Konu: [LEGAL] Kiss Media Agency  (Okunma sayısı 11761 defa)

0 Üye0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

#180 - 06.09.2025 10:57
her sene illegallerden tarafından darlanan batrix

funny
1
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
funny tepkisini veren kullanıcı(lar):
the batuhan batrix,
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#181 - 06.09.2025 11:51
her sene illegallerden tarafından darlanan batrix


BDVHFUVBHUDVFHHUXVFHUHUXVF  ;)
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#182 - 06.09.2025 12:29
her sene illegallerden tarafından darlanan batrix



baba bi' salın artık ya...
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#183 - 06.09.2025 16:30
Kiss Media Agency; Vice Şehri’nde sıfırdan kurulan, %100 legal temellere dayanan bağımsız bir medya girişimidir.

bizim illegallere karşı direniş şekli


« Son Düzenleme: 06.09.2025 17:59 the batuhan batrix »
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#184 - 06.09.2025 20:22
Suyun Şifalandırma Enerjisi



Suyun Şifalandırma Enerjisi
Su, yaşamın özüdür. Bedenimizin büyük bir kısmı sudan oluşur ve doğanın döngüsü de onunla şekillenir. Ancak su yalnızca fiziksel bir ihtiyaç değil, aynı zamanda ruhsal ve enerjisel bir şifa kaynağıdır.


Su ve Enerji
Su, bulunduğu ortamın enerjisini kaydeden ve taşıyan bir varlıktır. Duygularımız, düşüncelerimiz ve çevremizdeki titreşimler, su üzerinde iz bırakabilir. Bu nedenle suya iyi niyet, şükran ya da olumlu düşünceler yüklemek; onun titreşimini yükselterek bize de aynı enerjiyi geri yansıtmasını sağlar.

Şifalandırıcı Etkileri
- Ruhsal arınma: Akan suyun sesi zihni dinginleştirir, stres ve kaygıyı azaltır.
- Bedenle uyum: Bol su içmek hücrelerimizi yeniler, bedenin doğal iyileşme sürecini destekler.
- Meditatif güç: Suya bakmak, onun akışına odaklanmak zihinsel berraklık sağlar.
- Enerji temizliği: Su, bulunduğu ortamın olumsuz enerjilerini nötralize edebilir.


Günlük Hayatımızda Su ile Şifa
- Bir bardak suyu içmeden önce ona sevgi veya şifa niyeti yükleyebilirsiniz.
- Duş alırken sadece bedeni değil, negatif enerjileri de yıkadığınızı hayal edebilirsiniz.
- Akan su kenarında meditasyon yaparak zihinsel huzura ulaşabilirsiniz.

Su bize yalnızca yaşam vermekle kalmaz; doğru kullanıldığında, ruhumuzu ve bedenimizi de iyileştirir. Onun bu doğal şifa gücüne daha fazla alan açmak, yaşamımıza denge ve huzur getirir.


Aşkla ve sağlıkla kalın...
Yazan: -neselikelebek | 6 Eylül 2025
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#185 - 06.09.2025 20:23
100
1
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
100 tepkisini veren kullanıcı(lar):
sledgehammer,
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#186 - 07.09.2025 23:58

Renklerden Doğan Güç



Farklıyız Ama Aynıyız

Amerika dediğin yer, tek bir kimliğe sıkışmış değil; tam tersine milyonlarca parçadan oluşan dev bir puzzle gibi. İtalyan pizzasıyla Meksika tacosu aynı cadde üzerinde satılırken, birkaç sokak ötede Kore pop mağazası bulabiliyorsun. Hatta Vietnam kahvesini Starbucks bardağına koyup içen birini görmek bile normal. Bu durumun olayı şu: her kültür kendi rengini taşıyor ama aynı anda tek bir ortak vibe yaratıyor.

Kökenler, diller, gelenekler farklı olabilir ama günlük hayatta insanlar yan yana geldiğinde ortak şarkılara eşlik ediyor, aynı maçta aynı takımı destekliyor, aynı caddede beraber yürüyor. İşte buradaki sihir, “farklıyız ama aynıyız” duygusu. Çeşitlilik çatışma değil, tam tersine yaratıcılığın kendisi. Farklı bakış açıları birleşince daha geniş bir perspektif ortaya çıkıyor ve bu da hayatı renksiz olmaktan kurtarıyor.

Karma’dan Güç Doğar

Düşünsene, her ırk kendi melodisini getiriyor. Birinin ritmi Latin, diğerinin sesi Afrika’dan, bir başkasının tınısı Asya’dan. Hepsi birleştiğinde ortaya çıkan şey dev bir playlist gibi: her şarkı ayrı güzel ama hepsi arka arkaya çalınca bambaşka bir enerji yaratıyor.

Amerika’nın inovasyon ve yaratıcılık gücü de buradan geliyor. Bir Arap girişimciyle bir Latin müzisyenin fikirleri birleştiğinde, ya da bir Afrikalı sanatçıyla bir Asyalı yazılımcı yan yana geldiğinde sadece yeni projeler değil, yepyeni bir vizyon doğuyor. Bu çeşitlilik sadece barış ortamı değil; üretim, gelişim ve sınırsız ilham anlamına geliyor. Yani “karma” sadece spiritüel bir kelime değil, aynı zamanda toplumsal bir güç kaynağı.

Birlikte Daha İyi

Gerçek uyum, “senin rengin – benim rengim” muhabbetinden çok daha fazlası. Asıl mesele “bizim tonumuz” diyebilmek. Yabancı ırkların beraber yaşaması kimliği yok etmek değil, aksine kimliklerin yan yana gelip daha büyük bir resim oluşturması.

Biri rap dinliyor, biri caz seviyor, bir diğeri rock çalıyor. Hepsi tek bir festivalde sahneye çıkabiliyor çünkü asıl olay farklılıkların çarpışması değil, birbirini tamamlaması. Uyum dediğimiz şey, önyargıyı kırmak, empatiyi büyütmek, saygıyı normalleştirmek. Ve işte bu yüzden, farklılığın kabul edildiği yerde özgürlük çok daha gerçek bir hal alıyor.

Amerika’nın dünyaya verdiği en büyük mesajlardan biri de bu olabilir: farklı insanlar yan yana geldiğinde sadece yaşamakla kalmıyor, birlikte daha iyi bir hayat kuruyor.





Yazan: Hümanist | 07 Eylül 2025, 03.59 PM [GMT -04]

Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#187 - 07.09.2025 23:59
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#188 - 09.09.2025 17:14
Tanıtım Güncellendi!


                    Kiss Media Agency
                    Medya Kuruluşu
                    1544, Commerce, Vice Şehriİletişim bilgileri
                    100+ bağlantı
                     
                                                                                                                                         burayı görmeyin.

 

                    Hakkında

                    Kiss Media Agency, Vice Şehri merkezli, tarafsız ve bağımsız bir medya ajansı girişimidir.

                   Ajans; Katalan kökenli Amerikalı gazeteci Pierce Bonmati ile Vice Şehrinin medya dünyasında deneyimli ismi Tiffany Meliora tarafından kurulmuştur.

                   Kuruluş fikri, Pierce Bonmati’nin Barcelona’daki eğitiminin ardından, Vice Şehri’nde Vice Media’da çalışan Tiffany Meliora’nın davetiyle şekillenmiştir.
                 

                   Ajans; haber, röportaj, kültür-sanat, yerel yaşam ve magazin içeriklerine odaklanmakta, hızlı ve reyting odaklı habercilikten ziyade, insan hikâyelerine ve
                   toplumsal detaylara değer veren bir yayıncılık anlayışını benimsemektedir. Kuruluş, “Gerçeğe bir öpücük bırak." sloganıyla anılmaktadır.

                   Kiss Media Agency, tarafsızlık ilkesini soğuk bir duruş yerine, sıcak ve insana dokunan bir anlatımla sunmayı amaçlamakta; yerel haberlerden şehrin
                   hafızasında iz bırakan olaylara kadar geniş bir yelpazede içerik üretmektedir.

                 



 

                    Scott Mitchell Jr. 'un Hikayesi

                    Scott Mitchell Jr., Vice şehri ve Los Santos’un gölgesinde büyümüş, Mitchell ailesinin medya dünyasındaki güçlü mirasının varisiydi. Ancak babası Scott Mitchell Sr.’ın karanlık işlerle dolu dünyasından uzak durmayı seçti. Onun için medya, güç oyunlarından çok hikayeler anlatmanın ve fikirleri hayata geçirmenin bir yoluydu. Genç yaşta, sanat ve bilimi harmanlayan özgün yazılarla freelance yazarlığa adım attı, kalemini kendi yolunu çizmek için bir araç olarak gördü. Los Santos’ta tanınan şarkıcı Jude Dunkirk ile çıktığı bir New York gezisi, Scott’ın hayatını değiştirdi. Hazırladığı yazıları New York’taki çeşitli gazetelere gönderdi, ancak yalnızca Celine Cavendish’in dikkatini çekti.

Celine, Scott’ın yazılarındaki derinlik ve vizyonu fark ederek ona kendi gazetesinde yazarlık teklif etti. Scott, bu fırsatı kabul ederek New York’a taşındı ve burada yazılarıyla kısa sürede adından söz ettirdi. Celine ile kurduğu dostluk, sadece profesyonel bir iş birliği değil, aynı zamanda onun yaratıcı yolculuğuna ilham veren bir bağ oldu.Ancak Vice şehrinde beklenmedik bir fırsat kapıyı çaldı.  Mitchell ailesinin etkili ismi ve babası Scott Sr.'ın kuzeni Sir Randolph Mitchell, KISS’in Vice şehrinin kültürel ve sosyal nabzını tutan bir platform olarak yeniden yükselmesini istiyordu. Randolph, bu vizyonu gerçekleştirmesi için Scott’a ajansın başına geçme teklifinde bulundu. Scott, bu sorumluluğu tek başına üstlenmek yerine, Celine Cavendish ile birlikte hareket etmeye karar verdi. Onun gözünde Celine, yalnızca bir meslektaş değil, bu büyük hayali gerçekleştirebilecek bir vizyonerdi.

Scott için KISS, sadece bir medya ajansı değil, ailesinin kirli geçmişinden sıyrılarak kendi mirasını inşa etme şansıydı. Celine ile birlikte Vice Şehrine taşındı ve KISS Medya Ajansı’nı yeniden yapılandırmak için kolları sıvadı. Randolph’un ajans üzerindeki etkisi, Scott’a hem bir baskı hem de bir ilham kaynağı oldu. Sanat ve bilime olan tutkusunu, kalemi ve liderlik vizyonuyla birleştiren Scott, Vice şehrinde yeni bir hikaye yazmaya kararlıydı. KISS’i bir medya devine dönüştürmeye çalışırken, kendi kimliğini de yeniden tanımlamaya başlamıştı.



 

                    Celine Cavendish'nın Hikayesi

                    Celine Cavendish, 8 Ağustos 1992’de Londra’da doğdu, ancak hayatının en keskin çizgileri New York’un karmaşık sokaklarında şekillendi. Çocukluğundan itibaren kitaplara, sanat galerilerine ve resimlerin arkasındaki hikâyelere ilgi duymuştu. Üniversite yıllarında edebiyatla sanat tarihini bir arada okuyarak, kelimeleri tabloların sessiz renkleriyle buluşturmayı öğrendi. New York’a taşındığında henüz 20’lerinin başındaydı.

Kendisine küçük ama güçlü bir yol seçti: şehrin yerel bir gazetesinde sanat eserleri üzerine köşe yazıları kaleme almak. Beş yıl boyunca aynı gazetede yazdı. Celine’in yazıları, yalnızca sergilenen eserleri değil, aynı zamanda o eserlerin ruhunu, sanatçının iç çatışmalarını ve izleyicinin gözündeki yankılarını anlatıyordu. Onun kaleminden çıkan her cümle, New York’un sanat çevresinde sessiz ama derin bir iz bıraktı. Ancak bu sessizlik uzun sürmedi. Gazetede patlak veren büyük bir skandal tüm yönetim ekibini görevden aldı. Kaosun ortasında, beklenmedik bir seçim yapıldı: Gazetenin yeni genel yayın yönetmeni olarak Celine Cavendish göreve getirildi. Bu pozisyon, onun kalemini yalnızca yorumcu olmaktan çıkarıp şehrin sanat gündemini belirleyen bir güç haline dönüştürdü.

Celine'in yazarlık yaptığı dönemlerde hayatına Scott Mitchell Jr. adında bir isim girdi. Scott, Vice Şehri ve Los Santos başta olmak üzere medya sektöründe etkili bir şekilde yer alan Mitchell ailesinin bir üyesiydi. Babası Scott Mitchell Sr.'un hayatında karıştığı kirli işlere hiçbir şekilde karışmamasını isteyen oğlu Scott Jr. medya sektörüne adım atmak istediğinde, freelance olarak bir yazarlık işi yaparak sektöre adım atmak istemişti. Bunu da sanat ve bilimi harmanlayarak hazırladığı yazılarla yapmaya başlamıştı.

O sırada Los Santos'un tanınan şarkıcılarından arkadaşı Jude Dunkirk ile New York gezintisine çıkan Scott, daha önce hazırladığı yazıları tek tek New York'taki gazetelere göndermiş, bu yazılar sadece Celine Cavendish'in ilgisini çekmişti.Celine, Scott Jr.'a New York'taki gazetede yazarlık teklif etti ve Scott Jr. orada yazılar yazmaya başladı. İkilinin yazarlıktan çıkan arkadaşlığı zamanla daha derinleşti ve çok kısa süre sonra Celine'in çalıştığı gazetede çıkan skandalla beraber Celine için yeni bir başlangıç vakti gelmişti.

O sırada da Vice Şehrinde bulunan KISS Medya Ajansının sahipleri Tiffany Meliora ve Pierce Bonmati'nin şehirden ayrılmasıyla beraber, şehirde yaşanan legal boşluk ciddi bir şekilde hissediliyordu. Kiss'in mentalitesinin sahibi ve Vice Şehrinin iş insanlarından Randolph Mitchell'ın Scott Jr.'a açtığı telefon, Kiss Media'nın başına geçilmesi için yapılmış bir teklifti. Bunu tek başına yapmak istemeyen Scott Jr, Celine Cavendish ile bu işi beraber yapmak istediğini belirterek Kiss Medya Ajansı'nın başına geçmek için gerekli girişimlerde bulundular. Celine için bu teklif sadece bir kariyer adımı değildi.

Özel hayatında ciddi çalkantılar yaşıyordu; uzun süredir taşıdığı duygusal yükler, ilişkilerdeki kırılmalar ve kendi içine dönük sorgulamalar, onu yeni bir başlangıç fikrine daha açık hale getirmişti. New York’ta inşa ettiği kariyer köklüydü ama ruhunda hâlâ taşınması gereken yeni bir yol vardı.Scott’ın daveti, onun için tam anlamıyla bir dönüm noktası oldu. Riskliydi, bilinmezliklerle doluydu ama aynı zamanda yeniden doğma fırsatıydı. Celine Cavendish, radikal bir karar alarak Vice şehrine taşındı.Artık Celine yalnızca bir sanat yazarı değildi; hem kalemiyle hem de yönetici duruşuyla bir medya imparatorluğunun kalbine adım atıyordu. Vice şehrinde KISS’i yönetmeye hazırlanırken, geçmişin izlerini arkasında bırakıp, kelimelerle yeniden kendini inşa etmeye kararlıydı.




 

                    Öpücükten Gelen İlham

                    Kiss Media Agency, adını yalnızca bir kelimeden değil; bir duygudan, bir dokunuştan ve bir iz bırakma arzusundan aldı.
                  Kurucuları Pierce Bonmati ve Tiffany Meliora’ya göre “öpücük”, haberin yalnızca soğuk bir bilgi değil; yüreğe dokunan, akılda kalan, samimi bir anlatı olması
                  gerektiğinin simgesiydi.

                   Barcelona’dan Vice Şehri’ne uzanan bu yolculuk, bir medya şirketi kurmanın ötesinde; gerçeği, tutkuyu ve samimiyeti tek potada eritme hayaliydi. Kiss Media
                   Agency, her haberde, her kelimede ve her yayında, bu kısa ama güçlü dokunuşun izini taşımayı kendine ilke edindi.

                  Çünkü bir haber, dudaktan dökülen bir kelime gibi; gerçek, yalın ve kalplerde iz bırakacak kadar sıcak olmalıdır.




 

                    Küçük Bir Hayalle Başlayan Büyük Hedefli Proje

                    Sıfırdan kurulan Kiss Media Agency, bugün küçük ama hedefleri büyük bir ekipten oluşuyor.
                  Kuruluş felsefesi; “hikâyeleri  sterilize etmeden, hayatın içinden, samimi bir üslupla anlatmak.” Popüler kültür, şehir yaşamı, belgesel ve dijital içerik
                  alanlarında özgün işler üretmeyi hedefleyen Kiss Media; medya dünyasında samimiyetin ve yaratıcılığın yeniden değer kazanmasına katkıda bulunmak istiyor.




Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#189 - 09.09.2025 17:19
hadi bakalım, yeni bir başlangıç...

Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok