Ben de çok uzun süre rol yaptım. Evet ayarı tutturamazsan fazlasıyla zararlı oluyor. Arkadaşlık kazandırıyor, dostluk falan yani bunlar günlük hayatta edinebileceğin arkadaşlarından daha iyi olmuyor çoğu zaman. Çünkü herkes bu oyunda ve genelde sanal ortamda farklı bir kimliğe bürünür. Tiyatrocular da öyledir, farklı kimliklere bürünüp rol yaparlar. Rol yapmak demek, kendi karakterinizden farklı düşünebilmek kendiniz olmamak demek aslında. Yani bu alışkanlığı fazlasıyla kazananlar arasından gerçekten samimileri bulmak çok az derecede. Bunu net söyleyebilirim. O yüzden en büyük tavsiyem şu olur, kafanızda bir hedef belirlersiniz. O hedefi gerçekleştirdikten sonra rol yapmak ekstranız eğlenceniz kalır. Ben mesela çoğunlukla afk atmam oyunda. Rolünüz bolsa da zevkinizi alıyorsanız belli bir seviyede yapıp çıkmak en iyisi. Evet eğlenceli bağımlılık da yapıyor, bunu yadsıyamam. Yani zaten yapacağınız işler rol yapmaya mani değilse rol yapılabiliyor. Ancak gece rollerine falan karşıyım, ki bazen buna ben de maruz kalıyorum ama genelde uyku düzenini mahvediyor. Gözleriniz ışıklanmış şekilde uyumak hiç konforlu değil. Fazla rol yaparsan gerekli ışığı ayarlayamadıysan erken yaşta gözlük takabilirsin mesela. Ben hala takmıyorum ama yani çok genç yaşta bel ağrısı göz ağrısı gibi şikayetlerin olmasın istiyorsan yapacağın rol saatini belirle. Ayrıca sürekli rol yapmak da oyundan bıkkınlık veriyor. Rol sadece böyle her işinizi bitirdiniz, rahatladınız. Artık rol yapabilirim dediğinizde yapılmalı ki oyuna her girdiğinizde karamsarlık, sıkıldım, pffs, şehir çok boş emareleri göstermeyin. Ben mesela hiç bu ruh haline pek bürünmüyorum genelde. Çünkü işlerimi hallettikten sonra rol yaparım. Burada zaman geçirdiğiniz sürede vücudunuzun hareket kabiliyeti zayıflıyor. Hava alıp gezin aynı şekilde. Yani rol böyle ısınmalık olmalı birazcık yapıp çıkılabilmeli. Sonuçta burası sanal ortam, günlük hayatımızı meşgalelerimizi engellememeli tabii ki. Yoksa ömrümüze yazık ederiz.
Ayrıca gerçekten Türkçe konuşmayı falan öğrenmek isteyenler için de burası sadece temel bir zemin inşa ediyor yazı dili için. Yoksa asla dil bilginizi rolle geliştiremezsiniz. Kitap okumalı ve yazı yazmayı alışkanlık haline getirmek gerekiyor. Ayrıca rol tamamen dil bilgisi de değil, chat sistemine dayalı olduğundan bu oluyor. Günlük hayatta kimse birbirine karşı o süper cümleleri kullanarak konuşmuyor. Duygudan yoksun chatler de rolün bazen akışını zedeleyebiliyor. O yüzden denge ve ayar tutturmak en iyisi gibi diye düşünüyorum. Keyif almak da lazım öğrenmek de lazım, bunun bir oyun olduğunu unutmayıp abartmamak da lazım.
Demem rolde kurulan arkadaşlıkların zararından değildi aslında. İnsanın bu dünyaya gelme amacını bilmek gerekiyor biraz da. Sunucunun Roleplay saati de bu dediklerime bir etkendir aslında. 21.00, 22.00 gibi saatlerde genelde herkes aktif oluyor. İster istemez, gecenin geç saatlerine kadar oyunda kalıyoruz. Arkadaşlarımız elbette olabilir, elbette bir ortamımız ve düzenimiz olabilir. İnsan, gerektiği yerde kafa dağıtmak için oyun da oynayabilir. Fakat Roleplay'in özellikle böyle bir etkisi olduğunu fark ettim ben.
Örneğin, ben asla rolümü SS'leyip, editleyip, foruma atmayı sevmem. Yaptığım her rolü, eğer kayda değerse mutlaka boş vakti olan ya da SS editlemeye alışkın kişilere paylaştırırım. Oynadığımız Roleplay oyunu sonrasında bir şeyler hazırlamayı neredeyse sevmem. Buna haber yazmak, köşe yazısı yazmak dahil değildir tabii. Onların da bir getirisi oluyor. Fakat rol yaptığım, farklı sunucularda yetkili olduğum süre içerisinde fark ettiğim tek şey; hiçbir şey kazanmadığım oldu. Bilgisayar başında vakit geçirdiğim binlerce saat, belki de on binlerce saat yerine kendimi geliştirmeye yönelik bir şeyler yapsaydım şu anda hayatım çok farklı bir yerde olabilirdi.
Çoğu kişinin sebebi Roleplay'den edindiği dostlar olmuş. Edinen dostların kaçı size gerçekten sadıktı? Ya da şöyle düşünün; siz bir gün bu sunucuyu bırakırsanız ya da ban yerseniz, edindiğiniz dostlarınız sizin halinizi hatrınızı soracak mı? Sanaldan her ne kadar bazı şeyler güzel gözükse de çoğu insanın kolaya kaçma, dolandırma, ihanet etme gibi huyları olabiliyor. Bunu asla öngöremezsiniz, dost kazığı dediğimiz soğuk yenen bir şey. Sanaldan tanıştığın birisinin evini görmediysen, ailesiyle tanışmadıysan, kendisini görmediysen, gerçek hayatta gram vakit geçirmeden sadece sanaldan arada bir oyun oynuyorsan edindiğin dostluğu oyundan ilerisine taşıyamazsın. Muhtemelen onlar da oyunu bıraktıktan/ban yedikten haftalar sonra seni unutup yollarına devam edecekler. O nedenle kimse için bir şey yapmayın. Kimse, hayatınızdan daha değerli, daha önemli değildir. Arkadaşınız/akrabanız sizi böyle görmek istemiyor, böyle davranmanızı, böyle giyinmenizi ya da şu işe girmenizi istemiyor diye ona göre hareket etmek zorunda değilsiniz.
Bir sorumluluğunu gerçekleştireceğin vakitten çalıp da oyun oynuyorsan yüzde yüz zarardasın, sadece GTA için geçerli değil bu. Katkı olarak da eğlenmekten gayrı bir şey beklememek gerekiyor zira mafya çete kültürü cart curt bu oyunda öğrendiğiniz bilgilerin topu beş kuruş etmez. Şahsen ben eğlendiğim vakitler roleplaye boş zamanımdan bol vakit ayırırdım, şimdi ayırmıyorum.
Bu düşüncem çoğu kişiye göre değişiklik gösterse de bazı insanlar sadeliği, eğlenceye odaklı olmayı seviyor. Bunun getirisi olarak da; mesela ben sistemsel meslek yapmaktan hiç hoşlanmıyorum. Sırf "oyun parası" kazanmak uğruna saatlerimi boş geçirerek, kendimi geliştirmeyerek geçirdiğim her dakikamı bir pişmanlık olarak görmeye başladım. Çok erken geldi bu düşünce. Oysa ki daha sınav senesi olmayan, 3 senelik bir lise hayatı olan bir gencim. Belki de böyle düşünüp, hareket ederek hayatımda yaptığım en kârlı işi gerçekleştirecek olabilirim.
Endişelerinde haklı olduğunu düşünüyorum. Hoşlanmadığın bir şeyi saatlerce beleşe yapıyorsun, bunun nasıl bir açıklaması olabilir? Üstelik zamanında derece yapan biri olarak bir tavsiye vereyim, lise 3ün konularını iyi öğrenirsen ayt sınavını yarı yarıya halletmiş oluyorsun. Sınav senem değil diyip geçiştirme.
Sadece sistemsel meslek de değil, yetkililik de yerine göre vakit kaybı gibi geliyor. Yetkililik yaptığınız yer, size bir şey vaat etmiyorsa ya da size bir getirisi yoksa orada yetkili olmak vakit kaybından başka bir şey değil.