Konu: Türkiye'de Gençlerde Ateizmin/Deizmin Artması  (Okunma sayısı 1147 defa)

0 Üye0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

#0 - 16.12.2022 20:25
Son zamanlarda sosyal mecralarda ve halk tabanında gördüğüm gençlerin(30 yaş altı genel olarak)artık dinden uzaklaşması ve hatta camiilerde bile eskisi kadar genç insan olmaması. Ki bende en son 3 buçuk yıl önce cuma namazı kıldığımı ve 7-8 yıl önce bayram namazı kıldığımı hatırlıyorum. Fatiha suresini bile unuttum diyebilirim, çünkü başı ve sonunu hatırlıyorum sadece. Evimin dibinde cami olmasına rağmen 3 buçuk yıldır bir kere bile gitmedim. Sadece bende değil, genel olarak gençlerde olan bir durum. Önceden cuma namazından çıkarken 30 yaş altı çok fazla genç olurdu. Şimdi çok az genç görüyorum.

Geçtiğimiz günlerde bir tanıdığım, ki beni iyi tanıyan birisidir. Benim dini, siyasi ve hayat görüşüme bakarak bana "sen sadece formalite müslümansın ya da korktuğun için, olumsuz tepki almamak için bazı şeyleri açıklamıyorsun." demişti. Bir süre düşününce şunu farkettim gençlerin çoğu inancını saklıyor ya da korktuğu için bazı ritüellere yerine getiriyor. Gençlerin bazıları ateist olduğunu direkt olarak söylüyor, büyük bir kısmı da laik/seküler müslümanım diyor. Hem laik, hem müslüman olunamaz.

Evet forum, siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? Top sizde.
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#1 - 16.12.2022 20:54
ülkede her şeyin sonu bir noktada islama bağlandığı için elinin altında teknoloji olan ve oradan her şeyi bulabilen gençlerin aklında "ne bu din de insanlar bu kadar bağlı, inanıyoruz ama neye inanıyoruz" gibi sorular oluşuyor, oluşmalı da. araştırdıkça birçok insana mantıklı gelmiyor, ateizm ve deizme yöneliyorlar, bu arada bunların yanında agnostisizm de revaçta. bence insanların dinden soğumasının, dini daha küçük yaşlarda (14 yaşında kendine ateist/deist/agnostik diyen çocuklar var) araştırıp da aklına yatmayan sebeplerden islamdan/dinden ayrılmalarının sebebi siyasal islam ve sosyal medya.
100
2
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
100 tepkisini veren kullanıcı(lar):
karizmatik devrimci, meta,
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#2 - 16.12.2022 21:00
okuduğum tolstoy'a ait "tanrının krallığı yüreğinizdedir" kitabından etkilendiğim düşüncelerle fikirlerimi yazacağım

1. Din siyasete alet edildi: din bana göre bir yaşam felsefesi olması gerekirken şuan bir toplumsal sınıf ayrımı aracı olarak kullanılıyor. dine göre insan ayrımı iyi ve kötü ahlaklı olarak olması gerekirken günümüzde sağcı ve solcu görüşlerle özdeşleşmiş durumda.

2. Camiler ve kiliseler dinlerini yanlış öğretiyor: Sümerler kültüründen ayrılıp Kudüs'te doğup günümüze kadar gelen semavi dinlerin hemen hemen ortak ahlak öğretisi belli, küfür etmemek, zina yapmamak, şiddetten kaçınmak, dürüst olmak vesaire. Ama günümüzde baktığınızda din, yaşam kurallarından ziyade somut ritüeller öğretiliyor. Sabah kalk şöyle namaz kıl, şu ayda açlık orucu yap vesaire. İnsanlar sadece bu ritüelleri yaparak ödüllendirileceklerine inanıyorlar. Bu aşamada putperestliğe karşı olarak ortaya çıkan bu dinlerin putperestlikten farkı kalmıyor. Dinin özü bu değildi. İsacılık ilk çıktığında anlamı gayet açıktı. Dağdaki Vaaz'da İsa'nın öğretileri açıkça belli. Ama günümüzdeki din öğretimi bundan apaçık uzaklamış vaziyette. Hristiyanlıkta da Müslümanlıkta da bu aynı.

3. İnsanlık "toplumsal yaşam tarzı" biçiminden tekrar koparak barbar çağlarına yine benzemeye başlıyor:
insanlığın ilk çağlarında toplum, aile, kabile yapıları henüz oluşmamışken herkes kendi için yaşıyordu. sosyal insan anlayışı henüz yerleşmemişken çıkara dayalı bir y aşam stili vardı. zamanla aileler ve kabileler, devamında devletler oluştu. insanlar beraberce yaşamayı öğrenirken bazı ahlak kuralları oluşturma gereği duydular. bu noktada dinler oluştu. dinler insanın en üstün hale erişmesi için sahip olması gereken ideaları öğretti. ama günümüze baktığımızda covid ile hızlanan büyük bir yalnızlaşma var. ki bu durum 1900lerin başında gözükmeye başladı. büyük buhran yaşandı, büyük savaşlar yaşandı. insanlar ilk kez o zaman "tüm bu acıların amacı ne?" diye sorgulamaya başladı. devamında bu depresyon ve karamsarlık edebiyatta da gözükmeye başladı zaten(1940 sonrası türk edebiyatı) İnsanlar yalnızlaştıkça toplum bilincini ve devamında dinin toplumsal yaşam öğretilerini sorgulamaya başladı. insan toplum bilincini yitirip çıkarcılığa yöneldikçe dinin onlar üzerindeki etkisi azaldı.

