Önce üniversitesi bir ''İŞKUR'' merkezi olarak görmeyi bırakın ve rahatlayın. Tamam ülke şartlarına göre bu zorunlu ama bazı //kıt// kafalı düşüncelerin sözlerine geliyorsunuz. Size şunu söyleyim, siz bir işte iyiyseniz mühendislikte olabilir öğretmenlikte atanması zor diye gitmemezlik yapmayın. O atanamadım, işsizim diye ağlayanlar hiç emek vermemiş okumak için okumuş sınavlara son gün çalışıp geçmiş, hocaların veya başkaların gözünde emek sarf etmemiş kişilerden oluşur. Ama siz bir işte yeterince çalışırsanız ve iyiyseniz üniversite veya bölüm farketmez emeğinizin karşılığını elbet alırsınız. Yeter ki farketmeleri için çabalayın, boş boş yorum yazanları okuyup vazgeçmeyin.
''Binlerce yıldızın arasında kutup yıldızı nasıl ışıldayıp kendini gösteriyorsa, sizde o yıldızlar gibi olmak yerine kutup yıldızı olmayı seçin.'' yeni kitabımdan.
Ben tarih okuyacağım, şuan netlerim onu gösteriyor. Büyük ihtimalle istanbul üniversitesi, ama bunu sırf atanması yok veya işsiz kalırım diye seçmemezlik yapmıyorum. Evet belki sıkıntılı geçecek, işsiz kalma şansım var ama o 4 sene boyunca kendime katacağım, ufkuma katacağım ve belki düşüncelerime katacağım şeyler olacak. Dünyanın hiçbir yerinde üniversite bir iş merkezi değildir. Bir akademidir.
Çokta iyi olmayan bir üniversitede arkeoloji okuyan bir arkadaşım var. Herkes işsiz kalacaksın gözüyle bakarken dalga gerçeken kazı şeflerinden oldu ve şuanda gayet iyi bir maaşı var. Hem işsiz kalacaksın diyenlere iyi bir cevabı hemde hayalleri için iyi bir birikimi olacak.
Kimsenin kararları ve zihniyetsiz düşünceleri hayallerinizden vazgeçirmesin