|  Sergeant I Daniel Prescott Vice City Police DepartmentMetropolitan Platoon Commander1608, PINE ST. VCFLRD 32097CHAPTER I — kırılgan vicdan (2014) Çaylaklık yıllarındaydı. Florida'nın eski terk edilmiş mahallelerinden birinde devriyede esnasında eğitmeni onu araçta bir başına bırakıp onun alışabilmesi için bir süre geri dönmedi. Sinirlice bekledi. Radyonun sessiz olması, sokak lambalarının titrek ışığı ve uzaktan gelen boğuk müzikler. Her şeyin onun için daha da mı ürkütücü olduğunu sandınız? Yanıldınız.
O an eski bir dükkanın önünde tek başına ağlayan henüz on dört on beş yaşlarında bir çocuk fark etti. Hiçbir emir almadan kapıyı açar açmaz indi. Çocuğun yanına doğru gitti. Çocuk ailesinin onu sokağa attığını anlattı ve sonra da bir sigara istedi. Cebindeki çakmağı çıkarıp çocuğun sigara isteğini geri çevirdi, bunun yerine ona bir dolar uzattı. “Sigara alma. Şehir seni yeterince yakacak.”Eğitmeni arabaya döndüğünde çocuktan bir iz yoktu. Oysa konuyu hiç açmadı. Bu anlar onun adalet duygusunun geriye ilk düştüğü anlardandı. "Bazı kayıtlar hafızada kalır; evraka geçmez."CHAPTER II — ağaçkakan vakti (2021) Şehirde son 6 yıl içerisinde yapılacak olan olağanüstü ve büyük operasyonlardan birisi için planlamalar yapıldı. Narkotik ve mali suç birimleriyle koordineli hareket edilerek Santa Flora ve Hashbury ofislerinden gelen sahte kimliklerle örgütün finans ayağı izlendi. Uyuşturucu trafiği, kara para aklama ve yargı içerisindeki sızmalar adım adım belgelendi. Metropolitan bölge komutanı operasyonun taktiksel kısmını ele alması için polis komisyonerliğine Prescott'ı önerdi. Polis Komiseri Edwards’ın nihai imzasıyla Prescott, hem aktik liderliği hem de istihbarat hattına yardım etmek için operasyonda rolünü üstlenmek üzere görevlendirildi. Polis timleri, çok ajanslı planlama ekibi diğer federal ajanlar tarafından yürütülecek bu perasyon planı polis komisyoneri tarafından incelendi ve “kamu güvenliğini ciddi şekilde tehdit eden uluslararası bir suç örgüt- ünün çökertilmesi” gerekçesiyle resmî olarak onaylandı.Bu ekip, altı aylık istihbarat toplama ve iki aylık yeraltı infilitrasyon safhalarını ortak yürüttü, sezonlar boyunca aylık koordinasyon toplantıları yaptı ve her aşamada federal savcılar ile yakın çalıştı. Bu sadece bir operasyon değil, bir ispat mücadelesiydi. Ve o zaman geldiğinde bu onun için, “Artık durdurulamaz,” dedirtecek kadar sistem dışıydı.
Kendi takımı içerisinden bir operatörü bir başka kimlikle örgütün orta kademe yönet- -icilerini bizzat tanıyarak güven kazandı. Bu süreçte hem silah sevkiyat noktalarını hem de kara para aklama kanallarını haritalandırmayı başardılar. Operasyonun kritik anlarında adamı tarafından örgütün finansal taşıyıcısı olan 20 yaşındaki Jenna isminde genç bir kuryeye özgürlük ve tanıklık karşılığında dokunulmazlık sözü verdirtti. Bu sayede para akışının fiziksel hareketini öğrenebilecektiler.
Şehrin kuzeybatısındaki eski bir depo kompleksine yapılan sabaha karşı baskında: 800 kg kokain ve metamfetaminin imha edilmesi, 120 milyon dolar nakit ve döviz varlığının ele geçirilmesi,12 ton kaçak silah ve patlayıcının imhası, rehin alınan 8 iş insanının yaralanmadan kurtarılması, 58 örgüt üyesinin yakalanması soruşturmadagün yüzüne çıktı ve basına duyuruldu.
Operasyon esnasında muhbiri Jenna tutuklanmıştı. Tüm bu yaşananlardan sonra ortada Jenna için resmi bir evrak olmadığını biliyordu. Bu nedenle onun demir parmaklıklar ardına gidişini görecekti. Jenna gözaltına alındığı esnada onu ve adamını yanı başında birlikte gördü. Jenna bu esnada patrona baktığını ilk kez hatırladı. Jenna'nın elinden bir şey gelmedi. O buna müdahale etmedi ve hiçbir şey yapmadı. Kendisi de bunun olmasını istiyordu ve bu istediğini yaparak elde etti."Sadece soğuk demir ve satıldığını anlamanın ağırlığı."Bu Jenna’yı yalnızca bir kurban değil, potansiyel olarak gelecekte Prescott’un zayıf noktası ya da karşısına çıkacak bir gölge hâline getirdi.İyilikle kötülük arasındaki çizgi ne zaman bulanıklaştı?2 ay sonra Jenna'a yazılan mektubun giriş kısmı: "Sana yazmamam gerekiyordu. Çünkü bu cümleler bir polis olarak yazılmıyor. Bu satırlar üniformasını çıkarıp kendisine aynada bakabilen bir adamdan geliyor."
CHAPTER III — sessiz yargı, gölge adımlar, körfez yarasının gölgesi, içsel taşmanın yankıları. (...)
Gecenin ilerleyen saatlerinde evine döndü. Köşedeki alet edevat masasının başında durup annesinin fotoğrafına baktı. Sigarasının külü masaya düştü, titreyen parmaklarıyla sigarayı söndürdü. Annesinin gözlerindeki şefkat, ona “neden” sorusunu fısıldadı: “Oğlum, bu adalet mi?” Sonra bir nefes verdi. Cevap gelmedi. Sadece içindeki karanlık bir yankı, “Senin adaletin bu, anne…” diye söylendi.. Ve bu yaptığıyla bir kez daha vicdanını susturdu. Vicdanı soruların yerini varoluşsal boşluklar aldı. "Ancak o ilk nefes yutkunduğu korkunun tadını getirdi."Hiçbir zaman yüksek perdeden bağırmaz, aksine fısıldar. Ancak kimin ne yapacağını, nerede olduğunuzu bu fısıltıların sırrı kadar iyi bilir. Her yerde “hero” pozu. Fakat kimseler kuliste, kimin hangi kapıyı aralayıp kırık kayıtları nasıl susturduğunu bilmez. Onlar gözlerinin içine bakıp: “Emin misin patron? "-Eminim."Yürürken saygın adımlarla ilerler, karanlık depolarda fısıldaşır, ekip odalarında korku salar, evinde aynaya bakar. Bu döngü bir varoluş nedeni gibidir. Fakat derinlerde bir soru kapısını çalacak: Ne zaman bu senaryo gerçek hayatı ele geçirecek?"Asıl maskeyi ne zaman takıp gölgelerin içinde kaybolacaksın?"Depodan uzaklaşırken cebindeki boş şişeyi eline aldı. Loş sokak lambası altında, camın içindeki kırmızı lekeler birer kabus anısı gibi parladı. konuşurken yüzünde sıradan bir liderin maskesi vardı; ama içindeki yankı, “Kimin hayatına nasıl hükmet- -tiğini kimse bilemeyecek” diyordu. O gece hem adalet bekçisi hem de kendi karanlık vicdanının tek yargıcı olarak şehrin gölgelerinde yürümeye devam etti.Gece bitti ancak ruhunda yeni bir yara vardı. O korku dolu vakitlerde bulunduğu yer vicdanının çok derinlerine bir kez daha kazınmış. “adalet” adına gömdüğü karanlığın ne kadar ağır olduğunu hatırlatmıştı.CHAPTER IV — final, kaybın eşiği Geniş ofisinde yalnız başına. Masada onlarca başarı dosyası ve duvarda onur belgeleri. Ama telefon çalmaz. Kapılar geç açılır. Hiç kimse artık “arkadaş” değildir, yalnızca “uyum sağlayanlar.” Arkasında hem destekçileri hem korkanlarıyla yürüyen bir efsane. Duvarlardan gelen sessizlik, “Kazandın, ama ne uğruna?”Sert bir rüzgar paltosunun yakasını kaldırıyor. elinde susturuculu bir tabanca bu sefer yok, gece görüş gözlüğü yok. Sadece şehir planını ezberlemiş biri gibi yürüyor. Sırtında bir çanta, içinde sadece susturulmuş bir telsiz, eldivenler ve bir mürekkep lekesi(¿) bulaşmış not defteri.Bir sigara çıkarır ama yakmaz. Duman değil, düşünce arıyor gibiydi. Yanarsa bitecek, ama düşünceleri, yanmadıkça büyüyor. Her kaldırım taşı, üstüne basan günahı sayıyor. Sigarayı geri yerine koydu, bu sefer içmedi. Aslına bakarsanız çıkardığı bir sigarayı ilk defa içmedi.Sırtını geceye dönmüştü. Önünde Vice Şehri'nin ışıkları var. Altın gibi değil artık; parlak, sahte, uykusuz, yanmış bir dosyanın külleri gibi titrek. En sonunda aradığı düşünceyi buldu. "Burası artık bir şehir değil… bir suçun sonsuz yankısı."Vicdanıyla arasında uzun süredir tek kelime konuşulmamıştı. Belki de bu yüzden sigarasını cebine geri koymuştu. Yüzünde ne acı vardı, ne öfke. Sadece görev. Sadece karanlıkla dengeyi sağlama arzusu. Ve gece.. Yine cevap vermedi.Çünkü o lanet şehir hiçbir şeyi affetmezdi. Hatta seni bile kurtarmaya çalıştığın için..Şehir dışında kullandıkları gizli deponun sorgu odasında durdu. İçeride ışık loş. Masanın bir ucuna o oturdu, diğer ucunda kimse yok. Karşısındaki boş sandalyeye baktı.Baktı ve kendisine ne kaldığını gördü.(...)" Bir gece baskını rakibe kışkırtmak, ertesi gün “kendileri” teslimiyet sunmak… Hepsi aynı oyunun fişekleri. Bu denklemin tek sabiti: Kendi çıkarını en önde tutması. -..Hepsi birer perde. Asıl güç, perde arkasındakilerde-.. " |
|
|
| | |
|