@karizmatik devrimci
100
1
Like
1
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
100 tepkisini veren kullanıcı(lar):
karizmatik devrimci,
Tepki yok
Tepki yok
Like tepkisini veren kullanıcı(lar):
Bandrol,
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#3 - 16.12.2022 22:12
Bence Türkiye'de oluşan bu durumun genel olarak siyasete dayanıyor. Ama biraz daha derine inersek "Z Kuşağı" olarak nitelendirdiğimiz içerisinde benimde bulunduğum kuşak genel özelliklerinin baskı ortamını sevmemesi, kendini ifade etmeyi sevmesi, anti-tez üretmeyi sevmesi ve araştırma-irdeleme yeteneklerinin gelişmiş olması gibi ortak kanılar var. Birde bu özelliklere sahip nesil doğar doğmaz kimliğinde "Dini: İslam" ibaresini görüyor ve kendine dayatılan bu dine önyargı ile başlıyor hayata. Ayrıca Ateistler/Deistler ne kadar kabul etmese bile bu durum toplumda farklılık sağladığı için Ateizm ve Deizm kişinin kendisini havalı hissetmesini sağlıyor, bu Deizm/Ateizm sadece havalı olduğu için inanılıyor demiyorum, gerçekten inanan biri olsanız bile bu durum toplumun çoğunluğundan farklı olduğunuz için sizde farklı bir hava oluşturuyor. Ateizm/Deizm cazibesi sonrası kişiler kendince İslam'a karşı anti-tez üretmek için araştırmalar yapıyor ve toplumun baskısı ile bu durum daha fazla körükleniyor. Sonuç olarak genç nesil İslam'a karşı oluşturduğu tabuları yıkmak istemiyor, aksine kendini ifade etme yöntemi olarak gördüğü için bu durumdan daha fazla haz duymaya başlıyor. Ayrıca doğduklarından beri iktidarda olan kişilerin, insanları din üzerinden ayrıştırdığı da bir gerçek. Gezi park olaylarının asıl maksadının aşıldığı düşündüğüm için kendimce desteklememek ile birlikte şunu eklemek istiyorum... Örneğin masum bir Müslüman birey ağaçları ve doğayı koruma düşüncesi ile bu eyleme katılmak istemesi gayet doğal değil midir? Ama hükümet yetkilileri bu eyleme katılanları "Dinsiz" , "Berduş" , "Sürtük" olmak ile itham edip üstüne camilerde bira içilmesi, camilere ayakkabı ile girilmesi, "Başörtülü bacılarıma saldırdılar" gibi doğru veya yanlış haberler ve söylemler insanların ayrışmasına, eğer Müslümansan bizden olmak zorundasınız, eğer bizden değilseniz siz Müslüman değilsiniz algısı yapıldı. Bunun gibi bir çok örnek verilebilir ama bir çok kişinin bu olayları hatırladığını düşünerek bu örneğin daha anlaşılabilir olduğunu düşündüm. Yani bu gibi durumlar Akp karşıtı insanların AKP=İslam algısından dolayı İslam'dan uzaklaşma ve nefret gibi durumlara gitti. Tarihinden tam emin değilim ama geçtiğimiz yıl bir lisede 3-4 kişilik öğrenci grubu Kuran-ı Kerim'i alay malzemesi yapıyor ve hatta bir öğrenci röveşata çekiyordu. Bunun videosu sosyal medyada yayılmıştı hatırlarsanız. Ben bu çocuklara kızmaktan öte gerçekten üzülmüştüm. Bu olaylar ilgili toplumun genel "Dinsizler" kanısının aksine kendimce şöyle yorumladım. Arkadaşlar bu çocukların kendilerini ifade etme alanı kalmadı, örneğin ben 22 yaşında Siyaset Bilimi okuyorum ve siyasi fikirlerimi paylaşmayı seviyorum ama ben bile küfür-hakaret olmadığı halde sosyal medyada hükümet aleyhine bir şey paylaşırken çekiniyorum, ailem gördüğü zaman (Babam hiç müdahale etmez, genelde ablam ve annem) "Oğlum kaldır onu, yapma" gibi uyarılarda bulunduğu zamanlar oluyor. Bakın ben bazı korkularımı yenmiş olabilirim ama halen daha bir çekincem oluyor fakat bunlar daha çocuktu. Şuanın liselileri kendilerini hiç bir konuda rahat ifade edemiyor sosyal medyada bile olsa korkuyor ve baskı görüyorlar bunun sebebinin kendilerini yöneten hükümet olduğunu düşünmeleri gayet doğal. Çocuklar anlık olarak direkt "Ulan Akp Kuran'a bi röveşata çekeyimde gör gününü" gibi düşünmemişlerdir mutlaka, AKP=İslam o kadar kafalara yerleşti artık gençler AKP nefretini ile dini aynı kefeye koydu. Hükümet dini o kadar değersizleştirdi ki gençler dinin ne kadar kutsal bir şey olduğunun farkında bile değil.
Kendimce Türkiye'de İslam'ın neden değersizleştiğini ve genç neslin İslam'a karşı oluşan tabularının sebebini böyle yorumladım.

Spoiler: GösterGizle
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#4 - 16.12.2022 23:01
Türkiye'de gençler din dışında hangi konularda "gençlik" adı altında yaşanabilecek süreçlere yoğunlaşabiliyor ve gençliğin her evresini yaşayabiliyor? Sıfır. Türkiye, din çatısı altında her şeye ket vurarak batıyı örnek alıyoruz diye kendini avutan tek millettir. Orta doğunun da gerisindeyiz. Gençler, genç olmaktan çok okul çağına başlar başlamaz politize oluyorlar. O yüzden ben ateistim, deistim ve benzeri diyen çoğu genç, bu kelimenin tanımını duyduğu için diyor. Bunu sorgulayıp araştıracak anları bile olmadı aslında, demelerinin sebebi de Türkiye'ye inançları kalmadığı gibi din ve benzeri konularda da kendilerini inançsız tutmaları.

Kalınlaştırdığım cümlenin tek özeti aşağıdaki videoda var. 0-17 saniye arasındaki muhabbetten ibaret tamamen, hepsi sözde.



Like
1
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Like tepkisini veren kullanıcı(lar):
Bandrol,
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#5 - 16.12.2022 23:22
Oturup adam akıllı biraz düşünsek, ateist/agnostik/deist olmak için mantıklı sebeplerimiz olur zaten. Günümüzde İslam'ın kendisinde, Kur'ân-ı Kerim'de bile Arapların kültürüne yönelik tanıtımlar, çelişkiler bulunuyor. Zamanında bir Arap kralın halkına dayattığı sadist kanunlar desem yeridir. Maalesef büyüklerimizin araştırmadan inanıp, çoluğuna çocuğuna zorbalıkla İslam'ı aşılaması nedeniyle de bir o kadar soğuduk dinden.

NOT: Ateist/Deist/Agnostik olan Türk gençlerinin büyük bir çoğunluğu zamanında Kur'ân kurslarına giden kesimden oluşuyor. Bir zamanlar aile zoruyla Kur'ân-ı Kerim okutulmaya mecbur bırakılan çocukların, günümüzde İslam'ı reddettiklerini de görüyoruz. Aile baskısı altında yaşayanlar da doğal olarak lafta kendini müslüman olarak tanıtıp, aslında bizim gibi inanmayan kesimlerdendir.
100
2
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
100 tepkisini veren kullanıcı(lar):
karizmatik devrimci, purp,
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#6 - 16.12.2022 23:24
türkiye için değil tüm avrupa ve dünyada ateizm/deizm artışı var. bilgiye hızlı erişim, din temsilcilerinin yozlaşması, dünyanın değişimindeki farklı faktörler, kitlelerin daha hızlı/farklı kontrol altına alınabilmesi vs. gibi konular var. yani konuyu türkiye sınırları için sınırlandırmak doğru değil. birçok sebep ve sonuçlara bağlı olan bir konu. sadece türkiye/müslümanlık konusu değildir.

 ek olarak "hem laik, hem müslüman olunamaz." kadar yozlaşmış bir cümlene katılmıyorum ve laiklik kavramının ne olduğunu anlamadığını düşünüyorum.
Like
1
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Like tepkisini veren kullanıcı(lar):
Bandrol,
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#7 - 16.12.2022 23:45
hem laik, hem müslüman olunamaz. laikliği ve islamı iyi araştırmanı öneririm.

1- laikliği savunuyorsan, dinin devlet işlerine karışmayacağını söylüyorsan teknik olarak sen hükmen müslüman değilsin ve olamazsın. bunu ben değil, peygamber söylüyor, alimler söylüyor, kuranda yazıyor, hadis kitaplarında yazıyor, tarih kitaplarında yazıyor.

2- dinim islam diyorsan, peygamberin dinindenim, peygamberin ümmetindenim diyorsan, dini kanunları devlet işlerinden ayrı tutman mümkün değil. çünkü sen müslümansın, dini kanunları devlet işlerinde geçersiz kılıyorsan bu dinden çıkma sebebidir.

laiklik, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması değil. din ve devlet kanunları çakıştığında devletin, devletten yana olmasıdır. yani laiklik, dinin kanunlarını devletin kanunları karşısında reddediyor. @lastgunmobster hem laik, hem müslüman olunamaz.

Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#8 - 17.12.2022 00:16
hem laik, hem müslüman olunamaz. laikliği ve islamı iyi araştırmanı öneririm.

1- laikliği savunuyorsan, dinin devlet işlerine karışmayacağını söylüyorsan teknik olarak sen hükmen müslüman değilsin ve olamazsın. bunu ben değil, peygamber söylüyor, alimler söylüyor, kuranda yazıyor, hadis kitaplarında yazıyor, tarih kitaplarında yazıyor.

