Konu: | Julya & Irina Yalenchka |  (Okunma sayısı 19700 defa)

0 Üye0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

BiA

*
v2 Oyuncusu 2022 Yılbaşında OyundaydıSelf Control Güncellemesinde Oyundaydı
#240 - 04.07.2022 12:48
Anasayfa                        Haberler                        İş Başvuruları                        Programlar                        Reklamlar
Phil Jackson’un Başarı Hikayesi


The Last Dance belgeseli ile birlikte tekrar gündeme gelen bir isim: Phil Jackson. Oyunculuğunda iyi bir yan parça, koçluk kariyerinde efsane bir isim ve sonrasında berbat bir kulüp başkanı oldu. Bütün bu özelliklerin tek bir vücutta bulmuş hali Phil Jackson. Kızılderili ve Uzak Doğu kültürünü benimsemesiyle ”The Zen Master” lakabını aldı. Koç olarak 11 tane, oyuncu olarak 2 tane olmak üzere toplamda yaşadığı 13 şampiyonlukla adeta yüzük canavarı oldu. Oyunculuğunda benimsediği hippi yaşam tarzı onun uzun süre koçluk yapmasına engel olsa da önce Chicago Bulls, sonra da Los Angeles Lakers’ta kazandığı şampiyonluklarla efsane bir isim olmayı başardı. Her Şey NBA ailesi olarak bu yazımızda hayat yolculuğuna çıkacağımız isim Phil Jackson. İyi okumalar!

NBA Öncesi Hayatı


Phil Jackson, 17 Eylül 1945’te muhafazakar bir ailenin çocuğu olarak Montana’da dünyaya geldi. Her pazar gününü kilisede geçirirdi, çünkü kilisede sabahları babası, akşamları ise annesi din görevlisi olarak vaaz veriyordu. Babası, kilise başkanlığına atandıktan sonra Phil’in üstündeki aile baskısı daha da arttı. Ailede sinemaya gidilmez, televizyon seyredilmez, dans edilmezdi. Phil, ilk filmini lise çağlarında gitti, ilk dansını da lise mezuniyet töreninde yaptı. Bazen dedesinin işlettiği pansiyona giderdi. Pansiyonda tanıştığı bir Kızılderili aile sayesinde Kızılderili kültürünü öğrendi. Lisede diğer çocuklar gibi yapabildiği tek etkinlik spordu. Lisede hem basketbol, hem Amerikan futbolu, hem de beyzbol oynadı.

Phil, lise yıllarında beyzboldaki başarısı ile birçok koçun dikkatini çekmeyi başardı. Gelecekte NBA koçu olacak olan ve o dönemde beyzbol antrenörlüğü yapan Bill Fitch‘in listesinde de yer bulmayı başardı. Fitch, 1962 yılında Kuzey Dakota Üniversitesi basketbol koçluğuna getirilince işler değişti. Fitch bu sırada Phil’in basketbola yeteneği olduğunu düşündü . Onu, Kuzey Dakota Basketbol Takımı’na dahil etmeyi düşündü. Bu nedenle, bir akşam Phil’i akşam yemeğine davet etti. Fitch ile birlikte yedikleri akşam yemeğinden sonra Phil, onun takımında basketbol oynamayı kabul etti. Kuzey Dakota Üniversitesinde birinci ve ikinci senesinde iyi işler çıkaran Jackson, iki NCAA sezonunda da takımını Final-Four’a çıkarmayı başardı. Kuzey Dakota şampiyonayı sırasıyla 3. sırada ve 4. sırada bitirdi. İki yıl boyunca dörtlü finallerde Walt Fraizer’lı Southern Illinois takımına kaybettiler.

NBA Kariyeri




Phil Jackson, 1967 NBA seçmelerinde New York Knicks tarafından 2. tur 17. sıradan seçildi. Jackson, oyunculuk kariyerinde sert oynamayı seven bir savunma oyuncusuydu. Çok faul yapması ve çılgın kişiliğiyle Dennis Rodman’ın geçmişteki karşılığı gibiydi. 1975’te en çok faul yapan oyuncu oldu. 1970 ve 1973 yıllarında New York Knicks ile iki şampiyonluk kazanmayı başardı. 1978’te Nets’e transfer olan Jackson, hem oyuncu hem yardımcı koç olarak anlaştı. Yardımcı koç olarak, koçluk kariyerine de ilk adımı atmış oldu. Kariyerini 6.7 sayı, 4.3 ribaund, 1.1 asist ile tamamlayan Jackson, oyunculuğunun yanında kitaplara da çok düşkünlüğü ile bilinirdi. 1970’li yıllarda Charles Rosen ile birlikte ”Maverick: More Than A Game” kitabını yazdı. Bu kitapta Phil Jackson LSD’yi ara ara kullandığını, bunu da basketbolun iç yüzünü anlamak için yaptığını yazıyordu. Hippi yaşam tarzını benimseyen Jackson, bazen LSD kullanıp Los Angeles’ta kendini aslan zannedip bir plajda kükrüyordu. Bu kitabındaki yazdığı satırlardan dolayı NBA’de uzun bir süre iş bulamadı. 7 yıl boyunca NBA’den uzak kaldı.

