Karakter Gelişimi (Character Development)
Rol yaparken en önemli şey karakterinin bir çizgisi ve gelişimi olmasıdır. Hep aynı kafada, aynı tavırda, aynı güç seviyesinde kalmak karakteri düz ve sıkıcı yapar. Gelişim; yaşadığın olaylara tepki vermek, bundan ders almak ya da tam tersi hırçınlaşmaktır.
• Başlangıç Noktası: Karakterin zayıf, toy veya deneyimsiz olabilir. İlk başlarda yanlışlar yapar, kolayca sinirlenir ya da korkar. Bu doğal.
• Olaylardan Etkilenme: Dayak yiyorsa ileride daha tedbirli olur. Polisle başı derde girdiyse daha dikkatli davranır. Çatışmada travma aldıysa silah sesinden bile irkilir.
• Tutarlılık: Karakterinin kişiliğini ve geçmişini unutma. Abaza biri mi, kurnaz mı, duygusal mı? O çizgiyi kaybetme ama olaylarla şekillendir.
• Zamanla Güçlenme: Çete/mafya rollerinde hemen lider olmak yok. Önce ayakçısın, pis işleri yaparsın. Zamanla saygı toplarsın, tecrübeli hale gelirsin. İnsanlar sana güvenmeye başlar.
• İniş-Çıkışlar: Karakter gelişimi sadece güçlenmek değildir. Hatalar yapmalı, tökezlemeli, başarısız olmalı. Arada kaybetmek, gelişimi daha gerçekçi yapar.
• Bağlantılar: İlişkiler karakteri değiştirir. Aşık olur, ihanete uğrar, bir arkadaşını kaybeder… Bunlar karakteri kalıcı şekilde etkiler.
• Uzun Vadede: Karakter bir noktada “evrim” geçirmeli. Başlarda çocuk gibi davranan biri, yıllar içinde acımasız veya hesapçı birine dönüşebilir. Ya da tam tersi; başta öfkeli olan biri, yaşadıklarından sonra sakinleşebilir.
Kısacası karakter gelişimi, oynadığın kişiye ruh katmak demek. Hep aynı kalırsan bot gibi görünürsün. Gelişim gösterirsen insanlar seni hatırlar, rolünü ciddiye alır.
Karakter Gelişimi Timeline (RP Örneği)
Başlangıç (0–1. hafta)
• Karakter toy, acemi, her şeye şaşırıyor.
• İlk çatışmada veya işte hata yapıyor.
• Sosyal çevreyi tanımaya çalışıyor; yanlış insanlarla takılabiliyor.
• Örnek: Bir çete operasyonuna katılır ama planı bozacak bir hata yapar.
Erken Dönem (1–4. hafta)
• Hatalardan ders almaya başlar.
• Çatışmalarda daha dikkatli olur, polise ve rakiplere karşı tedbirli davranır.
• Kendi stilini bulmaya başlar; abaza mı, zorba mı, kurnaz mı belli olur.
• Örnek: İlk küçük baskını başarılı bir şekilde gerçekleştirir ama bir arkadaşını kaybeder → ders çıkarır.
Orta Dönem (1–3 ay)
• Çevresinde saygı toplamaya başlar.
• Küçük sorumluluklar verilir (plan yapma, bilgi toplama, gözlem).
• Karakterin güçlü ve zayıf yönleri belirginleşir.
• Örnek: Artık bir ayakçı takımının sorumluluklarını üstleniyor, kendi hatalarını telafi edebiliyor.
Gelişmiş Dönem (3–6 ay)
• Daha stratejik davranır; çatışmalarda riskleri hesaplar.
• Sosyal ilişkilerden öğrenir, arkadaş ve düşmanlarını tanır.
• Karakterin “imajı” oturur: lider ruhlu, sakin, acımasız ya da akıllı stratejist olabilir.
• Örnek: Büyük bir çatışmada soğukkanlı kalır ve ekibi yönetir; artık ufak hatalar çok fark etmez.
Usta Dönem (6–12 ay ve sonrası)
• Karakter artık deneyimli ve güvenilir bir figürdür.
• İstediği rolü, pozisyonu veya etkiyi kazanabilir (liderlik, stratejist, tetikçi).
• Geçmişteki hatalar karakterin kararlarını şekillendirir, karakter derinlik kazanır.
• Örnek: Eski acemiliklerinden ders almış ve çetede saygın bir isim olmuştur; artık kendi planlarını yapar ve ekibini yönlendirir.
Bir konsepti canlandırırken sadece kültüre önem vermeyin aynı zamanda karakterinizi benimseyip gerçekçi ve mantıklı roller yapmayı benimseyin.
⸻
Günümüz Mafya ve Çete Kültürü
Günümüzde hiç kimse İtalya’dan kan davasından kaçıp Amerika’da aile kurmuyor. Günümüz İtalyan mafyası, sokak çetelerinden farksız bir durumda. İrlanda’dan çıkıp kimse terör örgütü kurup koluna dört yapraklı yonca dövmesi yaptırmıyor.
İtalyan-Amerikalılar artık tamamen asimile olmuş durumda.
İrlandalı-Amerikalılar da tamamen asimile olmuş durumda.
Avrupa zaten refah dolu ülkelerle dolu: Almanya, Fransa, İspanya, Portekiz, İrlanda, İngiltere, İskandinav ülkeleri… Bu ülkelerden birileri çıkıp mafya organizasyonu kurmuyor; bu saçma. Doğu Avrupa’dan gelenler ise genelde çalışıp kendi yağında kavruluyor. Mafyacılık falan hikâye. İlla Balkan rolü yapacaksanız, deport edilme korkusuyla, sınır dışı edilme riskiyle rol yapın; en ufak meselede silaha sarılmayın.
Dayak yediğinizde, aşağılandığınızda ya da bir kadından red yediğinizde silahınıza sarılmayın. Sen, seni döven birini gidip vuruyor musun? Amerika’da teke tek kavgalar meşhurdur; bunları göze alın. Kas gücünüz yoksa veya brawl’da kötüyse fear RP’nizi yapın. Amerika’da kavga kültürü hâlâ yaygın. Karakter gelişiminize önem verin.
Japonya, Kore, Çin gibi ülkelerden kimse çıkıp Amerika’da sokaklarda yarışçı olmuyor. Ek olarak, win almak için aldığınız Elegy’leri bir kenara bırakın; farklı araçlarla rollere dahil olun. Yemin ederim, 20 Elegy’yi bir arada görmek tam anlamıyla görüntü kirliliği. Hiç cool değilsiniz ve ERP yapmak istediğiniz çok belli oluyor gençler.
⸻
Günümüz İtalyan Mafyası
İtalyan mafyaları artık Wall Street’te yatırım yapıyor, borsayla meşguller. Kimse çıkıp durduk yere sokakta adam vurmuyor. Rütbe sistemleri çökmüş durumda. FBI’ın RICO yasalarıyla yapılan operasyonlar bu yapıları darmadağın etti. Bugün mafyaların işlediği suçlar genelde şunlardan oluşuyor:
• Finansal suçlar
• Yatırım dolandırıcılığı
• Hisse manipülasyonu
• Vergi kaçakçılığı
• Para aklama
Mafya artık ikiye ayrılıyor:
1. Wall Street’te yatırım yapanlar.
2. Sokak çetesinden farksız olanlar.
Bizim birliğimiz, ikinci gruptan: sokak çetesinden farksız bir ayakçı takımıyız.
⸻
Çeteci Rolleri
Çete karakterinizin ailesi illa uyuşturucu bağımlısı olmak zorunda değil. Babası evi terk etmek, annesi sokaklarda sürünmek zorunda değil. Farklılıkları benimseyin.
Amerikan çeteleri; siyahiler, Hispanikler, Asyalı-Amerikan gruplar (Tiny Rascal, Asian Boyz) ve beyaz üstünlükçü ekiplerden oluşur. Karakteriniz cana yakın olabilir, abaza olabilir, zorba olabilir, popüler kültür özentisi olabilir, esrar bağımlısı olabilir. Agresif olmak zorunda değilsiniz; yeter ki gerçekçi olun. Karakterlerinize özellikler ve hobiler katın.
⸻
ERP Rolleri
Karakterinizi “heykel gibi” yaratmak ya da “damızlık boğa” gibi oynamak gerçekçi değil. Gerçek hayat pornodaki gibi yürümez. Spor yapan ya da deneyimli karakterin performansı yüksek olabilir ama kimse her an kusursuz değildir.
Bir kişinin bile şunu yazdığını görmedim:
"Patrick Houston tempodan ötürü terden sırılsıklam olur. Kadının üstünde kalori yakmaya devam eder."
"Patrick Houston iyice nefes nefese kalır, birkaç dakika dinlendikten sonra kaldığı yerden devam eder."
Gibi.
-insan olduğunuzu unutmayın-
ERP’de de gerçekçilik lazım. Eğer karakteriniz sürekli ERP yapıyorsa, deneyim gereği daha iyi olabilir; ama ortalama oyuncu için gerçekçi sınırlar olduğunu unutmayın. (O gün psikolojinizin kötü olması bile performansınızı etkiler)
⸻
Göç Durumu
Amerika artık Afrika, Güney Amerika, Orta Doğu, Pakistan, Güneydoğu Asya ve Pasifik ülkelerinden göç alıyor. Zannetmeyin ki bu insanlar gelip mafyavari işlere girişiyorlar; hiç de öyle değil.
Arapların, Hintlilerin ve diğer etnik grupların müdavimi olduğu mekanlar ve mahalleler var. Bu ülkelerden gelenlerin çoğu fakirlikle yüzleştiği için genelde mavi yaka işlerinden anlıyor: kaportacı, tesisatçı, çilingir, operatör, kaynakçı… İllegal bir durum olsa bile maksimum hırsızlık, kapkaç gibi suçlara karışıyorlar. Kolluk kuvvetleri de yılanın başını küçükken eziyor.
O yüzden Avrupalı, Japon, Çinli rolü yapmanız genelde saçma. İstisna: üniversite öğrencisi, turist rolleri. Çinli-Amerikalılar, Güneydoğu Asya kökenliler var; bunlar genelde asimile olmuş, Amerikan isimlerine sahip insanlar. Asian Boyz, Tiny Rascal Gang gibi yapılanmalara karışanlar hâlâ mevcut. Triad mevzusu da artık kolluk tarafından ezildi.
⸻
Sokak Çatışmalarında Rol Disiplini
Kimse yirmi araba toplayıp mahalle basmıyor. Bu, Irak-Suriye bölgesindeki aşiret savaşlarına benzetilebilecek bir saçmalık olur. Çatışma rolleri gerçekçi oynamak istiyorsanız şu temel kuralları benimseyin:
• Hamle mantığı: Birini kestirirsin, camdan iki-üç kişi sarkıp ateş açar — illa düşürmek zorunda değilsin. Bu bile bir hamledir ve skor/etki olarak sayılır. Win almak zorunda değilsiniz.
• Araçtan taciz: Arabadan inip rakip bölgeye gelişi güzel taciz ateşi açarsınız; mermi adresi bulursa isteneni alırsınız.
• Süre kuralı: Çatışma yarım saat sürmez. En kral çatışma beş, bilemedin on dakika sürer. John Wick olmak zorunda değilsiniz; olayın on dakika sürmesi için son derece tenha, insanlardan arınmış bir bölge gerekir ki bu neredeyse imkânsız.
• Düşürme zorunluluğu yok: Karşı tarafı illa düşürmek zorunda değilsiniz; millet oyunu kasmasın. Önemli olan hamle ve sonuç dengesi.
• Kişi sayısı: Otuz kişiyle baskına gidilmez. Bir çete bölgesine giriyorsan yanına maksimum 6–7 kişi alırsın. Bu kadar sayıda adamın hamle yapması bile ülke çapında gündem olur. Ortalama 2–3 kişiyle baskınlar yapılır; vur-kaç taktiği tercih edilir. Drive-by (araçla saldırı) genelde daha kullanışlı ve pratiktir.
• Güvenlik/plan: Çatışma sahnesi önceden planlı olmazsa kaotik olur; güvenlik, kaçış rotası ve witness (tanık yönetimi) gibi öğeleri düşünün. İnsanların karıştığı, sivil yoğun bölgelerde çatışma kurgusu hem gerçekçi olmaz hem de sunucu dengelerini bozar.
Özet: Çatışma rolleri kısa, kontrollü, mantıklı ve sonuç odaklı olmalı. Abartılı, çok sayıda oyuncuyla yapılan “mahalle basma” senaryoları gerçekçi değildir. Bunlar dizi/film kültürünün yalanıdır. Samsunlu bir kardeşiniz olarak bu muhabbetlerin yabancısı değilim gençler. (Bu övünülecek bir şey değil.) Adam gözümün önünde pompalıyla hasmını vurdu ve arazi oldu.
Örnek rol:
⸻
Kısacası
Mafya artık ikiye ayrılıyor:
1. Wall Street’te finans suçlarına karışanlar.
2. Ufak çaplı gasp-hırsızlık yapanlar (sokak çetesinden farksız).
“Mobster” tipi eski kafada mafya artık çok az; FBI’ın RICO yasaları bunları epey sarstı. Biz de buna göre hareket ediyoruz ve ayakçı takımını canlandırıyoruz. Bizim karakterlerimiz İtalyan-Amerikan asıllı olabilir ama isimler tamamen Amerikan ve asimile olunduğu izlenimi veriyor.
⸻
White Lives Matter
Sunucuda herkes “woke” kültürünü benimsemiş durumda: siyahilerin yoğunluğu, lezbiyen ve eşcinsellerin görünürlüğü, göçmenlere olumlu yaklaşım… Ancak sahada hâlâ önyargılar var. Beyaz Amerikalıların büyük bir bölümü hâlâ bazı gruplara ön yargıyla bakıyor. Hâlâ ırkçılık, adam kayırma ve dışlama mevcut; sadece kanunlar nedeniyle niyetlerini açıkça belli etmiyorlar. Örnek olay: Ukraynalı bir kızın bir siyahi tarafından bıçaklanması gibi olaylar, toplumsal retoriği tetikliyor. Radikal sağcılar hala perde arkasında mevcut sadece ülkenin yoğun göç alması ve siyahi nüfusun ciddiye alınabilecek seviyeye geldiği için gerektiği yerde sesleri çıkıyor.
⸻
Asimilasyon Gerçeği
• İtalya’ya gidip İtalyan olamazsın.
• Türkiye’ye gidip Türk olamazsın.
• Almanya’ya gidip Alman olamazsın.
• Fransa’ya gidip Fransız olamazsın.
• Ama Amerika’ya gelip Amerikalı olabilirsin.
Burada yaşayanlar asimile olmaya mecbursunuz; istemeseniz bile torunlarınız iki kuşak sonra Amerikan isimleri koyacaktır. Buraya seve seve ayak uyduracaksınız. Aklınızı başınıza alın ve adam gibi rol yapın. Hiç değilse yapmaya çalışın. Sanıldığının aksine ABD’de hâlâ ciddi önyargılar var; kanunlardan ötürü açıkça belli etmeseler de sokakta farklı davranışlar devam ediyor.
⸻
Son Söz
Amerika zannettiğiniz gibi bir yer değil. Gidin birkaç sene yaşayın ve sunucuya tekrar girin; diyeceğiniz tek şey “biz gerçekten rolü yansıtamıyoruz” olacak. Eskiden oyuncularımız Amerikan polisleriyle, doktorlarla, itfaiyecilerle röportaj yapardı; saha deneyimi fark yaratır. Bir arkadaşımın 15 yaşında siyahi bir kankisi vardı; ondan kültür öğrenip arada Police Pursuit oynuyorlardı, bu eleman sonra birlik açtı kültürü adam gibi öğrenip. Sonuç? “kanka öyle çeteci rolü mü olur?” diyip çocuğun rolünü dışladılar. Hikâye bu kadar.
Bu sadece bize özgü değil; Rus ve Avrupa kökenli RP sunucuları da benzer ama dil bilenler kendi kültürlerini daha iyi yansıtabiliyor.
⸻
Özetle:
• Mafya ya finans işlerine kaydı ya da sokak çetesine dönüştü.
• Çeteci rollerde aile dramı şart değil; gerçekçilik öncelikli.
• ERP gerçekçi olsun.
• Çatışma rolleri kısa, mantıklı ve kontrollü olmalı; toplu “mahalle basma” saçma.
• Amerika göç, asimilasyon ve önyargılarla dolu; bunları rolünüze yansıtın.
Kısacası: eğlenin ama rolü gerçekçi yapın.
-duruma göre geliştirilecek. Yanlışım varsa affola. Kendi doğrularımı buraya döktüm ve sizlerinde doğrularını görmek isterim.-