Trelawney'in suç grubu; Vice Motorsports

Ben Kennedy, çocukluğumu ve Lise çağları mı São Paulo'da geçirdim. İçimdeki araç sevgisi ortaokula kadar dayanıyor, babamın bana araba sürmeyi ilk öğrettiği zamanlara. Ortaokul ve lise çağlarımda sadece ailemin yanında araba kullanabiliyordum, yani ailem böyle biliyor. Lise çağlarımda her zaman birlikte takıldığımız bir grubumuz vardı, gece saatlerinde anahtarları yürütüp mahallemizdeki otoparkta buluşup arabadan anlıyormuş gibi muhabbet ediyorduk. Araba tutkumu birazda bu saçma muhabbetler harladı. Lise'nin son yıllarına kadar pısırık bir karaktere sahiptim, sessiz bir kişiliğe sahiptim ve bu yüzden Lise'ye kadar hiç sevgilim olmadı. Üniversite'ye geçişimi sağladım ve dönem başlarında kendimi bir galeride aileme GTR aldırırken buldum. Başlangıç olarak gayet güzel ve fiyakalı bir arabaydı, Üniversite'de gözde isimlerden olacağıma inanmaya başlamıştım. Üniversite için Los Angeles'a taşındım, güzel ve tek katlı bir ev kiraladım. Los Angeles, São Paulo'ya göre daha hızlı bir şehir, özellikle gece saatlerinde. Üniversite'nin ilk günleri altımdaki makinadan dolayı insanların bana nasıl baktığını hissediyordum, çünkü ilgi çekici bir arabaydı. Bir süre tek başıma okula gidip gelmemin ardından arabalarla ilgilenen bir grupla tanıştım, okul hayatıma heyecan katan ve kaderimi belirleyen durum tam olarakta buydu. Ortamlarına en başlarda çok beni katmak istememelerini hissediyordum, çünkü zengin ve egolu bir çocuk olarak görünüyordum, bölümün girişinden aracımla süzülerek içeri girdiğimde kızların kesmekten çekinmeyeceği bir tiptim. Fakat zamanla beni kabullendiler, artık birlikte takılmaya başlamıştık.

