Dizi/Film öneri mekanı.

[Rockefeller]

Fazla bilinmeyen, hakkı yenmiş, göz ardı edilmiş ama efsane dizilerden birkaçını paylaşayım.

The Man in the High Castle

2. Dünya Savaşını Naziler kazansaydı ne olurdu sorusuna cevap vermeye çalışan bir dizi. Dizide dünya haritası bu şekilde. (Kırmızı: Nazi Reich, Mavi: Japonlar, Beyaz: Tarafsız Bölgeler)

Spoiler: GösterGizle

Amerika haritası

Spoiler: GösterGizle

Ve bütün heybetiyle Obergruppenführer John Smith..

Spoiler: GösterGizle

Watchmen

Harikalar ötesi Watchmen filmiyle kıyaslanması teklif dahi edilemese bile tek başına değerlendirilince harika bir dizidir. E tabi anlamak için biraz çizgi romanına hakim olmak gerekiyor.

Hung

Evi yanan ve bir anda her şeyini kaybeden lise öğretmeni, kız arkadaşının "aletine" yaptığı övgü dolu sözler sonrasında jigolo olmaya karar verir ve olaylar gelişir. HBO dizisidir, sağlamdır.

Secret City
House Of Cards'ın Avusturalya'da geçen versiyonu da diyebiliriz. Politik, siyasi dizi severler öneriyorum.  Fringe'den Olivia Dunham başrolde.

Borgen
Bu da House Of Cards'ın Danimarka'da geçen versiyonu gibi bir şey. Son derece sürükleyici son derece harika bir dizidir. Ama koskoca Danimarka başbakanının işe Maybach S600'le değil de bisikletle gitmesine ben de çok kırgınım..Ne demişler, itibardan tasarruf olmaz. Siyasi-politik dizilerde şahsi sıralamam: Borgen > House Of Cards > Secret City

Jonathan Strange & Mr Norrell
Bitti diye yapımcılarına, yayınlandığı kanala translate çevirisi ile sitem dolu mailler attığım tek dizidir. Başka da bir şey demiyorum.

The Newsroom
Bir haberin ufak bir detayını dahi doğrulamak için canla başla çalışan kanal çalışanları, öte yandan gta şifrelerini örgütün şifreleri diye yayınlayan haber kanalı...İşte The Newsroom nasıl haberci olunur sorusuna harika bir şekilde cevap veriyor. Çok yoğun diyaloglar içermektedir altyazıyı takip ederken can verebilirsiniz. Hele ki ingilizce gelişsin diye bu diziyi ingilizce altyazıyla izleme gafletinde sakın ha bulunmayın, manyak olursunuz bak. HBO dizisidir, candır, awesomedur.

Nikita
Dışarıdan bakınca tırt bi dizi gibi dursa da içine girince şampiyonlar ligi gibi oluyor. Dövüş sahneleri tatmin edici.


Legion
Psikoloji, şizofreni, psişik güçler...Ne ararsan var. Konusunu tanımlamakta gerçekten zorlanacağım bir dizi. En iyisi kendiniz izleyip kendiniz tanımlayın.

[Badu]

Fringe
J.J. Abrams dizisi. Lost gibi bir finali yok, merak etmeyin. Boston'da bulunan FBI ajanı Olivia Dunham, Peter Bishop, modern Einstein olması beklenen fakat egosuna yenik düşen ve bunun sonuçlarını çeken Walter Bishop üçlüsü ana karakter. FBI Fringe Division ana merkezde. İlham alındığı yer ise X-Files. Karakterlerimiz ilk sezonda dünyayı koca bir denek haline getiren kişilerin peşinde.

Miami Vice (1984 - Dizi)

Bir dönem ülkemizde de "Kanun Namına" adıyla yayınlandı.(1986'da TRT, 90'lı yıllarda STAR) Dizi sektörünün modernleşen ilk örneklerinden biridir. Sinemada kullanılan teknikler bu dizide de kullanıldı. Ana karakterimiz Sonny Crockett ve onun siyahi ortağı Ricardo Tubbs. (Lance Vance'ı da seslendirmişti aktörü.) Başlarda farklı olan bu ikili Miami Vice'in iki dedektifi haline gelir. Uyuşturucu üzerine kurulu Miami'de sık sık undercover görevlere çıkan ikili, bazı zamanlarda da kendi yetki sınırları dışındaki olaylara da müdahale edebiliyor. Senaryo tamamen realistik ilerler ve genelde absürt durumlarla karşılaşmazsınız. Dizinin bir de 2006 uyarlaması bir filmi var fakat benim için pek iyi değildi.

The Office

 Dizinin kadrosu zaten dizinin kalitesini kanıtlayacak derecede. Ricky Gervais, Steve Carrel, John Krasinski, Rainn Wilson, Jenna Fischer hatta konuk oyuncu olarak Jim Carrey bile katılıyor. Dizi Dunder Mifflin adlı şirketin Scranton şubesinin ofisinde geçiyor. Diziyi diğer sitcomlardan ayıran durum ise realistik olması ve her sitcom'da gördüğümüz gülme efektlerini kullanmamaları. (İlk bölüm tarihi 2005) Dizi beni fazlasıyla güldürmüştü. Ayrıca dizinin orjinali İngiltere'de çekildi ve baş rol Ricky Gervais. Dizi ise bir belgesel ekibinin ofis çalışanlarının belgeseli çekmek istemesiyle başlıyor. Dizinin aralıklarla kara mizaha da girebiliyor.

The Last Ship

 1988 yılında yazılan aynı adlı dizinin uyarlaması. Bazı konularda sınıfta kalsa da son sezonu hariç iyi bir izlenim bırakıyor. Dünyada büyük bir salgın insanları öldürürken, deniz aşırı görevde olan Amerikan savaş gemisi U.S.S. Nathan James'i anlatıyor.

BoJack Horseman

O, hem bir at hem de 90'ların favori komedi dizi yıldızı. Bu da 20 yıl sonraki hali. Huysuzun teki olsa da pırlanta gibi. Ama hakiki pırlantadan çok, ucuz bir taklidi gibi. BoJack, bazen insanı mizahıyla düşünmeye itebiliyor. Bazen sadece üzebiliyor.

[Ivan]

The Invention of Lying

Konusu: Henüz dünyada yalan söylemeyi kimse keşfetmemişken, bir insanın bankadan para çekerken yalan söylemeyi öğrenmesi. Güzel filmdi, izlemenizi öneririm.

[mhrhan]

Patriot's Day  -   Kara Gün

Boston Polisi'nde görevli çavuş Tommy Saunders (Mark Wahlberg) için 15 Nisan 2013 günü önemli bir gündür. Boston Maratonu'nda sporcuları ve seyircileri koruma görevini üstlenen polislerden bir tanesidir. Yarış herkes için güzel bir atmosferde devam ederken hiç beklenmedik bir patlama meydana gelir. Hemen sonrasında tüm ekipler, Edward F. Davis (John Goodman) önderliğinde düzenlenen bir operasyonla şüpheli kardeşler Tamerlan ve Dzhokhar Tsarnaev'in peşine düşecektir.Bolca aksiyon -özellikle Watertown Shooting- ve çatışma içeren bu filmi izlemenizi öneriyorum.

[Nraxy]

The 100

İlk 4 sezonu çok iyi sonlarda en dizi gibi baltalasada hiç bir zaman aklımdan çıkarmayacağım bir dizi, herkesin izlemesini tavsiye ederim.   kıyamet sonrası oluşan dramı başarılı bir şekilde ekrana taşımayı başarıyor.

[breackner]

ezel

[Rennie]

Polisiye seven varsa şu ikisine iyi bakabilir.

The Wire
Şehir polisinin ve politikanın bir arada götürüldüğü emir komuta zincirinin en tepeden en sona kadar nasıl etkilendiğinin güzel bir olayı.
The Shield böyle yazılıyordu galiba.
Özel oluşturulmuş bir ekibin yaşadığı karıştığı yolsuzluk içeren olayları ele alıyor.

[balvenie]

ezel

[Brooklyn]

Aklıma geldikçe sizlere paylaşacağım, genel olarak bir film listem var. Şimdilik aklıma gelen türlerde birkaç tane yazıp kaçıyorum.

Polisiye ve gizem olarak LA Confidential en sevdiklerim arasında, Brad Pitt'in patavatsızlığı ve Morgan Freeman'ın ağır başlılığını izlemek isteyenler Se7en'e göz atabilir.

G.S - büyük bütçeli filmler olarak da Interstellar favorimdir, uzay filmlerinin efsanesidir. Marvel serisine de ön yargılıydım ancak izledikten sonra fazlaca keyif veriyor. Zihin oyunu yapan Fight Club da favorilerim arasında.

Dram olarak Eternal sunshine of the spotless mind'i tavsiye ederim, Jim Carrey'e hayranlığım da buradan gelmekte.

Fantastik olarak Yüzüklerin efendisi serisi ve Harry Potter üstüne tanımam, çocukluk efsanesidir.

Spor olarak Ford v Ferrari çok hoşuma gitti, Koç Carter de basketbol sporuna ilgisi olanları fazlaca cezbetmekte.

Western'in baş yapıtı İyi, kötü ve çirkin filmini izlemeyen de kalmasın derim.

[XIV]

Dizi olarak OZ önerebilirim, gelmiş geçmiş en t***aklı hapishane dizisi, Prison break yanında çizgi film kalıyor.


Film olarak American History X öneririm, şu ana kadar izlediğim TOP 3 film felan.