Konu: Ultra Mega Süperli Kadın Rolleri Rehberi (Okunma sayısı 1488 defa)

Lumi · 13.07.2003

ÖNSÖZ

Bu bir eleştirme yazısı değil, bilgilendirme yazısıdır. (Bazı kısımlarda eğlence amaçlı sarkastik şeyler yazabilirim.) Uzun süre böyle bir rehber açma planları kurup bir yerlere yazmıştım, şimdi elden geçirme kararı aldım. Aslında bu sunucuda genel olarak kadın rolü yapan çoğu insanın rollerini başarılı buluyorum. Bu rehber başka kıstaslar göz önünde bulundurularak hazırlanmıştı fakat biraz üzerinde oynamalar yaparak atmamın sakıncası olmaz diye düşündüm çünkü yeterince ayrıntılı veya doğru önermeler içeren kadın rolleri rehberi göremedim. Özellikle bir kadın olarak birtakım insanların kafalarındaki kalıplaşmış kadın rollerini yıkmak ve tazelemek amacındayım. Ne kadar rehberimsi yazmış olsam da yazılarımın genel olarak kendi görüşüm olduğunu göz önünde bulundurarak yorum yaparsanız çok sevinirim. Her insanın farklı olması gibi, her kadın da farklıdır. Kadın yeri geldiğinde hassas, yeri geldiğinde güçlüdür. Sevdikleri, ilgi alanları, kişiliği ve huyları iyi oturtulmuş karakterler rol zevkini arttırır. Kadın karakterinizi şekillendirirken ele almanız gereken baaaaazı şeyleri alt başlıklarda inceleyelim.

KARAKTER ARKETİPİ

Eğer bir karakteri laf olsun diye açmıyorsanız eminim hepiniz ona bir arketip hazırlıyorsunuzdur. Bu karakterin olayı ne? Kaç yaşında? Nereli? Cinsiyette arketip sorularından biridir aslında bu yüzden bu başlık biraz genel bir başlık sayılabilir.

Yaşın sizi sınırlamasına izin vermeyin, genç ruhlu otuzlarında biri olabilirsiniz. Ya da oldukça olgun bir genç olabilirsiniz. Ama bunları yaparken mantıklı oturtmalısınız. Altmış yaşında bir kadın rolü yapmak istiyorsanız belli bir birikimi ve ağırlığı olmalı. Daha rahat takılan bir yaşlı kadın karakteri kurguluyorsanız da ona göre davranmalısınız ancak yine de yirmili yaşlarında bir kız gibi konuşmamalı.

Uyruk seçimi erkek ya da kadın fark etmeksizin bir karakterdeki önemli ayrıntılardan biri. Her milletin kendine ait kültürü, sokak jargonu (argodan bahsetmiyorum, genel olarak kendilerine ait deyimleri ve şakalaşmaları), yeme içmesi ve tabuları var. Bir karaktere bürünürken nereli olursa olsun o bölgenin kültürü hakkında minik bir araştırma yapmanın zararı olmaz. Ufak bir örnek vermek gerekirse, bazı milletler yabancılara karşı daha sıcakkanlı iken, bazı milletler daha soğukkanlı olabiliyor. Tabii bu kişinin yapısına göre değişebilen bir ayrıntı. Ama mesela Portekiz'de yemeğe tuz eklemek onu beğenmediğiniz anlamına gelebiliyor, Asya ülkelerinde ise höpürdete höpürdete yemek yemek onu beğendiğiniz anlamına gelebiliyor. Bunlar rollere renk katan minik tatlı ayrıntılar.

Sıra geldi dış görünüşe. SA:MP'ta her ne kadar skin olayı son zamanlarda çok gelişmiş olsa bile karaktere tam uygun olan skini bulmak bazen mümkün olmayabilir. Ama bu, hayal gücümüzü ve İnstagramın efsane gücünü sınırlamıyor. Onun dışında oyunda betimlemek olsun, karakter tanıtımları olsun, IC sosyal medya olsun kendi karakterimizin görünüşünü rahat bir şekilde yansıtabiliyoruz. Dış görünüşten kastım sadece saç, göz falan değil. Karakterin boyu, kilosu, ve genel olarak tarzı da rolleri etkileyen önemli bir şey. Mesela minyon bir karakteri canlandırıyorsanız, bazı yerlere uzanamadığından birilerinden yardım istemesi çok olağan.