Koçluk Kariyeri




Phil Jackson koçluk kariyerine hem NCAA takımlarında Albany hem de Porto Riko Ligi’nde takım çalıştırmayla başladı. Porto Riko Süper Ligi’nde Isabella takımı ile anlaştı. Porto Riko ligi yazın oynandığı için kış ve bahar aylarında NCAA’de yaz aylarında ise Porto Riko’da zamanını geçiriyordu. Porto Riko liginde sert bir oyun ve iki günde bir maç oluyordu. Jackson bir röportajında, Porto Riko’da küçük kasabalar arasında husumetler olduğunu ve bu yüzden kasaba çıkışlarında çılgın taraftarların yolda ateşler yaktığını ve arabasına taşlar atıldığını söylüyordu. Porto Riko’da rakip taraftarlar uğursuzluk getirdiğini düşündüğünden dolayı mezarlıkta tavuk öldürüp kanını deplasman takımının oturacağı yere döküyorlardı. Bu şartlara rağmen Jackson, 1984 yılında hem Albany takımını NCAA şampiyonu, hem de Isabella takımını Porto Riko şampiyonu yapmayı başardı. Bu başarılar Jackson’ı ilerleyen yıllarda iyi bir koç olacağı sinyallerini vermişti.

Bu başarıları ile Chicago Bulls’un patronu Jerry Krause‘un radarına girmeyi başardı. 1987 yılında koç Doug Collins‘in yardımcısı olarak göreve başladı. Bulls’ta Doug Collins, diğer bir yardımcı koç olan Tex Winter‘ın geliştirdiği üçgen hücum taktiğini reddederek topu daha çok Michael Jordan‘a veriyordu. Jerry Crause, Collins’e Tex Winter’ın sözünü daha çok dinlemesini söyledi. Buna kulak asmayan Collins, topu Michael Jordan’a daha çok verme taktiğine devam ediyordu. Bunu gören Krause, Phil Jackson’un daha iyi anlaştığı Tex Winter ile üçgen hücumu kuracağına inandı. 1989 yılında Doug Collins’in görevine son verip yerine Phil Jackson’u getirdi.



Doug Collins’in yaklaşımı daha çok Michael Jordan odaklıyken, Phil Jackson’un yaklaşımı daha çok takım odaklıydı. Jackson, Winter ile birlikte üçgen hücum taktiğini kurdu. Bu taktik takımdaki bütün oyunculara topa değme imkanını sundu. Böylece rakip oyuncuların Jordan üzerinde yoğunlaşmasını engelleyecek ve ona özel savunma taktiklerini yıkacaktı. Üçgen hücumla birlikte Scottie Pippen, oyununu geliştirme imkanı buldu. Jackson topu Jordan’ın elinden almıştı. 1990 yılı, Doğu Konferansı Finalleri’nde Pistons’ı yenmeye en çok yaklaştıkları yıl oldu. Scottie Pippen’ın migrenine rağmen seriyi 7. maça götürmeyi başaran Bulls, seriyi kaybetti. Bu mağlubiyet önümüzdeki sezonlar için Bulls adına en büyük motivasyon kaynağı oldu. 1991’de Pistons’ı 4-0 süpürerek finale çıkan Bulls, finalde Lakers’ı 4-1 ile geçerek ilk şampiyonluğuna uzandı. Ardından Trail Blazers’ı 4-2 ve Suns’ı 4-2 geçerek üst üste 3 şampiyonluk kazanan Jackson, üçgen hücumun meyvelerini toplamayı başardı.



1993 yılında Jordan emekli olduğunu açıklayıp beyzbol oynamaya başladı. Bu sırada Jackson, Bulls takım koçluğu görevine devam etti. 1994 playoff’larında Bulls ile Knicks arasındaki oynanan 3. maçta, maç sonu topunu Scottie Pippen yerine Toni Kukoc‘a verdi. Bu hamlesi Scottie Pippen tarafından tepki aldı ve Pippen oyuna girmeme kararı aldı. Kukoc son topu sayıya çevirince Bulls maçı kazandı. Bu hamlesi ile Phil Jackson doğru adımı attığını herkese gösterdi. 1995’te basketbola tekrar dönme kararı alan Jordan ile birlikte Rodman hamlesi yapıldı. Jackson’un en büyük yeteneği bütün yıldızları tek bir çatı altında kontrol edebilmesiydi. 1996-1998 yılları arasında 3 kez art arda şampiyonluklar kazanan Bulls ve Jackson toplam 6. zaferini elde etti. 1997-1998 sezonuna girerken Jerry Krause’ın yaptığı ”Bu sezon takımı 82-0 dereceyle bitirse dahi, sezon sonunda Jackson ile yolları ayıracağız” açıklaması, Jackson’un artık istenmediği yerde durmayacağını gösterdi.




1999 yılını pas geçen Jackson, zamanını Montana’daki evinde geçirdi ve inandığı şeylerin köküne döndü. 1999-2000 sezonu için Shaquille O’Neal ve Kobe Bryant gibi yıldızlara sahip olan Los Angeles Lakers ile anlaştı. Jackson için Jordan-Pippen dönemi bitip, Shaq-Kobe dönemi başladı. Hem Kobe’nin hem de Shaq’ın hünerlerini sergileyebileceği bir sistemi Lakers’a yerleştirdi. İlk sezonunda 67-15 dereceyle normal sezonu zirvede tamamladı. Shaq MVP seçildi ve 2000 finalinde Indiana Pacers’ı 4-2 ile geçerek şampiyonluğu elde etti. Zen Master, Lakers’ta Jordan- Pippen ikilisinden daha farklı bir ikili ile karşılaştı. Bu ikilinin konumu ile Jordan-Pippen arasında farklar vardı. Bu ikili ego savaşlarıyla Jackson’u çok zorlasa da 2001 ve 2002 yıllarında da şampiyonluğu kazanarak kariyerindeki üçüncü three-peat’i yapmayı başardı.

Jackson birlikteliği bozmayacak bir şekilde bütün oyuncuları mutlu etmeyi başarsa da, Lakers takımını bir aile yapmayı başaramadı. 2004 yılında kariyerinin ilk finalini kaybettikten sonra Lakers’ı bıraktığını açıkladı.

Lakers ile olan ayrılığı sadece 1 yıl sürdü ve 2005-2006 sezonu için tekrardan Lakers ile anlaştı. Phil Jackson, ait olduğu yere çıkmak için 2008 yılını bekledi. 2008’de Pau Gasol‘u kadrosuna katarak güçlenen Lakers, tekrardan ait olduğu yer olan NBA finallere çıkmayı başardı. 2008’de kariyerinin ikinci final mağlubiyetini Celtics’e karşı alan Jackson, sonrasında 2009 ve 2010 yıllarında iki kez art arda şampiyon olmayı başardı. Bu şampiyonluklarla koç olarak kariyerindeki 11. şampiyonluğunu kazandı ve Red Auerbach‘ı geride bırakarak NBA tarihinde en çok şampiyonluk kazanan koç unvanını elde etti.

Son sözleşmesini 2010 yılında 1 yıllık olmak üzere imzalayan Phil, ardından emekli olmaya kararlıydı. 2011 yılında Konferans Yarı Finalleri’nde Dallas’a karşı 4-0 süpürüldükten sonra emekli oldu. Kariyerini geride bıraktıktan sonra oyuncu olarak 2 tane, koç olarak da 11 tane şampiyonluk kazanarak adını efsaneler arasına yazmayı başardı.

Koçluk Kariyeri Sonrası




Jackson, koç olarak 2007 yılında Hall of Fame seçildi. 2011 yılında kendisine prostat kanseri teşhisi konuldu. Prostat kanserini tıbbı marijuana kullanarak atlatmayı başardı. 2014 yılında geçmişte oyuncusu olduğu New York Knicks’in takım başkanı oldu. 3 yıl boyunca Knicks’in başkanlık görevini sürdürdü. Başkanlık süresi boyunca Carmelo Anthony ile büyük sıkıntılar yaşadı. Jackson, Carmelo hakkında ”Bir leoparın beneklerinin rengini değiştiremezsiniz.” cümlesini kullandı. Koçluk kariyerinde bütün otoriteler tarafından Michael Jordan, Scottie Pippen, Shaquille O’Neal ve Kobe Bryant gibi büyük oyuncular sayesinde çok fazla şampiyonluk kazandığını düşünenler oldu. Bu düşüncenin doğru olmadığı The Last Dance belgeselinde bütün kanıtlarıyla ortaya çıktı. Jordan, Jackson olmadan kariyerinde şampiyon olmayı başaramadı. Jackson ile Jordan’lı Bulls %77.8 galibiyet yüzdesi elde etti. Jackson’ın olmadığı zamanlar bu oran %51.5‘ti. Jackson, Kobe ile birlikte Lakers’ta çalıştığında %65.6 galibiyet yüzdesi elde ederken, Jackson olmadan Kobe, %57.6 galibiyet oranında kaldı. Bütün bu rakamlar Jackson’un egoyu nasıl iyi yönettiğini ve takımı başarılı kılmak adına çıtayı yükseğe çektiğini gösteriyor.
Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


BiA

*
v2 Oyuncusu 2022 Yılbaşında OyundaydıSelf Control Güncellemesinde Oyundaydı
#241 - 04.07.2022 13:16
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


BiA

*
v2 Oyuncusu 2022 Yılbaşında OyundaydıSelf Control Güncellemesinde Oyundaydı
#242 - 04.07.2022 13:21
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


BiA

*
v2 Oyuncusu 2022 Yılbaşında OyundaydıSelf Control Güncellemesinde Oyundaydı
#243 - 04.07.2022 13:53
Anasayfa                        Haberler                        İş Başvuruları                        Programlar                        Reklamlar



Öğrenciler Arası Voleybol Turnuvası 
Yayımlanma: 4 TEMMUZ 2022, PAZARTESİ 13:30 JULYA YALENCHKA TARAFINDAN

Dün gece Vice sahilinde gerçekleşen öğrenciler arası voleybol turnuvasında eğlenceye doyum olmadı!
Geçtiğimiz haftalarda faaliyete geçen Vice Üniversitesi, öğrencilerin sosyalleşmesi ve spor faaliyetlerini gerçekleştirebilmeleri adına voleybol turnuvası düzenledi!
Etkinlikte sayısızca öğrencinin bulunduğu voleybol turnuvasında kazanan üniversitenin göz bebeği Michael Coppina'nın takımı 15-14 kazandı!





