"Sanki ölüler oratoryosunda koloratur sopranoyum da cümlem eksik.
Notalarım çaresiz, aryalarım öksüz kalmış. Piç bir ölüm sancısı yüreğimde yer etmiş de ben o sancıya silah doğrultmuş tetiğe basmışım.
Namludan çıkan kurşunlar sancıyı ıskalamış. Yüreğimi delip, hislerimi katletmiş sanki.
İnsan neden hislerinin katili olur boyozcu? Hisler gidince geriye kalan nedir ha? Nedir?"
Kitab-ı Zuhur