Konu: Özgürlüğün Sesi Dergisi 4.Sayı  (Okunma sayısı 411 defa)

0 Üye0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

#0 - 15.11.2020 16:05
4.sayı
"Herkes özgür olana kadar, hepimiz hapsedildik"

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
1.
Merhaba yoldaşlarım, kötü geçen bir kodes serüveninden sonra elime kalem alıp bir şeyler yazmayı gerçekten özlemişim. Evet, bir önceki sayımızda da söylediğimiz gibi SUSMAYACAĞIZ! Bir süre önce bizi susturmak için karavan parkımıza polisler tarafından baskın atıldı ve bir çoğumuz yakalandı. Suçumuz ise halkı düşmanlığa ve isyana teşvik etmek. İnanın bu suçtan içeriye girmek bizim için gurur kaynağı oldu. Karavan parkını dağıtıp yıktılar. Bir kaç yer sağlam kaldı onun dışında yaşanmayacak bir yere döndü. Bu yüzden evimi terketmek zorunda kaldım. Bizi seven bir yoldaş sağolsun evsiz kalmadık. Her neyse lafı fazla uzatmadan içerde neler yaşadığımızı anlatmaya geçmek istiyorum. Öncelikle dışarıdaki hayatla içerinin alakası yok. Polislere verilen yetkilerin iki katı gardiyanlara verilmiş. Size istediklerini yapabilirler. Bir şeye canlara sıkıldığında bunun hıncını sizden çıkarabilirler ve müdür onların arkasında durur. Eğer yürüyüşünüz hoşunuza gitmedi mi? Hücre veya yerde tekmelenmek seçim şansı sizin. Fakat bu davranışlar eğer şehirde güçlü biriyseniz değişiyor , eğer cebinde paran varsa değişiyor. Yani eğer güçsüz veya parasız biriysen jop ama paran varsa gül. Sistemin çarkı içeride de dönmeye devam ediyor anlayacağınız. İçeride de yoldaşlarımızla sisteme karşı çıkmaya çalıştık karşılığında kan tükürdük. Ama yoldaşlarım asla pes etmedik. Sözlerimi bitirmeden içeriye neden alındığımızı size söylemiştim dostlarım. Sizleri düşmanlığa ve isyana teşvik etmek. Bu demek oluyorki artık bizden korkuyorlar. Bizden o kadar korkuyorlar ki bir baskınla hepimizi içeri tıkmayı deniyorlar. Ama her zaman olduğu gibi fikirlerimiz ve devrim karşısında başarısız oldular. Benimle birlikte tekrar edin yoldaşlarım ASLA PES ETMEYECEĞİZ!
Yazar: Archie Lawson