Vice Üniversitesi Akademisyeni Randolph Mitchell kameralarımıza açıklamada bulundu. Mitchell:
Geçtiğimiz haftalarda şehirde neler olduğunu hepimiz, her birimiz çok iyi biliyoruz. Bunun üzerine insanların sosyalleşmesinin yanı sıra asosyalleştiğini gözlemledik. Uzun zamandır faaliyete geçirmek istediğimiz "Vice Üniversitesi" projesini sonunda öğrencilerimiz ile buluşturduk. Önceliğimiz öğrencilerin keyifli vakit geçirmeleri, birbirleri ile kaynaşmalarını sağlamak. Bu tür etkinliklerin devamının geleceğini ve birbirinden etkili projeleri öğrencilerimiz ile buluşturmak istediğimizi sizlere aktarmak istiyoruz.







Bizi ViceSocial'dan takip et!
           
EDITOR
J.Yalenchka
HABER
J.Yalenchka
KAMERA
J.Yalenchka - B.Cantona

Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
[/td][/tr][/table]
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


BiA

*
v2 Oyuncusu 2022 Yılbaşında OyundaydıSelf Control Güncellemesinde Oyundaydı
#244 - 05.07.2022 00:30
Anasayfa                        Haberler                        İş Başvuruları                        Programlar                        Reklamlar



Vice Şehrinde Kaos Durmak Nedir Bilmiyor! 
Yayımlanma: 4 TEMMUZ  2022, PAZARTESİ 23:47 JULYA YALENCHKA TARAFINDAN

4 Temmuz Pazartesi akşam saat 22:17 civarlarında meydana gelen saldırı, üç kişinin yaralanması sonucu son buldu!
Geçtiğimiz günlerde RONIN ve ekibi "Lösemi" hastalığına yakalanmış ve hali hazırda hastalığın üstesinden gelmeye çalışan çocuklar adına düzenlenen konserde katılan bütün vatandaşlardan bağış yapılması adına bir miktar para toplanıldı.





Malibu Corporation aracılığı doğrultusunda bağışlanacak toplam 150.000$ bir gecede kimlikleri tespit edilemeyen maskeli şahıslar tarafından çalındı!
San Fierro'ya doğru yol alan RONIN ve ekibi,  birisi Huntley ve Buritto olmak üzere araçların her birinde dört kişinin  olduğu biliniyor.
Vice radyolarında yer alan "Yüzde Yüz Vice" programının önderi Julya Yalenchka ve değerli konuğu Avukat Steve McWayne'nin yer alması ile birlikte yayın sırasında silah sesleri patlaması üzerine Buritto marka aracın arkasında bulunan para dolu çantanın çalındığı biliniyor!
Konvoyun Blueberry kasabasına doğru yol aldığı ve ormanlık alanda planlanmış bir baskın olduğu öngörülüyor.





Olayın ardından yaralanan 3 (üç) kişinin de durumlarının ağır olmadığı ve gerekli müdahalelerin yapıldığı bilinmekte.
Konvoyun basılmasının hemen ardından kimlikleri tespit edilemeyen maskeli teröristlerin K.L  adında bir vatandaşa saldırıldığı VCPD tarafından tespit edildi.
Olay sırasında bulunan mağdurların kameralarımıza belirtmesi üzerine; saldırganların en son Çince konuştukları biliniyor.
VCPD tarafından yapılan araştırmaya göre saldırganlardan 2 (iki) tanesinin Dilimore kasabasında yaşadığı biliniyor.

Olay ile gelişmeler yaşandıkça Vice News üzerinden aktaracağız.





Bizi ViceSocial'dan takip et!
           
EDITOR
J.Yalenchka
HABER
J.Yalenchka
KAMERA
J.Yalenchka

Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
[/td][/tr][/table]
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


BiA

*
v2 Oyuncusu 2022 Yılbaşında OyundaydıSelf Control Güncellemesinde Oyundaydı
#245 - 05.07.2022 00:59
Yüzde Yüz Vice 7.Bölüm | Steve McWayne

[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Yüzde Yüz Vice Giriş Jeneriği * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Herkese tekrardan merhabalar, sevgili Vice sakinleri.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Uzun bir aradan sonra tekrardan "Yüzde Yüz Vice"'ı sunmaktan onur ve mutluluk duyuyorum.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bildiğiniz üzere her yayında farklı ve birbirinden değerli konuklarım yer alıyor.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bugün ki konuğum şehrin en iyi avukatlarından bir tanesi. Avukat Steve McWayne.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Evet, Steve. Öncelikle programıma hoş geldin. Kendini nasıl hissediyorsun?
[YAYIN] Steve McWayne: Merhaba Julya, yayına beni kabul ettiğin için çok teşekkür ederim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Öncelikle beni kırmayıp yayınıma konuk olduğun için, eşlik ettiğin için ayrıca teşekkür ederim, Steve.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bence asıl teşekkür etmesi gereken kişi benim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Değil mi? **güler**
[YAYIN] Steve McWayne: O halde karşılıklı minnetimizi dile getirmiş olalım *güler*.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Günün nasıl geçiyor, Steve? Her şey yolunda mı?
[YAYIN] Steve McWayne: Her şey yolunda teşekkürler, son haftalarda iş açısından oldukça yoğunum onun haricinde bir sıkıntı yok.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Adına sevindim, Steve.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Öncelikle dinleyicilerimizden bir kaçı seni tanımıyor. Yani tanımayanın olduğunu pek sanmıyorum fakat kendini tanıtmanda fayda var. Kendini sevgili dinleyicilerimize tanıtır mısın, Steve?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Avukat Steve McWayne kimdir? Nelerden hoşlanır gibi, gibi.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Bizlere tanıtmandan memnuniyet duyarız, Steve.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Söz sende.
[YAYIN] Steve McWayne: Tabii ki, Steve McWayne. Ancestor Legal kıdeminde Vice Barosunda görev almaktayım uzun süredir.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Silah sesleri duyulmaktadır. * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Tanrım, neler oluyor? * * Silah sesleri arkadan gelmektedir * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sevgili dinleyiciler, az önce maskeli bir kaç kişi tarafından ateş altına alındık.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ve şuanda aktif olarak araçta gezi halindeyiz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Tanrım, neler oluyor? Steve, sen iyi misin?
[YAYIN] Steve McWayne: İnan neler olduğunu anlamıyorum Julya, sanırım iyiyim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Caine Blackhand'in arkadan sesi duyulmuştur: "Şehre dönüyorum." * *
[YAYIN] Julya Yalenchka: Şuanda kameralı bir şekilde etrafı çekmek isterdim, emin ol. O kişiler de kimdi öyle. Tanıyor musun, Steve?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Kişiler Sultan markalı araç ile maskeli bir biçimde silah doğrulttular.
[YAYIN] Steve McWayne: Hiçbir fikrim yok Julya, olayın şokundayım halen.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Sevgili dinleyiciler, araçta bulunmamızın yanı sıra şuanda belirli bir konumda değiliz.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Ve araçta sevgili, Caine ve sevgili arkadaşım, Valerie bulunuyor.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Valerie. Sen iyi misin?
[YAYIN] Valerie Antoinette: A-aah, sanırım bende bir şey bulunmuyor başımı eğdim.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Caine, ya sen?
[YAYIN] Julya Yalenchka: Her şey yolunda mı? Bir şeyin var mı?
[YAYIN] Caine Blackhand: Aa-ğh, sanırım zamanı değil, omzum yanıyor.
[YAYIN] Caine Blackhand: Sanırsam vuruldum. **Acı içinde güler.**
[YAYIN] Julya Yalenchka: Tanrım!
[YAYIN] Julya Yalenchka: Steve, sende bir şey olmadığına emin misin?
[YAYIN] Steve McWayne: Hayır hayır bana bir şey olmadı iyiyim. Ancak Caine'de sıkıntı var gibi.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Caine ile ilgilensek iyi olacak. Evet sevgili dinleyiciler, programı böyle bitirmek istemezdim fakat yapabileceğimiz en doğru karar bu olacak, bir daha ki programlarda görüşmek üzere.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Olay ile ilgili bilgilendirmeleri internet sayfamızdan yapacağız.
[YAYIN] Julya Yalenchka: Güzel bir gece geçirin, dikkatli olun!
[YAYIN] Julya Yalenchka: * * Yüzde Yüz Vice Çıkış Jeneriği * *
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


BiA

*
v2 Oyuncusu 2022 Yılbaşında OyundaydıSelf Control Güncellemesinde Oyundaydı
#246 - 05.07.2022 01:00
Anasayfa                        Haberler                        İş Başvuruları                        Programlar                        Reklamlar



VICE ŞEHRİNDE 4 TEMMUZ KUTLAMALARI  
Yayımlanma: 5 TEMMUZ 2022, SALI, BRUNO CANTONA TARAFINDAN (evet, tarafından)

Vice şehrinde 4 Temmuz Amerika Bağımsızlık Günü büyük bir coşkuyla kutlandı. VCPD'nin Onur Takımı'nın da eşlik ettiği Perishing Square'da yüzlerce kişinin katılımı ve gösteri uçaklarının renkli gösterimi ile düzenlenen kutlamaya Vice Şehri Valisi Anthony Cortez de katılarak bir konuşma gerçekleştirdi. Vali Cortez'in açıklamaları şu şekilde:

Öncelikle burada onur konuğu olarak bulunmaktan dolayı memnuniyet duyduğumu belirterek başlamak istiyorum. Amerika Birleşik Devletleri'nin 246'ncı Bağımsızlık Günü kutlamasına hoş geldiniz! Başkan Kasparov ve ben bu akşam sizleri Vice'ta, burada görmekten mutluyuz. Aynı zamanda onur konuğumuz Brooks'a hoş geldiniz demek isterim.   Bugün harika bir gün, sizin için hazırladığımız programdan keyif almanızı istiyoruz. O yüzden sözlerimi kısa tutacağım ama neden burada olduğumuzu hatırlatmak önemlidir. 246 yıl önce kurucularımız bir araya geldi ve yeni bir ulus, devrimci bir fikir ortaya attılar. Hepimizin yaratıldığımıza, kendimizi yönetmekte özgür olduğumuza, her birimizin yaşama, özgürlüğe ve arayışa hakkımız olduğuna dair inancı ilan ettiler. Zorlu zamanlarda yaşıyoruz ve insanlara sadece nefret ve şiddet sunan yeni düşmanlarla karşı  karşıyayız. Müttefiklerimiz ve koalisyondaki ortaklarımızla beraber çalışarak onların üstesinden geleceğiz. 4 Temmuz günü özgürlüğümüzü ve bağımsızlığımızı kutlar, Bunları korumaya ve güçlendirmeye olan bağlılığımızı yenileriz.

