Selam arkadaşlar! Bugün sizlere Yahudi ırkını, tarihini gelmişini, geçmişini, soyunu, sopunu herşeyini tanıtacağım. Bilirsiniz 2014 yılından Yahudi rolleri yaparım malum bu ırkta en bilgili kişilerden olduğumu düşünüyorum, herneyse rehbere geçelim!
Yahudiler, Sİyonizm, İsrail İsrail neresi? Toprak büyültme olayı nedir? Yahudilik bir din mi? Irk mı? İsrail ve Filistin arasında ki anlaşmazlıklar nelerdir?
Yahudilik anne merkezlidir, annesi yahudi olan bir çocuk direkt olarak yahudi kabul edilir, yani bizde olduğu gibi baban nereliysen sen oralısın değil annen yahudiyse sen yahudisin. Bir çok kez konu olmuştur, Yahudilik bir din mi? Irk mı? bu artık günümüzde iç içe geçmiş bir durumdur. Kutsal Kitap Tevrat'ta anlatılanlara göre şöyle biraz geçmişe bakalım. MÖ2000'li yıllar HZ. İbrahim'e peygamberlik emri geldikten sonra Allah HZ. İbrahim'e memleketinden ayrılıp yabancı bir diyara taşınmasını ister. HZ. İbrahim ailesiyle birlikte İsrail'in şuanki konuma gider ve yıllarca orada yaşarlar. Allah Hz. İbrahim ile Ahid yani sözleşme yapmıştır, bu sözleşmeyle Hz. İbrahim'in soyunu büyük bir millet haline getireceğini ve bu kutsal toprakları onlara vereceğini vaadeder. İşte günümüzde Vaad edilmiş topraklar mevzusu buradan gelir. Hz. İbrahim tüm peygamberlerin atası olarak kabul edilir.

HZ. İbrahim'in 2 oğlu vardır, İsmail'i Suudi Arabistan'a İshak'ı ise günümüz Filistin şehrine yollar, Hz. Muhammed'in İsmail'in soyundan geldiği söylenmektedir. Hz. İbrahim'in torunu İshak'tan doğan Yakup'sa Yahudiliğin oluşmasında en büyük rolü oynayandır. Yakup'un bir diğer adı İsrail'dir. Tevrat'ta Yakup'a İsrail isminin Allah tarafından verildiği söylenmektedir. İsrail kelimesinin anlamı Allah'ın kulu anlamına gelir. Yakup yani diğer adıyla İsrail'in soyundan gelenlere ise İsrailoğulları denir. Hz. İbrahim'in Suudi Arabistan'a gönderilmesiyle oradan oluşan soy ile şuana bakarsan aslında Araplar ile Yahudiler tekrar söyliyeyim köken olarak bakarsak kardeştir. İsrail'in yani Yakup'un 12 oğlundan birisi Yusuf Mısır'da büyümüştür ve Firavun'a hizmet eder, kendisini Firavun'a sevdirir. Firavun kendisinden sonra 2. adam konumuna Yakup'un oğlu Yusuf'u koyar. Mısır'ın bütün ekonomisi Yusuf'a emanet edilmiştir. Mısır'da açlık ve kuraklık başlar, Yusuf ise Filistin taraflarında olan tam 67 kişiden oluşan soyunu Mısır'a yerleştirir. Yusuf öldükten sonra Mısır'da işler eskisi gibi gitmez. Tahta geçen yeni Firavun İsrailoğullarını (70'e yakın) köle yapar ve tam 400 yıl boyunca köle olarak kalırlar, Mısır'da fazlasıyla ezilesi köle haline gelirler ta ki HZ. Musa gelene kadar. Hz. Musa'nın gelmesiyle uzun uğraşlar sonucu binlerce İsrailoğulları Mısır sınırına doğru götürülür, Firavun'un ordusu tarafından denize sıkıştırılan İsrailoğulları ve Hz. Musa Tevrat'ta yazdığına göre Hz. Musa'nın asasını kaldırmasıyla deniz ikiye ayrılır ve oluşan toprak kısımdan ilerleyerek sina dağına ulaşırlar ve Firavun ordusuyla peşlerinden gelirken deniz eski haline gelir akabinde Firavun ordusuyla beraber denizin dibini boylarlar. Firavun ve ordusundan kurtulduktan sonra Hz. Musa bir tepeye çıkar çıktığı bu tepeden 10 maddeyle israiloğullarının yanına iner. Bu 10 emir Allah'ın HZ. Musa aracılığıyla israiloğullarına vermiş olduğu yasalardır
BU 10 MADDELİ YASA!
