Kemal Kılıçdaroğlu arkadaşlar başından beri aynı fikirdeyim. En doğru adayı çıkardılar, başka türlü CHPnin de oyu artmayacaktı zaten.
Bırakın ideolojik tartışmaları, düzen değişikliğine oy verin. Diğer adayların hiçbirisi parlamenter rejimi desteklemiyor. Fiili saltanat rejiminde bu ülkeyi kim yönetirse yönetsin aynı vakalar yaşanacak.
Muharrem İnce siyasetten anlamayan bir adam olduğunu her seferinde ortaya koydu. Bir kere başkanlık sisteminde yani bu sistemde yargının bağımsız olma gibi bir durumu yok ama kendisi yargıyı bağımsız yapacağım diyor. Hükümetin yürütmeyle ilgilenmesi gerekir başkanlık sisteminde anayasa mahkemesinin bile 12 üyesini Cumhurbaşkanı seçiyor. Rejim değişikliğini bile kabul etmiyor. Sadece intikam duygularıyla hareket eden bir isim. Ekibi yok, yüzdeliği çok düşük olmasına rağmen birleştirici değil partilerle doğru ittifaklar yanaşmıyor. En doğru benim gibi davranıyor. Mesela tarikatları kapatacağım diyor örnek veriyorum. Türkiye'de tarikatlardan fetö doğdu, partizancılıktan da gladyo doğdu, darbeci askerler doğdu. Bütün darbe yapanlar fetöcü değildi. Var olan bir gerçeklik üzerine her şeyi konuşuyorlar ama kimse ülkede partizancılık var herkes birbirinin tanıdığını bir yere getiriyor anlayışından söz etmiyor. Tarikatçılık yokken de bu vardı varkende var. İslamcılar tarikatlar üzerinden bunu yapıyor, olmayanlar partizancılık üzerinden yapıyor. Liyakat iki türlü de yok. Bunu yok ettiğin zaman liyakat gelmeyecek yani. Bana göre masal anlatan bir insan kendisi. Füzyon teknolojisi boş, siyasi terimlere hakim değil, dosya kağıdıyla gelmiş bir fizik öğretmeni. Çalışmaları yeterli değil, konuşmalarda aşağılama var. En ufak eleştiriye gerilme var. Ama şu da var tabi gençlerin soruları bile siyasetle alakalı değil. Hep geçmişte şöyleydin şimdi nolacak adama soruyorlar ki ne yapacaksınız füzyon diyor. Bir kişi de füzyonla alakalı detay bir şey sorsa belki bütün karizması çizilecek. Bugüne dek sorulan soruların da çoğu boştu. Sadece karşı tarafı popüler olmak için eleştiren bir kesim var ama gerçekten Muharrem İnceye oy veren insanın siyasetten anlamadığını düşünüyorum. Belki biraz radikal olacak ama öyle. O halde iki güzel laf eden herkese oy verebilirsiniz. Muharrem ince havası seçimden sonra sönecek bir balondur, taa ilk sayfalarda dedim kesinlikle vermeyin. Oy bölünmesini falan geçtim seçiminiz anlamsız bir duruma gitmesin.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun kötü gösterilme nedeni AKP propagandası idi. Şu anda rejimi değiştirecek tek aday. Elinde belediyeler var, ekonomi kadrosu var, belirli bir oy kitlesi var, tiranlaşmayacağı açık olan tek aday. Sistemi güçlendirip değiştirebilecek tek isim, ben ikinci dönemini göremez vefat eder diyodum geçen bir konuşmasında bir kere seçileceğini sonra güzel bir ülke bırakmak istediğini söyledi. 75 yaşında bir insanda Türkiye şartlarında ne hayali olabilir. Arkadaşlar lütfen birine oy verirken on on beş koşulu aynı anda düşünün. Gaza gelmeyin, Kılıçdaroğlu kötüler arası en iyisi durumda şu anda. Sinan Oğan da zaten HDP, HÜDA-PAR vazgeçilmesi koşulunda iki tarafı da destekleyebilecek alttan alttan net bir düzen belirleyememiş bir kesimi oluşturuyor. AKP dese hüdaparı bırakacağız hemen gider, MHP yerine oynuyor. Bu seçimlerde amaçları kazanmak değil dikkat çekip oylarını arttırmak ve milliyetçilerin oylarını kendine çekmek. İttifaklarla kendini göstermesi lazım bu durumda ve bunu yapacak.
Yani ben ülkücüyüm Sinan Oğan'a oy vericem bu ülkeyi böyle yönetsinler diyorsanız oy verin ama bu seçimde Sinan Oğan'a oy verip de oyunu yükselteceğiniz bir seçim değil. Belki bir sonraki seçimde ara partilerin oyları ne kadar yükselir onu konuşmak doğru. Bu seçim direkt bir sistemin yok oluşu ve net düzen değişikliği gerektiren bir sistem. Şu anda Kılıçdaroğlu iktidar olmazsa Türkiye'deki bütün siyasal düşünce tabanı kopacak. Bilmiyorum farkında mısınız? Bir kez daha AKP seçilirse kimse muhalefetten söz edemez. Şu ekonomik şartlarda bir tane bile isabetli vaad yokken bu kadar ekip varken yine AKP seçiliyorsa muhalif takip etmek hiçbir anlama gelmeyecek. Anayasayı da değiştireceğiz dediler ilan etsinler Kanuni Esasiyi artık seçime gitmeye de gerek kalmaz. Resmen demokrasiyi kutuplaştıran egemenliği Cumhuriyeti nepotizme, krallığa dönüştüren bir rejime ve ona düzen değişikliği getiremeyecek isimlere oy veriyor, AKP İnce ve Oğancılar.
Bazen bazı gruplar gereksiz ses çıkartarak da düşman göründüğüne hizmet eder. Bu gaz siyaset gazı değil popülizm gazıdır. Cem Uzan ile başladı Ümit Özdağ ile devam etti Ardından Muharrem İnce ve son olarak Sinan Oğanla kapattı. Ses tonlarına dikkat edin bu saydıklarımın, en çoktan en aza iniyor. Gaz sesi bitti arkadaşlar, artık sesleri çıkmayacak oy sürecine kadar. İnanın, bitti yani.
Ben yine de Türk insanının akıllı olduğunu düşünüyorum. 1950'de CHP gitsin diye nasıl oy verdiyse amaç DP olmadıysa bu seçimde de AKP gitsin diye oyunu verir. Bu kadar olandan sonra hala AKP denilebiliyorsa siyaset konuşmanın bir alemi yok. Bir devir kapandı, bitti. Ne vaad edilen tutarlı bir şey ne başka. Zamanında iyiydi ama bitti yani, cumhuriyetin egemen olduğu demokratik rejimin olduğu bir ülkedeyiz. Bu halk ne zaman fanatizm üzerinden siyaset yapmayacak bilmiyorum. Umarım o günleri de görürüz. En azından demokratik haklarımız yok olmasın bir anlamı olsun gayretiyle bu seçimde doğru adaya oy verin. Bu seçim çok kritik bir seçim. AKPnin bir daha var olup olmayacağını dahi belirleyebilirsiniz. Veya ülkeyi yine düşüncelerinizi önemsemeyen size futbolcu taraftarı gibi bakan yönetimlere oy vererek kendinizi küçültürsünüz.
Arkadaşlar açın bir Bilge Yılmaz, Ali Babacan, Hakan Kara falan dinleyin. Bir de Nebatiye bakın. Dalga konusu oldu, yok heterodoks yaklaşım yok epistemolojik kopuş falan masal anlatıyor. Bütün ekonomik modellerinin karması heterojen bir yaklaşım bulduk dediler, fiyasko idi. Bir kere ekonomiden gram anlayan birisi bütün ekonomik yaklaşımlarının karmasını uygulamanın ekonomiyi bitireceğini bilir. Ekonomide istikrar, düzen ve güven gerekir. Yerli üretim yaparsan enflasyon düşer, yani fiyatlar düşer, haliyle paran değer kazanır. Kazandığı içinde faizi düşürürsün daha düşük kredi verir halkın içinde paranın düşük yüzdelikle bile daha iyi yayılmasını sağlarsın. Şu anda doları baskılamak için Merkez Bankası kapalı çarşıdan dolar alıyor ve piyasaya sürüyor. Piyasaya bu kadar yapay yolla dolar pompalarsan Türk lirası daha da değer kaybeder. Ülkede sabit kur rejimi resmi olarak yokken sabit kur rejimi politikası uygulanıyor. Hatta çoklu kura bile geçildi, piyasa dolarıyla resmi dolar arasında farklar oluşmaya başladı. Açık açık geçilen resmi bir sistemin nasıl bozulduğunu görüyoruz. Türkiye ekonomisi hep sıcak parayla döndü o kadar yatırım yaptılar, gelen paraları da iç ettiler. Güven ortamı kalmadı, ekonomi gitti yatırımcılar gitti. Erdoğan Mehmet Şimşeği ekonomiye getireceğim dedi Nebati itiraz bile etmedi. Kendisi de ekonomiden anlamadığını farkında galiba. Enflasyonu düşürürsen faiz düşer, bunlar faizi düşürdüğünde enflasyonu düşüreceğini düşünüyorlar. Makro İktisatın temel konusu olan IS LM eğrisini bilen birisi bile bunun böyle olmayacağını bilir. Türkiye ithal ikameci üretim modelinden yerli üretime geçmediği müddetçe sıcak para hikayesini sürdürmek zorunda, sıcak parayla da üretime yatırım yapmak zorunda. Ekonomiden anlamıyorlar gerçekten. Faiz yok demek her zaman üretimin tüketimden fazla demek. Tam istihdam demek. Ülkenin parasında gözle görülmeyecek kadar enflasyon olacaksa ne üretiliyorsa o tüketilmek zorunda. Arz talep dengesi olması lazım. Türkiye ürettiği malların ara mallarını ithal ettiği için üretimi hiçbir zaman tüketimini karşılayamayan bir ülke. Yani bu sistemde faizi kaldıracağım diyorsan önce zaruri ithal ikameciliği bitiren sanayi sistemini ve teknolojini kurmak zorundasın. Bu yokken bu tartışmaya bile girmek abes. Bu kadroyla iyi bir ekiple ve idareyle olabilecek bir şey. Ne kadrosu olmayana ne kadrosu silinen insanlara oy vermenin ne mantığı var ki? Ülkeyi Kılıçdaroğlu veya Muharrem İnce mi yönetecek? Yürütme kolunu bürokratlar yönetir. Liderler her zaman görünen yüzdür, iyi yerlerde iyi kadrosu olmayan grupları desteklediğini de o grupların söylediği şeylerin hiçbirisini yönetimde göremezsiniz. Hiçbir lider her şeyden anlamıyor. Nüfuz etmek diye bir kavram var. Türkiye kocaman çok büyük ve güçlü bir ülke. Nüfuz edebilmek için de güçlü kadroların olması lazım. Olmadığı için ee haliyle AKP benzeri bir duruma dönüşecek diğer adaylar da. Eskiden ben de anlar zannediyordum da Türkiye'de gerçekten çoğu insan pek çok şeyden anlamıyor. Özellikle güncel kesim. İyi ekip bulmak kurmak gerçekten zor.
Sonuç olarak Kılıçdaroğlu ve CHP'ye oy verelim

Oylarınızın anlamlı olmasını istiyorsanız.