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
2.
İçeride bulduğu her şeye yazı yazıp günlük tutan bir yoldaşımızın kaleminden:
06.11.2020  Saat: 19.45
Karavan parkında dostlarım ile vakit geçiriyorum. Bir siren sesi duyuldu, bakışlarımı yola çevirdim. Beş tane polis aracı eşliğinde üç swat aracı bize doğru yaklaşıyor. Ne olduğunu anlayamadan üzerimize yirmiden fazla silah doğrultuldu ve yere yattık. Yaka paça araçlara bindirildik.
06.11.2020 Saat: 20.15
Polis merkezine giriş yaptık. Sıraya dizildik ve soru sormamıza izin verilmeden üzerimiz arandı. Bütün paralarımız ve değerli eşyalarımız alındı. Vice City genel hapishanesine sevk edildik. Hala ne olup bittiğini bilmiyorduk, kimse bize hiçbirşey söylemiyordu.
06.11.2020 Saat: 21.00
Hapishaneye giriş yaptık. Girişinde çırılçıplak soyundurulduk. Birbirimize bakarak ne olup bittiğini anlamaya çalıştık ama kimseden bir ses çıkmadığı için anlayamadık. Sorduğumuz sorular cevapsız bir şekilde havada bırakılıyordu. Gardiyanlar ve Polisler herhangi bir hareketimizde bizi öldürecek gibilerdi. Bize leş gibi kokan turuncu kıyafetleri verdiler ve sırayla hücrelere girdirip kapıları kapattılar.
07.11.2020 Saat: 03.30
Gece sayımı diye birşey varmış, ellerinde jopla onlarca gardiyan demir parmaklıklara vurarak bizi uyandırdı. Giriş kattaki sarı çizgide sıra olmamızı isteyerek tek tek saydılar. Sayım sırasında uzun süre ayakta beklediğimiz için birçok bayılan oldu.
07.11.2020 Saat: 07.00
Sayım hemen hemen bu saatlerde bitti ve sabah kahvaltısı için yemekhaneye ilerledik. Tabldotlarda olan yiyecekler; bir dilim küflü ekmek, bir iki tane zeytin ve diğer kalitesiz, yenilemeyecek kadar kötü yiyeceklerdi. Kahvaltıyı beğenmediğini söyleyenler oldu, üzerine bir kaç tane gardiyan çullandı ve bayılana kadar dövmeye başladı. Bu herkesi nasıl biryerde olduğuna şaşırttı. Kahvaltıdan sonra açık alandan yarım saat kadar vakit geçirip hücrelere tekrar döndük.
07.11.2020 Saat: 09.00
Tuvaletim gelmişti, hücrenin içerisinde bulunan klozetin kapağını açtım. İçerisinde çeşitli böcekler vardı. Hücremin içine dolan kokuyu tarif bile edemiyorum, inanılmaz kötü bir kokuydu. O koşullarda oralarda yaşam sürüyorduk.
07.11.2020 Saat: 14.00
Dayanamamıştım, bu yer beni fazlasıyla boğuyordu, sesimi çıkartmak istedim. Demir parmaklıklara doğru yaklaşıp bağırmaya başladım. Kimse beni duymuyor gibiydi. Başımı yere eğdim ve kendi kendime mırıldanmaya başladım. Başımı kaldırdığımda karşımda beş tane gardiyan vardı. Hücremin kapısını açtılar ve joplarını bana doğru yönelttiler. Sonrasını hatırlamıyorum.
07.11.2020 Saat: 18.00
Gözümü açtığımda banyodaydım. Üzerim sırılsıklam, yerde yatıyordum. Vücudumun hemen hemen her yerinde dayanılmaz bir ağrı hissediyordum. Bağırmaya çalıştım ama sesim çıkmıyordu. İki gardiyan beni hücreme götürdü. Yanıma Boris, Tyler, Archie, ve Hugo geldi. Boris içine giydiği beyaz tişörtünü çıkarttı, diğer dostlarımda yaralarımı pansuman yaptı.
07.11.2020 Saat: 22.00
Hapishanenin içerisinde bir isyan çıktı. İnsanlar gardiyanların bu tutumlarını beğenmiyorlardı. Sanırım yirmi kadar insan bağrışmaya başladı. Gördüklerim fazlasıyla şaşırtıcıydı, gardiyanlar sırtlarında asılı olan tüfeklerini ellerine aldı. Bağıran herkese şok tabancası ile müdahale ettiler. Bazı gardiyanlar şok tabancasına tatmin olmadı ve karşısına gelen herkese tüfeği ile ateş açmaya başladı. Sanırım iki kişi orada herhangi bir tıbbi müdahale yapılmadan öldü.
Yazar: Kropotkin Nazdravja

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
3.
Anarşizm, insan beyninin dinin hakimiyetinden kurtarılması anlamına gelir. İçine doğdumuz bu yaşam bizi bir şeylere ve birilerine bağlanmaya itti. Kuşkusuz din denilen olguda bu şeylerden birisidir. İnsanların nasıl giyineceklerini, ne yiyip içeceklerini veya nasıl yaşayacaklarını kontrol etmek isteyen bir grup otoriter din adamı inanmamızı istedi diye tüm bunlara inanmak insanın doğasına aykırıdır. Bunun yanı sıra dinlerin ve din adamlarının insanları bir araya getirip dostluğu ve kardeşliği güçlendirdiğini iddia etmeleri gülünçtür. Dünyadaki nefret suçlarının nerdeyse tamamı din ve mezhep kavgalarından çıkmıştır. Müslüman birisine terörist diyen hristiyanlar, hristiyanların aptal olduğunu düşünen yahudiler, zerdüştlerin putperest olduğunu söyleyen diğer dinler... Gördüğünüz gibi herkes kendi dininin doğru olduğunu ve diğer dinlerin yalan olduğunu düşünüyor. İnsanları birleştirdiğini söyleyen bu din olgusunun insanlar arasındaki en büyük fikir ayrılıklarına yol açtığını görmemek körlüktür ve körler ülkesinde tek gözlü adam kral olur.
Anarşizm ayrıca insan vücudunun mala olan bağlılığından kurtarılması demektir. Para yaşamak için ihtiyacımız olan bir şey tabiki. Önemli olan paranın bir araç olarak kullanılıyor olması. Yapılan bir araştırmaya göre dünyanın en zengin yüzde birlik(%1) kısmının serveti, nerdeyse dünyadaki geri kalan herkesin(6.9 milyar) servetinin iki katı değerinde. Başka bir araştırmaya görede dünyanın en zengin 26 kişisinin servetiyle dünyanın yarı nüfusunun serveti eşittir. Aradaki inanılmaz eşitsizliğin farkındasınız değil mi? Hepimiz bunun farkındayız peki neden harekete geçmiyoruz. Ömürleri o parayı harcamaya yetmeyecek insanlara karşı neden sesimizi çıkartmıyor ve o adamların daha da zenginleşmesine izin veriyoruz. O insanların bu serveti alın teri akıtarak yaptıklarını mı düşünüyorsunuz? Alın teri akıtmakla böyle bir servet yapılıyorsa fabrikalarda, madenlerde, lağımlarda ve inşaatlarda çalışan işçiler neden zenginleşmiyor? Hayır yoldaşlarım alın teri akıtarak servet kazanılmaz. İnsanları sömürerek kazanılır. Sorarım ülkelerin en büyük otoriteleri olan devletler bu durumun farkında değiller mi? Tabi ki farkındalar ama bunu düzeltmekle uğraşmıyorlar. Gelir eşitsizliğinin en büyük sebebide işte tam olarak bu. Otorite denilen olgunun bundan besleniyor olması.
Gerçek özgürlük fedakarlık ve acı gerektiyordu. Çoğu insan aslında özgürlüğü istediğini düşünür ama aslında sosyal düzenin esaretine, katı kanunlara ve materyalizme özlem duyarlar. İnsanların istediği tek özgürlük : Rahat olma özgürlüğüdür.
Yazar: Tyler Cooper

