Ölümden Sonraki Yaşama İnanıyor musunuz?

[Blozzy]

Kitapta yazıyor, inanıyorum.
Ama hayat neşemiz yarınlar yokmuşcasına.

[harry666]

inanıyon mu @Eswiper

[Eswiper]

inanıyon mu @Eswiper

[chikobyte]

İnanın veya inanmayın, inananlar inanmayanları yadırgasın inanmayanlar inananları aşağılasın günün sonunda iki eylemde hoş ve etik olan değil. Buradaki soru ölümden sonra yaşam - bir çok inanış için Tanrı ölümden sonra gel yaşa değil de "hele gel bize bir hesap ver iyi adam oldun mu der" ve oradan sonra yaşam kısmı başlar- olmaktansa orada ne olduğu olmalı. Buna inansanız da inanmasınız da iyi insan olun. Ki az çok çoğu dinde bu ölümden sonraki mevzuatlar üç aşağı beş yukarı yakındır, insan için iyidir. Bir muhasebe olacak olması vicdanı tek bırakmamış olur, ihlal edilmek üzere olan normlar vicdan ve din tarafından tekrar tartılır.

İlgilisine biraz alıntı, biraz muhabbet

Spoiler: GösterGizle

Ölümün hakikati bilinmeyince ahiretin hakikatini kimse bilemez. Hayatın hakikatini bilemeyince, ölümün hakikatini bilemez. Ruhun hakikatini bilemeyince de, hayatın hakikatini bilemez. Ruhun hakikatini bilmek de bir kısmını açıkladığımız kendi nefsini bilmektir. - İmam Gazali

Gazali'nin de burada açıklamaya çalıştığı şey, halktan bir jargonla bu işin sarmalının sonunda ahiretin çıktığı kapı insanın nefsini bilmesidir. Yine Gazali'ye göre nefis tezkiye etmek, terbiye etmek için insana bahşedilmiş bir güdüdür. Ahiret Türkçe'den de az çok tahmin edileceği üzere ahir zamandan sonrası gibi gelsede kelime kökü çok başka yerlere çıkar. Khr'dır, geri kalmak demektir. Benzer bir kelime awahkir(se) son kısımlardır. Takhir ise ertelemektir, takhir etmek bugün de kullanılır zaten. Bu kelime meselesini yazmak garip dursa da aslında ölümden sonraki yaşam dediğimizde sadece öldük ve dirildik gibi dursa da aslında zengin bir kelime köküyle olaya bakınca durumu anlatan bazı ufak detaylar var. Mümin dostlar için bir hatırlatma Kelamullah'ta ahiret kelimesi yüzlerce kez geçer ve neredeyse tamamında yanında bir zıtlık barındırır ve Dünya'dan ayrıştırılır.

İnsan amaçlar, hedefler ve dürtülerle yaşar. Tabiri caiz hayatta kalmak ve bu süreçte bazı tercihler yapar. Amaç üzerine kurar. Karnını doyurmak için avlanır, av için zamanı bekler. Karnını doyurmak için eker, mahsülü almayı bekler. Karnını doyurmak için çalışır, ay sonu maaşı bekler. Süreçleri farklı da olsa amaçları hep sebebinde aynıdır. Bunu iyi bir insan olmak için de konuşabiliriz. Ahiretin olmaması, çoğu arkadaşında yazdığı üzere amaçsızlıklar doğurur ve şu cevapları görürürüz "kafamı yoramam, neşesindeyiz, keyfimizdeyiz, doğduk öleceğiz" .. Bunlar kısa vadede amaçsız söylemlerdir. "Ödevi ne yapacağız? Kafamı yoramam." Yumurta göte dayanınca kafayı genellikle yorarlar. Dünyada iz bırakmak, dünyada daha iyi yaşamak gibi dümenden söylemlere gerek yok. Her atlayan çağda hayat da zorlaşıyor, iyi şeyler de olmuyor. Hayatın anlamsız, keza bu anlamsızlık bir çoğumuza göre öbür taraf işi iptal düşüncesiyse eğer efor sarfetmenin eziyet çekmenin lüzmu ne? Ne hayatta kalmak için uğraşırsın, ne iyi insan olmak için. Sıkın kafanıza demiyorum, zaten ahiret inancı olmayan kitlelerin ölüm korkusu daha fazladır. Yaşarken bir şeye tutunuyorsunuzdur mutlaka, içten içe daha fazla yaşama isteğidir. Bu da onun gibi bir şey. Yarın yaşayacağına inanmakla üç aşağı beş yukarı. Ki elden ayaktan kesilsen de, bir kısım organlar iflas etse de bu da bir yaşamak. Ölünce de vardır bir yaşamak muhabbeti heralde. Orasını mevlam bilir.


Bir dipnot: İnancın faydasını bulduğunuzda onu sebep gösterip imanın doğru olmadığını ilan eden arkadaşlar, "Ölümden korkmadılar dindar askerleri oldu, ahirete inandılar kurallara uydular, yok kitla silahı vs." gibi muhabbetlerinizin aslı de facto din yanlıştır dediğiniz için ateizme dayalı fideist bir şekilde kodladığınız içindir. Bu tip etntellektüalist fikirlerin Türkiyedeki babalarından birisi Celaldi, onu da 3 videoda kendi dilinden düşüremediği cahil lafının cüheylası ettiler ve madara oldu, artık Doritos reklamı alıyor.

[Aytuk]

ölüm diye bir şey yok, ruhlar ölümsüzdür

fazla eveleyip gevelemenin bir manasının olduğunu düşünmüyorum dostlar...
mümin bir kul isen ruhun bedeninden ayrılırken bir melek gibi ayrılır, günahlarla dolu bir hayat geçirdiysen acı çekerek vücudundan ayrılırsın.
mümin bir kul isen kabir hayatında "men rabbüke ve ma dinüke ve men nebiyyüke" bu sorulara rahatlıkla cevap verebilirsin, aynı rüyalarında sen kendi bilincin ile cevap vermediğin gibi, rüyalarında gördüğünüz olaylarda sarılmalar, ağlaşmalar, kucaklaşmalar veyahut sohbetler buna siz rüyanızda karar verremiyorsunuz, yaşanıyor ve sonra hatırlıyorsunuz, kabir hayatında da mümin bir kul isen cevabını verirsin, değilsen veremezsin ve acı çekersin.

kıyamet günü gelir ve bir film şeridi gibi hepimziin yaşadıkları, yaşattıkları önümüzden geçer.

iyiliklerin ve kötülüklerin tartılır, Peygamber eefendimizin şefkati ve Rabbimizin merhametiyle bu terazide en uygun denklem sağlanır.
sırat köprüsüne gelirsin müminsen ip gibi olan ince köprüden rahatlıkla geçersin, çok günahkarsan zorlanırsın, acı çekersin.

ve son durağa gelirsin.
cennet ya da cehennem.

Dünya'da bulunan zaman kavramı ahiret hayatında yoktur.

Bilim ve Din'i çatıştırmanın manası yok, bugün bilim çatısı altında bulunan, keşfedilen her şey yıllar öncesinde Kuran-ı Kerim'de zaten yazılmıştır keza günümüzde aaa yıllar önce Kuran'da bunlar nasıl tahmin edilmiş gibi söylemler mevcut. Bir çok örneği var.

Spoiler: GösterGizle