 |  | | BİZİ VICE SOCIAL'DA TAKİP EDİN! #vicenews #onlytrue #save
|
|
VICE THERAPY 2. SEZON 1. BÖLÜM: Halkla İlişkiler #kimolduğunuhatırla

Merhaba dünya, ben terapist Doktor Maxine Croft. Vice Therapy'nin yaratıcısıyım.
-- ekranda cızırdamalar yansıyor, "Sır tutabilir misin?" yazısı ekranda yansıyor.--
Bu çok ilginç olan yeni tedavi yöntemimle Dünyadaki herkese yardım etme planım olduğunu bilmenizi istiyorum.
Sadece Vice Şehrinin değil, tüm dünyanın yardımına koşacağız bu programda.
Burada yaptığım şey, yaşadığım ilginç randevuları kayıt altına almak ve Vice TV'de insanların izlemesini sağlamak.
Vice TV'de yayınlanacak bu program sizlere iyi gelebilir ve sizler de başkalarıyla paylaşabilirsiniz. Neden yapmayasınız ki?
Burada aslında sizin kültürünüzün insancıl tarafına itiraz edenler de olacak. Dünyanın kültürü fazlasıyla farklı şeyler içeriyor.
Buna rağmen dünyayı seviyorum. Ruh ikizim Aneta ve ben Dünyayı çok severiz, gerçekten...
-- tekrardan ekranda cızırdamalar yansıyor, "Artık uyanış vakti." yazısı göründü. --
--Vice Therapy jeneriği veriliyor, ekran siyaha bürünüyor.--
--Siyaha bürünen ekranda "Bazı kelimeler söylüyorsun ve bunların bir anlam etmelerini bekliyorsun..." yazmakta.--
-- Ardından bir bilgisayar ekranı görünüyor ve Skype görüşmesinde Maxine ve Claire Dudek isimli bir kişi var. --
M: Merhaba, Claire. Ben Maxine Croft. Tanıştığımıza memnun oldum.
Öncelikle şunu söylemem lazım, seninle yaptığımız görüşme aslında biraz rastlantısaldı.
Çünkü baktığımız zaman ben zaten Malibu'ya aittim, Malibu'ya çalışıyordum.
Ama aradan yıllar geçti, neredeyse yüz yıl kadar, benim zamanımda yani.
Ve yıllar önce yarattığım tedavi yöntemimi yeniden bu şehirde yapmaya, Malibu'nun desteğiyle yapmaya karar verdim.
C: Seni burada durdurmam gerek, Maxine. Tamam mı?
Şu an Malibu'nun eski yöneticileri yok, Sir Mitchell hariç. Ben de onun asistanıyım.
Uzmanlığım da yeni sponsorluklar ve yeni tasarımlar için aslında.
Sir Randolph Mitchell, beni şu sebepten dolayı bu terapiye gönderdi, anlatıyorum:
--elinde bir kağıt tutacağı tutuyor-- Bu kağıt tutacağını...
Şirketteki alt kademeden birinin elinin üstüne koydum, ve kendisi bir parmağının ucunu kaybetmiş!
--yüzük parmağını gösteriyor-- Şu parmağı işte.
M: Küçük olan değil yani.
C: Hayır, işe yaramayan parmak işte, yüzük parmağı mı diyorlar artık...
Bunu hiçbir şey için kullanmıyoruz. Beş parmağın biri ama hiçbir fonksiyonu yok!
Her neyse, bildiğin gibi benim bir işim var, senin de var, seni Vice TV'deki eski programlardan buldum.
Benim bu tür bir saçmalık için harcayacak saatlerim yok...
Ve sanırım sen de benimle aynı fikirdesin.
Ve biliyor musun? Konuşma temponu biraz hızlandırman gerekiyor, çünkü ilgimi kaybetmek üzeresin!
-- bu sırada ekranda cızırdamalar yansıyor, "Yakında anlayacaksınız..." yazısı çıkıyor. --
M: İnsanlarla olan ilişkilerin hayret verici...
İnternet sitemde ne kadar zaman geçirdin, bilmiyorum ama...
C: Çok da fazla değil, evet. Şimdi, lütfen...
M: İş hayatında bir geçmişim var.
Çünkü kariyerimin büyük bir kısmında finans sektöründeydim.
C: Çok güzel.
M: Ta ki terapi yapmaya başlayıp, elli dakikalık terapi seanslarının internet üzerinden üç dakikalık seanslar şeklinde senin gibi meşgul olan...
--bir çok kişi üzerinde, daha etkili olacağına inanana kadar.
C: Tamamen aynı fikirdeyim Maxine.
M: Ve senin bir başkasının ofisine gidip 50 dakika boyunca zırlayıp saçmalayacak zamanın yok.
C: Teorilerin hakkında daha fazlasını duymak isterdim, çünkü zamandan bol bir şeyimiz yok ya (!)
Ama, neden bunu bitirmek için ne yapacağımızı anlatmıyorsun sen?
Senden terapi görmüş olmak için, ne yapmam gerekiyor? Bunu söyle.
Lütfen bitirelim şu işi, olur mu?
M: Pekala, benim yapmam gereken şey... Sir Randolph Mitchell'a senin aracılığınla terapi gördüğünü söyleyen bir form yollamak.
C: Muhteşem.
Şimdiye kadar çok güzel gitti, öyle değil mi?
Eminim ki benim için çok güzel bir rapor hazırlayacaksın.
M: Bu sadece bir tanışma faslıydı ama.
-- ekranda cızırdamalar yansıyor: "Bizimle tanışacaksın." yazıyor. --
Senin hakkında henüz söyleyecek bir şeyim yok.
C: Tamam.
M: Ama üç dakikadan oluşan bu yeni tedavi yöntemim için muhteşem bir aday olduğuna kanaat getirdim.
C: Yaklaşım. Rastlantısal.
Sen, sırayla bazı kelimeleri söylüyorsun... ve cümlenin sonunda bunun bir anlam ifade etmesini umuyorsun.
Böyle çalışıyorsun, değil mi?
Numaranı kaptım, ufaklık! Hahahaha!
M: Pekala... ben de senin numaranı kapmaya başlıyorum sanırım.
C: Şimdi sana beni dinlemen için para ödüyorum. Hikaye mi anlatmalıyım? Ne yapacağız?
Bu üç dakikayı doldurmak için ne yapabiliriz?
M: Kendi ilginç yolunla bana bir hikaye anlatabilirsin.
C: Bakalım, böyle zaman nasıl geçecek...
"Babam beni sabah, öğle, akşam döverdi."
Bu bir yalandı ve sen de iyi bir terapist değilsin.
Çünkü bana bunun yalan olduğunu söyleyemedin.
-- ekranda cızırdamalar yansıyor: "Kim olduğunu hatırla." yazıyor. --
Peki ya şu nasıl? Sana başka bir hikaye anlatayım.
"Ben her gece Havana'da intihar etmeye çalışırdım, çünkü psikolojim çok bozuk."
İşte bu da doğru bir hikayeydi. Bu iki farkı anlayabildin mi?
Sorunun ne senin? Ne tür bir terapistsin sen?!
-- ekranda tekrardan cızırdamalar yansıyor: "Kim olduğunu hatırla." yazıyor. --
M: Senin, kontrol sorunların olduğunu seziyorum.
C: Tamam, çünkü ben bir ofis yürütüyorum, bir şirket yürütmeye çalışıyorum.
43 yaşındaki Randolph Mitchell ile çalışıyorum. Onun nasıl biri olduğunu herkes biliyor.
Aynı zamanda, sekiz farklı işte otuz kişi çalışıyor altımda.
Benim kontrol sorunlarım işime gelir, çünkü bu sebeple bu insanlar her gün işe gelirler.
M: Eğer senin ilgini çekerse, yeni işlerinden biri de ben olabilirim gibi duruyor.