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
4.
Fakir bir genç olan Raskolnikov, başarılı bir hukuk öğrencisidir. Ancak maddi durumu hiçte parlak değildir ve okulu yarıda bırakmak zorunda kalır. Para onunla ne yapacağını bilmeyen, hatta onu 'hak etmeyen' insanların elindedir Raskolnikov'a göre. Kendisi gibi değerli olanların ise önüne bir engeldir parasızlık. Kısacası ortada bir yanlışlık vardır ve 'düzeltmek' gerekir. Ne var ki bu sırada bir cinayet işler Raskolnikov. Masumiyetini sonsuza kadar alıp götüren bir cinayet.
Az sonra okuduğunuz kesit Dostoyevski'nin Suç ve Ceza adlı romanının kısa özeti. Şimdi size soruyorum Raskolnikov bu cineyeti isteyerek mi işledi? Yoksa onu cinayet işleyeme mahkum mu bıraktırlar?
Köşe başlarına baktığınız zaman elli dolar için cinayet işleyecek adamlar var. Siz bunları göz ardı ediyorsunuz, bir gün karşınıza bu adamlar çıkınca yapacak hiç bir şeyiniz kalmayacak. Neden devlet bu adamlara sıcak yemek,kalacak bir yerler ayarlamıyor? Neden bir gecede beş bin dolar harcayan ibneler sosyal sorumluluk projesi başlatmıyor? Kamera önüne hepiniz yardımseversiniz, iş icraate gelince ortalıkta yoksunuz. Siktiğimin şehrinde herkesin tek düşüncesi parti,alkol,uyuşturucu ve dans. O toz pembe rüyanızdan uyanın artık ve gerçekler ile yüzleşin. Ne kadar kaçmaya çalışırsanız çalışın elbet bir gün gerçekler ile yüz yüze geleceksiniz. Biz bu sistemi kırmaya geldik, bu çarkı tersine döndürmeye geldik ve sesimizi duyacaksınız.
Yazar: Hugo Friedemann

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
5.
Kendine şu soruyu sormayı hiç bıraktın mı: neden başkalarının değil de kendi anne babanın çocuğusun?
Nereye varmak istediğimi tabi ki anlıyorsun. Demek istediğim, rızan alınmadı. Sen sadece doğdun; doğum yerini veya anne babanı seçme şansın olmadı. Senin payına da bu düştü.
Demek zengin olarak doğmadın. Belki de orta sınıftansın; büyük olasılıkla, işçi sınıfından yani yaşamak için çalışmak zorunda olan milyonlardan birisin.
Parası olan biri parasını bir işe veya sektöre yatırabilir. Yatırımını yapar ve kârı üzerinden yaşar. Ama senin paran yok. Sadece çalışabilme kabiliyetin var, sadece emeğinin gücü var.
Bir zamanlar her işçi kendisi için çalışırdı. O zamanlarda fabrikalar ve büyük sanayiler yoktu. İşçinin kendine ait aletleri, kendi küçük atölyesi vardı hatta ihtiyacı olan hammaddeleri kendisi satın alıyordu. Kendisi için çalışıyor ve ona usta veya zanaatkâr deniyordu.
Ardından fabrikalar ve büyük atölyeler geldi. Yavaş yavaş bağımsız işçiyi yani zanaatkârı dışarıda bıraktılar, çünkü işleri fabrika kadar ucuza yapamadı ve büyük üreticiyle rekabet edemedi. Bu yüzden zanaatkâr, küçük atölyesinden vazgeçip çalışmak için fabrikaya gitmek zorunda kaldı.
Yazar: Boris Dolgoff

