Ben Kimim?Adım John. John Bazarov. 28 yaşındayım. Vice City’de yaşıyorum. Öyle büyük hayallerle gelmedim buraya, zaten hiçbir yere bir hayalle gitmişliğim olmadı. Hayat bir şekilde önüme ne koyduysa, ben de “tamam” dedim. Şu anda taksiciyim. Arabamla gezerim, dururum, alırım, bırakırım. Geri kalanı boş.
Çocukluk? Klasik tatsız hikâye. Annem küçükken gitti, babam da birkaç yıl sonra. Aile dediğin şey benim için fotoğraflarda kaldı. Biraz yetimhane, biraz koruyucu aile, biraz sokak. Ama büyüdüm mü? Evet. Normal miyim? Sanırım. Herkes kadar.
Ne okulda öne çıkan biriydim, ne de çok içine kapanıktım. Daha çok "arada" biriydim. Vardım ama yok gibiydim. Kimseye bulaşmadım, kimse de bana bulaşmadı. Herkes gibi olmaya çalışmadım. Çalışsaydım da beceremezdim zaten.
İnsanlarla ilişkim mesafelidir. Kimseye kötü davranmam ama fazla yakınlaşmam da. Konuşurum ama konu varsa. Laf olsun diye konuşamam. Dinlemeyi severim ama bazen kafam başka yerdedir. İçli dışlı olmaya gerek yok. Hayat zaten yeterince kalabalık.
Yalnızım. Uzun zamandır böyleyim. Dert etmiyorum. Bazı insanlar yalnız kalınca bozulur, ben düzleşiyorum. Herkesin yolu başka. Beninki daha sessiz belki ama daha net. Kafam karışık değil. Ne olduğumu, ne olmadığımı biliyorum.
Arabada sessizlik hoşuma gider. Radyoyu açmam genelde. Düşünürüm. Bazen düşünmem. Sürerim sadece. Şehri ezbere bilirim. Hangi sokakta kim nereye koşar, nerede ne olur, artık ezberimde. Ama ben o kalabalığın içinde değilim. Hep bir tık dışındayım. Bilerek.
Gelecek? Düşünmemeyi tercih ediyorum. Plan kuranlara saygım var ama hayat pek planla ilerlemiyor. Şu an yaşıyorum, yeter. Yarın ne olur, bilmiyorum. Belki aynısı, belki bambaşka.
Ben buyum. John Bazarov. Basit yaşarım. Dikkat çekmem. Ama bazen öyle biri gelir ki… fark edilmediğini sanırsın, ama o seni çoktan anlamıştır. Belki ben de öyleyimdir, kim bilir.Güvenin BedeliVice City'de geceler uzun. Sessizlik bazen fazla oluyor, insana fazla şey düşündürüyor. O gece bana bir mesaj geldi. Adres, saat... başka hiçbir şey yok. Tanıdık gelmedi ama içimde bir şey kıpırdadı. Gittim. Beni birileri bir şeyin ortasına koymuş. Kim olduğunu bilmiyorum, hâlâ da bilmiyorum. Ama adımı kullanmışlar. “John halleder, John güvenilirdir” demiş biri. Bir iş dönmüş, sonra iş batmış. Mal gitmiş, adam ortada yok. Geriye kalan? Borç. Ve herkes o borcun bende kaldığına emin.
Depoya girdiğimde iki adam vardı. Konuşmalar kısa, bakışlar netti. Lafı dolandırmadılar. “Senin yüzünden değil belki... ama senin adın geçti. Şimdi o güvenin bedeli var.” Bir kutu bıraktılar önüme. Taşıyacakmışım. Nereye, kime? Söylenmedi. Sormadım da. Çünkü bazı şeylerde sorunun cevabı yoktur. Sadece yol vardır.
Dediler ki: “Bu işi yaparsan borç biraz hafifler. Ama bitmez.” O an anladım. Bu şehirde bazı şeyleri sen başlatmasan da, bedelini sen ödersin. Ben konuşmadım. Ama konuşmuş gibi oldum. Şimdi de taşıyorum. Kimi, neyi, neden bilmiyorum. Ama taşıyorum.
« Son Düzenleme: 21.05.2025 13:48 borsakaplanıazeri »
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok