GİRİŞ
Almanya Berlin'deki cinayetlerin yüzde 17'sinden sorumlu olmakla beraber, eğer bu çetenin bir üyesi olmak istiyorsanız, çete ownerlerinin istediği bir kişiyi ağır yaralamanız gerekmektedir. Mottoları 'kan içeri, kan dışarı'dır. Anlamı eğer bir çeteye girmek istiyorsan kan dökmek zorundasın ve o çete senin hayatındır, tek çıkış yolun ise ölümdür. Çete içerisinde faşist bir düzen var, bu düzene uymanız gerekmektedir. 1933-45'lerda Hitler'in öncülüğünde olan Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi'ni kendilerine örnek almaktalar ve onun izinden gidiyorlar. Siyahi ve Yahudilere karşı önyargılı tavırlar sergilemektedirler.
2000'lerin başında temellerini atmıştırlar. O yıllarda Berlin'de her gün yeni bir olay, yeni cinayet ortaya çıkmıştı. 2007 yılına kadar tam tamına 34 tane cinayet işlediler ve departman ve yetkili birimler onların yaptığına dair hiç bir kanıt elde edemedi. Yetersiz delilden salındılar. Aralarından Klause Hoffman (büyük ağabey) kendini ele vermişti. 2013'lerin başlarında çetenin başına Dört kardeşten ikincisi yani Charles Hoffman geçmişti. Yanında üçüncü ve dördüncü kardeşleri olan Andrey ve Heinrich bulunmaktadır. Charles merhametsizliği ile bilinir, kimsede parasını bırakmazdı. Andrey'de ağabeyinin huyundan geliyordu, o da kanı hızlı. İşi adabı bilen bir adamdı. Heinrich ise Alman beyefendisi olarak bilinir. Saygılı ve okumuş biri olduğundan ötürü ticaret işlerinde o bir tık daha ön planda olurdu.
VICE CITY
Sene 2020'ye gelmişti artık ve Almanya'da değişen düzen ve piyasanın zorlaşmasından ötürü işleri Vice City'e taşımaya karar verdiler. Hoffman'lar limana gidip, o zamanların kaçak kaptanı olarak bilinen bir miktar pay ile illegal işler yapan, ulaşım sağlayan biriydi. İsmi ise İtalyan kökenli Arnold Marcetti'ydi. O'nla bir görüşme sağladılar ve Vice'ye doğru yola koyuldular. Mülteci gemisi de denebilirdi, bir çok ruhsatsız insanı sınırdan sınıra taşıyordu. Bu işi yasallaştırmak içinde gıda firması reklamını gemisine bastırmış onun adına çalışıyormuş gibi yapıyordu ve hiç bir işi ele vermiyordu. Vice City'e vardıklarında ilk işleri ortamlara giriş yapıp, çevre edinmek olan Hoffman'lar artık bu şehirde düzenlerini kurdular.

Uyuşturucu, mahalle içerisinde para kazandırmanın en kolay yollarından biridir. Nazi çetesi bu sistemi daha gelişik bir şekilde yaparlar, genelde onlardan olmayan adamlara uyuşturucuları verirler, kendi adlarına sattırırlar, böylece hiç bir belayı başına almamış olurlar. Polislerden yırtarlar. 2000'dan beri doğu yakasında çeteleşmede nirvana haline gelen, her yere kolu uzanan bir örgüt oldular. Uyuşturucuyu istediği gibi şehire sokabiliyor, içerden-dışardan adamlara rüşvet karşılığında sahip olabiliyor veya ailesini tehdit ediyordu. Uyuşturucu-kaçak bira işlerinde adlarını pek duyamazsınız, herkesten gizlerler.

Farklı ülkelerden bir çok mal getirtiren çetelerdendir, kendi mallarını onlarınkine benzetmeye çalışırlar. Biraz ondan-biraz bundan gibisinden bir çalışmalar yaparlar, genelde eyaletlere mal sokarlar, mal alırlar. Ekstazi, eroin gibi uyuşturucuları İspanya-Meksika'dan alırlar. Marijuanın yoğun olduğu Meksika topraklarında üretim verimlidir, oranın doğal şartları buna elverişlidir. O yüzden orayı bütün uyuşturucu işinde olanlar tercih eder. 2018'nin verilerine bakılırsa çete içerisinde ithalat yapımı ihracata göre %63 daha önde kalıyordur.

- Çeteleşme: | Herhangi bir tehdit durumunda bir çok çevresi olup, hemen toparlanma kapasitelerine sahiplerdir.
- Cinayet: | işleri sakıncalı işlerdir, bunun için çete içerisinde kendilerini kanıtlamaları adında yeni yetmelere bu görevleri verirler eğer sağ salim işi gerçekleştirirse, çeteye güvenini bir nevze sağlar.
- Haraç: | Haraç, bir kimseden ya da bir yerden zorbalıkla alınan para anlamına gelir.
- Fahişe Ticareti: | Çete için çalışan fahişeler genelde gece saatlerinde otobüs durakları veya ışıklarda pozisyonlarını alırlar, görevleri bitinceye dek onu arkadan izleyen biri her zaman vardır.
- Yasa Dışı Ticaret: | Uyuşturucu, hap, silah gibi ihtiyaçlarını yer altından karşılayan her zaman bir arkada örgüt vardır, bunlar yer altına kendini gizler ve oradan asla kafasını çıkarmaz. İşler piyon gibi yürür, seni görmedim, duymadım, bilmiyorum. Gibisinden...

HOFFMAN
IN THE
CITY
Charles Hoffman: Klause Hoffman'dan sonra ailenin başına geçen dört çocuktan ikincisidir. Ticaret yapmayı bilir, parasını kimsede bırakmaz ve ona yapılan yanlışı asla unutmaz.
Andrey Hoffman: Ortanca çocuktur, birinci kaliteden mal üretip sokaklara sürer. Kadınlara düşkünlüğü ile de biliniyor.
Heinrich Hoffman: Ailenin en küçük çocuğudur, metal ve üreticiliği ile bilinir. Yer altı silah piyasasında da adını duyurmuştur.