C: Nedir o?
M: Bu yeni "işinde" çalışmak, gerçekten hoşuna gidecek diye düşünüyorum.
C: Ne işi bu?
Terapi mi? Vice Therapy'i mi diyorsun?
M: Oh, ilgini çekti demek! Çünkü gerçekten etkileyicidir bu.
Yani, eğer zamanın varsa bence...
C: Aslında benim hiç zamanım yok.
Burada, Malibu'da sekiz farklı işim var zaten.
Kontrol etmem gereken de otuz kişi var.
Ayrıca mızmız bir polis hayat arkadaşım var.
M: Oh, gay'sin o zaman sen.
C: Hayır, gay değilim!
Erkeksiyimdir, ama gay değilim.
Ve onunla ilerlemek istemiyorum, çünkü fazladan bir şeyi daha kaldıramam.
Hiç zamanım yok, tamam mı? İşe batmış durumdayım.
1988'den beridir derin bir nefes alamadım.
Her yerimden sorumluluk akıyor.
Hiçbir şeye, atıştırmaya bile zamanım yok!
Son on yıldır insan gibi tuvalete bile gidemiyorum ben!
Şu an altıma bir torba geçirdim ve ofis doğum evinin içi gibi kokuyor.
M: Umarım abartı yapıyorsundur...
Ama belki de ihtiyacın olan şey, biraz rahatlamaktır...
Böylece dışkılamaya vakit ayırabilirsin. Normal yoldan yani.
C: O "işleri" anca ben öldüğümde, soğuk ellerimden yırtıp alman gerekir. Bunu biliyor musun?
M: Oh, bu arada baktığımız zaman... beş dakika geçmiş..
C: Öyle mi? Ne güzel.
M: Zamanımızı biraz aşmışız. Peki haftaya, aynı saatte nasıl olur?
C: Kesinlikle. Haber veririm.
M: Ve bir de, senin hakkında suç duyurusu veren... çalışanın hakkında ufak bir tavsiye vermem gerekiyor.
Bazen, çalışanına biraz ilgi göstermek... kolay olabilir.
Belki ona biraz ilgi göstermelisin.
Ona kur yap. Eğer ofiste değilse, evine git. Bakalım, iyi mi... bir bak.
Eğer iyiyse, her saatte bir, veya yarım saatte bir onu kontrol ettiğini ve ne yaptığını bilmek istediğini söyleyen e-postalar gönder.
Evinin yanına git, ona çiçekler gönder. İlginle donat onu yani.
C: Öyle mi? Bu onu sinirlendirmez mi peki?
Pek iyi bir fikir gibi gelmedi bu bana.
M: Benim iç güdülerim, --ses kalınlaşıyor-- BİZİM İÇ GÜDÜLERİMİZ.
--ses tekrardan eski haline geliyor-- onu biraz yumuşatman için, bunları yapman gerektiğini söylüyor.
C: Tamam, pekala... Yeni fikirlere açığım. Deneyeceğim bakalım.
Yani onu kuşatmalıyım diyorsun, öyle mi?
E-postalarla, sesli mesajlarla... belki çiçeklerle falan.
Ve ben bunu yaparsam...
Seanslarımın bittiğini Sir Randolph Mitchell'a ileteceksin, değil mi?
Gelişme kaydettiğimi söylersin.
M: Belki de kaydedersin.
Evet, tabii ki de söylerim.
C: Tamamdır, bu kadar. İşimiz bitti. Çıkıyorum, teşekkürler, bye.
-- Claire Skype görüşmesinden ayrıldı. --
-- Maxine kaşlarını çatarak ekrana bakıyor ve siyah ekran yansıyor.--
-- ekranda cızırtılar yansıyor: Onu mağarasından kurtar. Tıpkı o'nun bize yaptığı gibi... --
-- Vice Therapy Kapanış Outrosu veriliyor ve 2. Sezon 1. Bölüm sona eriyor.--