Allah'tan başka ilah yoktur
Put olmayacak
Allah'ın ismini boş yere anmayacaksın
Cumartesi günleri hiçbir iş yapmayacaksın
Babana ve Annene hürmet edeceksin
Öldürmeyeceksin
Zina etmeyeceksin
Çalmayacaksın
Yalan şahitliği yapmayacaksın
Komşunun hiçbirşeyine göz dikmeyeceksin
İsrailoğulları diğer tüm halkları Allah'a yaklaştıracak ve örnek olunacak bir toplum olması için seçilmiştir, bu yüzden Allah onlara sorumluluklar vermiştir. İşte bu uyanış şuanda günümüzde bulunan bazı yahudi kesimlerce "Biz üstünüz" olarak kullanılmıştır. İsrailoğulları kendilerine vaad edilen topraklara ulaşırlar ama orada onları Filistin'liler yani Filistler bekliyordur, uzun süren sürtüşmeler sonucu üstünlüğü ellerine alan İsrailoğulları orada İsrail Krallığı oluştururlar. Bundan yıllar sonra bu krallık ikiye bölünür daha sonrasında bir kısmını asurlular bir diğer kısmını babiller işgal eder ve böylece koskoca israiloğullarının krallığı sona erer. Daha sonra Persler yani şuanki İran babilleri yenerek Yahudilerin tekrar bu topraklara gelmesine yardımcı olurlar. Yahudiler tekrar devlet kurar ama bu sefer Roma İMP. gelir ve kudüsü işgal ederler. İşte bu yıllarda Kudüs'te Hz. Meryem'in oğlu dünyaya Hz. İsa gelir.
Hz. İsa soyu itibariyle Yahudi'dir. İncil'de de Hz. Meryem'in Davud'un soyundan geldiği söylenmektedir, en başta söylediğim gibi Anne yahudi ise yahudisindir. Hz. İsa mesih yani beklenen kurtarıcı olduğunu söyler. Ama Hz. İsa Romalılar tarafından tutuklanır ve böylece yahudielr Hz. İsa2'nın mesih olduğuna yani kurtarıcı olduğuna inanmazlar ve bazı yahudi din adamlarının desteğiyle
Hz. İsa Çarmıha GerililirÇarmıha Gerilmek;

Roma'lılar tarafından kudüsten kovulan yahudiler ya köle olarak satılır ya da kaçmaya zorlanır ve bazı yahudiler avrupaya kadar göç eder. Hristiyanların Yahudilere olan kini asla sönmez çünkü Hz. İsa'nın onlar tarafından öldürüldüğünü düşünürler, Amerika'da ve Avrupa'da bu nefretin izlemi üzün süre devam eder, farklı ülkelerde 2. sınıf vatandaş olarak yaşarlar. Anliyacağınız Yahudiler nereye giderlerse gitsinler hep zulüm ile karşılaşırlar.
Ve Arap Yarım Adasında Müslümanlık doğmaya başlar, Hz Muhammed'in Mekke'den Medine'ye göç etmesiyle birlikte tüm dinlere özgürlük ve refah sağliyacağının teminatını verir. Adi yönetici olarak bilinen HZ. Ömer zamanında İslam ordusu Roma'lıları büyük bir yenilgiye uğratır ve filistini kuşatır. Hz. Ömer 3 din tarafından kutsal olan Kudüse refah getirir. Ve ilk olarak Yahudilerin Roma'lılar tarafından yıkılan türbesine gider ve oraya kubbeli bir mescid yapılmasını ister. Yahudi ve Hristiyanların can mal ve namus güvenliği islam devleti tarafından güvence altına alınır. Yahudiler Ömer'den Kudüs'e yerleşmek için izin ister ve ilk olarak 70 aile için izin verilir. Bu şehir artık Hz. Ömer'in önderliğinde tüm kutsal dinlerin hiçbir baskı altında kalmadan Allah'a ibadet edebilecekleri bir yer haline getirilmiştir. Hz. Ömer'in getirdiği huzur Osmanlı İmparatorluğunca devam eder ve Osmanlı Devletinin verdiği emirler ile Avrupa'da zulm gören tüm Yahudiler Osmanlı Devletinin güvencesi altında tutulur. Osmanlı'nın Avrupa hakimiyetini kaybetmesi ile bu sırada Avrupa'da fazlasıyla zulm gören Yahudiler tarafından bir devlet kurulmak istenir ve böylece
SİYONİZM ortaya çıkar.
O zamanın en büyük gazatecilerinden Theodor Herlz, Siyonizm'in ortaya çıkmasının başrolü, çıkardığı Yahudi Devleti kitabi ile tüm yahudileriin örgütlenip teşkilatlanmasını ister. 27 Ağustos 1897 İsviçre / Basel burada yapılan ilk kongre ile siyonizim teşkilatının ilk temelini atar. Bu olayın yaşanmasının 3 gün sonrasında Herzl Defterine şunları yazar "Ben Basel'de bir Yahudi Devleti kurdum. Ancak bunu şuan yüksek sesle söylersem tüm dünya güler. Fakat beş sene içinde ya da 50 sene sonra bunu tüm dünya bilecek." Amaç belli Filistin'de yeniden bir devlet kurmaktadır. 17 Mayıs 1901 Theodor Herzl 2. Abdulhamid'in huzuruna çıkar özellikle avrupada yaşadıkları zulmleri anlatarak Yahudilere Filistin'de toprak satmasını onlarında bir ülkeleri olmasında yardımcı olmasını ister. Osmanlı'nın toprak satması sonucunda Avrupa'da ki tüm borçlarını kapatacaklarını söyler. Tek istedikleri bir Avuç topraktır ve 2. Abdulhamid Han böyle tepki verir "Ben Bir karış dahi olsa vatan toprağını satmam, zira bu vatan bana değil milletime aittir. Milletim de bu toprakları ancak aldığı fiyata verir. Çünkü bu topraklar kanla alınmıştır, kanla verilir…" Sultan'ın sözlerinin üstünde Herzl şöyle yazar, Sultanın samimi ve yüce sözleri beni duygulandırıp sarstı tüm ümitlerimi yeşertse de kararlılıkla mücadale edeceğim"