Hümanist bir insanımdır bana kalırsa bir insan ırkıyla ya da diniyle ayrıştırılamaz ve tüm canlılar eşit bir şekilde yaşamayı hak eder. Düşüncem bu yönde olsa bile vatanın ve ülkenin tehlikesini arz eden bir durumda, kültürün bozulması durumunda, bu ülkeye gerçekten zarar vermeye başladıklarında mültecilerin ülkemizde bulunması mümkün bir şey değil. Fakat nasıl bir çok insanımıza Türkiye yaşam standartları olarak dar geliyorsa ve Avrupa hayalleri kuruyorsa aynı şekilde bizim ülkemize gelmiş olan Türkiye Cumhuriyeti'nin kültürüne saygı duyan ve yönetim biçimi, yasaları hakkında fikri olup buraya entegre olmuş ileride bilim felsefe ya da başka alanlarda atılımlar yapabilecek sayılı insanları herhangi bir devlet desteği olmadan ülkede tutmalıyız. Fakat kaçak girmiş ya da sayısız sabıkası olan, Türk kültürüne uyum sağlamayan ve ya üstüne üstlük Türk kültürünü yok etmeye çalışan mültecileri bir saniye bile tutmamalıyız. Elbet bunların içinde nitelik sahibi insanlarda var nitelik sahibi olanların desteği kesilip ülkede tutulmalı ve diğerleri gönderilmeli. Çünkü yaşadıkları coğrafya gerçekten imkanlar konusunda oldukça kıt ve bu insan belki seni beni öldürecek büyük bir hastalığın tedavisine çözüm olacak ya da gerçekten başarılı bir yazar, aktör vs. Benim senin gibi alın teriyle çalışıp kazanacak ve harcayacak fakat çölün ortasındaki imkanlarla bunların hiç birisini yapamıyor. Bu konunun benzerini sizde yaşıyorsunuz Türkiye şartlarından daha fazlasını hak ediyorsunuz burada size sahip çıkılmıyor ama yurtdışına çıkacak imkanınız yok. Bu konuda herkeste bir ırkçılık herkeste bir kin ve nefret var ve çok saçma fikirler ortaya atılıyor.
(Alt kısım konu dışı isteyen okuyabilir)
Gerçekten gözünüzü açıp Kürdü ve Türkü, sağı ve solu, Türkmeni ve Lazı bir yana bırakın tek yumruk olmanın vakti geldi ve geçiyor. Mülteciler önemli bir güvenlik sorunu olsa bile neden sadece ucu size değen olaylara ses çıkarıyorsunuz? arkadaşlar? Sizin yaşamadığınız yerde bir bölge satılıyor, sizi etkilemiyor ve iki gün konuşup susuyorsunuz. Ama ileri dönemde sattığımız yerleri belki alamayacağız. Zaten kısıtlı imkanı bulunan belediye yol kenarına çiçek ekiyor yola bakıyorsun çukurlarla dolu trambolin gibi yol yapmışlar. Yaşadığım bölge için konuşuyorum ailemin verdiği vergi çiçeklendirmeye gidiyor arabamız var yol ve altyapıdan şikayetçiyiz ama şehrin dört bir yanında olan E-Pano tarzı belediyeye şikayet ve istek dilekçesi gönderilebilen alanları kullanan bir insanoğlunu görmedim üç yıldır öyle gösteriş için duruyor ve herkes sustuğu için hiç bir şey düzelmiyor. Belki on yıllarca toparlanamayacak yaralar açıldı ülkemizde siyasal islamın ateizme ittiği bir neslin büyüteceği çocuklarda aynı şekilde ateizmle büyüyecek ve kültürel olarak açılan yaralar belki yüz yıllarca iyileşmeyecek. Birlik olmayı başarabilirsek sesimizi gür şekilde duyurabileceğiz ama maalesef birlik olmaktan hala çok uzağız.
Konu: Yüce Türk Ülküsü ve Afgan-Suri-Paki sığınmacıları, (Okunma sayısı 3447 defa)