Beni il-legal in içine hafif hafif sürükleyen grup yüzünden artık bu durumdayım, neyse anlatmaya devam edeyim. En başlarda sadece araçlarla ilgilenmeyi sevdiklerini düşündüğüm bu grupla yine her günkü gibi bir PUB'da takılırken bir herif geldi, altında F30 kasa bir BMW vardı. Daha çok görünüm açısından dizayn edilmiş bir araçtı, herif paralı bir herife benziyordu. Yanımdaki arkadaşlarımı köşeye çekip bir şeyler konuştu, bu on dakika kadar sürdü. Arkadaşlarım geri geldiler, aynı şekilde takılmaya devam ederken Carver'a ne konuştuklarını sordum, aldığım cevap ise "Ortama ayak uydur Ken', bu gece çok eğleneceğine eminim." olmuştu. Beni içten içe merağa düşüren bu cevap için geceyi beklemem gerektiğide söylendi. Gece saatler 02:00'yi gösterirken PUB'dan çıkıp otoban kenarında bulunan otoparklı bir benzinliğe gittik. Ben hala olayları çözmeye çalışırken artık olayın il-legal bir yarışa varacağını anlamaya başlamıştım. Hayatımda ilk defa il-legal bir ortamda bulunuyordum, bunun verdiği adrenalinle birlikte sadece olayları izlemeye koyuldum. Bizden yirmi dakika sonra bir grup araç otoparka yanaştı, yaklaşık on-on beş araçlık bir grup. Sonrasında aralarında para mevzusunu anlaşmaya başladılar, iki aracı seçtiler ve herkesle birlikte bende otobana onların peşlerine takıldım. İki araçta çok sağlam görünüyordu, birisi yüklü bir GTR, diğeri ise 911'di. Düzlük bir yolda durdular, bir kişi ortaya geçip yarışı başlattı, zaten yarışı başlattıktan sonra kalkan araçların sadece stoplarını görmüştüm. Bu il-legal yarışları bir kaç gün sürdürdükten sonra bende katılmaya başladım, güzel paralar kazanıyor, güzel paralar kaybediyordum. Beni gruplarında benimseyen arkadaşlarımla iyi anlaşıyor, okulda istediğim ismi yapmış durumdaydım. Ortamlarda ismim geçiyor ve egomu tatmin ediyordum. Arkadaşlarımla benim evimde bir parti düzenlemeye karar verdik, partiyi gerçekleştirirken arkadaşlarımın uyuşturucu ticareti yaptığını öğrendim, bu noktadan sonra hayat benim için daha da karmaşıklaştı. İl-legal'in içine tamamen düşmüş, artık arkadaşlarım gibi olmuştum. Her gün bazıları polislerle birlikten evinden alınıyordu, bu beni o ortamdan soğuttu. İl-legal'in içine düşüp çıkmak bu kadar kolay olmamalıydı. Onlarla birlikte bir süre uyuşturucu satımını gerçekleştirdim, en azından Üniversite bitene kadar. Üniversite'nin sonlarında artık gruptan çoğu kişi içeriye tıkılmıştı. Bir noktayı atladım, bizi yöneten bir herif var, Gardner. Bu ismi Los Angeles'ta çoğu kişi tanır. Gardner işimi temiz yaptığımı düşünüyordu, bu yüzden benimle iş yapmayı sürdürmek istedi. Fakat Üniversite'den artık mezun olma vaktim gelmişti, bu pis işlerin önü arkası kesilmiyor, çoğu kişinin sonu hapiste bitiyordu.

Üniversite'den mezun oldum, artık pis işlere bulaşmayacağıma kendime söz verip Vice'a taşındım. Aracımı satıp kendime dört kapılı bir sedan aldım. Hızlı hayatı bir kenera bırakıp evlenmeyi, güzel bir kariyer sahibi olmayı planlıyordum. ASGH'da Paramedik olarak göreve başladım, maaşım gayet iyiydi. Bunun yanı sıra araç alıp satıyordum, bu bana ek gelir sağlıyordu. Üniversite'de yaşadığım hızlı yaşamdan sonra bu hayat bana biraz sıkıcı geliyordu açıkçası, hızlı geceleri ve partileri özlüyordum. Fakat suçlara bulaşıp ailemin yüzünü kızartmak istemiyordum. 22 yaşında başlayan bu sakin ve sıkıcı hayatımı iki sene kadar sürdürdüm. 2020 yıllarının başlarıydı ve artık bir karar vermiştim. Hayatımı başkalarının istediği gibi değil, kendi yaşamak istediğim gibi yaşayacaktım. Kendime E92 kasa M3 aldım. Gayet güçlü ve gösterişli bir arabaydı. Ufak bir arkadaş grubu kurdum kendime, beş kişilik bir ekip. Hem görevimi devam ettirip hem grubumuzla ilgilenmem zor oluyordu, arkadaşlarımın bana sunduğu teklif sonrasında Paramedik kariyerimi noktalayıp, Vice Motorsports'u kurdum. Eski il-legal gecelerin getirdiği özlemin sonucu Vice Motorsports'tu, heyecanla başladığımız bu serüvende arkadaşlarıma birlikte emin adımlarla ilerlerken bir gün Brian'ı bir kaza sonucunda kaybettik. Brian sevdiğim bir arkadaşımdı, hayatımda yeri oldukça büyüktü. Onun ölümü sonrası dört kişi kalmıştık. Fakat pes etmeden, sonucu ne olursa olsun Vice Motorsports'u büyütmek ve ses getirmek için kolları sıvayıp işe koyulduk.