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
6.
Anarşizmden korkmalı mısınız dostlarım? Soruyorum size bizden veya fikirlerimizden korkmalı mısınız? Eğer zalimin tekiysen evet, eğer para babasıysan evet, eğer bir faşistsen evet, polissen, yalancıysan, yaptıkların için hesap vermekten korkuyorsan evet korkmalısın. Ama normal bir vatandaşsan, hakları çiğnenen biriysen, zulüm görmüşsen, şiddet görmüşsen, huzuru arıyorsan, dünyada bir şeylerin değişmesi gerektiğine inanıyorsan, yalanlardan bıkmışsan bizden korkmamalısın. Bize kucak açmalısın. Anarşiyi kucaklamalısın dostum. O seni ve senin gibileri koruyup kollayacak olan fikirdir. O senin haklarını her şeyin üstünde tutan yediğin her jop darbesini kendi bedeninde hisseden, aç kaldığın her gün guruldamalarını kulağında işiten, sana bağıran çağıran her patronu dizlerine kapandırtmayı hayal edendir. Anarşizm budur ve biz bu yolun yolcusuyuz. Sizlere yapılan her kötülüğün, size atılan her tokadın, bağırılan her günün, her zulmün veya her yalanın hesabını soracağız. Bunu sizin için yapacağız. İstesenizde istemesenizde sizi savunacağız. Sizi girdiğiniz o delikten çıkarıp gerçeklerle besleyeceğiz. Aç kalan her yoldaş için, dayak yiyen kan kusan her yoldaş için, yarınını getirmekte zorlanan geleceğe umutsuz bakan her yoldaş için ANARŞİ ANARŞİ ANARŞİ!
Yazar: Archie Lawson

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
SOKAKLARA BİZİ DESTEKLEMENİZ İÇİN ASABİLECEĞİNİZ POSTER SAYFALARI:
1.
Spoiler: GösterGizle

2.
Spoiler: GösterGizle

3.
Spoiler: GösterGizle



Dergimize finansal olarak yardımcı olup daha iyi bir yere gelmemizi isterseniz hesap numaramız:
Hesap numaramız: 121-337

100
1
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
100 tepkisini veren kullanıcı(lar):
et yiyen çiçek,
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#1 - 15.11.2020 16:06
5.sayı 22.11.2020
Eski sayılarımız:
1.sayı
https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=91894.0
2.sayı
https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=92296.0
3.sayı
https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=92707.0

(ic)
Kod: [Seç]
[left][img width=885 height=153]https://www.upload.ee/image/12437214/646.png[/img][/left]
[b]Rumuz:[/b]
[b]Yorum:[/b]
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#2 - 15.11.2020 16:13
Rumuz: bAnarchy
Yorum: DİRENİŞE DEVAM!
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#3 - 15.11.2020 16:15
Rumuz: Anarsinin50tonu
Yorum: Geliyor gelmekte olan...
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#4 - 15.11.2020 16:22
Rumuz: KroAnanarşi
Yorum: Gümbür gümbür.
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#5 - 15.11.2020 16:48
Rumuz:özgürlükçü hugo
Yorum:SUSMA SUSTUKÇA SIRA SANA GELECEK!
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#6 - 15.11.2020 19:35
Rumuz: anarşikpolis
Yorum: Lütfen dergi çıkartmayı bırakın yoksa ben işimi bırakacağım.
Hmmm
3
Mükemmel
3
Haha
2
100
3
Mutlu
3
Like
4
Hmmm tepkisini veren kullanıcı(lar):
illegal dostu sukut, et yiyen çiçek, cante,
Mükemmel tepkisini veren kullanıcı(lar):
illegal dostu sukut, cante, OrionLudus,
Haha tepkisini veren kullanıcı(lar):
et yiyen çiçek, cante,
100 tepkisini veren kullanıcı(lar):
et yiyen çiçek, illegal dostu sukut, cante,
Tepki yok
Mutlu tepkisini veren kullanıcı(lar):
illegal dostu sukut, et yiyen çiçek, cante,
Like tepkisini veren kullanıcı(lar):
illegal dostu sukut, et yiyen çiçek, Rousseau, cante,
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#7 - 21.11.2020 15:56
Rumuz: Who?
Yorum: Özgürlük bu kadar özgür anlatılabilirdi.  :)
100
1
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
100 tepkisini veren kullanıcı(lar):
cante,
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#8 - 21.11.2020 16:03
Rumuz: akaii
Yorum: Devamlı takipteyim..  :o
100
1
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
100 tepkisini veren kullanıcı(lar):
cante,
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#9 - 21.11.2020 16:05
Rumuz:Zincirin Gölgesi
Yorum:Düşünce, Hareket, ÖZGÜRLÜK!
100
1
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
100 tepkisini veren kullanıcı(lar):
cante,
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok