Konu: Peccatores: The Shadows (Okunma sayısı 17558 defa)

xismetBK · 06.11.2001

やモ〔〔月丁〇尺モら

Bir tarafta insanlıktan nasibini almış; hayatta tecrübe edeceği birçok şeyi tecrübe etmiş ve en sonunda ölülerle bir arada durarak sadece hayatını sürdürmeye çalışan -Amerika coğrafyasında yatırılamayan sağlık sigortası bile birilerinin intiharına sebep oluyorken- yaşlı bir adam -Walter Constantine- diğer tarafta ise hayata karşı asi yaklaşan ve bu asiliğin kökenine inildiğinde kendine rol model aldığı ağabeyi ile onun arkadaşlarının -Devante McKenzie, (?)- boy gösterdiği Stanley Barwell. Onları orta noktada tutacak kişi ise, arkasına baktığında Stanley Barwell'i; vücudu eğik bir şekilde otururken üzerine düşen gölgeye bakmak üzere başını kaldırdığında da Walter Constantine'i görecek olan Devante McKenzie. Her ne kadar mentor-öğrenci ilişkisi Walter ve Stanley arasında kurulmuş olsa da; Devante McKenzie geçmişteki hayaletlerini -kendisini ve kendi mentorlarını- unutamadığı gibi, geleceğine de yön vermekte zorluk çektiğinden asi Stanley Barwell'e yol gösterici olacağı hâlde; ihtiyar Constantine'in karşısında sudan çıkmış balığa, aciz bir insana dönüşecek. Ve onları bir çatı altında tutacak olan tek bir şey var: Hayatta kalma güdüsü.
Bu uğurda Devante; Stanley ve Walter'a borçlu olsa da, onlara ileride kattıklarından ötürü hesap kitap kapanmış ve işler büyütülmeye karar verilmiş. Artık ekip; profesyonel çizgide, tamamen paravan şekilde, hayatta kalmaya devam ediyor ve hayatta kalmaya çalışanlara kol kanat geriyor. Pek tabii her bir iyilik, bir çıkar ilişkisini de doğurur. Bunu motto olarak benimseyen ekip, işlerinde sadece doğru anı kolluyor.

らんのよ〇出ら

Ağabeyinin ölümünden sonra depresyona giren ve şehirden kaçmak isteyen Devante, o dönem en yakınlarından biri olan Christopher Barwell'den yardım alır. Barwell, ona sığınabileceği bir yer ayarlar ve orada kalan kardeşinin ona yardımcı olacağını belirtir. Bunu kabul eden Devante, Stanley Barwell ile tanışır; aralarındaki samimiyet ilerler. Bir süre sonra Christopher'dan haber alamamaya başlayan ikili, ne olduğunu öğrenmek ister. Vice şehrine rahatça girebilecek olan Stanley, Devante'den aldığı tavsiyelerle şehrin yolunu tutar.

Vice şehrine adım atan Stanley, etrafta kardeşini aramaya başlar. Şehir hakkında az çok bilgi sahibidir, kardeşi sayesinde. Aklına ilk gelen yerleri kolaçan eder, bu süreçte Devante ile irtibat halindedir. Her bir yere haftalarca bakmasına rağmen belli başlı ipuçları hariç bir şey öğrenemez. Barın birinde içip kafasındakileri atmaya çalışan Stanley zilzurna sarhoş olur, mekanda huzursuzluk çıkarır. Mekana girdiği andan beri orada oturup sodasını içen yaşlı bir adamla göz göze gelir. Adam Stanley'e "Neden bu kadar içiyorsun?" diye sorar. Stanley başta cevap vermez, adam tekrar aynı soruyu sorar. Bu sefer Stanley, "Seni ne ilgilendirir ihtiyar? İşine bakmalısın, içiyorsam keyfimden" der. Yaşlı adam adını söyler, Walter Constantine. Walter, Stanley'e de adını sorar ve öğrenir. Aralarında biraz diyalog döner.

W: Bu kadar fazla içmen için o kadar fazla şey görmen lazım. Gördün mü?
S: Evet desem ne olacak, hayır desem ne olacak? Beni anladığını mı sanıyorsun?
W: Belki öyle, belki değil. Sanırım sen bu haldeyken asla öğrenemeyeceksin. Sana iyi içmeler. Ayrıca evlat, ne kadar içersen iç, başın döner, gidenler değil.

Dedikten sonra mekandan dışarı çıkan Walter, köşeye geçip sigara yakarak bekler. Lafından sonra önce yere, sonra elindeki kadehe bakan Stanley parasını öder ve dışarının yolunu tutar. Hemen ardından onunla doğrulan üç serseri, başından beri Stanley'i gözetliyordur. İçmesini fırsata çevirip gasp etmenin derdindelerdir. Ancak Stanley'in algıları kapalı olduğu için fark edemez. Dışarı çıkınca köşeye tutunup soluklanan Stanley'in koluna zorla giren serseriler, onu sineye çekerler, para isteyip hırpalarlar. Köşede olayları izleyen Walter, Stanley'in tepkilerini ölçer. En sonunda dahil olur. Stanley bıçaklanacağı sıra ıslık öttürür. İlgiyi kendine çekince serserilerle kavga edip onları püskürtür. Stanley'e baktığında onu bayılmış görür, iç geçirip onu sırtlar, kendi evine götürür. Yatağa yatırıp odadan ayrılan Walter, derin bir iç çektikten sonra hala tadilatı süren iş yerine doğru yola koyulur. İş yerine doğru varıp genel işlemleriyle ilgilenmeye başlar, birkaç kişiyle görüşür. Bir süre sonra evine geri döndüğünde Stanley'in uyanmış olduğunu fark eder. İkili uzun bir diyaloga girer. Walter, ona neden bu halde olduğunu ve cebinden çıkan kağıt parçalarının ne anlama geldiğini sorar. Yatıracağı esnada cebinden ağabeyini aramak için kullandığı ipuçlarıyla dolu olan kağıt yere düşmüştür. Stanley birisini aradığını söyler. Walter, bir noktada hayatını kurtardığı için ona güvenmeyi tercih eder ve başından ne geçtiyse anlatır. Devante'den de bahseder. Uzun uzun tepki vermeden dinleyen Walter, cümlenin sonunda sadece "Anlaşılabilir" der.

S: Gizemli, ayaklarını sürdürecek misin ihtiyar? Ben anlattım, sıra sende.
W: Ben mi? Meh, benden ne öğrenmeyi bekliyorsun ki? Nerem sana ilgi çekici gelmiş olabilir? Şu serserilerin en başından beri seni izlediğini fark etmem ve bunu sana anlatmaya çalışmam falan mı?
S: -Gülerek- Bilemiyorum, ama nezaket kuralları böyledir değil mi? Sıra sende.

Biraz güldükten sonra kafasını sallayan Walter, fazla uzun olmasa da kendinden kısaca bahseder.

W: Yıllar yıllar önce mezar kazardım, pek ilginç bir yanım olduğu söylenemez. Tecrübe? O fazlasıyla var. Vice'da işlerin daha sağlam döndüğüne dair bir duyum aldım ve buradayım. Tadilat işlemleri süren bir kuru temizlemem var, onunla ilgili planlarım mevcut.

Diyip kaçamak cevaplarını bitirir, geç olduğunu ve bu gecelik burada kalması gerektiğini, yarına ayrılabileceğini söyleyen Walter, muhabbeti fazla ilerletmeden kendi odasına gider. Kısa süre tavanı izledikten sonra uyur. Stanley, gece boyunca uyuyamaz ve ertesi gün Devante ile iletişime geçip olayları anlatır. Uzun bir konuşma sürecinden sonra öğle vakti Stanley, Walter ile tekrar muhabbet kurmayı dener. Geçmişini ve gayesini öğrenmek istiyordur. Kendi hakkında fazla bilgi vermeyen Walter, amacının para ve profesyonellik olduğunu söyler. Geçmişte mezar kazarak geçimini sağlayan, belli bir birikimden sonra kendine kuru temizlemeci açıp orayı işleterek kendine ağ kurarak, belli faaliyetleri de gizli kapaklı "temizlik" adı altında yapabilir hale gelmiştir. Ancak "geçmişin hayaletleri" diye adlandırdığı sebepten ötürü yaşadığı yerden apar topar gitmesi gerekmiştir. Vice'a gelip sıfırdan aynı şeyleri yapmayı hedefler.

Stanley, Walter'a bir teklif sunar. Bol para kazanabileceği ve amatör olmayan bir ekip kurabileceğini, sadece bu konuda tecrübeli olan bir diğer arkadaşını şehre güvenli yollardan getirilmesi gerektiğini söyler. Ona geçmişi biraz daha anlatarak güvenini kazanmaya çalışır. Walter, başta kabul etmez ancak iş yerinin tadilat sürecinin uzaması, şehir hakkında bilgili kişilerle ortaklaşa girişeceği işin getirisini düşünür. Bu esnada Stanley, ikna çalışmalarına devam eder. En sonunda bu teklifi kabul eden Walter, çalışmalara başlar, Devante ile tanışır, uzun uzun konuşurlar, kendilerince plan yaparlar.

Belli bir sürenin ardından Devante'yi güvenli şekilde şehre getiren ikili, arada bir üçüncü kişiyle daha tanışmışlardır. Jesus adında birisi, az çok bilgisi olan ve tek başına dolaşan Jesus, ikiliye katılır. En son dörtlü bir araya gelir, şehir ve geçmişleri hakkında son defa konuşur. Herkes farklı olsa da amaçlarının aynı olduğunu, bu amacın onları tek bir çatı altına toplayabileceğini fark eder. Bunu daha fazla kişiye yayma konusunda ortak karar alırlar, böylece organizasyonun ilk taşları atılır...

Vice City de ilk taşları atan ekip resmi olarak kurulduktan ve aralarına yeni isimler dahil ettikten sonra, Commerce bölgesine yerleşme konusunda karar alınır. Ancak yerleşme sırasında epey para harcanacağı için ekibin para eksikliğini bir şekil çözmesi gerekmektedir. Bu esnada Steve McWayne ve Walter tesadüfen tekrar bir araya gelir. Eski avukat şimdilerde emekli hayatı yaşayan Steve McWayne, Walter'a önceden bir dava konusunda yardımcı olmuştu. Bir süre havadan sudan konuşan ikilinin muhabbeti Walter'n teklifiyle son bulur. Walter Steve'ye parasını daha mantıklı yerlere harcaması, hava turizmi tarzı bir şirket kurarak başına geçmesini ister Kendi ekibine fon desteği sağlamasını, bunun onları bir adım ileriye taşıyacağını dile getirir. Teklifi kabul edip şirketi kuran Steve işlerin hızlanması için ekipten genç ve finansal işlerden anlayan Aaron Fitzgerald'ı alır, onunla birlikte işleri yürütmektedir. Böylelikle Steve ekibin danışmanı ve hukuki işleriyle ilgilenen birisi haline geldi. Bu sayede Commerce'ye alınan finansal destek ve ruhsat işlemlerinin hızlı halledilmesiyle daha erken/eksiksiz yerleşildi, onlar için Vice macerası yeni başlıyordu.
Finansal konuda eksiklikleri kapanan ekibin rahatı bir nebze yerine gelmişti, ancak bununla yetmeyeceğini bilen Walter gözcüsü Jesus ile iletişime geçer. Şehir ve organizasyonlar hakkında onunla uzun uzuna konuşur. Şehrin tanınmış isimleri hakkında az çok bilgi edinip onların yatırımlarını gözden geçiren Walter, Jesus'a bir görev verdikten sonra Devante ile iletişime geçerek ona bu şehrin insanlarının araçları epey sevdiğini, özellikle drift atan gençlerin paralarının bol olduğunu bununla birlikte biraz kurnazlıkla tamirhanenin iyi getireceğini söyler, Devante bu fikire sıcak bakar gerekli parayı Walter'dan alarak işe koyulur, Vice sokaklarında gezerek tamirhane için en uygun yeri bulmaya çalışır, belirli bir sürenin sonunda bulur, "Route-66-Repairs" adında tamirhaneyi Little Mexico bölgesinde açar. Devante tamirhaneyle ilgilenirken bu esnada Walter, Stanley ile konuşmaya gider, işlerin ne alemde gittiğini sorarken Stanley ona Jesus'n verdiği bilgiyle Bandits adında bir organizasyonla iletişime geçtiğini, oradan bir bağlantı sayesinde uyuşturucu aldığını, bu uyuşturucuyu kullanabileceklerini açıklar. Fikire onay veren Walter yunan bağlantıların bu konuda işe yarayacaklarını söyler, bu işi onlara paslamalarını dile getirir. Dimitrios ve Yiannis ile iletişime geçen Stanley onlara işi anlatır, uyuşturucuları sağlar fiyat listesini vererek geri Commerce'ye döner. Dimitrios Yiannis uyuşturucularla birlikte şehirde dolanır, satış yapacakları insanları arar. Bazen particilere bazen toplu şekilde insanlara satarlar. Tüm bunlar olurken El corona tarafında sosislisini yiyen Jesus kafasını çalan telefonuna kaldırır, eski bir çinli dostunun yardıma ihtiyacı olduğunu, işin önemli olduğunu dile getirir. Rahat konuşacakları bir yerde buluşurlar, adam Jesus'a başından geçenleri anlatır. Eski illegal hayatını kenara atıp sağlıklı bir ilişkiye girmiş, ancak ilişkisi son aylarda iyiye gitmemeye başlamıştır bununla birlikte bir şeylerden şüphelenen çinli karısını Palomino Creek bölgesine kadar takip eder. Bir eve girdiğini gördükten sonra eve bahçeden yanaşır bir süre bekledikten sonra camdan içeriye bakar, karısının başkasıyla ilişkiye girdiğini gördüğü zaman gözünü kan bürür, yerden bir taş alıp içeriye atar, şoka uğrayan çifti oracıkta öldürmüştür. Hikayeyi dinlerken yüzü buruşan Jesus, derin bir iç çeker. Eski günlerini hatırladıktan sonra kafasını sallayıp susmasını söyler, vereceği miktarı söyledikten sonra fiyatta anlaşır konuyu daha fazla uzatmadan cesetlerin olduğu konumu öğrenip Commerce'ye döner. Stanley ile iletişime geçip bilgileri verip uzaklaşır. Stanley yanına genç ve yetenekli Aaron'u alarak olay mahaline gider. İhtiyar Constantine'nin "Shadow" plakalı Burrito'sunu alarak yola koyulurlar, cesedi titiz şekilde kucaklayıp bagaja atar cesedi yakarken evin içinde bulunan delilleri temizlemeyi de ihmal etmezler. Çinliyle iletişime geçip parayı alırlar.

İŞLEYİŞ & KATILIM

Birlik işleyişi, paravan hâle gelmiş iş yerleri ve işlerden ibaret. Organizasyon içindeki karakterler toplumdan yozlaşmış, kimi bir süre kaçak hayatı yaşamış, kimi sağlık sigortasını bile karşılayamadığı için intihara sürüklenmiş, kimi vatandaşlık sorunuyla Amerika coğrafyasında barınmaya çalışmış, kimi tır seferlerinden sıkılıp kendine atraksiyon arayan ve burnunu kaçakçılık batağına sokan insanlardan oluşuyor. Her biri farklı milliyetten olsalar da, her biri farklı dine mensup ve farklı vizyonlara sahip bireyler olsalar da, onları orta noktada bağlayacak tek unsur hayatta kalma güdüsü. Pek tabii bu güdü yerini biraz daha lüks arayışına bırakıyor, kolay yoldan para kazanma suretiyle sıradan bir temizlik şirketi paravanıyla cinayet mahalindeki delilleri yok etmek gibi yasa dışı işlere eğilimi artırıyor, sessiz işlerle de organizasyon faaliyetleri boy gösteriyor. Şiddet uygulanacak ve gürültü çıkarılacaksa nokta atışı uygulanıyor ve cezalandırılan, niçin cezalandırıldığının farkına varıyor. Çark bir şekilde dönüyorsa, organizasyon içindeki kimse bu çarkın nasıl döndüğüyle ilgilenmiyor. Organizasyon ahlâki değerlere, nihai hedeflere, doğru veya yanlış tanımlarına pek sahip değil. Bu ön kabulleri dışarıda bırakarak organizasyonun kendisi ve bizzat organizasyon içindeki bireyler, birer kavram hâline gelmiş durumdalar.

Birliğe katılım aşaması gayet basit. Asıl mesele birliğe alındıktan sonra başlıyor. Farklı milliyetler ve farklı inançlar boy gösterdiğinde organizasyonun devamlılığı yalnızca çarkın dönüşüne bağlı. Bu da yukarıda belirtildiği gibi yapılanma içindeki karakterlerce umursanmıyor. Sağlık sigortasını yatıramadığı için borç para istemeye gelen yaşlı bir adamdan tutun; mastürbasyon ve fast food bağımlısı, ailevi serzenişlere sahip bir ergene kadar çeşitli karakterler yönetebilirsiniz. Birlik içindeki geçirdiğiniz süre ve gösterdiğiniz gelişimle, mastürbasyon bağımlısı bir ergen bile yapılanma içinde önemli bir konuma gelebilir.