Konu: Basın & Medya Rolleri Rehberi  (Okunma sayısı 1841 defa)

#10 - 17.11.2022 22:07
Medya rollerinin eğlence kısmı olan canlı yayınlarda esinlendiğim kanal Power FM & TV'dir. Power FM'in canlı yayın anlayışını, eğlence anlayışını kendi eğlence anlayışımla birleştirip sizlere eğlenceli canlı yayınlar çıkartmayı hedefliyorum medya rollerinde. Bu videoda da aslında bir medya şirketinin nasıl işlemesi, nasıl çalışması gerektiğini özetliyor gibi. Bu, sadece bir program için yapılan hazırlıkların bir parçası... Çalıştığım basın şirketlerinde de bu videodaki ekip samimiyetini yansıtmaya çalışırım. Samimiyet kazandırır...



Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#11 - 18.11.2022 17:54
Eline emeğine sağlık, tecrübeliden güzel aktarım) DCA logosunu da görmek bizleri sevindirirdi tabi. Gözüm onu aradı.  O:-)
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


Avo

*
v2 Oyuncusu
#12 - 08.12.2022 01:05
A perfect article, keep it up.
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#13 - 13.12.2022 02:05
İki kelimeyi bir araya getiremeyen insanlar basın mensubu rolü yapıyor. Gerçekten yaptığınız işi takdir ediyorum, sunduğunuz bilgiler kıymetli. Basın rolünün ve kurumunun diğer tüm kurumlardan ve rollerinden daha üst bir mertebede olduğunu düşünüyorum. Basın her şeydir, bir basın mensubunun ağırlığı olmalı ve rol yapabilme konusunda bilgisi, tecrübesi olması gerekir.  :sampanya:
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#14 - 22.12.2022 01:26
ah be power fm... ne vardı batrixi alsaydınız

Elbet bir gün Power FM'de çalışacağım...

Yorumlar için teşekkürler, basın rolleri iyi ki var.
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#15 - 27.01.2023 23:54
Bu konuda zaman buldukça televizyonlarda ilgimi çeken olayların videolarını veya görüntülerini paylaşacağım. Basın rollerinde katkı sunacağı aşikar, bu videolardan ilham alabilirsiniz.

90'lı yıllarda Türk televizyonlarında bir reyting savaşı hakimdi. Bütün kanallar canlı yayınlarda birbirlerine hakarete varan sözler söylüyor, "En çok izlenen biziz!" kavgası ediyorlardı. Her reklam arasında mutlaka bunlara denk gelirdi izleyiciler.

Çocukluğumun haber spikeri olan Defne Samyeli'nin gece haberlerini sunduğu program Gecenin İçinden programı da bu silsileye katılmış ve bir bölümde böyle bir anons yapılmış. İzlemeye değer.



Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#16 - 10.02.2023 22:35
2023 Kahramanmaraş depreminde Türkiye'deki televizyon kanalları tam anlamıyla sınıfta kaldı. Gerçeği iletemediler, sıkıntıları aktaramadılar, sansür politikası uyguladılar. Bu gözler isyan eden bir depremzedeyi sansürleyen bir muhabir gördü. Aklım almıyor!

Günümüzde oldukça berbat durumda olan medyanın kurtuluşunun ne olduğunu bilmiyorum, bu düzenin nasıl değişeceğini de bilmiyorum fakat bu benim canımı fazlasıyla sıkıyor. 90'larda bu düzen böyle değildi, daha özgür bir medya vardı. Neyin ne olduğunu, gerçeği görüyorduk. Uyutulmuyorduk...

Depremde hayatını kaybeden herkese Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifa ve zarar gören herkese sabır dileyerek 1999 Gölcük Depreminde yapılan TV yayınlarını burada paylaşmak istedim.

« Son Düzenleme: 10.02.2023 22:46 the batuhan batrix »
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#17 - 13.02.2023 01:22
Bu yanıtımda ise 90'lı yılların adeta TV virüsü olmuş bir yapılanmasını anlatacağım: Televole.



Bu yazıyı kendim yazmadım, Ekşi Sözlük'te gördüğüm bir entrydir. Çok beğendim, yararı olacağını düşünüyorum. Kendimce düzenleyip paylaşıyorum.

1990'ların ortalarına yaklaşılırken Türkiye'deki özel kanallar bir bir çoğalıyor, yeni programlar, yeni diziler, yeni yapımlar arka arkaya geliyordu. Özel kanalların sayısının artması, rekabetin de kızışmasını sağlıyor, bu nedenle televizyon kanalları yeni arayışlar içine giriyordu.

İşte o yıllarda, o güne kadar daha önce hiç yapılmamış, akıl edilmemiş ve gün yüzüne çıkmamış bir fikrin ürünü olan Televole yayın hayatına başlıyordu. programın içeriği de tıpkı "Televole" ismi gibi son derece yaratıcıydı. programın formatında futbolcular ve futbol ile ilgili kişilerin eğlenceli yönleri mercek altına alınacaktı. Televole ismi ise bir futbol terimi olan "vole" ve televizyonun kısaltması olan "tele"nin birleştirilmesiyle oluşturulmuştu.

İlk başlarda her şey güzeldi, program gerçekten çok komik ve seviyeliydi. Futbolcuların evlerinde, antrenmanlarında röportajlar yapılıyor, şarkılar söyletiliyor, hoş sohbetler ediliyordu. Televole, bu konseptteki bir ilk olduğu için çok sevilmiş, reyting rekorları kıran bir yapım haline gelmişti. tabi bu durum diğer kanalların da ağzını sulandırmış olacak ki, bir dönem Televole hem Show TV'de, hem de Kanal D'de yayınlandı. Show TV'deki Televole'yi Melih Gümüşbıçak sunarken, Kanal D'deki Televole'yi ise önceleri Güntekin Onay, daha sonraları da Yalçın Dümer sunuyordu. İki Televole de hemen hemen aynı anlarda yayına giriyor, kıyasıya rekabet içinde oluyorlardı. Her iki Televole de kendilerinin gerçek Televole olduğunu iddia etmekte, ancak hangisinin gerçek olduğu bilinememekteydi.

Daha sonra, olay iyice abartılmış ve Cem Uzan'ın Star TV'si tarafından da yayına "Telegole" adlı bir program sokulmuştu. iş iyice çığrından çıkmaya başlamıştı ki, Kanal D'deki Televole pes etmiş ve meydan Show TV'nin Televole'sine kalmıştı...



Televole'nin Televole olduğu dönemlerdi o zamanlar... Acun Ilıcalı'sı, Akın Sel'i, siyasiler köşesi, futbolcuların oynatıldığı skeçleri, dönemin başarısız ama bir o kadar da sempatik teknik direktörü John Benjamin Toshack ile "Toshackvole" sohbetleri, Sergen Yalçın, Okan Buruk, Elvir Bolic, Uche, Alpay Özalan gibi dönemin ünlü futbolcularının değişmez öğeler olduğu zamanlarda Televole gerçekten kaliteli, seviyeli, eğlenceli ve tam bir aile programıydı...



Ancak zamanla bu seviyeli ve eğlenceli programın formatı bozulmaya başladı. 1990'ların sonlarına doğru patlayan Alpay-Cansel olayının ardından programda özel hayatlar ön plana çıktı. Bu durumdan hoşnut olmayan futbol kulüplerinin, futbolcularının bu programlarda görünmelerini yasaklamasından sonra, Televole önce ünlüler ile futbol muhabbeti yapılan bir program oldu, kısa süre içinde de tamamen "kim, kiminle, nerede, ne zaman, ne yapıyor, kim gördü, ne dedi?" sorularına yanıt arayan bir program hâline dönüştü.

İşte her şey bundan sonra başladı... Artık o seviyeli, eğlenceli ve komik Televole yok olmuştu. bunun yerine tamamen başka, spor ve futbolla alakası olmayan, her türlü seviyesizliğin mevcut olduğu, iki lafı bir araya getiremeyen şöhretlerin sirkini andıran, insanları birbirine düşüren bir program vardı artık... Değişmeyen tek şey, programın jenerik müziği ve logosuydu. Tabi artık Türkiye'yi tek bir Televole kesmezdi. 2000'li yıllara girilirken her gün yeni bir magazin programıyla karşılaşılıyordu. Pazar Keyfi, Yüz Yüze, Özel Hat tarzı programlar alıp başını gitmişti.

2004 yılının sonlarında, Show TV'nin Televole'yi çok geç saatlere kaydırmasının ardından, programın yapımcısı Can Tanrıyar, gecenin 1'inde program yaptırmayacağını belirterek kanala rest çekmiş ve ardından da Televole'nin isim hakkını elinde bulunduran Şansal Büyüka'nın çıkan anlaşmazlık sonucunda "Televole" ismini kullandırtmayacağını belirtmesi üzerine programın adı "Uçankuş" olarak değiştirilmişti.

Sonuç olarak, yaratıcı ve güzel başlayan bir televole efsanesi, son yıllarındaki formatı nedeniyle, ardında hoş olmayan anılar bırakarak bitmiştir...


Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#18 - 14.02.2023 21:23
Çok faydalı ve kaliteli bi içerik olmuş tebrikler.
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#19 - 23.02.2023 21:03
Ayrıntılı ve güzel bir rehber olmuş. Yeni başlayanlar için çok faydalı olacaktır.   :o
« Son Düzenleme: 05.04.2023 18:13 desolate »
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok