♦İkinci akademi gününe tam vaktinde gitti, bu defa üzerinde kırmızı elbisesi yerine sportif giysiler bulunuyordu. Her ne kadar takmayı çok sevdiği annesine ait olan gözlüğünü takmasına izin verilmiyor olsa da onu asla cebinden çıkartmıyor her zaman yanında taşımaya devam ediyordu..
♦ O kişi onu sevmemişti, aksine itiyor ve kaçıyordu. Bu durumdan etkilenen ve üzülmeye başlayan Ash balık tutarak kendisine hobi edinmeye karar verdi, orada Mia Roberts ile tanışması ve iyi birer arkadaş olmaları ona iyi gelmiş ve odağını korumasına sebep olmuştu.
♦Akademinin üçüncü günüydü, gitmeden önce biraz paraya ihtiyacı olduğu için L.E.P için broşür dağıtmaya başlamıştı. Halkla ilişkiler mezunu olsa da aradığı konumda iş bulamamış, bu tip ufak işler yapmak zorunda kalmıştır.
♦Akademiye bir saat kala Mabel ile görüştüler ve yemek yediler, her şey iyi gözüküyorken yolda rahatsızlanan Ash akademinin üçüncü gününe gidememiş onun yerine hastanede geçen sancılı bir gün yaşamıştır. Yediği yemek yüzünden ufak bir zehirlenme yaşamıştır.
♦Akademinin üçüncü gününe gidemediği için bir grup arkadaşı ile buluşma kararı alır, onlardan kaçırdığı şeyler öğrenmeye çalışır. Tabii Astrid ise onu aramış ve yanına çağırmıştır, Ash sürekli olarak kardeşini ektiği için bu duruma kardeşi çok fazla sinirlenerek tartışma çıkartmıştır. Onunla konuşmaya çalışsa da kendisini kapalı kutu gibi tutmayı başaran Astrid bir şeyler söylemek yerine susmayı tercih etmiştir.
♦ Astrid ile sorunları olmasından dolayı sinirine hakim olamamış ve kendisine zarar vermiştir. Anne ve babasına ait olan dövmelerinin üzerine çizik atarak kendisine işkence etmiştir.
♦ Ertesi gün Mia ile buluştular, Mia kolunda olan bandajı sorarak yarasına bakmak istemiştir. Yarasına baktığında bunu neden yaptığını sormamış onun sorunu olduğunu anlayarak ona sarılmayı tercih etmiştir.
♦ Mia kolundaki yaranın üzerini kapatmak amaçlı başka bir dövme önerisinde bulunur. Ash oraya bir sarmaşık yaptırma kararı alır, Düş kapanını saran bir sarmaşık içerisinde anne ve babasının baş harfleri yazacaktır.
♦ Astrid şehirden ayrılmış, kimseye bir haber vermemiştir. Gittiğini Que yani Astridin sevgilisinin kardeşinden öğrenen Ash ona çok fazla kızmıştır. Tekrar tek başına ailesinden uzak kalan Ash çareyi yine Mia'nın yanında olmak ile bulur.
♦ Mia ile buluşmadan kısa süre önce dövmesini düzelttirmiş ve onunda baş harfini o düş kapanının içerisine yazdırmıştır. Ashley, Mia'a gereğinden fazla güveniyor ve sürekli onun yanında olmak istemeye başlamıştır. Sanki artık o kişiyi yanında istemiyor, ondan bu kez kendisi kaçmaya başlıyordu..
♦ 3 Ocak VCPD'e girebilmişti, artık düzgün bir mesleğe sahipti ama hala kalacak bir yeri yoktu, bu yüzden kendisine bir yer aramaya çalışıyordu. Cebinde parası kalmamıştı otelde kalamazdı Ava ile de konuşmadığı için orada kalamıyordu, en son çare olarak kendisini bir bankta yatarken buldu.{Mia kardeşiyle kalıyor.}
♦ İşe erken gitmek istedi, içindeki heyecanı atmayı hedefliyordu. İşe gittiğinde karşısına çıkan ilk kişiye yani Şef Prestona devriye teklifinde bulundu. Şef Preston onun teklifini kabul ederek devriyeye çıktılar, Preston ona soru soruyor Ash ise cevapları bazen eksik olsa da doğru cevaplıyordu. Preston onun bu tavırlarını ve halini beğendiğini tekrar devriyeye çıkacağında onu bulmasını söyledi, Ash çekingenliğini kırmış böylelikle insanlara normal şekilde yani kendisi olarak yakınlaşmanın onları soğutmayacağını anlamış oldu.
♦ Mia'a karşı hisler beslemeye başlamış, artık o kişiyi istememeye başlamıştı, günler sonra kendisi için doğru bir karar alabilmişti. Mia ile çok daha yakın olacak gerekirse onun ile sevgili olacaktı. Öylede oldu, Mia'a bu durumu anlattığında onunda ona karşı bir şeyler beslediğini sürekli yanında olmasının sebebinin ona karşı hisler besliyor oluşundan dolayıydı. Artık Mia ve Ashley sevgili olmuşlardı, her şey artık onlar için yeni başlıyordu.
♦ Gecesini bu kez Olganın evinde geçirmişti, Olga sevdiği bir arkadaşı olsa da ona yük olmak istemiyordu, maaşını alana kadar geçici birilerinin evlerinde veya departmanın koltuğunda yatacaktı.
♦ Sabah uyandıklarında Olga'a belli etmeden evden çıktı, Ava'nın yanına giderek ondan özür diledi, Ava hatalı olsa dahi artık Ashley'in sağlığı kötüleşmeye başlamıştı, daha fazla dışarıda kalamazdı. Ava ile araları düzelmesiyle beraber Ashley ilk iş olarak eski odasına girmesi orada huzurlu ve uzun bir uyku çekmesiydi.
♦ Bugün devriye sırasında yaptıkları kazada başını kötü bir şekilde çarptı, bu durumdan dolayı baş ağrısı çekiyor, gözlerini kapattığında ise ağrıdan gözünden yaş geliyordu. İki kez burnundan kan gelme durumu yaşadı, belli etmese de kendisini çok halsiz hissediyordu. Bıraksalar tüm gün uyuyabilirdi.
♦ Mia'a hastaydı bu durumdan dolayı sürekli olarak onu arıyor, mesaj atıyordu. Departman içinde insanlara iğneleyici bir şekilde konuşuyor ve yüzden onların soğuk ve umursamaz bakışlarına maruz kalıyordu. Son patlama noktası Memur Jensen da oldu, sürekli telefon ile oynadığı için telefonunu kapatmasını yoksa başka bir şekilde işlem yapacağını belirtti. Bunun üzerine telefonunu kapatmış, sessiz bir şekilde sadece Mia'ı düşünmeye devam etti.
♦ Sabah kahvaltıda her zamanki gibi ballı çörek almıştı, mutlu bir şekilde çöreğini ısırdığında eskisi gibi zevk alamadığını hissetti, bir şeyler eksik bir şeyler onun için değişmiş haldeydi. Ballı Çöreğim diye sevdiği kişi artık yoktu, çöreğe bakarken ağlamaya başladı, yaşadığı duygu boşluğunu anlatmıyor, kimseye söyleyemiyordu.
♦ Mia ile araları güzel gidiyor, her günleri farklı bir eğlence ile geçiyordu. Ne kadar mutlu görünüyor olsa da Ashley aklında kalan o kişiye üzülüyor, sürekli onu görmeye dayanamıyordu.
♦ Kardeşinin gitmesi, annesinin ölmesi birde aklında hala sevdiği insanın olması yüzünden kendini toparlayamamış sürekli olarak kendini kapalı bir kutu gibi tutmaya başlamıştı, diğer memurların onun bu tavırlarını çekecek hali olmadığı için tek başına kantinde lobide oturuyor sürekli olarak bir şeyler düşünüyordu, Memur Jensen ile çıktıkları devriyede yine odağını kaybetmiş saçma davranışlar sergilemişti, Telsizleri geç ve eksik veriyor, bildiği şeyleri unutuyor onun yaptığı iyiliği ise mahvediyordu. Ashley sadece kendine değil etrafındaki kişilerinde sinirlerini bozmaya başlamıştı. Memur Jensen'in onunla bir süre devriye çıkmayacağına emindi. Bir şekilde yaptığı bu davranışı telafi etmesi ve ondan özür dilemesi gerekiyordu.
♦ Gece saat bir gibi Şef Preston ile odasında konuştu, bu durumunu ve yapamadığını söylediğinde Preston ona istifa etmenin çözüm olmayacağını belirtti, istifa ederse Ash yine işsiz kalacak ve bu durumda sokakta kalmaya devam edecekti, şimdilik departman lobisinde yatıyor sürekli olarak birilerine ekstra mesai kaldığını belirtiyordu. Ash gece shiftinde olsa da gündüz shiftinede giriyordu. Beşinci günü bile olsa Ash en son düzgünce uyuduğu yer Ava'nın eviydi her ne kadar Ava ile barışmış olsalar da birilerine yük olmak istemiyordu. Preston ona kendi evinde bir gün kalabileceğini söyledi, bu durumda hem onun hem de köpeği Rollie için değişiklik olacağını belirtti. Ash bu teklifi geri çevirmemiş Preston'un evinde bir gün boyunca kalarak hem Rollie ile vakit geçirmiş hem de kendisine biraz zaman ayırmış oldu.
♦ Uyandığında Rollie'e yem ve su vererek gününü başlattı, ilerleyen saatlerde Şef Preston'un evini toparlamış, dağıttığı yerleri düzeltmişti. Fakat hala içine sinmeyen bir durum vardı, kendisini buraya ait hissedemiyordu. Rollie ile bir süre ilgilenip bankaya gitmek için yola koyuldu. Yüz bin liralık bir kredi çekerek kendisini ne kadar zora soksa da artık bir evi ve motoru olmuştu. Şef Prestona teşekkür mektubu yazarak onun evine anahtar ile beraber bıraktı. Yeni evine yola çıktı. Borcu çoktu evet, kendisini zorlayacaktı ama artık kendisini daha huzurlu daha rahat hissediyordu. Çünkü kendisine ait bir odası, kendisine ait bir evi vardı.
♦ Departmana giderken aklına Memur Jensen ile yaşadığı olay geldi, telafi etmesi gerekiyor ve bu durumu düzeltmesi gerekiyordu. Bir markete girdi önce bir kutu aldı kutuya toplam on üç paket kolalı jelibon doldurdu, yanına sekiz adet gofret aldı. Heyecanlıydı Memur Jensenı tüm gün bekledi umudunu kaybetmişken departmanda onun sesini duydu. Koşa koşa yanına giderek onun kendisini takip etmesini istedi, kutuyu ona verdi, Jensen ona kırgın olmasa bile Ash'in bu yaptığı karşısında ona siniri veya benzeri bir şeyi var ise kırılmıştı. Ash artık ona saygı gösteriyor Memur Jensen yerine efendim diyordu. Beraber geçirdikleri devriye sırasında keyifli vakit geçirdiler yani en azından Ash öyle düşünüyordu.
♦ Gün içerisinde memurlardan birisiyle ufak bir sürtüşme yaşadı, ihraç edilmeye kadar gidebilecek bir konuydu ama o anki düşünceleri ile bu onun için önemsizdi. Şef Preston ile görüşüldü, son bir şans verildi Ash için. Hiçbir memurdan onunla ilgili şikayet gelmeyecekti gelir ise Şef Preston onunla ilgili düşünceleri değişecek ve programı sona erecekti. Preston onun başarılı olduğunu ve telsiz olsun araç kullanımı olsun hiçbir şey demeden yaptığı için iyi bir memur olacağına inanıyordu ama bu tip şikayetler geldiği zaman hayal kırıklığı yaşamasına neden oluyordu.