Belediyemizi; onarım ve bakım çalışmalarını yürtütüğü için, sosyal hayat projelerinde iyi başarı yakaladığı için ve çevre düzenini koruduğu için takdir ediyorum. Tanrı hepimizi korusun. Tanrı Amerika Birleşik Devletleri'ni korusun. Teşekkürler.







Bizi ViceSocial'dan takip et!
           
EDITOR
Bruno Cantona
HABER
Bruno Cantona & Julya Yalenchka
KAMERA
Danny Horner

Tüm Hakları Saklıdır ©️ Vice News, 2022
[/td][/tr][/table]
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


BiA

*
v2 Oyuncusu 2022 Yılbaşında OyundaydıSelf Control Güncellemesinde Oyundaydı
#247 - 05.07.2022 14:41
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


BiA

*
v2 Oyuncusu 2022 Yılbaşında OyundaydıSelf Control Güncellemesinde Oyundaydı
#248 - 05.07.2022 14:54
Anasayfa                        Haberler                        İş Başvuruları                        Programlar                        Reklamlar
Öngörü Eksikliği ve Pasiflik


Cleveland Cavaliers playoffların ilk maçında kendi sahasında Indiana Pacers‘a karşı ağır bir mağlubiyet aldı. 18 sayı fark ile maçı kaybeden Cavaliers cephesi olabilecek her kategoride domine edildi. Sezon boyunca zaten savunma verimliliğinde 29. sırada olan Cavaliers defansı Victor Oladipo‘nun 32 sayılık senfonisine seyirci kaldı. Maçı izleyen kimse herhalde Cleveland savunmasının başarılı olduğunu söyleyemezdi, sürekli adam kaçırdılar ve aşırı kolay basketlere izin verdiler. Tyronn Lue ise maçtan sonra “Bence savunmada gayet iyi oynadık, hücumda pek iyi değildik ve çok boş şut kaçırdık.” açıklamalasını yaptı.

Tyronn Lue’nun ilk maç için dahiyane planı Jeff Green‘i normal sezonun son 2 haftasında olduğu gibi ilk 5 başlatmak oldu. Bu konuda Jeff Green’e hak vermem gerekiyor çünkü son maçlarda iyi katkı verdiği zamanlar oldu. Green’in sorumluluğu sezon boyunca takımı ateşleyebilecek bir iki pozisyon yaratıp, benchten skor katkısı vermekti, ki bunda da fena işler yapmadı. Fakat 31 yaşındaki Green’den playoff atmosferinde fark yaratan X-Faktör olmasını beklemek herhalde kimsenin aklına gelmezdi. Tyronn Lue hariç!

Kariyeri boyunca 6 farklı takımda forma giymiş, artık kariyerinin son sezonlarını geçiren Jeff Green’i ilk 5’e katan Tyronn Lue’nun vasat koçluğuö bu kararın arkasında yatan problemleri öngörememiş olması ile başlıyor.



George Hill, Rodney Hood, LeBron James, Jeff Green ve Kevin Love 5’ni sahaya sürdüğü andan itibaren Indiana Pacers’ın stratejisi çok açıktı. O kadar açıktı ki Pacers koçu Nate McMillan bile şaşırmış olabilir. Tahmin ettiğim gibi 4 numarada başlayan Green’in üzerine savunmada Myles Turner‘ı saldılar. Turner’ın boyu Green için potaya geçiş alanlarını kapadı, kendisinden fizikçe oldukça üstün olan 22 yaşındaki genç yıldıza karşı Green sırtı dönük de pozisyon üretemedi. Green’in istikrarsız dış şutuna saygı bile göstermeyen Pacers onu boş bıraktı. Bu şekilde Turner, LeBron içeri girdiğinde boyalı alanı da kalabalıklaştırabilecek özgürlüğe sahip oldu. Bu sırada Cavaliers için 5 numara başlayan Love’ı sağlam savunması ile ün salmış Thaddeus Young‘ın savunması çok büyük bir sorun yaratmadı.

Tyronn Lue’nun bunu nasıl öngöremediğini anlamak çok güç. Normal bir koç bu hatasını ilk dakikalarda anlayıp oyuna farklı bir strateji ile devam ederdi. Farkın bir ara 23’e kadar çıktığı maçta işlerin yolunda gitmediği açıktı. Jeff Green’i aynı pozisyona sokmayı herhalde hiçbirimiz düşünmezdik. Tyronn Lue hariç!

27 dakika sahada kalan Jeff Green, garbage time’a geçilmeden LeBron ve Love’dan sonra en fazla süre alan Cavaliers oyuncusuydu. -15 verimlilik puanı ile oynayan Green maç boyunca 7 şut kullandı ve 0 isabet buldu. Bunların 3’ü boş durumda üçlük çizgisinden geldi. Pacers onu boş bırakma taktiğini son çeyreğe kadar kullandı. Farkın tek hanelere indiği anlarda kritik bir pozisyonda yine Pacers aynı strateji ile Green’i boş bıraktı. Belki de son çeyrekte geri gelebilecek olan Cavaliers bu pozisyon sonrasında kendi potasında basketi gördü ve umutlarını yitirdi. Green: 0 sayı 4 ribaund.

Tyronn Lue gibi koçlar nedeniyle oyuncuların şampiyonluk sayıları baz alınarak karşılaştırılmaması gerektiğini düşünüyorum. LeBron, Phil Jackson seviyesinde bir koç ile oynamış olsa çok daha fazla yüzüğe sahip olurdu. Bu tartışmaya açık bile değil. Tyronn Lue’nun geçtiğimiz playofflarda yaptığı hatalar da hala gözlerimin önünde.

Tek sorun elbette Lue değil. Cavaliers’ın kadrosu bu sezon elle tutulur bir başarı yakalamak için gerçekten çok yetersiz. Dün gece bir ara Victor Oladipo’yu JR Smith savunuyordu, takımın en iyi savunmacısı olarak. Bu takımın finale çıkması için insanüstü bir efor sarfedip, her maç savaşması gerekiyor. Hataya yer yok.

Fakat “Koç” Lue hala G-League koçundan beklenmeyecek fireler vermeye devam ediyor.
Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


BiA

*
v2 Oyuncusu 2022 Yılbaşında OyundaydıSelf Control Güncellemesinde Oyundaydı
#249 - 05.07.2022 14:54
Anasayfa                        Haberler                        İş Başvuruları                        Programlar                        Reklamlar
Bu yazıyı yazmak için 2013’ten beri bekliyorum sanırım. Son 3-4 yıldır takas dönemi her açıldığında Ricky Rubio ismi gazete başlıklarında, Twitter trendlerinde boy gösteren muhtemelen tek isimdir. Bu durum Minnesota Timberwolves taraftarı olmanın sayısız zorluklarından biridir. Ve benim gibi her ‘timberwolf’ takas döneminde saat başı Twitter’ı kontrol eder, forumlarda saatlerini harcar. Takas dönemi bitip Rubio’nun yuvada kaldığı kesinleşince de derin bir oh! çekip, en çok acıtan şeyin; belirsizlik olduğunu vurgulardık.

Ta ki 2017’nin Temmuz ayına kadar.

1 Temmuz günü en çok acıtan şeyin, senin kapıdan çıkıp gitmen olduğunu öğrendik.

2010 yılında gecenin saçma sapan saatlerinde kalkıp, en az 5 reklamı geçmeden yayını başlatamayacağınız linklerden, tabiri caizse tost makinesi kalitesinde, Minnesota Timberwolves maçlarını izlerdim. Takımda gelecek vaat eden Micheal Beasley ve Kevin Love’ın takımı playofflara sokmasını can-ı gönülden istiyordum, lakin içten içe rezalet bir basketbol oynadığımızın da farkındaydım. O sezonunu 17 galibiyetle bitirdik ve takımın daha fazla yeteneğe ihtiyacı olduğunu, oyun hakkında hiçbir şey bilmeseniz bile söyleyebilirdiniz. Fakat Timberwolves için asıl tehlike basketbol ve nasıl oynandığı değildi. Asıl tehlike: taraftarlardı.

Kevin Garnett’in ayrılmasının ardından 4 sezon üst üste NBA’in en az izleyici çeken takımı oldu Timberwolves. Hiç bir Free Agent’ta gelmek istemedi bu soğuk, kasvetli şehre. Ancak 2008 yılında, Amerikanların Rüya Takımına karşı 17 yaşında saçı başı dağınık bir İspanyol başkaldırdı ve herkesin ağzına bal çaldı. Amerika Olimpiyatları kazansa dahi, herkesin konuştuğu tek bir isim vardı.

Ricky Rubio.





Kim tahmin ederdi ki, basketbolu bir sanata dönüştüren, sizi ekranlarınıza kitleyen şirin bir ‘’altın çocuğun’’ kaderinin, tüm bunlara tamamen zıt Minnesota şehriyle kesişeceğini. 2009 yılında Timberwolves 5. sıradan Ricky Rubio’u seçti ve grinin tüm tonlarına alışık Minnesota şehrinin gökyüzünde güneş açtı. Fakat güneş, Ricky Rubio’nun takıma 2009 yılında katılmayacağını öğrendiğinde tekrar ağaçlarla dolu dağların arkasına, yani evine geri döndü. Minnesota şehri sakinleri ise tekrar karamsarlıklarına büründüler. Rubio’nun Minnesota’ya gelmek istemediğini düşündüler.

Zaten yetenekli ve güzel şeylerin bu İskandinav kışları geçiren şehre yolu pek düşmezdi.

Ricky 2011’de takıma katılmaya karar verdi. Ve Rubio’u getiren uçak İspanya’dan havalandığı andan itibaren insanlar havaalanına akın etti. Çünkü alacakaranlığın içine gün be gün çekilen bu şehir, gördüğün en küçük ışık kırıntısına dahi var gücüyle tutunmak zorundaydı. Ricky ve Ricky’nin güneş kadar büyük potansiyeli, şehrin mumla aradığı o eski günlerine geri götürme görevi için biçilmiş bir kaftandı.

Minnesota şehrinin ihtiyacı olan
O eski ihtişamına,
O eski dolu tribünlerine,
O eski heyecanına.

NBA’de izlediğim en zevkli sezon Ricky Rubio’nun çaylak sezonudur sanırım. Yetenek olarak takım gene çok eksikti fakat bir sezon önce izlediğim kafasız tavuklar gibi koşan oyuncular yerine, bir harmoni içinde hareket eden basketbolcular vardı. Ve sağlıklı bir Ricky parkede olduğunda zaferlere koşan Timberwolves, Ricky kenara oturduğunda vites düşürüyor, sakatlandığındaysa sudan çıkmış bir balığa dönüyordu. Evet, eğer bir Timberwolves taraftarıysanız sakatlık denince sizin de aklınıza, o acı dolu Lakers maçı gelmiştir. Yıllar sonra Playofflara tam adım attık derken ‘’altın çocuğun’’ Kobe Bryant ile dizleri çarpıştı ve düştü.

Kalkamadı.

Rubio 9 numaralı formasını asıp, kenarda takım elbisesiyle oturmak zorunda kaldı. Timberwolves Ricky’siz 30 maçta 5 galibiyet aldı. Ve ertesi sezon da Playofflar gelmeyince, homurdanmalarla birlikte, Rubio’nun kaçırdığı her şuttan sonra yuhalamalar başladı.

Fakat Ricky hiç bir zaman şikayet etmedi. Ne taraftarlarına küstü ne de takıma bir türlü doğru oyuncuları katamayan yönetime dert yandı. O, karanlık zamanlarımızda parlayan kuzey yıldızımızdı fakat kimse (hala daha) değerini bilemedi.

2015 yılında Drew Mahowald’ın kaleme aldığı bir makaleden alıntı yapmak gerekirse;

‘’ Bu sezonun en hayal kırıklığı yaratan tarafı; Timberwolves taraftarlarının Ricky Rubio’u yuhalamaya devam etmesi. Anlam vermek mümkün değil. O yüzden sizler için basketbol bilginizi ve Wolves organizasyonuna olan sevginizi sınayacak bir test hazırladım.

– Sizce Ricky Rubio Timberwolves’un geleceği için mihenk taşlarından biri mi?

Evet dediyseniz geçtiniz.

Hayır dediyseniz kaldınız. Ve basketboldan da pek anlamıyorsunuz.’’

Bir yanım hala kabul etmek istemiyor Rubio’nun takaslandığını. Kariyerinin en iyi sezonunu geçirdikten sonra bu şekilde gönderilmesini aklım almıyor. Kevin Love’ın ayrılmasından sonra Timberwolves yeniden yapılanmaya gitmeye karar vermişti ve Ricky ile küçük bir toplantı dahi yapmışlardı. Konu ise, takımın geleceğe yatırım yaptığını ve gitmek isterse ona yardımcı olacaklarıydı. Lakin Rubio bu şehri ve insanlarını sevdiğini, Timberwolves organizasyona her şeyini vermek istediğini söyledi.

Ancak Tom Thibodeau geldi ve Kris Dunn’ı draft etti. Hücumda topu Wiggins’in ellerine verdi. Kısaca Rubio’ya ‘seni istemiyorum’ dedi. Ancak Rubio her akşam çıktı, basketbolunu oynadı. Her akşam şovunu yaptı, her akşam en az bir kez bizi koltuklarımızdan kaldırdı. Mızmızlanmadı, surat asmadı. Takımın tekrar playoff yarışının dışında kalmasından ve yıllarını verdiği organizasyonda ‘istenmeyen’ adam olmaktan mutsuzdu aslında.

Ama o, 2009’da Minnesota Timberwolves şapkasını kafasına geçirdiği günkü gibi gülümsedi. Her zaman en iyi senaryoyu umut etti. Fakat 2017’de, aynı 2008’de Kevin Garnett’e olduğu gibi, taraftarların ondan beklediklerini yapmadı. Aynı KG gibi kendi oldu ve başkaları gibi olmaya hiç bir zaman çalışmadı.

Vedaların kısa olanı makbuldür derler, o yüzden tüm bunlar ve buraya sığdıramadığım anılar için,

En içten samimiyetimle,
Her şey için teşekkürler Ricky.

Bu organizasyonun gördüğü en sadık oyuncu olduğun için teşekkürler. En iyi sezonunu geçirirken, seni Derrick Rose gibi ‘bitmiş’ oyuncularla takaslamak istediklerinde basın mensuplarına malzeme vermediğin için, teşekkürler.

İnanılmaz bir takım oyuncusu olduğun için teşekkürler. Başkalarının başarısına, kendininkiymiş gibi sevindiğin için teşekkürler. Kendi istatistiklerinden çok, kazanmayı önemsediğin için teşekkürler.

En karanlık zamanlarımızda bizim ışığımız olduğun için teşekkürler. Timberwolves’un sezonda iddaası kalmamasına rağmen, maçları izlemek için bana bir neden verdiğin için teşekkürler.

Minnesota şehrinin tepesindeki bulutları dağıtıp, bize güneşi gösterdiğin için teşekkürler.

Beni sen bu takıma aşık ettin.
Bir Timberwolves taraftarı olmamın sanırım tek sebebisin.

Son olarak,
Her zaman bizim Ricky’miz olarak kalacağın için teşekkürler.

Utah’da bol şans.
Merak etme, orada da yanında olacağız.
Tüm Hakları Saklıdır ©? Vice News, 2021
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok