Konu: E/S 410 Piru Street Bloods  (Okunma sayısı 6513 defa)

1 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

#0 - 30.10.2025 19:58
─────────────────────────
E/S 410 Piru Street Bloods
─────────────────────────
Vice City’nin batı yakasında, zengin mahallelerin ışığından uzakta, kendi kurallarını koymuş bir yer vardır: Jefferson. Burası, hayatın en sert yüzünün görüldüğü, sokakların konuştuğu bir mahalledir. Duvarlar grafitiyle doludur, arabaların camlarından bass sesleri yankılanır, her köşede ateşin üstünde kızaran etin kokusu havaya karışır. Jefferson’da yaşamak, sadece bir adres değil, bir kimliktir. Burada herkes birbirini tanır, herkes birbirini korur. Fakat bu düzenin kalbinde, her şeyin merkezinde tek bir isim vardır: 410 Piru Street Bloods. 410 Piru Street Bloods, Jefferson’un ruhudur. 90’ların başında, gençlerin sokak baskısına ve dışarıdan gelen tehditlere karşı bir araya gelmesiyle doğmuştur. Başlangıçta mahalleyi korumak için kurulan bu topluluk, zamanla kardeşlik bağlarını iyiden iyiye güçlendirmiştir. 410 Piru rakamı ve kırmızı renk, Jefferson sokaklarında bir simgedir; her duvarda, her köşe başında, her gençte bir şekilde görülür. Bu simge, sadece bir çetenin değil, bir kültürün, bir direnişin sembolüdür. Jefferson’a dışarıdan gelen herkes bilir ki, o sınırları geçiyorsan 410 Piru’nun çöplüğündesin demektir.
410 Piru üyeleri kendilerine “Blood” der. Bu kelime, onlar için sadece bir lakap değil, bir yemindir. “Bir kez Blood oldun mu, hep Blood kalırsın.” Sadakat, saygı ve mahalle onuru onların üç temel kuralıdır. Gruplar arasında hiyerarşi keskindir; herkesin görevi, yeri, sesi bellidir. Ancak Jefferson’a yönelik bir tehdit ortaya çıktığında, tüm 410 Piru Street Bloods tek vücut olur. Çünkü onlar için Jefferson sadece bir mahalle değil, yaşamak için verilen bir mücadeledir.
Kırmızı bandanalar, dev hoparlörlerden çalan sokak rap’leri, gece yarısı yankılanan motor sesleri… Jefferson geceleri başka bir dünyadır. Çünkü orada düzeni yasalar değil, 410 Piru sağlar. Kendi adalet sistemleri vardır: sokak kurallarına ihanet edenin yeri yoktur. Ama aynı zamanda mahallenin çocuklarını korurlar, ihtiyaç sahiplerine yardım ederler, dışarıdan gelen baskılara karşı birlik olurlar. Onların gözünde Jefferson bir evdir; kan, ter ve gururla ayakta duran bir ev.
Vice City’nin geri kalanı ışıltılı binalarla dolu olabilir, ama gerçek güç Jefferson’un tozlu sokaklarında atar. 410 Piru Street Bloods, o gücün simgesidir. Onlar Vice City’nin kabusu, ama Jefferson’un umududur. Şehirde herkes bu cümleyi bilir: “Jefferson’a saygı duymazsan, Vice seni yutar.” Ve o saygının adı, duvarlarda kan kırmızısıyla yazılmıştır — 410 Piru Street Bloods.




Beton duvarların arasında büyüyen siyahi çocuklar, her gün iki şey öğrenir: saygı kazanmak ve hayatta kalmak. Çünkü Jefferson’da kimse sana hiçbir şeyi bedavaya vermez. İşte bu sokaklardan, bu yoksulluktan ve bu çaresizlikten doğdu 410 Piru Street Bloods. Onlar, toplumun göz ardı ettiği gençlerin sesi oldular. Başlangıçta birkaç arkadaşın bir araya gelip mahallesini koruma isteğiydi bu. Ancak zamanla, Jefferson’un kaderiyle birlikte büyüdüler. 410 Piru Street Bloods’un temeli dayanışmadır. “Biz birbirimize sahip çıkmazsak, kimse bize sahip çıkmaz,” derler. Bu söz, Jefferson’un mottosu gibidir. Her evin duvarında grafitilerle, her kalpte gururla yazılıdır. Sokaklardaki zenciler için 410 Piru, sadece bir çete değil, bir ailedir. Kimsenin devlet kurumlarına güvenmediği, polisin yalnızca baskı yaptığı bir yerde, Bloods düzeni sağlar, sokakları korur, insanına sahip çıkar.
Yıllar geçtikçe 410 Piru’nun işleri çeşitlendi. İlk zamanlar uyuşturucu, kaçak içki ve yasa dışı bahis gibi klasik yeraltı gelirleriyle başladılar. Fakat Jefferson’un çocukları sokakta büyürken zekileşti. Paranın sadece sokakta değil, sistemin içinde döndüğünü fark ettiler. Artık sadece köşe başlarında değil, gece kulüplerinde, oto galerilerde, inşaat ihalelerinde de 410 Piru’nun eli vardı. Sokak satıcıları Jefferson’un damarları gibidir. Her biri Blood’a sadakatle bağlıdır. Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte hareket başlar; köşedeki bakkalın önünde duran üç genç aslında mahallenin istihbarat ağının parçasıdır. Kimin gelip gittiğini izlerler, yabancı yüzleri akıllarında tutarlar. Akşam olunca arabalar belirir, hoparlörlerden eski usul rap ritimleri çalar, işler yürümeye başlar. Toz, hap, tütün — her şeyin bir fiyatı vardır, ama saygının değeri ölçülmez. 410 Piru Street Bloods, zamanla şiddetle değil, disiplinle anılmaya başladı. Onlar için her iş planlıdır. Para akışı, mahalledeki sosyal düzen, hatta sokak çocuklarının eğitimi bile organize edilir. Her pazar sabahı, mahalledeki parklarda çocuklara kahvaltı dağıtılır. “Blood Breakfast” derler buna — kırmızı masa örtüleri, küçük çocuklara hediye edilen bandanalar ve mahalle büyüklerinin anlattığı hikâyelerle doludur. Bu etkinlik, Bloods’ın sadece bir suç örgütü değil, bir topluluk olduğunu gösterir.
Ama her güç odağı gibi 410 Piru da çatışmadan kaçamadı. Rakip çeteler, polis baskınları, iç ihanetler... hepsi Jefferson’un tarihine kazındı. 2012’de gerçekleşen “Market Street Olayı” hâlâ konuşulur. Polisle girilen çatışmada dört Blood üyesi öldü, ama mahalledeki kimse konuşmadı. Kimse bir isim vermedi, kimse bir ifade imzalamadı. Çünkü Jefferson’da kural nettir: “Blood susar, sokak konuşur.”
410 Piru Street Bloods, onlar sadece bir çete değil, bir sistemdir. Diğer gruplar kısa vadeli kazanç peşinde koşarken, Bloods uzun vadeli oynar. Her yeni nesil, sokakların dilini ve paranın gücünü birlikte öğrenir. Liderleri, her zaman mahalleden çıkar — Jefferson’un toprağında büyümüş, aynı sokaklarda yürümüş, aynı çamuru yutmuş insanlardır.
Bugün 410 Piru sadece illegal işlerin yanı sıra legal yüzünüde göstermektedir, günün belli saatlerinde çeteye ait olan bir mekaniği işletirken arka planda uyuşturucu satışı yaparlar. Bazı yerel sanatçılar, Blood desteğiyle müzik piyasasına adım atar. Ve her yıl düzenlenen “Jefferson Day” kutlamaları, mahalle halkı için bir bayramdır. Sokaklar kapatılır, müzik çalar, insanlar dans eder. Çocuklar kırmızı tişörtlerini giyer, yaşlılar gururla izler. Bu etkinlikte kimse Blood kelimesini korkuyla anmaz; o gün herkes bilir ki, o çete bu mahalleyi ayakta tutan güçtür.
Vice City yönetimi defalarca 410 Piru Street Bloods’ı dağıtmaya çalıştı. Polis baskınları, operasyonlar, medya kampanyaları… ama hiçbirisi işe yaramadı. Çünkü 410 Piru bir bina değil ki yıkılsın, bir isim değil ki unutulsun. O, Jefferson’un ruhudur. Her yeni kuşak, bir öncekinden devraldığı inançla büyür. Bugün Jefferson’a girdiğinde, duvarlarda hâlâ o tanıdık yazıyı görürsün:
“Respect the Red.”
Kırmızı arabalar yavaşça caddeden geçerken, yaşlılar saygıyla başını eğer, çocuklar hayranlıkla izler. Çünkü onlar bilir — Blood olmak bir tercih değil, bir kaderdir.Vice City’nin kalbinde, gürültünün ve karanlığın ortasında, bir renk hâlâ parlıyor. Ne neon ışıkları kadar sahte, ne de altın kadar geçici…
O renk, kanın rengi. Sadakatin, mücadele ve direnişin simgesi.
O renk 410 Piru Street Bloods’ın rengidir.




Jefferson sokaklarının üzerinde o akşam hava ağırdı. Siren sesleri, mahalledeki sessizliği yırtarken herkes pencerelerden dışarı bakıyordu. Polis araçlarının ışıkları duvarlarda kırmızı bir gölge gibi dans ediyor, insanlar içlerinden aynı şeyi söylüyordu: “Bu, sondu.” O gece, 410 Piru Street Bloods’ın efsanevi lideri Rashawn “Red” Shaabaz, yani Juan Shaabaz’ın kuzeni, Vice City Polis Departmanı tarafından tutuklandı. Rashawn, yıllardır Jefferson’u tek bir kelimesiyle yöneten adamdı. Hem korkulan hem de saygı duyulan bir figürdü. Onun döneminde Bloods sadece bir çete değil, bir düzen haline gelmişti. Fakat Red’in tutuklanması, Jefferson’un kalbine bir bomba gibi düştü. Mahalledeki herkes ne olacağını merak ediyordu. Polis, bu tutuklamayla 410 Piru’yu çökerttiğini sanıyordu. Ama Jefferson başka türlü çalışırdı — orada liderlik, kanla geçerdi. Ve Red’in kanı hâlâ sokaklardaydı.
Bir hafta sonra, Red’in kuzeni Juan Shaabaz, uzun süredir Miami Limanı civarında iş yapan, ama kökleri Jefferson’da olan genç bir adam, mahallenin merkezine döndü. Çocukluğunu Blood’ların arasında geçirmişti. Eskiden sokaklarda bandana taşıyan o çocuk, şimdi Vice City’nin en tehlikeli mirasının başına geçmek üzereydi. Jefferson’un yaşlıları ve Red’in adamları bir araya geldiğinde kimse konuşmadı; herkes sadece Juan’a baktı. O anda Jefferson’un geleceği belirlenmişti. Juan sessizce kalktı, Red’in eski masasına yürüdü ve masanın üzerindeki kırmızı bandanayı eline aldı. “Bu bizim mirasımız,” dedi. “Kimseden korkmadık, şimdi de korkmayacağız.” O gece, 410 Piru Street Bloods yeniden doğdu. Juan’ın liderliği, önceki dönemden farklıydı. Red döneminde sokak gücü baskındı — şiddet, korku ve otoriteyle işler yürüyordu. Juan ise stratejik düşünüyordu. Eski okul sokak kültürünü korurken, sistemin açıklarını kendi lehine çevirmeyi biliyordu. Polisle doğrudan çatışmak yerine, içeriye sızdı. Departmandaki bazı görevlilere para aktardı, bilgi aldı, istihbarat ağını genişletti. 410 Piru artık sadece sokakta değil, müzik stüdyolarınada girmişti. Juan, kuzeni Red’in mirasına ihanet etmedi; onu büyüttü. Sokaklardaki genç zenciler, artık yalnızca köşe başlarında nöbet tutmuyordu. Onlar, Blood kodlarını öğreniyor, iletişim ve strateji eğitimleri alıyorlardı. “Bizi sadece silah değil, akıl ayakta tutar,” derdi Juan. Jefferson’un gençleri için o bir efsane, bir ağabeydi. Her Cuma akşamı, mahalledeki kilisenin arka tarafında gizli toplantılar yapılırdı. Orada para dağıtılmaz, emir verilmezdi. Orada Juan Shaabaz, Bloods’ın felsefesini anlatırdı: dayanışma, sadakat, saygı Uyuşturucu ticareti sistematik hale getirildi; küçük sokak satıcılarını tek çatı altında topladı. Herkesin payı vardı, herkesin sınırı belliydi. Hatta şehirdeki bazı müzik şirketleri bile 410 Piru’nun yatırımıyla ayakta duruyordu. Juan bunu “sokağın sesini dışarı duyurmak” olarak görüyordu. Vice City’de yükselen birçok rap sanatçısı, gizliden gizliye Jefferson’dan çıkmaydı — ve her biri kliplerinde bir şekilde kırmızı rengin bir tonunu taşırdı. Juan Shaabaz döneminde Bloods, imajını değiştirdi. Artık sadece bir çete değil, bir topluluk, bir kültür haline geldiler. Mahallede okul sonrası programlar düzenlendi, yoksul ailelere yardım fonu kuruldu. Polis ve medya bunu “göz boyama” olarak görse de Jefferson halkı için bu yardım gerçekti. İnsanlar “Juan Shaabaz” ismini bir suçlu olarak değil, bir lider olarak telaffuz ediyordu.

Bloods kültürü, Amerika Birleşik Devletleri’nin büyük şehirlerinde özellikle Los Angeles ve civar mahallelerde ortaya çıkan, uzun yıllara dayanan bir sokak çetesi geleneğidir. 1970’li yıllarda kendi mahallelerini korumak amacıyla örgütlenen Bloods, zaman içinde sadece fiziksel güvenlik değil, aynı zamanda bir aidiyet ve kimlik sembolü haline gelmiştir. Blood kültüründe, grup üyeleri birbirlerine “kardeş” olarak hitap eder, sadakat ve bağlılık temel değerler olarak kabul edilir. Bu bağlılık, çetenin kurallarına uymak, diğer üyeleri korumak ve grup çıkarlarını her zaman ön planda tutmak anlamına gelir. Mahalledeki gençler için Bloods sadece bir çete değil, bir yaşam biçimidir; sokaklarda nasıl davranacaklarını, hangi kurallara uyacaklarını ve kimlerle güvenli şekilde çalışacaklarını Blood kültürü öğretir.

Görsel semboller, Bloods kültüründe hayati bir öneme sahiptir. Üyeler genellikle kırmızı renkli giysiler, bandanalar veya aksesuarlar taşır. Kırmızı renk, grubun kimliğini ve üyeler arasındaki aidiyeti ifade eder. Eller, duvarlar veya arabalar üzerindeki semboller ve yazılar, Blood kimliğini gösteren işaretlerdir ve grubun varlığını mahalleye duyurur. Bu semboller aynı zamanda gençleri çeteye bağlayan, onları topluluk içinde tanınır kılan bir dil gibi çalışır.

Müzik ve popüler kültür, Bloods kültürünün yayılmasında önemli rol oynar. Hip-hop ve rap sanatçıları, eserlerinde mahalle yaşamını, Blood aidiyetini ve sokaktaki zorlukları işlemekte, böylece kültür hem sokaklarda hem de medya aracılığıyla görünürlük kazanmaktadır. Bu, gençler için bir motivasyon kaynağı olurken, Bloods kültürünün bir nesilden diğerine aktarılmasını sağlar.

Her ne kadar Bloods başlangıçta mahallelerini koruma amacıyla ortaya çıkmış olsa da, zamanla şiddet ve yasa dışı faaliyetlerle anılmıştır. Grup içindeki hiyerarşi, gençlerin eğitimi, sokak kurallarına uyum ve sadakat, Blood kültürünün temel taşlarıdır. Mahalledeki yaşam, sokak işlerini, küçük çaplı ticareti ve sosyal bağları içine alan bir sistem haline gelir; gençler bu sistem içinde hem korunur hem de sorumluluk öğrenir. Bloods kültürü, sadece şiddet veya yasa dışı eylemlerle değil, aynı zamanda topluluk dayanışması ve aidiyet ile de şekillenir.

Bugün Bloods kültürü, birçok şehirde bir yaşam tarzı olarak sürmekte, kırmızı renk ve Blood sembolleriyle sokaklarda hâlâ görünür durumda. Bu kültür, bireylere bir kimlik sunarken, onları mahalle içinde bir arada tutan güçlü bir bağ oluşturur. Bloods, sadece bir çete değil, aynı zamanda bir topluluk, bir kültür ve nesiller boyunca yaşatılan bir sokak mirasıdır.


─────────────────────────
JARGON
─────────────────────────
Selamlaşma ve Hitap Şekilleri :
Bloods üyeleri arasında selamlaşma ve hitap, çete jargonu içinde çok önemlidir. Üyeler birbirlerine genellikle “kardeş” ya da “homie” şeklinde hitap eder. Resmi selamlaşmalar dışında, el hareketleri ve baş işaretleriyle de birbirleriyle iletişim kurarlar. Bu jargonda, rakip grupları aşağılamak için kullanılan kelime ve ifadelerden kaçınılır ve sadakat göstermek için özel selamlaşmalar yapılır.

Renk ve Semboller :
Bloods kültüründe kırmızı renk ve çeşitli semboller, hem aidiyet hem de mesaj iletme amacıyla kullanılır. Bandanalar, giysiler, araba aksesuarları veya duvar yazılarıyla bu jargonu gösterirler. Örneğin, “B” harfi bazen “blood” kelimesinin kısaltması olarak sokakta işaretlenir. Bu semboller, üyelerin birbirlerini tanımasını ve mahalledeki güç dengesini anlamasını sağlar.

El İşaretleri ve Jestler :
El işaretleri ve jestler, Bloods jargonunun vazgeçilmez bir parçasıdır. Üyeler, ellerini veya parmaklarını belirli şekillerde kullanarak mesaj iletir; örneğin selamlaşma, tehdit veya grup kimliği göstermek için el hareketleri yapılır. Bu işaretler, çete dışında anlaşılması zor bir dil oluşturur ve üyeler arasında gizlilik sağlar.

Konuşma Tarzı ve Kelimeler :
Bloods jargonu, sokak dilini ve özel kelimeleri içerir. “Homie”, “OG” (Original Gangster) ve “set” gibi terimler, çete hiyerarşisini ve bağlılığı ifade eder. Rakip grupları tanımlamak için özel isimler ve kısaltmalar kullanılır. Konuşma tarzı hızlı, doğrudan ve çoğu zaman ritmiktir; genç üyeler bu dili öğrenerek mahallede hayatta kalmayı öğrenir.

Yazılı Mesaj ve Duvar Yazıları :
Bloods jargonunun yazılı hali, genellikle duvar yazıları veya araçlar üzerinde görülür. Mahalledeki duvarlara, işaretlenmiş “B” harfleri, sokak isimleri ve diğer semboller yazılır. Bu yazılar, hem grup kimliğini göstermek hem de rakip gruplara mesaj vermek için kullanılır. Sokaktaki gençler bu yazıları okuma ve yorumlama konusunda eğitilir, böylece mahalledeki güç dengesi anlaşılır.

Müzik ve Popüler Kültür Etkisi :
Hip-hop ve rap müzik, Bloods jargonunun yayılmasında önemli bir rol oynar. Şarkılarda geçen kelimeler, el işaretleri ve ritimler, sokaktaki gençlerin dili öğrenmesini sağlar. Bu kültür, jargonu sadece mahallelerde değil, aynı zamanda medyada ve popüler kültürde görünür hâle getirir.


─────────────────────────
ÇETENİN FAALİYETLERİ
─────────────────────────
Uyuşturucu Satışı :
Bloods üyeleri, mahallelerde sokak köşelerinde, araç içinde veya gizli noktalarda uyuşturucu dağıtır. Bu satış genellikle genç üyeler ve yeni katılanlar tarafından yürütülür. Kazanç, çete içinde paylaştırılır ve diğer faaliyetlerin finansmanında kullanılır. Uyuşturucu satışı, çetenin ekonomik gücünü artırırken, mahalledeki otoritesini de pekiştirir.

Araç Hırsızlığı :
Değerli ve lüks araçlar çetenin hedefindedir. Araç hırsızlığı planlı bir şekilde yapılır; sinyaller ve yöntemler çete üyeleri arasında organize edilir. Çalınan araçlar ya satılır, ya da diğer yasa dışı faaliyetlerde kullanılır. Bu faaliyet, çetenin sokaktaki gücünü ve korku imajını güçlendirir.

Haraç Toplama :
Bloods, mahalledeki işletmeler ve sokak satıcılarından “koruma ücreti” adı altında haraç toplar. Haraçlar, çetenin finansal yapısını güçlendirir ve genç üyeleri kurallara uymaya zorlar. Haraç toplama, çetenin mahalledeki kontrolünü pekiştiren bir yöntemdir.

Gasp ve Soygun :
Çete üyeleri, rakip gruplara veya bireylere karşı gasp eylemleri düzenler. Bu eylemler maddi kazanç sağlamakla kalmaz, aynı zamanda çetenin mahalledeki otoritesini ve saygınlığını artırır. Genç üyeler, bu tür operasyonlarla çete kültürüne adapte olur.

Organize Suç ve Dolandırıcılık :
Bloods, bazen küçük ölçekli organize suç ve dolandırıcılık faaliyetleriyle de uğraşır. Bu faaliyetler, çetenin finansal gücünü artırır ve mahalledeki hiyerarşiyi güçlendirir. Gençler, çetenin rehberliğinde yasa dışı yöntemlerle gelir elde etmeyi öğrenir.
« Son Düzenleme: 01.11.2025 12:35 wandex »
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#1 - 30.10.2025 20:07
HOOD

Spoiler: GösterGizle


OOC ALIMLAR HK.
Spoiler: GösterGizle
Çetenin OOC (Out of Character) alım süreci, yeni üyelerin topluluğa uyum sağlayabilmesini ve çete yapısına katkıda bulunabilmesini sağlamak amacıyla yürütülür. Bu süreç, adayların sadece rol yapma yeteneklerini değil, aynı zamanda çetenin kültürünü, hiyerarşisini ve sorumluluk anlayışını kavrayabilmelerini de değerlendirir.
Alım süreci genellikle bilgi paylaşımıyla başlar. Adaylara çetenin tarihçesi, mahalledeki rolü, üyeler arasındaki sorumluluklar ve uyulması gereken kurallar anlatılır. Bu aşama, adayın çetenin işleyişine ve topluluk normlarına uygun olup olmadığını anlamak için kritik öneme sahiptir.
Daha sonra aday, çete üyeleriyle kısa bir görüşme veya değerlendirme sürecine tabi tutulur. Bu değerlendirme, adayın iletişim becerisi, disiplin anlayışı ve topluluk içindeki uyum yeteneğini ölçer. Süreç sonunda aday, kurallara ve çete kültürüne uygun bulunduğu takdirde topluluğa katılır. Aksi durumda, çete güvenlik ve uyum gerekçeleriyle başvuruyu reddedebilir.
OOC alım süreci, çetenin hem topluluk içi düzenini korumasını hem de yeni üyelerin bilinçli ve sorumluluk sahibi bireyler olarak katılımını sağlamasını mümkün kılar. Bu yapı, çetenin uzun vadeli istikrarını ve mahalledeki etkisini sürdürmesine yardımcı olur.

discord = frankfurtlu



VİZYON / MİSYON
Spoiler: GösterGizle
Bu çetenin vizyonu, mahalledeki gençler arasında güçlü bir aidiyet ve dayanışma duygusu oluşturmak, kendi topluluklarını koruyan, birlikte hareket eden bir sokak kültürü yaratmaktır. Çete, üyeleri aracılığıyla mahalledeki kontrolü sağlamayı ve gençlerin sokak yaşamına adapte olmasını hedefler. Aynı zamanda, üyeler arasında sadakat, güven ve bağlılık duygusunu güçlendirerek, çete içinde güçlü bir hiyerarşi ve kültürel bağ oluşturur.

Misyon olarak çete, mahalledeki birlik ve kontrolü sürdürmeyi, gençleri çete kuralları ve sokak kültürü ile tanıştırmayı ve onları bu kültürün bir parçası hâline getirmeyi amaçlar. Üyelerin birbirine destek olması, mahalledeki tehlikelere karşı birlikte hareket etmesi ve kendi topluluklarını koruması çetenin temel faaliyetlerinin merkezindedir. Bu sayede, hem gençler arasında saygı ve korku dengesi sağlanır, hem de çete, kendi kültürel kimliğini ve etkisini sürdürür.



« Son Düzenleme: 30.10.2025 22:27 wandex »
100
1
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
100 tepkisini veren kullanıcı(lar):
Suffy,
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#2 - 01.11.2025 13:30
Oluşum IFM tarafından onaylanmıştır, başarılar.  :sampanya:
pwnt
2
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
pwnt tepkisini veren kullanıcı(lar):
cl4d,
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#3 - 01.11.2025 13:34
bismillahirrahmanirrahim.
Mükemmel
1
Tepki yok
Mükemmel tepkisini veren kullanıcı(lar):
slex03,
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#4 - 01.11.2025 13:36
basarılar
Mükemmel
1
Tepki yok
Mükemmel tepkisini veren kullanıcı(lar):
wandex,
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#5 - 01.11.2025 13:36
başarılar  :o
Mükemmel
1
Tepki yok
Mükemmel tepkisini veren kullanıcı(lar):
wandex,
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#6 - 01.11.2025 13:37
Başarılar :o
Mükemmel
1
Tepki yok
Mükemmel tepkisini veren kullanıcı(lar):
wandex,
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#7 - 01.11.2025 13:38
haydi bismillah :o
Mükemmel
1
Tepki yok
Mükemmel tepkisini veren kullanıcı(lar):
wandex,
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#8 - 01.11.2025 13:41
basarilar
Mükemmel
1
Tepki yok
Mükemmel tepkisini veren kullanıcı(lar):
wandex,
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#9 - 01.11.2025 13:41
başarılar dost :o
Mükemmel
1
Tepki yok
Mükemmel tepkisini veren kullanıcı(lar):
wandex,
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok