"...Pedrotti gangsterliğin ruhuna işlemesinden rahatsız değildi. Ama göçebe devletler, kurucu hanlarından sonra yıkılırdı. Pedrotti bir hanlık değil, imparatorluk kurmak istiyordu. Kendisinden sonra bile, insanların onun ismiyle korkmasını istiyordu. O ölse -mezarda iskeletinden bile- dahi insanların onun adını duyunca, korku ve saygıyla onu anmasını istiyordu. Bunu da sağlamanın en iyi yolunun, doğuştan beri eğiteceği güvenilir yasal danışmanlar olacağının farkındaydı. Prensliği krallık, krallığı imparatorluk oluyordu. Toprağı ve soyluları artan bir kralın işleri kanunlaştırması normaldi. Alley bulvarında, babası terzi olan Logan Battistelli'i, haraca bağladığı insanların parasıyla New York'a okul için göndermesi, onun içeriden olan adamı -daha önce içeriden'in, bir cosa nostra askeri olduğunu belirtmiştim.- Welle Pesci'nin de, Logan'a Cosa Nostra'nın kültürünü öğretme konusunda talimat vermesi, kelebek etkisinin ilk kanat çırpışıydı. Logan Battistelli'i, Vice Şehrinde bir dakikalık bir araba sürüşüne çıkarsanız tanırsınız. Fotoğrafları şehrin billboardlarına görsel olmuş, tanınır bir avukat. Pek az kişi onun Pedrotti'nin suç ailesi dışında bir çok yasadışı organizasyonun daha avukatlığını yaptığını bilse de, o Pedrotti'nin en güvenilir danışmanıdır."
"...Luciano Mancuso, Pedrotti'e bağlı Mancuso ailesinin en genç üyelerindendi. Babası ve abisi Pedrotti'e bağlı iki mobster olan Luciano'nun babası aynı zamanda içeriden bir wiseguy idi. Mancuso ailesi, Oceandock tarafında iş yapan ve şehirde kaçakçılık konusunda isim yapmış bir aileydi. Ailenin adı en son Vincenzo Mancuso'nun Valachi ailesi tarafından öldürülmesi ile gündeme gelmişti..."
"...Mirella Battistelli ise Logan Battistelli'nin biricik, kendisinden bile çok sevdiği kardeşiydi. Logan'ın kişisel serveti sayesinde o da Battistelli ailesinin hukuki şöhretine yaraşacak şekilde bir avukat olmuştu. Abisinin onu bizzat eğitmesi, onun baroda yükselmesine yol açsa da, kendi yeteneği de yadsınamazdı."
"...Bu üç yasal temsilci, karanlık taraftan uzak dururlardı. Logan'ın kan ve silahlı ortamlarda elinde kalın bir mendille gezmesi, Mirella'nın kan görünce bayılacak duruma gelmesi, Luciano'nun ise babası ve abisinin aksine bu tür işler için 'çok korkak.' olduğu söylense de bu üç kişi, bireysel olarak sahip olduğu güç ile küçümsenemeyecek insanlardı..."
"...Logan, Las Venturas Yatırım Şirketini kurarak Pedrotti'nin yasal olarak güçlenmesinde ilk önemli adımı atmıştı. Mirella ve Luciano'u da şirkette çeşitli görevlere getirip, onlarla kendi tecrübelerini paylaşarak ailenin gücünü arttırmıştı. Size bahsedeyim, Mirella daha çok LVIC -kısaltacağım, anladınız.- genel merkezinde görev alırdı. Roche D'or, Valotti Wine gibi markaların işleyişinden sorumluydu. -LVIC bir yatırım ve sigorta şirketiydi bu arada. Şirket sigorta faaliyetleri yürütürken farklı sektörlere çeşitli yatırımlar yapardı.- Mirella diğer iki temsilci aksine yasadışı işleyişin en dış çemberinde olan isimdi. Güzelliğinin insanları mest edecek kadar olduğunu buraya yazmazsam, kendime hakaret etmiş olurum. Luciano ise Logan'ın limanda süregelen işleri yasallaştırmak adına kurduğu OPC (Oceandock Port Company)'nin genel müdürüydü. Şirketin önemli bir üyesi olan Mancuso, Pedrotti'nin kulak verdiği danışmanlardan biriydi..."
"...Logan için ayrı bir sayfa hazırlamalayız. O bir Consiglieri idi. Pedrotti'nin sır kutusu. Onun ağzından çıkan söz, Pedrotti'nin sözü kabul edilirdi. Pedrotti, onun fikri herkesin fikrine zıt olsa da onun sözüne güvenirdi. İnsanların temiz, adaletin sureti, bölge savcısının en büyük dostu olarak tanıdığı, pek çok VCPD memurunun "Savcıdan daha çok iş yapıyor." dediği Battistelli, başta Pedrotti olmak üzere pek çok yasadışı organizasyona danışmanlık yapıyordu. Elbette hiç biri Pedrotti'e yaptığı hizmetlerin yanından geçmezdi. O Pedrotti'nin en büyük projesi, Vice Şehrine en büyük armağanıydı. Vice Şehrini sabah düşük çetecilerden, hırsızlardan temizleyen Battistelli, gecenin çökmesi ile en kanlı tavsiyeler için Pedrotti'nin kulağına fısıldıyordu."
"...Logan'ın herhangi birisinin kulağına, elini perdeleyerek yaklaştığını görürseniz o gece muhtemelen birisi ölecek demektir. Bunun Battistelli ile ilgisi olmaz, onu -bu satırları yazan ben- herkesten daha iyi tanıyorum. O iz bırakmazdı. Adaletin sureti gibi gezerdi. Eline silah almaktan bile nefret ederdi. Kimse onun neden Pedrotti'e bu derece hizmet ettiğini anlamlandıramıyordu. Egoist, narsist bir adam olmasına rağmen, kabul edelim ki Pedrotti'e hizmet etmese bile tüm ailesine yetecek kadar serveti vardı. Bu kitapta, bunun yanıtını size veremem. -bilmiyorum çünkü-..."
"...Pedrotti'e geri dönelim. Pedrotti yasal konularda bu üç isme de sonsuz bir güven duyardı. Özellikle Başdanışmanı Logan'ın fikirlerine ayrı olarak önem veriyordu. Bu üç isiminden herhangi birisi, Pedrotti'e birisi hakkında eleştiriler yöneltmeye başladıysa, bir kaç gün içinde Pedrotti'nin o isimin tamamen ortadan kaldırması epey normal bir durumdu. Takım elbiselerini asla çıkartmayan bu üçlü, neyse ki kan dökmeye hevesli insanlar değiller. Pek çok zaman ortayolu ve diyalog yolunu önerirler. Cerbone hariç herkes onların fikirlerine kulak verir. Onun neden kulak asmadığını zaten anlıyorsunuzdur, o adam ayrı bir stratejist. Kan dökülecekse bunu ondan başkası daha kusursuz şekilde yapamaz. Zamanlarını Alley bulvarı yerine LVIC ya da Vice Barosunda geçirirler. Onları çok mu övdüm sanki? Ama kabul edelim, sevgili okurum. Keskin bir kılıç her yere giremez. Ama sivri bir kalem, her yere iz bırakmadan, bir zehir gibi fark edilmeden sızarak en ağır darbeyi verir. Kılıç arkasında ağır bir iz bırakır ve iz kalan kişi sizi hatırlar. Ancak hiç bir zaman doğrudan gözükmeyen kalem ise, yazarını gizler..."
"Onlar iyi dostlar, iyi danışmanlardı. Temiz bir gömleğin aslında ne kadar kirlenebileceğini gösteren burjuvalardı."