Edwin Drew'un Skandal Hareketleri!
Geceyi daha da karanlık hale getiren detay ise Ezra Vesely’nin konser sonrası yaşandı. Konser sonrası Ezra ile tanışmak isteyen iki genç, Ezra’nın sahnedeki görüntüsünü konuşuyordu. “Cildi çok mu dolgulu olmuş?”, “Gerçekten bu kadar donuk mu bu adamın suratı?” gibi son derece sıradan ve herkesin konuşabileceği cümleler sarf ettiler. Bu masum iki genç, Ezra'yı performansından dolayı tebrik etmeye gittikleri sırada, akıllara durgunluk veren o olay yaşandı. Savior Group'un yöneticilerinden Edwin Drew, bu iki gence psikolojik ve neredeyse fiziksel şiddete varacak bir düzeyde baskı uyguladı. Sanki mafyacılık oynuyormuş havası veren Drew, bu iki genci herkesin içerisinde resmen küçük düşürdü! Onların etrafında çember oluşturarak, psikolojik baskısını sürdürdü.
Edwin, yanında onlarca çalışanıyla birlikte bu iki masum insanı adeta ablukaya aldı. Kimse ne olduğunu anlayamadan, kadın ve erkek sözlü şiddete maruz bırakılarak mekândan dışarı zorla çıkartıldı. Bu, bir yorum için uygulanan kolektif linçtir. Bu gençler size nasıl bir zarar vermiş olabilir. Yoksa Ezra, arkasındaki mafyavari patronlara mı sırtını yasladı?
Özel Hayatına Bile Saygısı Yok!
Ezra, son dönemde sosyal medyada dikkat çeken, iddialı pozlar ve filtreli içeriklerle imajını inşa etmeye çalışan genç bir erkek şarkıcı. Ancak Vice şehrinin bilindik estetisyeni boş durmadı: Söylentilere göre Ezra’nın yüzüne gençlik aşıları, yanak dolgusu ve jawline belirginleştirme işlemleri uygulanmış durumda. Sahnedeki donuk mimikler, mimiksiz gülümsemesi ve ışığı yansıtmayan gözleri, bu iddiaları sessizce doğrular nitelikteydi.
Bu akşam yaşananlar Ezra’nın “parlak çocuk” imajının altının boş olduğunu, halktan değil PR ajanslarından beslendiğini açıkça ortaya koydu.
Gelelim şu mafyatik adama...
Vice Şehri’nde Drew’in gereksiz egosunu bilmeyen yok. Bu geceki zorbalığın gölgesinde, Edwin Drew’un eşini uzun süredir gizli ilişkilerle aldattığı iddiaları da yeniden gündeme geldi. İmaj yönetimiyle kendisini saygın göstermeye çalışan bu adamın, ne sahne arkasında ne evinde gerçek bir sadakati temsil etmediği fısıltı değil, artık bağıra bağıra konuşulan bir gerçek.