Konu: | Julya & Irina Yalenchka |  (Okunma sayısı 19159 defa)

0 Üye0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

BiA

*
v2 Oyuncusu 2022 Yılbaşında OyundaydıSelf Control Güncellemesinde Oyundaydı
#230 - 29.06.2022 14:37
Anasayfa                        Haberler                        İş Başvuruları                        Programlar                        Reklamlar
Yıldız Rapçilerin Yıldız Oyuncular Hakkında Söylediği Sözler


Basketbol ve Rap müzik arasındaki yakın ilişki herkes tarafından biliniyor. Bizler de daha önceki yazılarımızda yeri geldiğinde bu konuya sıkça değindik. Rap müzik, atletlerin hayatlarında öylesine önemli bir yere sahip ki; oyuncular antrenmanlarda olsun, maç öncesinde olsun sıklıkla rap müzik dinleyerek kendilerini motive ediyorlar. E tabii özel hayatlarında da fazlasıyla dinledikleri aşikâr, hatta bazısı amatör olarak da olsa bu müziği yapıyor bile. Peki, bu ilişki sizce tek taraflı mı böyle? Tabii ki de hayır. Rap müzik sanatçılarının birçoğunun favori sporu da basketbol doğal olarak. Ve şarkı sözlerinde de bol bol basketbol oyuncularından bahsediyorlar. Ben de bugün sizlere hangi rapçi, hangi yıldızdan, hangi şarkısında, nasıl söz etmiş, ondan bahsedeceğim. Hazırsanız rap müzik dünyasında adı en çok geçen oyuncudan başlayalım.

LeBron James




“I ball hard like LeBron James
And Rozay D-Wade ni**a”
Meek Mill ft. Rick Ross – “Believe It”

(Burada Meek Mill, kendisi ve Rick Ross’un tıpkı Wade ve LeBron gibi iyi bir ikili olduğundan bahsediyor.)
“Went from most hated to the champion god flow
I guess that’s a feeling only me and LeBron know”
Kanye West – “New God Flow”

(Kanye ise burada kendisini rap dünyasının LeBronu olarak görüyor. En nefret edilen ama aynı zamanda en iyisi.)
I’m on my King James sh*t, I’m tryin’ to win here again”
Drake – “5AM in Toronto”

(Bu şarkı ilk yayınlandığında LeBron, Miami ile ilk şampiyonluğunu kazanmış ve sonrasındaki sezon Heat tarihinin en uzun yenilmezlik serisine önderlik ediyordu ve ikinci şampiyonluk için büyük favoriydi. Burada Drake kendisinin de LeBron gibi asla durmayacağını ve daha fazla başarı kazanmak için çabalayacağını belirtiyor.)


Stephen Curry


“This shit a mothafu***n’ lay up
I been Steph Curry with the shot”
Drake – “0 to 100 / The Catch Up”(Drake burada ise; Steph Curry şut atma da ne ise ben de rap dünyasında oyum mesajını veriyor.)
“Bad bi*ch stop and poppin’ like Steph Curry”
Lil Wayne – “Fat Albert”

(Weezy burada Curry’nin koşuyu bir anda kesip hiç beklenmedik bir anda şut atma özelliğine dem vuruyor.)
“Uh, I’m Steph Curry in the Clutch
Take a shot of this Royal Elite and go all the way up”
Fat Joe – “All The Way Up(Remix)”

(Curry Clutch zamanlarda neyse ben de oyum diyor Fat Joe. En önemli anda çıkar dağıtırım ortalığı minvalinde.)


Dwyane Wade





“You could catch me courtside in Dwyane Wade house
With a high yellow thick bit*h with her legs out”
Lil Wayne – “I Don’t Like The Look Of It”

(Wade’in en büyük mottosu belki de “This is my house” sözüdür. Lil Wayne de Heat maçlarına gitmeyi çok seven bir rapçi. Wade’in evinde yani; Miami Heat’in sahası American Airlines Arena’da beni sık sık görebilirsiniz diyor burada.)
“Open my eyes, yes sir this is what I’m made for
To go hard in the paint like D. Wade or D. Rose”
Common – “Blue Sky”

(Şarkının ilk çıktığı zamanlar şut atmak henüz bu kadar büyük bir öneme sahip değildi. Wade ve Rose gibi yıldızlar inanılmaz delici penetreler yaparak izleyenlerin aklını başından alırdı. İşte burada Common bundan bahsediyor.)
“In two years Dwayne Wayne became Dwyane Wade”
Kanye West – “The Glory”



(Şarkı 2007 yılında piyasa sürüldü ve Wade henüz ilk şampiyonluğunu kazanalı 1 yıl olmuştu. İşte burada Kanye, Wade’in 3 yıl zarfında nasıl kendinden en çok söz ettiren basketbolculardan biri olduğuna değiniyor.)
Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


BiA

*
v2 Oyuncusu 2022 Yılbaşında OyundaydıSelf Control Güncellemesinde Oyundaydı
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


BiA

*
v2 Oyuncusu 2022 Yılbaşında OyundaydıSelf Control Güncellemesinde Oyundaydı
#232 - 02.07.2022 20:52
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


BiA

*
v2 Oyuncusu 2022 Yılbaşında OyundaydıSelf Control Güncellemesinde Oyundaydı
#233 - 02.07.2022 21:01
Anasayfa                        Haberler                        İş Başvuruları                        Programlar                        Reklamlar
Yaz kampında yeni sezonun hazırlıklarına başlayan Chicago Bulls, Nicola Mirotic’i ilk beşte denemiş ve ondan yeterli verimi elde edememişti. Koç Fred Hoiberg, Mirotic’in kenardan gelmesini,  oyuna dahil olan ikinci ekibin sürükleyicisi olmasında karar kılmıştı. Mirotic’in ilk beşte yer almasını şiddetle savunan Rajon Rondo ile Bulls teknik ekibinin arasındaki sürtüşmeler, henüz sezon başlamadan kıvılcımlar çıkarmaya başlamıştı bile.

Mirotic gibi bir dış tehdit olmadan oyunu geniş alanlara nasıl yayabilirlerdi? Gibson ve Lopez ikilisiyle boyalı alan çok kalabalık olmaz mıydı? Özellike içeri penetre etmekle ünlü Wade ve Butler gibi süperstarları varken.

Detroit deplasmanında, Jim Boylen (yardımcı koç – oyuncuların dakikalarını ayarlayan kişi) tarafından erkenden kenara alınan Rondo sinirli bir şekilde benchin soğuk koltuklarının birine oturuyor, enerji içeceğini yudumlarken de Fred Hoiberg’e sesli sezsiz giydiriyordu. Tekrar oyuna girmek için çağırıldığında, boynundaki havluyu Boylen’in suratına fırlatan Rondo, Hoiberg’ün yanından geçerken de koçunun direktiflerini umursamadan oyuna tekrar dahil oluyordu.

Havlu fırlatma olayı her ne kadar kanıtlanmasada, Rondo ve Bulls teknik ekibi bu yaşananları inkar etmiyor. Zaten Rajon Rondo’nun geçmişine baktığımızda ondan bu tür davranışları – hatta daha ciddilerini – görmüştük.



2011’in Mayıs ayında, Boston Celtics – Miami Heat eşlemesinde, Heat seride 2-0 öndeydi. Normalde koç Doc Rivers, Rondo’nun sınırlarını sürekli zorlardı. Ancak serinin 3. maçı öncesi takım toplantısında Doc Rivers acımaz bir şekilde genç oyun kurucusunun üzerine gidiyordu. 50 inçlik bir televizyonda Rondo’nun tüm hatalarını ve yapması gerekenleri argo bir dille işaret eden koç, uyuyan bir aslanı uyandırdığının farkında değildi.

Kevin Garnett o anlar için “Ortam çok gergindi fakat, Doc Shorty’i  (Garnett’in Rondo’ya taktığı lakap) zorlamaya devam ediyordu. Gerçekten ortam çok gergindi” diyor.

Elindeki su şişesini televizyona fırlatan Rondo, etrafındaki eşyaları da tekmeleye başladı. Doc Rivers’ın tam yanındaki 50inçlik televizyon yere düşmesiyle beraber parçalara ayrıldı ve koç ses tellerinin sınırlarını zorlayarak “Rondo, DIŞARI ÇIK!!” diye bağırdı.

Kevin Garnett’in kolları arasında odayı zor olsa da terkeden Rondo, gözlerinden alev saçıyordu. Garnett’e “Bana bir saniye ver” diyip, Garnett’in kollarından kendini kurtaran Rondo, odaya doğru  tekrar koşmaya başladı. İşte tam o anda Boston Celtics ile ikinci bir şampiyonluk şansınında kendisinden uzaklaştığını farketti Garnett. Aynı, odaya doğru attığı her adımda gözden kaybolan Rajon Rondo gibi.

Lisenin ilk yılında, geometri dersi alan Rondo, derslere kitap getirmemesi, ödev yapmaması ve sınıfta uyuması ile ün kazanmıştı. Onu uyandıran tek kişi geometri öğretmeni Doug Bibby olurdu. Genç öğrencisini tatlı-sert biçimde uyandıran öğretmen, tahtadaki soruları da çözmesini isterdi. İsteksizce tahtaya doğru ayaklarını sürüyen Rondo, tüm hepsini bir çırpıda çözüp yerine otururdu.

Doug Bibby aynı zamanda lise basketbol takımının baş antrenörüydü. Rajon Rondo ise yardımcı antrenörünün sağ kolu. Birlikte sürekli maçın kasetlerini izlerler ve yeni setler, taktikler üretirlerdi. Lakin Bibby, maç esnasında uygulamasını istediği şeylerin Rondo tarafından görmezden gelinmesi yüzünden, onu bolca kenarda oturturdu.

Bunu her yaptığında Rondo’ya “Ben maçı izliyorum, beni dinlemesin” diyordu, Rondo ise hazır cevap bir şekilde “Ben de oyunun içindeyim, oyunu hissediyorum” diye cevaplıyordu.

Her ne kadar onun oyun bilgisine saygı duysada, Bibby Rondo’ya geometriden D (bizim sistemimizde 45 puan) verdi. Belki aklı başına gelir diye.



