Randy'nin Gece Hikayeleri 17. Bölüm: 2023Ve yeni yıla elveda zamanı... Yılın son programı. Koca bir yılı bitirdik.Şaka maka kocaman bir yılı geride bıraktık. Aynı hayatımız gibi... Hayat da böyle geçip gidiyor, bir tren yolculuğu gibi.Doğarken biniyoruz biz bu trene... Anne-babamızla tanışıyoruz. O zamanlar onların hayatımız boyunca hep bizimle beraber seyahat edeceğini düşünürüz.Oysa onlar istasyonun birinde trenden iniyorlar. Biz yolculuğumuza yalnız devam ediyoruz.Zamanla trene başkaları biniyor. Bazıları bizim için önemliydi. Kardeşimiz, arkadaşımız, çocuklarımız, hayatımızın aşkı...Bazıları iniyor. Arada iniyorlar. Bazıları kalıcı boşluklar bırakarak iniyorlar, bazılarının da eksikliği hiç eksilmiyor.Bir tren yolculuğu gibi bu... Neşe, keder, hayaller, beklentiler, merhabalar, hoşçakallar... Böyle. Bu hayat böyle bir şey.Burada başarı, tüm yolcularla eğer becerebiliyorsak iyi ilişkide olmak.Bunun için elimizden geleni yapmak zorundayız. Çünkü aynı kompartımanda uzun uzun zamanlar boyunca yolculuk yapacağız onlarla.Ancak hepimizin karşı karşıya olduğumuz bir muamma var: Belirsizlik.Hiçbirimiz hangi istasyonda ineceğimizi bilmiyoruz, asla bilmiyoruz.Ne kadar yolculuk yapabileceğimizi bilmiyoruz. İşte bu yüzden de en iyi şekilde yaşamalıyız.En iyi şekilde sevmeliyiz, affetmeliyiz. Olduğumuzdan daha iyisi olmaya çalışmalıyız.Çünkü trenden inip de yerimizi boş bıraktığımızda o trende halen yolculuk yapanlara güzel anılar bırakmalıyız...Eğer bu böyleyse, ben de bu senenin son sözünü söyleyeyim.Bu yaşam treninde, Vice treninde sizlere iyi yolculuklar diliyorum.Çok sevgi verin. Başarı biçin. Ve hepsinden önemlisi, bu yolculukta benimle olduğunuz için,Her birinize teşekkür ediyorum. Sizinle seyahat etmek çok keyifli, gerçekten keyifli.İyi ki Vice trenine binmişim. Sizi çok seviyorum, mutlu yıllar... Sevgi ile kalın.
Randy'nin Gece Hikayeleri 18. Bölüm: Başarısızlık & Yıl Hedefleri & SuikastVe geceye elveda, yeni güne merhaba deme zamanı...Gecenin nabzını ruhunun tam ortasında hissedenler, karanlığın sessizliğiyle dans eden ve o sessizlikle sarhoş olanlar...Vice FM'e hoş geldiniz. Yine karşınızdayım, ben Randy'im. Sadece Randy.Hadi biraz konuşalım, radyolarınızın sesini açın.Dünyada ve bizim coğrafyada çok duyduğumuz cümlelerdir: "Beni çekemiyorlar, o yüzden çıkarttılar!Ya da "Ben fazla geldim onlara!" Hep böyle yaptığımız şeyler veya yaşadığımız sonuçlar bize bağlı değil de bir başkalarına bağlı oluyor.Bir başkası yapmıştır, bizim hatamız değildir. Hiç kimse bir hatayı üstlenmeyi sevmez, üstlenmez. "Benim hatam değil!" der. Hiç kimse "ben yaptım" demez, "ben yaptım, yanlış oldu" demez.Başarısızlığı bir başkasına atarız sürekli. Başarısız olmanın çeşitli yolları vardır.Bir konuda başarısız olmanın yollarını veriyorum size, isterseniz not alın.1. Bir amacınız olmasın. Varmak istediğiniz bir nokta olmasın. Öylesine yapıyor olun bir şeyi.2. Plan yapmayın. Hiç planınız, programınız olmasın.3. Becerebiliyorsanız, işten kaytarın. Bir söz vardır: İşi bileceksin, işe gitmeyeceksin, sorarlarsa "işten" diyeceksin. Bu kafada olun, başarısız olmak istiyorsanız.4. Herkes çalışıyorken bir fırsat bulup kaçın. Bizde çok yapılır kaçmak. Bir de bunu büyük bir şeymiş gibi anlatırlar ya...Başarısız olmanın metotlarını anlatıyorum bu yayında, not alıyor musunuz?5. Disiplinsiz olun. İş etiğiniz olmasın, disipliniz olmasın. Her türlü çalışın, gelişine vurun.Günün sonunda... kimse size hiçbir şey diyemez, siz sizsiniz!Aynı zamanda sabırsız olun başarısız olmak istiyorsanız. Hiçbir şekilde sabretmeyin, beklemeyin. Aklınıza gelen şeyi de söyleyin!Kendinizin dışında hiç kimseyi umursamayın.Eğer bu dediklerimi yaparsanız, size temin ederim ki "süper başarısız" olabilirsiniz.Ve işin enteresanı, bu dediğim şeyler... size bir yerden tanıdık geliyor mu?Yeni yıl için notlar yazanlardan mısınız? Bazıları yeni yıl için hedeflerini bir kağıda yazarlar. "Spor yapacağım, başarılı olacağım, kilo vereceğim, onu, bunu yapacağım!" Hep aynı şeylerdir bu arada.Benim de öyle notlarım var. Yeni yıl için kendime notlar...Aslında size notlar bunlar. Yapıyorum bunları ben.Hayal kurun. Daha sonra hayali gerçekleştirmek için çalışın.Daha çok kitap okuyun. Yeni yılda hayatınızdaki öncelikleri belirleyin. Ve ona göre hareket edin.Ertelemeyi bırakın. Başta alarm ile başlayın buna.Her gün eğer becerebiliyorsanız, 10 dakika hiçbir şey yapmayın. Evet, hiçbir şey yapmayın. Her şeyi bırakın, 10 dakika.Durduğunuz yerde öylece kalın.Birilerine hediye verecekseniz, içine küçük notlar yazın. Eğer becerebiliyorsanız bol bol teşekkür edin.Bol su için teşekkürle beraber. Bu bol su için'i herkes karıştırıyor.Bol bol su için işte. Günde en az üç litre için.İyi kahvaltı yapın. Kahkaha atın, en son ne zaman kahkaha attınız mesela? Bir sebep bulun ve atın.Sonra gerisi geliyor.Sevdiğiniz insanlar için zaman yaratın.Her gün en az 30 dakika yürüyün. Bahane uydurmayın, yürüyün.Daha az alın, daha çok yapın. Daha çok öğrenin. Öğrenmeye çalışın.Ve eğer becerebiliyorsanız, o hızlı yaşama refleksinizden vazgeçin. Özellikle bunu gençlere söylüyorum. Yavaşlayın.Ve en önemlisi, hiçbir şeyi ciddiye almayın. En başta kendinizi ciddiye almayın.Hayat çok kısa, o kadar da ciddiye alınacak bir şey değil...Ve bu geceyi çok etkilendiğim bir hikaye ile tamamlamak istiyorum.1920'li yıllarda bağımsızlığını yeni kazanmış bir ülkenin kurucusuyla ilgili bir hikaye.Bunu benim ağzımdan değil, bir anı kitabından anlatacağım.Bu ülkenin kurucusuna sayısız suikast girişimi olmuş.Bazılarını tarih yazmış, bazılarını yazmamış. Yaşanmadan önlenmiş.Ama, 10'a yakın suikast girişimi olduğu konuşuluyormuş ona karşı. Bazıları gerçekleşmiş ve hedefini şaşırmış.Kitap şöyle diyor: Odada kimse yoktu. Kendisine sordum: "Sen onu öldürecekmişsin, doğru mu?" "Evet." dedi. Ben yine sordum: "O sana ne yapmış ki onu öldürecektin?" "Fena bir adammış, ülkeye çok fenalık yapmış. Sonrasında onu öldürmek için bize para da vereceklerdi." demiş."Peki, sen onu tanıyor musun?" diye sordum. "Tanımıyorum." demiş."O halde, tanımadığın bir adamı nasıl öldürmeyi düşünüyorsun?" dedim ben, merak ettim bunu."O geçerken işaret edeceklerdi, biz de öldürecektik." dedi.Ve ben de elimdeki silahı uzatarak kendisine uzattım. "O benim, hadi al eline silahı ve öldür beni!" dedim.Ve adam bu karşılığı alınca yıldırıma vurulmuş gibi oldu. Bir süre şaşkın şaşkın yüzüme ve silaha baktı, sonra dizüstü kapanarak hüngür hüngür ağladı...Kitap böyle diyor, muhteşem... değil mi? Büyükannem, bu dünyada iyilerin ve kötülerin bir denge içerisinde yüz binlerce yıldır yaşadığını söylerdi.O denge hiç bozulmaz derdi. Her zaman iyiler de var, kötüler de var bu dünyada.Ve bu dünyada her zaman iyiler de olacak, kötüler de olacak...Her kötülüğe karşı iyilik bu dünyada hep var olacak. O yüzden enseyi hiç karartmamak lazım.Benden bu gecelik bu kadar, sizleri çok seviyorum! Sevgi ile kalın...
Konu: Sir Randolph "Randy" Mitchell (Okunma sayısı 26349 defa)