Benim bu konuda en çok değinmek istediğim nokta karakterin giyiniş ve yaşayış tarzı. Salaş mı giyiniyor yoksa spor-şık mı? Topuklu ayakkabı mı tercih ediyor yoksa düz tabanlı ayakkabıları mı? Aslında karakterin giyiniş konsepti, uyruğu ve yaşıyla hemen hemen doğru orantıda ancak buna sınırlama koymak mantıklı değil zaten. Vintage giyinmeyi seven gençler olduğu gibi derileri çekip dolaşan teyzeler mevcut. Yine karakterinizin tarzı nasılsa ona göre rol yapılması her zaman daha iyi. Bir örnek manken-sarışın karakter yüzleri kullanmaktansa daha kendine özgü, farklı bir havası olan karakterler renk katar. Her karakter dünyanın sekizinci harikası olmak zorunda değil. İnsanları güzel yapan onların kusurlarıdır.

Etiketlere çok bağlı kalmadan yaşam tarzı seçmek ve bunu karaktere oturtmak, role yansıtmak iyi bir ayrıntı olur. Son dönemlerde eskisine oranla daha popüler olan vegan yaşam tarzı ve/veya vejeteryanlık gibi hem genel yaşamı hem de yeme alışkanlıklarını etkileyen seçimler yapılabilir. Ben genelde karakterlerimin sağlıklarını etkileyen kötü yaşam alışkanlıklarına sahip olduğu seçimler yapıyorum. Alkol ve uyuşturucu tüketimi/tüketimine karşı olmak, fast-food ya da sağlıklı ev yemekleri arasındaki seçimler ve bunların role dökülmesi karakteri piksellikten gerçekçiliğe götüren yolu açan şeylerden.

Karakteriniz bakımlı, makyajını eksik etmeyen, saçı röfleli bir hanım olabilir. Ama bakımlı ancak makyaj yapmayan bir hanım da olabilir. Ya da ne bakım yapan, ne de makyaj yapan bir karakteriniz olabilir. Bunu belirleyip rollerinize (ve karakter yüzünüze elbette!) yansıtmanız güzel durabilir. Ayrıntılı makyaj rolleri yapabilir veya emote yolu ile makyajı olup olmadığını belirtebilirsiniz. Ağladığında ya da yanlışlıkla gözünü karıştırdığında bozulur o makyaj. Rimeli yoksa sanki varmış gibi gözünü kaşımaktan çekinebilir. Benim en sevdiğim şey emote ile karakterimin uzun tırnaklarını belirtmek oluyor bazen. Ufak bir makyaj malzemesi araştırmasıyla bunu da rollerinize katabilirsiniz.

KONSEPT

Konsept kısmına çok değinmek istemiyorum çünkü karakter konsepti zaten sunucu kuralları dahilinde bir oyuncunun en özgür olduğu alanlardan biri. Doktorundan şarkıcısına, evsiz uyuşturucu satıcısından aşçısına oyuncu yüzlerce seçenek arasından istediğini karakterine entegre edebilir. Yine de gerçek hayatta pek imkanı olmayan konseptleri rolde karaktere dayatmaya çalışmak realistik olmayan bir durum yaratabilir. Karaktere bir arketip oturtmak, o karakterin temelini sağlamlaştırır. Rol yapmanın yüzde sekseni doğaçlamadır ancak rolü neye göre, ne şekilde ilerleteceğin de karakterine oluşturduğun sağlam temelden geçer.

KİŞİLİK, PSİKOLOJİ

Karakterin yapısı da aslında genel olarak üstüne düşünülmesi gereken (cinsiyet ayrımı olmadan yani) kısımlardan biri. Bir aralar etrafta sürekli aynı rolleri yapan kadın karakterler görüyordum. O yüzden bu paragrafın başında değinmek istediğim minik noktalar var. Arkadaşlar, size yaklaşıp "Merhaba." yazan her erkek karakteri terslemek zorunda değilsiniz, hayır, kadın olmak bu değil. Biriyle tanışınca karakteriniz afedersiniz yollu olmaz. Ha insan eleyebilirsiniz, belki karakteriniz bazı tiplemelerden ya da o an o kişinin üslubundan hoşlanıyor olabilir ve ona göre rol sergilersiniz. Ya da belki o an öfkelisinizdir, genel olarak gergin ve agresif bir kadın karakteriniz olabilir. Bu da yine size kalmış. Bunu karakterinizin uyruğu ve o milletin tabuları, sosyal bakışı ile zenginleştirebilirsiniz.

Ben çoğu erkekte şu algının olduğunu düşünüyorum; kadınlar kıskanç, hırslı ve rekabetçidir. Bunlar kadından kadına değişen şeyler. Erkeğinizin arkadaşı olan bütün kadınları kıskanmak zorunda değilsiniz. Belki yakınlık sınırlarını fazla aşarlar o zaman dur demek gerekir, orası ayrı. Diğer kadın karakterlerle içten içe bir rekabette olabilirsiniz ancak bu yakın kız dostlarınız olmayacağı anlamına gelmez. (yine de ne olur feminazi grupçukları oluşturmamaya dikkat edin) Kadının kendine olan güveni kıskançlık seviyesini belirler. Yine aynı kadının partnerine olan güven seviyesi de onun ne kadar hırslı olacağını belirler. İnce konular bunlar.

Karakteriniz sürekli gezen, partileyen, hayatını yaşayan bir kız olabilir. Oturaklı, veya daha asosyal bir tipleme de olabilir. Ya da belki dengesizdir, bir gün öyle bir gün böyledir. Bir ortama girdiğinizde insanlarla nasıl iletişim kuracağınızı siz belirlersiniz. Bu, gerçekte olduğu gibi rolde de sizin karşınızdaki kişide bıraktığınız ilk izlenimi oluşturur. Bu izlenimi girişken, konuşkan ve aktif bir imaj çizerek vermenin yanı sıra; utangaç, çekingen ya da az konuşmayı tercih eden bir imajla verebilirsiniz. Karakterinizi şekillendirirken psikolojisini iyi düşünmeniz gerekiyor çünkü bu rolde karakterinizin karşısına çıkan şeylere vereceği tepkiyi de belirliyor. Unutmayın karakteriniz siz değilsiniz, ama sizden bağımsız da değil. Şehir hayatına kendini kaptıran her insanın biraz deli olduğunu düşünürüm. Karakterinize takıntılar, tikler, bağımlılıklar ve alışkanlıklar belirleyin. Sevdiği bir favori içkisi olsun, bir masada otururken sandalyenin nereye baktığını önemsesin, hoşlandığı biriyle konuşurken saçıyla başıyla oynasın, sıkılınca tırnaklarıyla ilgilensin.

Bazı olayları kadınların ele alışı ve erkeklerin ele alışı farklıdır. Cinsiyetçi bir algı oluşturmak istemiyorum ama kadınların ve erkeklerin ince düşündüğü veya ayrıntılı bakış açısı geliştirdiği mevzular çok farklı olabiliyor. Ufak çapta bir trafik kazası yaşandığında erkekler daha agresifleşebilir iken, kadınlar daha mağdur görünüp olaydan sıyrılmaya çalışabilirler. Yine de bu agresif kadınların da var olduğu gerçeğini değiştirmiyor. ( Arabamın lastiği arabasının plakasına sürttü diye hastane otoparkını ayağa kaldıran hanım ablaya buradan selam olsun! )

SLAYER - RAINING BLOOD

Her kadın bu dönemi apayrı yaşar. Aslında genel olarak erkeklerin pek anlayabileceği bir şey değil, sadece maruz kalıyorlar bazı etkilere. Eğer aylık döngüleri toplarsan, bir kadın ömrü boyunca ortalama 2.400 gün regl oluyor. Bu bir ömür boyunca altı buçuk yıla tekabül ediyor. Bu dönem tamamen kadının hamile kalabilmesi üzerine gelişen bir dönem. Kadın hamile kalmadığında temel döngü aynen şu şekilde;

Dönem öncesi: Hormonlar yerinde, normal nasılsa öyle. Herhangi bir sorun bulunmuyor. Çiftleşmek için uygun bir dönem.

Regl öncesi hafta: Vücudun hamileliğe hazırlandığı dönemde kadının cinsel isteği artabilir. Bu dönemde aşırı yeme ya da tam tersi iştahsızlık olabilir. Bu haftanın sonuna doğru Vücutta yer yer şişmeler ve ödemler başlar. Hormonlar değişmeye başlar, uyku problemleri ortaya çıkabilir. Bu stres yaratabilir. Özellikle progesteron hormonu gün yüzüne çıkmaya başladığı için bu hormonel dengesizlik yüzünden her şeye tasalanma görülebilir. En kötüsü de kadın PMS geçirebilir. PMS mevzusunu bu başlığın en altında ayrıntılı ele alacağım.

Regl haftası: Hamileliğe hazırlanan vücudun hazırladığı progesteron hormonu bu sefer azalmaya başlar. Kadınlar genelde regl haftalarında saç boyamazlar ya da ağda/epilasyon işlerine pek girişmemeye özen gösterirler çünkü hormonel dengesizlik hat safhadadır. Vücut efsane ödem tutar, kadın kendini çirkin ve kilo almış hissedebilir. Uyku problemi önceki hafta kendini nasıl gösterdiyse regl haftasında tam tersine döner. Atıyorum regl öncesi haftada uyuyamadıysanız, regl haftası çok uyursunuz ya da tam tersi. Aynı şekilde yeme ve aşermede de aynı şey geçerli. Regl öncesi iştahsızlık, regl döneminde kendini yemeğe vurma olarak sonuçlanabilir, bu genelde tatlıya ve çikolataya yönelik olabilir. Eğer regl öncesi haftada bir sürü şey aşerip iştahlı olduysanız regl haftası iştahınız kapanabilir. Hormon dengesizlikleri ve biyolojik düzen bozukluğunun da sebebiyle kadında psikolojik yıpranmalar görülebilir. (PMS'in süregelen etkileri) Çok sinirli, çok üzgün ya da da her şeye umursamaz yaklaşabilir. Her kadında bu aynı şekilde görülmez bu arada. Ama çoğu kadının bu dönemde (ağrı sebebiyle) agresif olduğu doğrudur. Yani düşünsenize alt bölgenizde belki bebek gelir diye plasenta oluşuyor, rahim duvarları kalınlaşıyor, hormonlar falan böyle kendini hazırlıyor hadi bakalım diye sonra vücut "enee bebiş yok yumurtalar da çürüdü e bunlara gerek yok böylece atalım :3" diye kanaya kanaya onu böyle pıhtı pıhtı yaparak atmaya çalışıyor. Kötü yani. Onun dışında regl döneminde kadının vücudunda yer yer ağrılar olur. Sadece yumurtalık bölgesinde değil, göğüs bölgesinde de şişkinlik ve ağrı hissedilir. Vücut genelde kırılgandır ve bağışıklık düşüktür, bu dönemde aşırı yorgunluk olur.

Regl sonrası hafta: Bu hafta kadın genelde yeniden doğmuş gibidir, özgüven tavan, ödemler gitmiş, ağrılar yok, uyku normalde nasılsa öyle falan. Cinsel istek genelde minimumda olabilir, (çiftleşme dönemi değil çünkü. evet biz de memeli canlılar olduğumuz için…) hormonlarla da alakası var. Bakım yapmak için en güzel zamandır.

PMS: Adet öncesi gerginlik sendromu. Ben bunu dünya üzerinde henüz menapoza girmemiş, adet görmekte olan her 10 kadından 9'unun yaşadığını düşünüyorum. Bu sendromun hem fiziksel hem de duygusal belirtleri olabiliyor. Yukarıda belirttiğim gibi vücudun kırılganlığı, ağrılar, ödem, sindirim sistemi bozukluğu, eklem ağrıları, denge bozuklukları, MİGREN, kokulara hassasiyet, uyku problemleri bu sendromun fiziksel semptomları arasında. Duygusal semptomlar arasında ise hipersensitivite başta geliyor. Depresyon, endişe, aşırı sinir durumu, konsantrasyon kaybı, huzursuzluk, gerginlik. Yemin ederim yazık bize. Düşünsene hayatında 300 ila 500 kere böyle iğrenç semptomların olduğu bir haftalık dönem geçiriyorsun.

KADINLAR KÜFÜR EDER Mİ?

Eder. Ediyoruz. Ama yerine göre. Hala beni küfür ederken duyunca şaşıranlar oluyor. Bazı kadın karakter yöneten kişilerde şu algı olabiliyor, "kadınlar asla küfür etmez, aşırı nazik bir karakter yönetmeliyim." ya da tam tersi olarak kendilerinden ödün vermeyip oraya buraya küfürler yağdıran karakterler yapılandırabiliyorlar. İki türlü de olamaz değil, karakterinizin kişiliği bu olabilir ama ben bunun dengede tutulması taraftarıyım. Kadının hangi durumda ve kimlere karşı küfür kullandığı mühim nokta. Mesela kalabalık arkadaş ortamlarında ilk başlarda biraz utanıp, daha sonradan biraz daha yoğun kullanabilir. Ya da sinirlendiği noktalarda ufak ufak nağmeler kondurabilir. Bunda sorun yok. Yine de prezentağğbll plaza hanımı bir karakter yönetiyorsanız girdiği kalabalık ortamlarda konuştuklarına dikkat edecektir.

FEMME-FATALE?

Ben medikal roller dışında legal rol yapmayı pek seven bir oyuncu değilim açıkçası. Polis departmanı genel olarak bana sıkıcı geliyor, sevenlere saygım sonsuz. Ama kadın olup illegal rol yapacaksınız diye de seks işçisi olmanıza gerek yok. Yine de ben on tane silah alıp etrafta hitman gibi dolaşan illegal kadın rolcüleri görmekte istemiyorum. Kendim pek kullanmayı tercih etmediğimden değil, genel olarak bana mantıklı gelmiyor. Yanlış anlamayın, benim illegal çoğu karakterimin bir silahı vardı hep. Ya sopası, ya bıçağı, elde edebilmişsem eğer ateşli silahı. Ama kullanmayı tercih ettim mi? Pek sayılmaz. Abartılmadığı sürece kadın karakterlerin mevcut silahıyla ya da sürücü olarak çatışma rollerine katılması durumu olabilir. Bence bunda bir yanlış yok. Hatta ben genelde illegal birliklerdeki kadın rolcülerin sürekli olarak bara, restoranta itiştirilerek illegal rollerden uzak tutulmasına karşıyım. Kendim birliğin illegal doktoru veya avukatı rolünü yapmayı eğlenceli buluyorum. Daha çok illegal birlik yöneten kadın karakter görmek isterim. Eğer yönetmiyorsa da kadınların illegal birliklerdeki rolünün dengede tutulması yanlısıyım. Ne çok uzak, ne çok yakın. Bu benim genel görüşümdü, tabi işin ghetto kısmını da ele almak lazım. Eğer ghettoda yaşayan, hatta belki de renkli bir ırk mensubu karakteriniz varsa, hele bir de çete üyesiyse silah sahibi olması ve illegal rollerin içinde bulunması gaaaaayet normal. Yine de her şeyi tadında yapmak lazım, illegal rolleri de öyle. Konseptinizi zevkinize özgün yaratın ve hayal gücünüze sınır koymayın, gerisi zaten keyif işi.

HAMİLELİK, EVLİLİK DIŞI HAMİLELİK VE KÜRTAJ

*Eklenecek.*

Rehberde ileriki zamanlarda eklemeler-çıkarmalar-düzenlemeler yapabilirim. Şimdilik bu kadar. Kadınlarla alakalı üzerinde durmam gereken başlıklar olduğunu düşünüyorsanız yorumlarda belirtebilirsiniz.

Bu rehber Lumi tarafından hazırlanmıştır.