♦ Her şey olabildiğince güzel gidiyordu, Ash sevgi yumağı gibi herkese lale ve jelibon dağıtıyordu bir nevi çocuk gibi davranıyor herkese iyi davranmaya çalışıyordu. Departmanda herkese Güzel/yakışıklı diyor ve onlara yakınlık kurmaya çalışıyordu. Sakinleşmek için kullandığı ilaçların bunda etkisi vardı kendi sinirini ve huzursuzluğunu bastırmış bu şekilde kendisini rahatlatmış durumdaydı... Her memur ile sorununu çözen Ash sadece bir kişiye yakınlık kurmaktan kaçındı. O kişi hala kafasını kurcalayan kendisini aptallaştıran kişiydi... Eğer cesaretini toplayıp ona yakınlaşabilir ise yazmış olduğu mektubu da verebilecekti.
♦ Çöreğim adını taktığı ve bir aydır kafasını kurcalayan kişi ile sonunda yakınlaşıp ona tüm hislerini söylemişti. Bu defa ise ona karşı geri tepen bir sorun değilde aksine ona sevecen yaklaşan bir kişiyle karşı karşıya kalmıştı. Her ne kadar güzel gözüküyor olsa bile o kişi onu sevmiyordu, yine üzülecekti. Yine ağlayacak ve kırılmış bir halde devam edecekti. Fakat bundan bir haber ona yakınlaştı kendisini ona bırakmak istedi öylede yaptı, Çöreğine tamamen bağlandı, bir çocuk gibi onun yanından ayrılmıyordu. Ash hata yapmış olabilir mi? yoksa kararı doğru mu?..
♦ Evet, kısaca Ashley aptaldı. Yine hata yapmıştı. Hayatında hiçbir zaman doğru karar alamayacak her zaman üzülecekti.
♦ Çavuş Machelles ile devriyeye çıktılar, her şey normal olabilecek bir şey bu durum. Fakat Machelles ona diğerleri gibi Çaylak-Usta ilişkisinden çok bir arkadaş gibi yakınlaşıyor, kendi derdini anlatıyor, Ash'in sorunlarına çare olmaya çalışıyordu. Aralarında uzun bir konuşmadan sonra çörek ile ilgili sorusunu sordu, bunun hoş karşılanmayacağını zaten bunu hemen hemen çoğu kişinin Ash'in hareketlerinden bildiğini söyledi. Yani çok uzun zamandır Çöreğin o kişi olduğunu ve onu sevdiğini biliyorlardı. Machelles ona biraz daha zaman vermesi gerektiğini her şeyin rayına oturduktan sonra bunlara kalkışması gerektiğini söylemişti ama Ashley o gece geçirdiği sinir patlaması ile departmana resti çekmiş ve Çavuşun odasına istifa kağıtlarını bırakıp çıkmııştı. Ashley artık bir polis değildi, bir nevi özgürdü, istediğini yapabilir çöreğe gidebilirdi. Fakat atladığımız bir şey vardı, Çörek dediği kişi yüzünden sinirlenmiş, onun zor duruma düşmesini istemediği için rest çekmişti. Bir fedakarlık yaparak kendinden ödün verdi. Ashley kendisini kapalı kutu yapmış, evde odasına kendini hapis etmişti. Ash tüm gece uyumadan ne yapacağını düşünüp durdu, çarenin artık kendine zarar vermek değil, çarenin artık etrafını kırmak değil asıl çözümün çöreği parçalamak olduğunun farkına vardı.
Günlerdir evinden dışarı çıkmadı, vaktini kitap okuyup, bebeği ile ilgilenerek geçirdi. Uzun süredir olmadığı kadar rahat hissediyordu, her şey olması gerektiği gibi düzgün bir şekilde ilerliyordu.