𝙆𝙄𝙍𝘽𝙔 𝙅𝙊𝙃𝙎𝙉𝙊𝙉 𝙄𝙉𝙂𝙄𝙇𝙏𝙀𝙍𝙀'𝘿𝙀 𝗜
Kirby, annesiyle biraz vakit geçirip özlemini giderdikten sonra asıl amacını gerçekleştirmek için adım atmaya başladı. İlk olarak sahte kimlik çıkaran Micheal Power'ın yanına gitmiştir. Micheal'ın, Baker Sokağı'nda bir saat dükkanı vardır. Sahte kimlikleri de orada satmaktadır.
İngiltere'de olan ve hapse girmeyen arkadaşlarının oradan kimlik aldıklarını düşünmüştür. Micheal'a arkadaşlarını sormuştur. Micheal'da Benjamin, Davin, George, Shaw, Hendrick ve birkaç tane daha isim söyledi. Kirby, teşekkür edip dükkandan ayrıldı. Hendrick'in numarası Kirby'de vardır. Telefonunu çıkarıp arama yapar.
Kirby:"ALO! Hendrick orada mısın?"
Hendrick:"Hendrick mi? O da kim Lucas?"
Kirby kendisine Lucas denmesine şaşırmıştı. Çünkü Lucas ismi Kirby'nin Micheal'dan aldığı kimlikte yazıyordur. O kimlikteki ismi Kirby, annesi ve Micheal biliyordur.
Kirby:"Hah! Birazcık sarhoşum ahbap, kusura bakma. Hatta gel beraber bir şeyler içelim, olur mu?
Hendrick:"Tamamdır. Senin eskiden çalıştığın barda içelim ha, olur mu?
Kirby:"Tamamdır dostum, oraya geliceğim hemen."
Kirby bir taksi çağırır. Ardından sigarasını yakar ve annesiyle bir süre havadan sudan konuşur. Taksici mükemmel bir zamanlama ile Kirby, annesiyle konuşmasını bitirdikten sonra taksi hemen gelir. Kirby takisiye biner.
Taksici:"Nereye gideceksiniz, bayım?"
Kirby:"Green's Bar, ahbap."
Taksici:"Green's Bar mı? Orası hükümet tarafından mühürlendi."
Kirby:"Ne?! Hah, doğru."
Taksici:"Aksanınızdaki değişikliğe bakılırsa, bir süredir İngiltere'de değildiniz sanırım."
Kirby:"Doğru tahmin. Bir süre buralarda değildim."
Taksici:"Neden peki, bayım?"
Kirby:"Önemsiz bir şey. Sen sür Green's Bar'a."
Taksici:"Peki bayım, siz nasıl isterseniz."
Kirby taksi ile mühürlü olan Green's Bar'a gider. Etrafta kimseyi göremeyen Kirby, Hendrick'i arar. Hendrick telefon çağrısını reddeder ve hemen sonra barın arka tarafından bir ses duyar. Takip edildiğini sanan Kirby hemen barın arka tarafını kontrol etmeye gider. Arka tarafa gittiğinde kimseyi göremez ama bir şey fark eder. Tam bulunduğun yerin hemen bir adım ötesinde barın altına doğru giden bir tünel var. Tünelin kapısını fark eder. Ayağı çarpmasaydı fark edilmesi imkansız çünkü kapının deseni birebir yerdeki parke taşlarının deseni ile birebir aynı. İçeriden şöyle bir ses gelir, "Daha ne bekliyorsun Kirby, gel artık." Bu ses Hendrick'e aitti. Kirby etrafını kontrol eder ve tünele girip kapıyı kapatır. Tünelin ucu barın hemen altına çıkıyordu. Kirby içeriye bakınır. İçeride Hendrick, George ve 5-6 kişi kadar da tanımadığı kişiler vardı. Kirby anlar ki Hendrick kaçak purolarını burada yapıyordu.
Kirby:"George, yaşıyorsun. Hey, Hendrick! Bana neden George'nin yaşadığını söylemedin?"
Hendrick:"Benimde geçen hafta haberim oldu Kirby."
George, Kirby'e yaklaşır.
George:"Kirby, bunca zaman nerelerdeydin anlat bakalım, özledim seni."
Kirby neler yaptığını anlatmaya başlar. Vice Şehri'ne gittiğini, Las Venturas Crime Web ailesinde mafya işlerine devam ettiğini anlatır. Orada yaptığı işlerden bahseder ve bu aile ve İngiltere'deki arkadaşları için arkadaşlarını bir araya toplayacağını anlatır. Kirby hiç çekinmeden anlatır çünkü ihanet edecek kişiler 20 Mayıs olayında ihanet ettiler. Edecek olsaydı o zaman mükemmel bir fırsattı. George ve Hendrick'e kimlerin hâlâ İngiltere'de olduğunu söyledi. George'da birkaç bağlantısı olduğunu gerçek ve kimlikteki sahte isimleri soruşturacağını söylemiştir. Kirby buna sevinir ve ortamdan ayrılıp evine gider.
Eve gittiğinde kendisini yatağa atar ve uyur. Ertesi gün annesini Vice Şehri'ne gitmesi için ve kalması için evrak çıkarır. Bazı evrakları Vice Şehri'nde çıkarması için 11 Ekim Cumartesi günü Vice'a giden uçak bileti alır. Annesiyle Londra'da gezdikten sonra eve geri dönerler.