Cihangir;
Sen hayırdır abi gençlerle üst perdeden konuşuyo'n?
Gökhan;
Ne üst perdeden konuşa'cam Cio, görmüyo'n mu? Soru sormak için soruyü.
Cihangir; Olsun abi, herkesle düzgün konuşa'can bundan sora. Hepsi benim kardeşim.
Gökhan;
Hayırdır Cio? Seni ne rahatsız etti ki?
Cihangir;
Rahatsız oldum abi ben, içerdeyken de terso yapüür'müşun millete.
Gökhan;
Kime ne demişim ben? Karnından konuşma gardeş! Herkes burada yüzleşek.
Cihangir;
Ne garnımdan konuşa'cam ya, he?! Kimle seni yüzleştire'cem?!
Gökhan;
Sen kimsin lan?! Hayırdır ollumm?! Ne derdin varsa açık açık konuş.
Cihangir; "lanlı, lunlu" konuşmayın lan, kötü olur sizin için ha!
Gökhan; Kafana göre Cio, nasıl istüyürsan öyle ossun.
Savaş; Susun ya! Allah Allahh. İkinizin de, kalbini kıracam ha.
**Savaş, Gökhan'ı yavaşça kolundan tutup kızışan ortamdan ayırır.**
Savaş; Gel böyle, gel abi şöyle gel.