2015’in Şubat ayında, Dallas Mavericks ile Toronto Raptors karşılaşmasında, Mavs üçüncü çeyreğin başında 9 sayı gerideydi. Rajon Rondo iki ay önce Dallas Mavericks’e katılmıştı ve Dallas, Rondo öncesi 19 galibiyet 8 mağlubiyet almıştı ve ligin en iyi hücum eden takımıydı. Rondo sonrası 19 galibiyete 11 yenilgiyle ulaşan Dallas, Rondo sahada değilken de daha iyi hücum ediyordu. Ek olarak Rondo boyalı alanın dışında %30,9 isabet yüzdesiyle çaylak sezonundan bu yana en kötü sezonunu geçiriyordu. Serbest atış çizgisinden de %31 ile isabet bulan Rondo, bu alanda da kariyerinin dibindeydi.

Maça dönecek olursak, üçüncü çeyreğin ortasında topu koçu Rick Carlisle’nun olduğu yerden uzaklara -bilerek- süren Rondo, koçunun oyun direktiflerini, tüm takımın ve taraftarların önünde görmezden gelerek çizgiyi aşmıştı. Elleriyle, hakemlere mola alma işareti yapıp parkeye fırlayan koçuna sinirlenen Rondo “SAHADA YAPILACAKLARI BEN SÖYLERİM!” diye bağırdı. Carlisle ise ondan arda kalmaz bir şekilde “YERİNE OTUR VE CEVAP VERME” diye kükredi oyun kurucusuna.

Rondo maç boyunca bir daha oyuna girmedi ve Mavericks’in bir sonraki maçında da teknik ekip tarafından cezalandırılarak oynatılmadı.

Mavericks teknik ekibinin farkedemedikleri şey ise: Rajon Rondo’yu cezalarla terbiye edeyemecekleriydi.

“Rondo ona ne yapması gerektiğinin söylenmesinden hoşlanmazdı. Yanlış anlamayın; koçlarının onu yönlendirmesine karşı çıkmazdı fakat, ona koçluk etmek istiyorsanız, ne dediğinizi harfi harfine bilmeniz gerekir. Bilseniz dahi size meydan okur. Asıl soru ise:
Rondo bu davranışları sergileyecek kadar iyi bir oyuncu mu?”
– Celtics Genel Menajeri Danny Ainge (Rondo’yu Dallas’a takaslayan kişi)

Kalabalık bir sınıfta olduğunuz hayal edin. Bildiğiniz üzere her çocuğun ayrı bir öğrenme hızı vardır.  Kimisi yavaş kimisi de diğerlerine göre hızlı öğrenir. Bir tane de o gıcık olduğunuz, hiç ders çalışmadan hep yüksek notlar alan o zeki çocuk vardır. O çocuğun odaklanması ve gelişmesi için, öğretmenlerin onun için farklı yollar, farklı teknikler üretmesi gerekir. İşte o çocuk Rajon Rondo.

Öğretmenlerin bu özel çocuklarla verdiği sınavın aynısını, koçlar da Rajon Rondo ile vermesi gerekti yıllar boyunca. Çünkü bir süre sonra Rondo, koçlarının seviyesine ister istemez yetişecek. Ve koçlarını geride bıraktığındaysa, söz dinlemez ve bildiğini okur bir hale bürünecekti.

Rajon Rondo sadece parkede böyle biri değil. Mantıksız bulduğu herşeyden uzaklaşan bir yapısı var Rondo’nun. Örnek vermek gerekirse; Denzel Washington’ın başrolünü üstlendiği The Equalizer filminde, Denzel’in polisin numarasını nasıl aldığına mantıklı bir açıklama bulamayan Rondo, anlamak için filmi tekrar izler ve midesi kaldırmaz. Bir daha izlememek üzere de filmi çöpe atar.

Bir diğer tiksindiği şey ise, takım antremanlarında bir seti sürekli tekrar etmekti. Setin tüm dinamiklerini kavramak için ona bir tekrar yeterliydi. O zamanki Celtics takımının asistan koçu – şuan Minnesota Timberwolves’u çalıştıran – Tom Thibodeau bunu farkedince, Rondo ile bolca rakip takımların kasetlerini izlemeye başladı. Thibodeau ile video odasında geçirilen bir kaç günün ardındandan Rondo tekrar huzursuzluk çıkardı. Kaset izleme işini sadece antremanlarla kısıtlamayan, karşılacakları rakiplerin kasetlerini evinde saatlerce izleyen Rondo, antremanlarda ve video odasında da onun zekasını zorlayacak şeyleri bulamama sıkıntısıyla tekrar baş başa kaldı.

Huzursuz oyun kurucusuna yeni zorluklar bulmak isteyen Doc Rivers, ona 100 sayfalık Atlanta Hawks’ın tüm setlerinin ve oyunlarının olduğu dosyayı verir. Ertesi günse, Rondo koçunun karşısına geçer ve meydan okurcasına “Sınava hazırım” der. Şaşıran ve Rondo’nun bir gecede tüm setleri ezberlemesine imkan tanımayan Rivers, dosyada olmayan – hileli – bir soru sorar. İlk anda yıldırım çarpmışa dönen Rondo, hemen kendine gelir ve “Dosyada böyle bir şey yoktu, yalan söylüyorsun!” diyerek, koçunun küçük blöfünü savuşturur.

2008 playoff serisinde Atlanta Hawks’ın tüm setlerini durduran Celtics, rakiplerini de yeni veya kullanılmamış planlarını uygulatmaya zorluyordu. Sezonda belki 5 veya 10 kez oynadıkları oyunu kenardan takımına işaret eden Mike Woodson, Celtics’in nasıl karşılık vereceğini beklemeye koyuldu. Ancak faul çizgisi üzerinden daire çizip potaya doğru yönelen Joe Johnson’ı gören Rondo “BACKSCREEN, BACKSCREEN!!” * diye bağırmaya başladı. Celtics uzunları pota altında Joe Johnson’ı sıkıştırmaya başladıklarında, Mike Bibby ve Mike Woodson göz göze geldiler. Akıllarındaki tek soru ise:

“Rondo bunu nasıl bilebildi?”



* Backscreen: Potaya yönelen oyuncunun savunmacısına arkadan yapılan bir perdedir.



Takımın ikinci bir koçu, eksiksiz rakip analizi, şampiyonluk yüzüğü… Doc Rivers ile Rajon Rondo arasında ne ters gidebilirdi ki?

Yıllarca Doc Rivers’ın Boston şehrinden ayrılışını Rondo ile bağlantılı olduğunu savunmuştu yerel medya. Saha içine göz gezdirdiğinizde de medyaya hak verip, Rivers ile Rondo’nun mükemmel bir çift olduğunu söylemezdiniz. Her mola sonrası birbirlerine bağırır, maç kazanıldığındaysa soğuk bir şekilde el sıkışırlardı.

Yıllar sonra Boston şehrinden ayrılmasının Rondo ile alakası olmadığını medyaya anlatan Rivers, Rondo’nun asıl sorununa da değiniyor.

“Bizim aramızdaki tüm anlaşmazlık; Rondo’nun sürekli kendisini de rakibi gibi görmesiydi. Demek istediğim rakiplerininde kendisi gibi olduğunu varsayardı. Rakip oyuncularının da bizim setlerimizi saatlerce çalıştıklarını düşünürdü. O yüzden kenardan oynanması gereken oyunu bağırdığımda; Rondo oyunu harfi harfine uygulamazdı, her zaman biraz değiştirirdi. Neden değiştirdin diye sorduğumda, karşı hamle yapabilirlerdi bende ne olur ne olmaz biraz değiştirdim derdi. Rondo’nun anlaması gerek tek şey: bir oyunu ilk başta çizildiği gibi oynamak, rakipten karşı bir hamle geldiğinde değiştirmek.”

Rondo’nun zekası ona verilmiş bir lütuf olduğu kadar, aslında onun lanetiydi.

Hayatı boyunca, yeni zorluklara ihtiyaç duydu Rondo. 2009 yılında Dwight Howard’ı sanki orada yokmuşçasına vurduğu smaç bile aslında bir nevi iddaa sonucuydu. Celtics teknik ekibinden bir asistan koç ona bunu yapamayacağını söylemişti. Bir diğer asistan ise, 50 serbest atıştan 49unu çemberden geçirebilir misin? diye sormuştu. Rondo bu soruya sinirlenmiş ve “Bir şeyi yapamayacağımı düşünüyorsan, bana meydan oku” diye cevaplamıştı. Aklına koyduğu herşeyi yapabilirdi Rondo, hatta kendi özel istatistikçisine “İstersem her maç triple-double yapabilirim” demişti.

Basketbol sahasını bir satranç tahtası gibi gören Rondo, rakiplerininde hamlelerini önceden sezebiliyor. Matematik ile basketbolun birleşiminden oluşan bu tehlikeli karışım sayesinde, rakiplerini kitap gibi okuyan Rondo, işlerin kızıştığı playofflarda bile, boy dezantajı olmasına rağmen LeBron James’in üzerine sayısız kez bir karabasan gibi çökmüştü. Linsanity zamanlarında da Jeremy Lin’e nefes aldırmamış, maçın ardından da Celtics asistanı Jamie Young, Rondo’nun defansif performansı üzerine şu sözleri eklemişti “O basit bir matematik değil, adeta bir trigonometri.”

‘’ Tüm oyunları ve setleri biliyor, iki-üç hamle sonrasını görebiliyor. İnanılmaz derecede zeki ‘’
– Kobe Bryant (Celtics-Lakers serisi sonrası Rajon Rondo hakkındaki düşünceleri)

Chicago Bulls teknik ekibi ile Rajon Rondo arasındaki sorunlar zaman geçtikçe de tatlıya bağlanacak gibi gözükmüyor. Bu konu hakkında geçtiğimiz günlerde konuşan Rondo, teknik ekibin ona ‘’ seni kendinden kurtarmak için oynatmıyoruz ‘’ dediğini söyledi medya mensuplarına. Rondo’ya anlamsız ve mantıksız gelen bu açıklamalar, onu Bulls organizasyonundan daha da soğumasına sebep olmuş olabilir. Çünkü, bildiğiniz üzere ona mantıksız gelen herşeyden uzaklaşan bir yapısı var Rondo’nun.

Takıma dahil olduğundan beri inişli-çıkışlı bir performans gösterdi Rondo. Cleveland’a karşı triple-double yapıp, takımını galibiyete götürmüş, ertesi akşam Dallas deplasmanında yokları oynamıştı. Sanırım Bulls teknik ekibiyle Rondo arasındaki kıvılcımlar Dallas deplasmanında alev aldı. Ardından Portland’a da boyun eğen Bulls, ertesi gün Rondo ile teknik ekibin arasındaki sorunları gün ışığına çıkaran Detroit deplasmanına adım attı. İşin ucuda, havlu olayıyla beraber burda kaçtı.

Bu olaydan sonra, Dallas Mavericks’in çizdiği yolun aynısını çizmeye karar verdi Bulls ekibi. Rondo’ya bir maç ceza verildi ve cezanın ardından kenarda oturtulması kararlaştırıldı. Nedense, ne Fred Hoiberg ne de Rick Carlisle, Rondo’ya Doc Rivers’ın yaklaştığı gibi yaklaşmadı.

“Onun muhalif bir yapısı var. Bunu daha geldiği ilk gün anlamıştım. Bazı setlerden sonra bana “Neden bunu böyle yapıyoruz?” diye sorardı. Bazen cevap verir “Sen nasıl yapmak istersin?” derdim. İfadesiz bir şekilde ‘Hayır, hayır.. yaptığımız şeyi sevdim, sadece soruyorum’ derdi. İşte karşınızda Rajon Rondo.’’
– Doc Rivers

Belkide Rondo yeni bir zorluk bulamadı veya önüne kimse zorluk koymadı. Belkide veteranların olduğu, yani başarıya doymuş oyunculardan kurulu kadrolarda onun fikirleri görmezden gelindi. Veya Doc Rivers ve Boston Celtics, Rondo için biçilmiş kaftandı. Hem oyun kurucularını sürekli zorlayan Doc Rivers, hemde şampiyonluğa aç kurtlar gibi saldıran Hall of Famerlara sahipti Celtics.

Benim fikrim ise: Doc Rivers dışındaki tüm koçlar, sahada ikinci bir koç olması fikrine hiç sıcak yaklaşmadılar. Onlar oyunu izliyor olabilirlerdi, ancak Rondo oyunu hissediyordu. Aynı Shorty’nin de dediği gibi,

‘’Eğer sahada iki koç birden olursa, fikir ayrılıklarına düşmeniz kaçınılmazdır.’’
– Rajon Rondo
Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


BiA

*
v2 Oyuncusu 2022 Yılbaşında OyundaydıSelf Control Güncellemesinde Oyundaydı
#234 - 02.07.2022 21:01
Anasayfa                        Haberler                        İş Başvuruları                        Programlar                        Reklamlar
Normal Sezonu Bırak Şampiyonluğa Bak Gonzaga


Normal sezonda kazanmak ile playofflar’da kazanmanın aynı şey olmadığını her sene görür olduk. Houston Rockets, Milwaukee Bucks gibi takımların geçtiğimiz yıllarda yeterince saygı görmemesinin sebebi de bu oldu. Bu yıl açık ara lider giden Utah Jazz’ın favori gösterilmemesi de bunu destekliyor. Bugün anlatacağımız Gonzaga Bulldogs, bu örneğin NCAA şubesi. 2016/2017 sezonundan itibaren her sene +30 maç kazanan Gonzaga, yine şampiyonluk göremedi ve finalde kaybetti.

Son Beş Yılın En İyi Takımı: Gonzaga Bulldogs




NCAA tarihinin namağlup şampiyon olan tek takımı olan Indiana, bu başarıyı 1976’da yakaladı. Gonzaga Bulldogs ise bu yıl finale kadar oynadığı 31 maçı da kazandılar. Gonzaga için peri masalının başlangıcı 5 yıl öncesine dayanıyor. 2016/2017 yılında üst üste 29 maç kazanırken, final maçına 37/1’lik derece ile çıktılar. Finalde ise North Carolina’ya yenilerek herkesi hayal kırıklığına uğrattılar. Devam eden 4 yılda da ligin en fazla galibiyet alan takımlarından biri olsalar da turnuvada başarılı olamadılar. Geçen yıl ligin en fazla galibiyet alan takımı iken, pandemi dolayısıyla turnuva oynanmadı. Sezon sonunda takımın en skorer ismi Petrusev ve Killian Tillie‘yi kaybetmiş olsalar da takıma 5 yıldızlı bir oyuncu katmayı başardılar. İleride adını çok kez duyacağınız Jalen Suggs.

2020/2021 sezonu Gonzaga tarihinin en iyi sezonu oldu. Normal sezonda 5 maçları ertelenirken 26 maçın tamamını kazandılar. Turnuvada ise final four’a gelene kadar 4 maçta toplam 96 sayı fark attılar. Final four da rakip UCLA oldu. 11 numaralı seri başı UCLA maçı muhteşem bir mücadeleye sahne olurken maç uzatmalara gitti. Uzatmada ise Jalen Suggs sahneye çıktı. Yarı sahadan attığı son saniye üçlüğü ile finale çıkardı. Finalde ise rakip Baylor oldu.

Finalde Gelen Hüsran


Baylor Üniversitesi NCAA’de son kez final four’a kaldığında takvimler 1950 yılını işaret ediyordu. Sezon boyunca sadece 2 maç kaybeden Baylor, finalde Gonzaga’ya ağır bir mağlubiyet tattırdı ve tarihinin ilk şampiyonluğuna ulaştı. Final maçının anekdotlarına geçelim ki bu maçı kazanmak için Baylor’un neler yaptığını görelim.

Modern basketbolu kısaların ele geçirdiğini hepimiz kabul eder olduk. Baylor bunu şampiyon olurken gösterdi. İlk beşinde iki metrenin üzerinde sadece bir oyuncu vardı. Onunda sadece 16 dakika oynadığını belirtelim. Üç gardı ile toplamda 56 sayı üreten Baylor, maçı 86-70 kazandı. En büyük detay ise Gonzaga’nın hücumunda saklı. Sezon boyu maç başı 91 sayı atan Gonzaga, maçı 70 sayı ile tamamladı. 5/17 üçlük ise hücumun nerede hata yaptığını biraz anlatıyor.



Son 5 yılda sürekli ligin zirvesinde olan ve 2 kez final gören Gonzaga için namağlup sezonu böyle bitirmek çok acı verici olacaktır. Keza 4 oyuncusu NBA olma yolunda iken sıfırdan takımı kurması gerekecek. Yazının sonuna gelirken 2021 Draftı’nda seçilmesi muhtemel isimler hakkında birkaç söz söyleyelim.

Jalen Suggs, Corey Kispert, Joel Ayayi ve Drew Timme


Gonzaga üniversitesi NBA’e oyuncu gönderme konusunda başarılı bir okul. NBA tarihinin en çok top çalan ve asist yapan oyuncusu olan John Stockton, okulun en gözde mezunu. Son yıllarda istikrarlı bir başarı sağlamaları, draftlarda Gonzaga Üniversitesi oyuncularına dikkat edilmesini sağladı. Bu isimler arasında en değerli isim Damontas Sabonis. Ayrıca Kelly Olynyk, Brandon Clarke, Rui Hachimura, Zach Collins ve geçen sene Detroit Pistons tarafından seçilen Killian Tillie bugün NBA’de Gonzaga’yi temsil ediyor. Bu yıl hepsini geride bırakabilecek bir yeteneği drafta sunuyor; Jalen Suggs.

Jalen Suggs, 1,93 boyunda 1 ve 2 numaralı pozisyonları oynayabilen bir isim. Sezonu 14 sayı 5 ribaund 5 asist 2 top çalma ortalamaları ile tamamladı. Sezon boyunca draft tahminlerinde 3. sırada seçileceği yazıldı. Final four’da maç kazandıran üçlüğü ve final maçında 22 sayılık performansı dikkat çekiciydi. Bu performanslar onun Cade Cuningham’dan önce seçilmesini sağlamayacaktır. Yine de Mobley’nin önünde ikinci sırada seçilirse şaşırmam.

Takımın bir başka yıldızı Corey Kispert ise ilk 10’da seçilme ihtimali yüksek bir oyuncu. %44 ile üçlük attığı sezonu 19 sayı 5 ribaund 2 asist ortalamaları ile tamamladı. Modern forvet tanımına uyan bir isim. İlk 10 dışında kalırsa yaşı yüzünden olacaktır. 4 yıldır NCAA’de oynuyor olması sırasını düşürebilir. Joel Ayayi ikinci tur başlarında seçilebilecek yetenekte bir isim. Drew Timme ise draftın son sıralarında seçilebilir ancak seçilmemesi sürpriz olmaz.

İlk beşinden dört ismi NBA’e yollayabilecek durumda olan Gonzaga, tarihe geçecek şampiyonluktan oldu. Bu yıl daha zorlu bir işe girişecekler. Takımı baştan inşa etmeleri gerekiyor. Tabi son yıllarda NBA’e bu kadar oyuncu gönderen bir okulun yeni yetenekleri çekmesi kolay olacaktır. Gonzaga Bulldogs bakalım önümüzdeki yıllarda neler yapacak.
Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


BiA

*
v2 Oyuncusu 2022 Yılbaşında OyundaydıSelf Control Güncellemesinde Oyundaydı
#235 - 02.07.2022 21:06

Rules
             
Fighters
             
Fixture
                                                                  
Homepage
             
Sponsors
             
VFC / WSR Arena


2022 VFC sezonu başladı. 2 Temmuz Cumartesi (bu gece) saat 22:00'da Rodeo'daki WSR Arena'da düzenlenecek VFC: Fight Night 3x2 eğlencesine, şampiyonluk turnuvasının yarı finallerine davetlisin!

Adres: Rodeo, İşyeri GPS: 549.

3. sezonu şampiyon olarak tamamlayan dövüşçüye 100.000$'lık ödül ve sunucu üzerinde [VFC Şampiyonu] ünlü tagi verilecektir.

Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


BiA

*
v2 Oyuncusu 2022 Yılbaşında OyundaydıSelf Control Güncellemesinde Oyundaydı
#236 - 03.07.2022 22:52
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


BiA

*
v2 Oyuncusu 2022 Yılbaşında OyundaydıSelf Control Güncellemesinde Oyundaydı
#237 - 03.07.2022 22:53
Anasayfa                        Haberler                        İş Başvuruları                        Programlar                        Reklamlar



VFC ŞAMPİYONLUĞU ADAYLARI BELLİ OLDU! ŞAMPİYON KİM OLACAK?  
Yayımlanma: 3 TEMMUZ 2022, PAZAR, BRUNO CANTONA TARAFINDAN (evet, tarafından)
 
Vice şehrinin en çok ses getiren eğlencelerinden birisi olan Vice Fighting Championship yani VFC'nin üçüncü sezonu hız kesmeden devam ediyor. Üçüncü sezonun ikinci bölümü VFC'nin kendi günü ve kendi saati olan cumartesi saat 22:00'da WSR Arena'da yüzlerce kişinin katılımı ile gerçekleşti. Venus Krisfaren, Belinda Villaviudas ve Randolph Mitchell'ın sunumu ile Vice News ekranlarında yayınlanan VFC'de erkekler yarı final maçlarının yanı sıra, kadınlar şampiyonluğu divizyonu da aktif edilerek kadınlar düzeyinde de bir turnuva gerçekleştirildi.

VFC'nin üçüncü sezon ikinci bölümünde alınan sonuçlar şu şekilde:

Erkekler:
Lasthezar Tatarov, Evan Runnells'ı yendi.
Milan Kaloyanov, Anthony Barzino'yu yendi.

Kadınlar:
Lina Merlyn, Ofelia Villanueva'yı yendi.
Carol Howlett, Mars Refvylondels'i yendi.

Bu sonuçlar ile 9 Temmuz Cumartesi günü gerçekleşecek VFC 3. sezon finalinde şampiyonluk maçları şu şekilde olacak:
VFC Kadınlar Şampiyonluğu Maçı: Carol Howlett vs. Lina Merlyn
VFC Şampiyonluğu Maçı: Milan Kaloyanov vs. Lasthezar Tatarov

Bu dört şampiyonluk adayı, hafta içinde Vice News ekranlarında düzenlenecek röportajlarda kendilerini Vice Şehrine tanıtacaklar. Aynı zamanda edindiğimiz bilgiler, şampiyonluk maçlarının bir kafes içerisinde yapılabileceği yönünde. VFC, bütün heyecanı ile devam ediyor.




Bizi ViceSocial'dan takip et!
           
EDITOR
Bruno Cantona
HABER
Bruno Cantona & Belinda Villaviudas & Venus Krisfaren
KAMERA
Julya Yalenchka & Madelyn Caron & Sophia Insane & Jack Leavigne

Tüm Hakları Saklıdır ©️ Vice News, 2022
[/td][/tr][/table]
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


BiA

*
v2 Oyuncusu 2022 Yılbaşında OyundaydıSelf Control Güncellemesinde Oyundaydı
#238 - 04.07.2022 12:34
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


BiA

*
v2 Oyuncusu 2022 Yılbaşında OyundaydıSelf Control Güncellemesinde Oyundaydı
#239 - 04.07.2022 12:48
Anasayfa                        Haberler                        İş Başvuruları                        Programlar                        Reklamlar
“Ya Benimle Ya da Bensiz”


Geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz, gerçekten canımızı yakan, erken kaybımız Kobe Bryant’ı sevgiyle anarken, ona dair bazı hikâyeleri sizlerle paylaşmak istedik. Kariyerine Lakers’ta başlayan başka hiçbir takımda oynamadan yine Lakers’ta emekli olan Kobe, NBA’de eskiden daha sık gördüğümüz o sadakat anlayışının en büyük örneklerinden birisi oldu. Peki Kobe, 20 senede 5 şampiyonluk kazandığı o formayı sırtından çıkarmayı hiç düşünmüş müydü?

Bilindiği üzere tam olarak 2 kez Chicago Bulls ile anlaşmaya yaklaştı Kobe. Eski Bulls GM’i John Paxon ve yönetici Jerry Reinsdorf, Kobe’nin anılması esnasında anlattı bunlardan ilki olan 2004 yılını. Onun anlattıklarını da içerecek ama az daha geniş alacağım konuyu. O yıllara kadar Kobe ve Shaq ikilisi çok iyi işler ortaya çıkardı. Sonrasında ise bu ikili arasında anlaşmazlıklar çıkmaya başladığı konuşulmaya başlamıştı medyada. 2002-03 yılında, Kobe’nin 32 sayı 5 ribaund 5 asist ortalamasıyla oynadığı 12 maçlık playoff serileri sonucunda konferans yarı finalinde elendi Lakers. O sene “Kobe daha fazla ne yapabilirdi ki” dedirtti Kobe. Ancak bir sonraki sene 2003 yılında adının karıştığı iddialar ile zor zamanlar yaşadı Kobe. Aynı sene NBA Finallerine kadar çıkan Lakers’ta bu playoff serisini 24.5 sayı 4.7 ribaund ve 5.5 asist ortalaması tutturan Kobe, bir önceki sene çıtayı çıkardığı nokta sebebiyle bu sene daha az takdir edilir bir konuma geldi. Hele finallerde tarihin en iyi savunma takımlarından biri olan Detroit Pistons karşısında 22.6 sayı 4.4 asist ve 2.8 ribaunda kadar gerileyen Kobe, kendi olağanüstü standartları seviyesinde suskun bir seri geçirdi. Ligin en medyatik takımının gözde oyuncusu olmak yükü o dönem Kobe’nin omuzlarındaydı. Yönetimle, Shaq bazlı sıkıntılar yaşanıyordu. Adı, tatsız bir olayla birlikte anılıyordu ve serbest oyuncu statüsündeydi; yani her şey yeni bir başlangıç yapmak için uygundu. Her zaman hayranı olduğu Michael Jordan’ın takımı Bulls’tan gelen teklif, ilk defa Kobe’nin kafasını karıştırabilen teklif oldu.

Paxon o dönem Los Angeles’a uçup Kobe’yle görüştüğünü anlatırken onun o yaştaki olgunluğuna ve ne kadar zeki olduğuna şaşırdığını ifade ediyor. Jordan gibi hareket eden, Jordan gibi fade-away şutlar atan, Jordan gibi yürüyen, Jordan gibi havada dil çıkartan, batının Jordan’ı olarak anılan bir oyuncunun, Jordan emekli olalı 6 yıl olmuşken onun eski takımına gitmek cesaretini gösterdiğini, bu meydan okumayı göğüslemek istediğini söyledi. O döneme kadar bu mücadeleye girmeyi reddettiği için birçok starla anlaşma fırsatını kaçıran Bulls yöneticileri, aynı sebep ve mücadele için katılmayı ayrıca isteyen bu 25 yaşındaki gençle birlikte tekrar heyecan kazanmışlar.

O sene Lakers’ın seçimini Kobe’den yana kullanarak Shaquille O’Neal’ı Heat’e takaslaması üzerine Lakers ile tekrar sözleşme uzatan Kobe’nin, eğer yönetimin onu seçmemesi ya da ikisini birden tutmaya çalışması durumlarında Bulls ile anlaşacak olduğu tahmin ediliyordu.

Bir sonraki ayrılma ihtimali ise tekrar Bulls ile adının anıldığı 2007 yılında ortaya çıktı Kobe için. Kendisinin de 2015 yılında onayladığı bir takas talebi oldu 2007 senesinde, Lakers da onun birinci tercihi olarak belirttiği takıma gidebilmesi için Bulls ile masaya oturdular. Anlaşmanın bu defa olumsuz sonuçlanmasının nedeni ise Bulls yönetiminin Luol Deng’i hiçbir takas paketine koymayacaklarını açıklaması oldu. Başka iddialara göre Kobe, Deng’in ayrılması durumunda Bulls’ta oynamayacağını belirtti.

2004 senesinde Shaq’ı takaslayarak Kobe’yi tutmayı seçen Los Angeles ekibi, Shaquille O’Neal karşılığında Lamar Odom, Caron Butler, Brian Grant ve 1. Tur draft hakkı aldı. Bunlar onun boşluğunu doldurmaya yetmediği gibi, yönetim bu boşluğu doldurabilecek başka bir hamle de yapmadı ve bir önceki sene finalde kaybeden Lakers o sene Batı 11.’si olarak playoff dışı kaldı. Kobe’nin gitmek isteyip gidemediği Bulls ise 4. Bitirdiği normal sezonun ardından ilk turda elendi. Bu dönem takas gerçekleşseydi ilk sene itibariyle belki bir başarı gelmeyebilirdi ama sonraki senelerde büyük başarılar yakalanabilirdi. O’Neal’ın gönderilmesinden sonra ikinci gitme girişimi /isyanına kadar hiçbir hamle yapmayan Lakers camiası Kobe’nin fiziksel olarak kariyerinin zirvelerinde olduğu yaşında ona 2 kayıp yıl yaşattı. Yani bu dönem gerçekten Bulls’a gitmeyi tercih etseydi belki onun için daha iyi olabilirdi, ancak o kalmayı seçti. Sonrasında onu kaçırmamak için 2007 yılında Pau Gasol’ü takıma katan ve takastan vazgeçiren Lakers camiası hemen o sene final oynadı ve kaybetti. Sonraki sezon ise şampiyonluğa ulaştı. Sonraki sene Lakers ile tekrar şampiyonluğa uzanan Bryant, o sene Bulls’a takas olsaydı muhtemelen Deng ile takas edilecekti. Takım daha iyi bir sırada olduğu için bir sonraki sene daha kötü bir draft hakkı alıp, Derrick Rose’u da alamayacaktı. Bu durumda Kobe, Boozer ve Noah ikilisiyle kendi sistemini kurmaya çalışacaktı ve muhtemelen bu yıllar onun için şampiyon olamamakla sonuçlanacaktı.

Sonuç olarak Kobe Bryant’ın kesintisiz Los Angeles Lakers kariyerinde 2 kez ayrılma tereddüdü yaşandı. Bunlardan ilkinde ayrılsaydı, belki kariyeri daha iyi bir noktada olabilirdi ya da olmazdı. Ancak kulüp O’Neal’ı göndererek onu tutmayı seçti, o da kalmaktan yöne oy kullandı. İkinci ihtimalde de “iyi ki gitmedi” dedirten Kobe Bryant, Lakers formasıyla başka şampiyonluklar kazandı ve camianın efsane yüzlerinden birisi oldu. Onu acı kaybımızın arkasından bugün; sadece yaşasaydı, saha kenarında izleseydik diyoruz. Onu çok özleyeceğiz, Mamba!
Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok