Manhar ile Qasım'ın arasında geçen telefon mesajlaşması
Përshëndetje Qasım! Bu gönderdiğin tütün bugün fazlasıyla başımı ağrıttı. Ne oldu bana böyle? Hastalığımı unuttuk galiba, eskisi gibi içemiyorun artık değil mi? Ahaaha! Baksana, bu telefonları tuşlarken aklıma eski günler geldi Qasım, sanırsam ölmeye daha çok yakınım. Turhan'dan bir haber aldım, fazlasıyla para kazanıyor ve beni mutlu ediyor. O benim işlerimi iyi yürütüyor Qasım, senin yapamadığın işleri o yürütüyor. Baksana, sen nasılsın? O çatlak sağ ayakların ile benle buluştun ve cigara üfledik. O kadın sana kızdı mı? Bana geri dönüş sağla, senden haber alamadığım için telaşlandım.
Manhar ÇevrimiçiSana haber veremedim, özür dilerim. Bu kadın kafamın içinde kurt gibi diş gösterdi, sinirlerim bozuldu. İyiyim ben patron, her zaman iyi oldum beni iyi biliyorsun. Turhan'ı.... evet o benden daha iyi patron, bu lafımı göz kırpmadan senin yüzüne bakarak söyleyebiliyorum. Elimden geldiğini yaptım, ölene kadar bir ayak ağrısı ile geziyorum, bu senin için patron sana yaptığım yanlış için. Yapacağım iş kaldı mı? Evet kaldı, kadınım ve çocuklarım ile mutlu bir hayat geçiriyorum hepsi bu. Daha ne yapabilirim? Bence bütün işleri yaptım ve seni mutlu ettim.
Qasım ÇevrimiçiAhahahaha! İşte sen Qasım, bu yüzden her zaman benden uzak kaldın. Bu oyun artık mantık işi, sen o mantığını kadını ve oğlanlarına harcadın. Elinden geleni bu olduğunu söylüyorsun, işte bu yüzden bir bok beceremedin Qasım. Bir restorantı işletecek kadar mantığın kalmadı, sen artık çürüdün. Bu yüzden artık kendine zaman ayır, benim hakkında ne çok şeyler biliyorsun değil mi? Evet fazlasıyla biliyorsun. Bak ne diyeceğim, yarın bir otobüs bileti alacağım sana, o bileti sana teslim etmek istiyorum. Anlarsın Qasım, artık senin gezme vaktin geldi, bu sana yaptığım son kıyak oğlum unutma bunu, ciddiyim.
Manhar Çevrimdışı Qasım'ın Manhar'a ölüm mektubu
Fazlasıyla canım yandı Manhar, o son eğlendiğimiz gece aklıma geldi, beni ne kadar yalandan sevdiğini anladım. Öleceğimi bana mesajlarda belirttin, sana dürüst olayım, bunu senden önce hedefledim. Karım ve oğullarıma bakacak mısın? Eminim bakacaksın patron, lütfen onlara iyi bak. Ne kadar, ne kadar fazla iyi kalpli olduğunu biliyorum. Turhan için sana diyeceklerim var, o oğlan çok küçük işler yaptı ve büyüdü. Bizim için çalıştı ve o benim gibi ön plana geçti. Peki ne değişti? Hiç bir bok değişmedi, ben yine hep efsane olarak senin aklının bir ucunda bulundum. Sadece bana güveninin kaybettin, sanki seni öteceğim gibi hareketler yaptın. Fakat emin ol, ben bir bok söylemeyeceğim, zaten buna fırsat kalmayacak. Eeee, ne oldu şimdi? Artık beni kaybediyorsun Manhar, eskiden iş yaptığın adam ölüyor. Bunu unutma patron, her zaman tanrı senin yanında olucak, her zaman karım ve oğullarım senle beraber büyüyecek ve bunu unutma Manhar, Turhan zamanı gelince, senin koltuğuna oturaca.Elveda Manhar, elveda patron, elveda...

Arnavut Suç Örgütü
Başkent Tiran'da organize olmuş, ülkenin bir çok bölgesinde ticaret bağları oluşturmuş ve çevre ülkelerede bunu aktarmayı başarmış bir örgütlenme. İşledikleri suçların derecesi Arnavutluk polislerini ve çevre ülkenin polislerini hareketliliğe zorlamış; kredi kartı dolandırıcılığı, şantaj, araç kaçakçılığı ve market soygunları da dahil olmak üzere bir çok suçtan aranan bir örgüt haline gelmiştir. Bu örgütlenmenin başını çekenlerin iki kardeş olduğu biliniyor.
Ülkedeki ve Çevre Ülkedeki İlerleyişlerTurhan ve Sardian kardeşler bağlantılarının çevre ülkelerede yayılmasını istemiş, Tiran'ın yakınında ki Durres'de deniz yolundan ticaret yapan bir kaç iş adamı ile anlaşmış.
O kadar sessiz ve hızlı ilerliyorlardı ki kısa bir sürede; Hırvatistan adaları, Sırbistan, Karadağ, Kosova ve Makedonya ile bağlantılarını kurmuşlardı bile.
Hırvat adalarına giden mallar Durres'den kalkardı, ayrıca karayolu güvenli olmayınca buradan dış ülkelerin limanlarına mallar indirilir, oradan devam ettirilirdi.
Sırbistan'a ancak böyle ulaşabiliyorlardı ancak Karadağ, Kosova ve Makedonya'ya ulaşmak onlara zorluk çektiriyor, bu ülkelere ulaşmak için ticaret yollarını sürekli değiştirmek zorunda kalıyorlardı, polislere açık vermemek için ellerinden geleni yapıyorlar ve bu sayede bir çok Arnavut şehirlerini istila ediyorlardı.
Bağlantıların Çöküşü ve Hapis HayatıÖrgüt artık hem Arnavutlukta hemde çevre ülkelerde popüler hale gelmişti ve bu bölgelerin polisleri harekete geçmiş, önlemlerini arttırmıştı.
Arnavutluğun polis güçleri Durres'de ki hareketliliği fark etmiş ve buraya bir operasyon düzenlemiş, örgüt beklemedik bir şekilde büyük bir darbe almıştı.
Deniz yolu ile ulaştıkları bölgelerde ticaret artık dönmez oldu ve zamanla karayolu üzerinden dönen ticaret yollarında ki baskınlar, önlemler onları Başkente kadar çekmişti.
Tiran'a geri geldiklerinde burada tekrardan toplanmaya çalıştılar ancak polis tarafından rahat bırakılmıyorlardı ve ülkeyi terk etmek zorunda kaldılar.
Örgüt elemanları kaçak şekilde Yunan kesimine kaçmayı başarmıştı, bir süre burada geçindiler. Arnavutluğun bundan haberi olunca iki devletin anlaşması, onları ele verdi.
Arnavut topraklarına tekrardan adım atmışlar ancak bu sefer ellerinde kelepçeler, haklarında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası kararı ile.
Bir süre cezalarını çeken örgüt elemanları içeride rahat durmayıp bir çok isyanın başını çekmişler, onlara verilen caydırıcı cezalar ve işkenceler, vazgeçirmemişti.
Sonunda istedikleri olmuştu, hapis yattıkları bölgelerin değiştirilmesi emredildi ve yola koyuldular. Yolda Arnavut polislerinin ölü bedenlerine rastlandı ve örgüt elemanları Amerika'ya uçmak için hazırlandılar. Önlemler arttırılmıştı, Sardian ve Turhan kardeşler kurtulurken etrafındakiler başaramamıştı ve Amerika macerasına geç başladılar.