GUNNA PARK CRIMINALZ 
KÖKEN VE HİKAYE
Willowfield, Vice City’nin gölgeli, terk edilmiş, beton ve pas kokan köşelerinin simgesiydi. Burada sokaklar sessiz değildi; gece boyunca sirenler, kavga sesleri ve şehirden kopmuş gençlerin çığlıkları yankılanırdı. Çocuklar, elinde top veya oyuncak olmadan büyürdü; hayatta kalmak, oyun oynamaktan çok daha önemliydi. Gunna Park, bu karanlığın ortasında bir noktaydı; bir oyun parkı değil, bir hayatta kalma arenasıydı. Çocuklar buraya gelirdi, ayakları çamurlu, gözleri aç, elleri boş. Beton banklarda oturur, metal salıncakların üzerinde otururken gelecek hayalleri kurarlardı, ama bu hayaller çoğunlukla çalınırdı. Zincirleri kırılmış salıncaklar, terk edilmiş kaydıraklar, paslı çitler; hepsi Gunna Park’ın çocuklarının çocukluğunun sessiz tanıklarıydı. Damon Crowe de bu ortamda doğdu, büyüdü ve gördüğü her şeyin onun hayatını şekillendirdiğini öğrendi. Damon, babasını küçük yaşta kaybetmişti; o da sokakların kurbanı olmuştu. Annesi, geceleri temizlik işlerinde çalışarak hem kendini hem de Damon’ı hayatta tutmaya çalıştı. Çocuk Damon, Hoover Criminalz kültürünü tanımıştı; Batı Los Angeles’tan gelen kuzeni ona sokağın sert kurallarını ve disiplini öğretti. Ancak Damon bunu sadece kopyalamadı; kendi sokak diliyle harmanladı, Willowfield’ın karmaşasına uyarladı. 2008 yazında, parkın paslı bankında eski arkadaşlarını topladı ve onlara söyledi: “Bu şehir bize sırtını döndü. Artık kendi sırtımızı kendimiz yaslayacağız.” O gün, Gunna Park Criminalz doğdu. Başlangıçta sadece birkaç gençti; kimisi hapis görmüş, kimisi ailesini kaybetmişti, kimisi sadece sokakta kaybolmuştu. Ama Damon onlara bir aile, bir amaç ve bir kimlik sundu. Willowfield’daki terk edilmiş depolar, eski fabrikalar ve arka sokaklar GPC’nin merkezi oldu. Artık Gunna Park, sadece bir oyun alanı değil, bir ideoloji, bir yaşam biçimiydi. Her Park Baby bilir ki, burada yaşamak sadece nefes almak değil, hayatta iz bırakmak demektir.
KÜLTÜR VE FELSEFE
Gunna Park Criminalz, Hoover Criminalz mirasından besleniyordu ama kendi hikâyesini yazıyordu. Onlar için para sadece bir araçtı; esas değer sadakat, onur ve aile bağındaydı. Her üye bilir ki, birine sırtını dönersen, sokak seni yutar. Bu yüzden Park Baby’ler her zaman birbirine bağlıdır, birbirinin gölgesinde durur. Kimin yanında durduğun, kim olduğundan çok daha önemlidir. GPC’nin renkleri gri ve turuncudur. Gri, sokakların soğukluğunu, betonun sertliğini, acının ve yılmazlığın sembolüdür. Turuncu ise ateşin rengi, kararlılık, hırs ve enerjiyi temsil eder. Bu renkler sadece giysi ya da sembol değil; bir bağlılık ve bir uyarıdır. Eğer gri bir hoodie ve turuncu bant görüyorsan, bil ki o kişi Park’ın çocuğudur, kimseye boyun eğmez. Damon Crowe her zaman sokakta şunu tekrar ederdi: “Renk giydiyse, artık geri dönüş yoktur. O renk seni tanımlar.” GPC, şiddetten daha fazlasını yapar. Sanatı, müziği ve yeraltı kültürünü kendi diline dönüştürmüştür. Graffiti duvarları, rap videoları ve gece kulüpleri onların sahnesidir. Park’ın duvarlarına yazılan her “Park Life” mesajı, sokak çocuklarının öfkesini, hayallerini ve bağlılığını anlatır. Bu sanat, silahın sessiz kardeşidir; kelimelerle, duvarlarla ve ritimlerle savaşılır. Sadakat, saygı ve disiplin, GPC’nin kutsal üçlüsüdür. Birini bozarsan, diğer ikisi seni korumaz; Damon Crowe bunu her zaman tekrar eder: “Parayı kaybedebilirsin, ama güveni kaybettiğinde artık Park’ta yerin yoktur.”
FAALİYETLER VE ETKİ ALANLARI
Gunna Park Criminalz, Willowfield’ın derinlerinde doğmuş, sokakların ve Vice City’nin damarlarına nüfuz etmiş bir güçtür. Sokak ticaretinden uyuşturucu dağıtımına, silah kaçakçılığından gece kulüplerine, koruma ve “Park Tax” denilen sistemin yürütülmesine kadar her şey onların kontrolündedir. Willowfield’ın sanayi bölgeleri, eski depolar, kanal kenarındaki terk edilmiş barakalar onların sahnesidir. Kimse bu bölgede izinsiz iş yapamaz; halk buna “Park Tax” der ve bunun geri dönüşü mahalle çocuklarına yapılan yardımlarla sağlanır. Damon Crowe bunu her zaman söylerdi: “Devlet bize vermedi, biz yarattık.” GPC sadece iş yapmaz, kültür yaratır. Vice City’nin yeraltı rap sahnesinde, GPC’nin izleri her köşededir. Rapçiler, dansçılar, graffiti sanatçıları, GPC’nin etkisi altında hareket eder. Videolarda gri- turuncu hoodieler, arka planda parkın duvarları görünür. Onların sesi, betonun yankısı gibidir; bastırılamaz. Gunna Park artık sadece bir çete değil, bir yaşam tarzıdır, bir işarettir; şehre yayılan bir ruh gibi hissedilir.
DÜŞMANLAR
Ocean Drive Playaz, parayla büyüyen ama sokakta hiçbir şey öğrenmemiş çocuklardır. Lüks arabaları, sahte duruşları, sokak dilini taklit etmeleri GPC için boş kabuklar gibi görünür. 2014 yazında bir çatışmada Lamar “Deuce” King vurulunca, iki taraf arasındaki nefret zirveye çıktı. Vice City geceleri artık sadece siren sesi değil, aynı zamanda kinle yankılanır oldu. Viceport Mobsters, limanda kalmış eski kafalı mafya kalıntılarıdır. Zamanında kendi düzenlerini kurmuşlardı, ama GPC yükseldikçe o düzen çökmeye başladı. Liman onlarındı ama sokak GPC’nindi. Sonunda herkes öğrendi ki, liman her zaman karadan zayıftır. Temple Street Hustlers, bir zamanlar dosttu. Ortak işler, anlaşmalar vardı. Ama para geldiğinde dostluk kayboldu, ihanet ortaya çıktı. O günden sonra karşılaşmaların her biri sessizlik ve tehdit içerir. Park’ın çocukları bunu unutmamıştır; ihanetin bedeli ağırdır ve kimse unutmaz.
SEMBOLOJİ VE RENKLER
GPC’nin renkleri ve sembolleri hikâyeleri kadar derindir. Turuncu ateşi, gri ise betonu, acıyı ve kararlılığı temsil eder. Semboller ise dikenli bir taç içindeki “G” harfidir. Tacın dikenleri acıyı, merkezi güç ve bağlılığı simgeler. Üyeler bunu dövme, zincir veya kıyafetlerinde taşır. Sağ elin iki parmağıyla yapılan “P” işareti, “Park Life”a bağlılığın sembolüdür ve sokakta bir selam kadar değerlidir. Bu semboller sadece gösteriş değil, hayatta kalmanın işaretidir.
| 
|