2- dinim islam diyorsan, peygamberin dinindenim, peygamberin ümmetindenim diyorsan, dini kanunları devlet işlerinden ayrı tutman mümkün değil. çünkü sen müslümansın, dini kanunları devlet işlerinde geçersiz kılıyorsan bu dinden çıkma sebebidir.

laiklik, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması değil. din ve devlet kanunları çakıştığında devletin, devletten yana olmasıdır. yani laiklik, dinin kanunlarını devletin kanunları karşısında reddediyor. @lastgunmobster hem laik, hem müslüman olunamaz.

olamazsın, yapamazsın, öyle olursa böyle olur dayatmaları ve düşünce yapıları, yine yukarıda bahsettiğim yozlaşmış kişilerden çıkıyor. türkiyeyi de bu yıprattı. her şeyin oluru, yapılabilirliği var, artık bunu anlamamız gerekiyor.. hz muhammed'in medine vesikası da günün şartlarına göre yine bahsettiğim yapılabilirliği kanıtlıyor. o günün şartlarına göre laikliğe baya yakın bir sözleşmedir.

din ve felsefik olarak devlet kavramları iki ayrı yere çıkıyor. baya uzun uzun tartışabilecek bir konu ve bunun için vakit öldüremem. ama islamın hoşgörü dini olduğunu söylüyorsak, laiklik bu hoşgörünün en büyük seçeneklerinden birisi, bence. çünkü devlet kavramında sadece "biz"den olanları değil, "biz"den olmayanları da koruma, eşit şartlarda, tarafsız bir tutum sergileme mekanizmasıdır. ayrıca kur'an ve diğer din kitapları birer inanç meselesi olduğu için, yorumlamalara, inanma şekillerine göre değişebilir, tamamen kesinliği yoktur. kaldı ki laikliğin en önemli kısmı din ve vicdan özgürlüğü sağlaması ve bütün dinlere eşit mesafede bulunması olmuştur. bu da yine "dinde zorlama yoktur" ayetiyle örtüşüyor.

yani değişime ve çağa ayak uydurmak zorundayız. laiklik 20-30 yılda ortaya çıkmadı. "islam dünyasında laiklik" konusu da yine uzun süreçlere dayanan ve burada tartışılamayacak kadar detaylı bir konu. senin düşüncelerin gibi herkesi bir kalıba sığdırmaya çalışanlar yüzünden bu haldeyiz. "müslüman olan laik olamaz", "şu olan bunu yapamaz", "dine inanan bunu çeviremez, inanmayan bunu yapamaz" gibi kalıplaşmış ve dar düşüncelerden kurtulmamız gerekli. gerektiğinde peygamber bile günün şartlarına ayak uydurabiliyorken, bu bence yanlış bir düşüncedir. din-devlet ilişkisi gibi derin konular, bu kadar sığ düşüncelerle yargılanmamalı. insanlar artık bu dar kalıpları parçalamalı. aynı şekilde inancı da iyi yorumlamak, araştırmak gerekir. o dönemde günün şartlarında yapılanlarla bu dönemin şartları kıyaslanmamalıdır. kur'an kesin ve net emirlerden oluştuğu gibi, yorumlamaya da açık bir kitaptır.



edit:
MEDINE VESIKASI: GösterGizle

Geleneksel İslam inancına göre, Muhammed'in Mekke'deki son yıllarında, Medine'deki on iki önemli kabileden bir delegasyon, onu tüm topluluk için baş hakem olarak hizmet etmesi amacıyla tarafsız bir yabancı olarak davet ederler. Medine' yerleşikleri arasında 620'den önceki 100 yıl boyunca, süregiden savaşlar olmuştur. Tüm klanların dahil olduğu Bu'ath Savaşı'ndan sonra ortaya çıkan iddialar üzerinde tekrarlanan katliamlar ve anlaşmazlıklar, kabilelerin kan davası ve göze göz kavramlarının artık uygulanabilir olmadığını, tartışmalı davalarda karar verme yetkisine sahip tarafsız bir adam olması gerektiğini onlara açıkça göstermişti. Bu sebeple Medine'den gelen heyet, kendisi ve hemşerilerini toplumlarına kabul etmeye ve O'nu kendilerinden biri gibi fiziksel olarak korumaya söz verirler.

Muhammed, Medine'ye göç ettikten sonra, sekiz yerli kabile ve Mekke'den gelen göçmenler arasında "bir tür ittifak veya federasyon" kuran ve Medine'deki farklı toplulukların, Müslüman cemaatin diğer topluluklar olan Yahudilere ve " Kitap Ehli "ne karşı ilişkilerini, hak ve sorumluluklarını da belirleyen bir anayasa taslağı hazırlamıştı.

Belge, tüm yerleşikler için dini inanç ve ibadet özgürlüğü sağlar.
Müslim veya gayrimüslim tüm tarafların temsilcilerinin istişarelerde veya yabancı devletlerle müzakerelerde hazır bulunmalarını garanti eder.


@karizmatik devrimci
« Son Düzenleme: 17.12.2022 00:43 lastgunmobster »
Like
1
dislike
1
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Like tepkisini veren kullanıcı(lar):
Bandrol,
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
dislike tepkisini veren kullanıcı(lar):
karizmatik devrimci,
Tepki yok


#9 - 17.12.2022 13:26
Laiklik yanlış anlaşıldığı için açıklama yapmak istedim. Laiklik dini inançlarla oluşan yönetimin hukuki araçlarla sağlanılan yönetim anlayışından ayırılıp devletin belli bir dinle yönetilmeden koyduğu kanunlarla herkese hukuki olarak aynı ölçüde davranması anlamına gelir. İngilizce'de bu kavrama sekülerizm deniyor. Fakat aynı anlama gelmez çok ufak bir fark var. Sekülerizm devletin sadece dünya konularıyla ilgilenmesi ve toplumun dünyevi ihtiyaçlarını öne çıkarması anlayışıdır. Yani burada bir dini argüman yoktur. Devletin zaten toplumunda benimsendiği klasik bir din anlayışı vardır, devlet buna müdahil olmaz. İnsanları vicdani yükümlülükleriyle başbaşa bırakır. Dolayısıyla din ve devlet işlerini yönetimsel olarak ayırma gereği hissetmez, zaten devlet sadece dünyevi işlerle ilgilenir. Dine karışmaz. O yüzden laiklikle sekülerizmi ayırırken şu çizgi çok önemli. Laiklik din ve devlet işlerini birbirinden tamamen ayrı tutabilmek, fakat bütün dinlere de aynı mesafede yaklaşmak anlamına gelirken sekülerizm ise sadece dünyevi refahı yükseltmek için öne atılan bir kavram olarak algılanmalı. Yani sekülerist bir devletin ya ortak tek bir dini vardır ya da devlet dini asla siyasi konu yapmayıp müdahale de etme gereği hissetmiyordur.

Japonya, Fransa, Meksika, Portekiz ülkelerinin anayasasında laiklik var. Fakat mevzu hukukta bulunan bu kavramın pratikte karşılığı var mı ona bakmak gerekiyor.

Türkiye anayasal olarak laik bir ülke. Ama laik bir ülkede Diyanet İşleri Başkanı olmaz veya bu kurum bütün dinlere olsa bile aynı mesafeden bakar. Ancak Türkiye'de modern şeyhlik anlayışı ile Diyanet görevini icra ediyor. Tipik bir örnek vereyim, Mesela imamlar normalde memur olmamalı. Kamu görevini icra etmek normalde vatandaşların vazifesi fakat dini bir fonksiyon da kamu görevi olarak tanımlanıyor. Yani İmamlar memur olabiliyorsa rahipler de memur olmalı çünkü ikisi de Türkiye vatandaşı ama olmuyor. O yüzden yaşadığımız bu devlete şekli olarak laik fakat esasen laik bir devlet değil dememiz daha doğrudur.

Bu düşüncemi saçma sapan siyasal ocuyum bucuyum anlayışından uzak objektif anlaşılması açısından paylaşmak istedim.

Sevgiler.  :manifdog
« Son Düzenleme: 17.12.2022 13:36 Elif »
Like
1
funny
1
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Like tepkisini veren kullanıcı(lar):
lastgunmobster,
Tepki yok
funny tepkisini veren kullanıcı(lar):
karizmatik devrimci,
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok