023 18:55

100
1
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
100 tepkisini veren kullanıcı(lar):
Myrtle,
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


sXe

*
v2 Oyuncusu 2022 Yılbaşında Oyundaydı
#1104 - 12.05.2023 21:44
VFC ortamı özlendi...
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#1105 - 13.05.2023 16:19
VFC ortamı özlendi...

Çok az kaldı...
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#1106 - 20.05.2023 20:16




Randy'nin Gece Hikayeleri 27. Bölüm: Ağlama & Güzel Kadın


Gecenin derinliklerine attığın ilk adıma hoş geldin.
Ben Randy, nasıl gidiyor? Genelde şu kelimeyi kullanırım ben: Standart.
Standart hayatım tüm hızıyla devam ediyor... Yatıyorum, kalkıyorum, çalışıyorum ve uyuyorum.
Ne bir aksiyon, ne bir heyecan, ne bir aşk, ne bir yalnızlık, ne bir stres... Hepsi yok oldu ve gitti.
Aşık olmak istiyor muyum? İstiyorum. Hayatımda da tek istediğim şey bu aslında, beni bilenler bilir.
Ama Scottish King'in yanında duracak o kraliçe henüz Randy ile tanışmadı...
Nefes tüketerek yaşantıma devam ediyorum, bu şehre karşı sorumluluklarımı yerime getiriyorum.
Sorumluluğum ne mi? Buraya özgür, bağımsız, tarafsız ve eğlenceli medya düzenini getirmek.
Bunu sağladığımı düşünüp düşünmemek sizlere kalmış. Medyayı beğeniyor musunuz, beğenmiyor musunuz?
Bana geri dönüş yapın, belki ilgi çekici bir yorum gelir, okurum. 66-619-07.

Bu akşam anlatacağım hikaye ilginç bir hikaye, aslında gerçek bir hikaye.
Sophia Loren'in, ünlü aktrist Sophia Loren'in gerçek hikayesi.
İtalya'da bir film çekimi sırasında mücevherleri çalınmış, çok da değerli mücevherlermiş bunlar.
Perişan halde ağlayarak efsane yönetmen Vittorio De Sica'nın yanına geliyor ve soruyor: Neden ağlıyorsun?
De Sica diyor ki: Biz yoksulluk içinde doğmuş iki Napoli'liyiz diyor. Para gelir, para gider.
"Senin için ağlamayan bir şey için, ağlama." diyor. Senin için ağlamayan bir şey için, ağlama.
İşin enteresanı De Sica'nın, bu efsane yönetmenin sözü zaman içinde İtalya'da bir deyim olarak kullanılıyor.
İçinde çıkılamayacak, baş edemediğiniz bir sorunla karşılaştığınız zaman bu söyleniyor:
"Senin için ağlamayan bir şey için, ağlama."
Eğer içiniz karanlıksa, aynısını ben size söylemek istiyorum.
Sizin için ağlamayan bir şey için ağlamayın.
Sizin için üzülmeyen bir şey için üzülmeyin.
Sizin için sıkıntıya girmeyen bir şey için sıkıntıya girmeyin...

Güzellik, gerçekten de kişiye göre değişen bir kavrammış.
İlginç bir deney sonucu okudum, bir çalışma bu.
Bir kadının fotoğrafına bakan 600 farklı insanın, erkeğin beğenip beğenmediklerini sormuşlar.
Erkeklerin yüzde kırkı, beğenmiş ama bir kısmı bacaklarını beğenmiş, bir kısmı gözlerini beğenmiş,
Bir kısmı muzip bakışını beğenmiş vb. böyle yazıyor önümde.
Beğenenler bile aynı şeyi beğenmemiş.
Oysa ki... güncel zamanda, bu günlerde insanlar bir kadına bakıp sadece şöyle diyor: "Çok güzel."
Ya da "Meh." diyorlar.
Kime göre, neye göre?!
Aynısı erkekler için de geçerli bunun. Bir kadın erkeğe baktığında "Çok yakışıklı!" veya "Değil!" diyor.
Herkes başka bir şeye bakıp beğeniyor. Ya da herkes başka bir şeye bakıp beğenmiyor.
Ama... bir şekilde güzel kadınların böyle genel bir derdi bu.
Güzel kadın olmak zor. Dertli. Gerçekten zor ve dertli.
Sizi gerçekten gönlünüzden ve aklınızdan geçenler için mi beğendiler?
Yoksa yuvarlak hatlarınızdan dolayı mı beğendiler? Büyük ihtimalle hiçbir zaman bilemiyorsunuz.
Aslında biliyorsunuz, bir miktar.
O yüzden çok güzel bir söz vardır, ben çok arkasındayım bu sözün.
"Akıllı bir erkek, dünyanın en güzel kadınını sevmez. Akıllı bir erkek, dünyasını güzelleştiren kadını sever..."
Eğer akıllıysa...

Benden bu gecelik bu kadar, sizleri çok seviyorum! * * öpücük sesi * *
Sevgi ile kalın...

Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#1107 - 20.05.2023 20:17



Randy'nin Gece Hikayeleri 28. Bölüm: Umut, baharları beraberinde getirir & İyi insan


Gecenin derinliklerine attığın ilk adıma hoş geldin.
Ben Randy, nasıl gidiyor? Genelde şu kelimeyi kullanırım ben: Standart.
Halen standart bir hayatım var. Hayatım bu aralar yatmak, kalkmak, çalışmak ve uyumakla geçiyor.
Ne bir aksiyon, ne bir heyecan, ne bir aşk, ne bir yalnızlık, ne bir stres... Hiçbir şey kalmadı artık.
Nefes tüketerek yaşantıma devam ediyorum, bu şehre karşı sorumluluklarımı yerime getiriyorum.
Sorumluluğum ne mi? Buraya özgür, bağımsız, tarafsız ve eğlenceli medya düzenini getirmek.
Bunu sağladığımı düşünüp düşünmemek sizlere kalmış. Medyayı beğeniyor musunuz, beğenmiyor musunuz?
Karar sizin. Düşünceniz olursa yazarsınız. 66-619-07. Belki okurum.

"Biz bu saçları değirmende ağartmadık." diyerek aslında bu geceye başlamak istiyorum.
Hepimizin bir içi karardı. Bu aralar herkes "Ne olacak şimdi? Önümüzdeki günlerde neler yaşayacağız?" diye soruyor.
Şimdi benim beyaz saçlarımla bu soruların ne alakası var? Diyebilirsiniz.
Zaman içinde bayağı bir şeyler gördüm. Takip ettim ve bu konulara meraklıyım açıkçası.
Nereye varacağımı da anlamaya çalıştım.
Hani derler ya, "Tecrübe, hayatın sana kel kaldıktan sonra tarak vermesidir." diye.
Bende de o taraklardan var.
Asla enseyi karartmamak lazım... Tecrübeye göre.
Ne olursa olsun, enseyi karartmamak lazım.
Ve umudu hep güçlü tutmak lazım. Hangi konuda olursa olsun.
Aslında hepimizin içinde o umut yok mu? Hepimiz o umudu bilmiyor muyuz? Biliyoruz.
Hepimizde var o umut.
Sabaha çıkabileceğimizi bilmediğimiz halde, sabahı yaşayacağımızı bilmediğimiz halde hepimiz saatlerimizi kurup yatıyoruz.
O yüzden enseyi karartmayın... Gülümseyin... Umudunuzu kaybetmeyin.
Çünkü umut, baharları da beraberinde getirir...

İyi bir Hristiyan, iyi bir Yahudi, iyi bir Müslüman, iyi bir dindar, iyi bir ateist...
İyi bir İskoç, iyi bir Amerikan, iyi bir İngiliz, iyi bir İtalyan, iyi bir Rus, iyi bir... halk olmadan önce,
İyi insan olmalıyız.
İyi bir insan olmalıyız.
Çünkü, iyi bir insan olmak, sokakta merhaba demek, savaşta omuz omuza vermek demek.
Düğünde beraber oynamak, cenazede beraber oynamak demek.
Bu şehre, bizim şehrimize, onlarca farklı etnik kökenin bir arada olduğu Vice Şehrine beraber sahip çıkmak,
Aynı sofrayı paylaşmak demek.
Aynı işyerinde çalışmak, aynı öğretmeni dinlemek demek.
Şimdi dürüst olun: Bugün, başımıza bir şey gelse, yolda giderken düşsek, bize el uzatanın dilini, dilini, ırkını soruyor muyuz?
Sorgulamıyoruz.
Madem birlikte ağlıyoruz, birlikte gülüyoruz, birlikte derse giriyoruz, birlikte çalışıyoruz hatta evleniyorsak;
Bu birbirimizi sevdiğimiz içindir ya!
Hepimiz çok iyi biliyoruz ki, kimse nereden, hangi aileden doğacağını, ten rengini seçemiyor. Öyle doğuyor.
Peki bunlar elimizde değilse, biz de biraz elimizden geleni yapsak ne olur? Birbirimizi sevsek mesela?
İnsan olduğumuz için sevelim. Kim neye inanıyorsa saygı duyalım.
Bir güler yüzü, diğerimizden eksik etmeyelim.
Ve belki de gerçekten sadece ihtiyacımız olan şey budur. Sadece budur.
Bütün kitaplarda yazıyor: "Kalp kırmayın." diyor. Little Italy kilisesindeki ayinlerde her zaman söylenir.
Bir kalbi kırmak, dünyayı yıkmaktır.
Ölümün olduğu bir dünyada, ömrümüz yettiğince sevmek gerekiyor. Yok çünkü sonu. Ölümlü dünya...
Sevelim biz de ya! Neyimiz eksik? Neyimiz eksik?
Söyleyin bana, neyimiz eksik...

Benden bu gecelik bu kadar, sizleri çok seviyorum! * * öpücük sesi * *
Sevgi ile kalın...

Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#1108 - 20.05.2023 20:18
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#1109 - 20.05.2023 20:18
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok