| |
Joseph Li Fonti: Gallinari'yi daha önce duymuş muydun?
Moushab Ahmâdi: Evet patron, hapishanede adı hâla anılan biri.
Joseph Li Fonti: Gallinari, o bu hapishanedeki tüm mal girişlerini, çıkışlarını kontrol ediyordu. Efsanevi biriydi, idamından iki yıl geçti... Firar edecektik fakat, bizim suçumuzdu. Umarım beni diğer tarafta affeder. Ben henüz buralarda itilip-kakılan bir çocukken bana sahip çıkmıştı, beni yanıma almıştı. Benim, seni yanıma aldığım gibi Arap. Benim, seni aldığım gibi... Şurdan bana sigarayı uzat, hadi...
O, bu hapishanedeki çete savaşlarını bitirdi... Siyahileri biliyorsun, onları dizginlemeyi başardı. Sen Mısırlısın, bir zamanlar buralarda Araplar hüküm sürüyordu, onları din kardeşin olarak görme. Eğer onların yanında takılmıyorsan seni arkandan bıçaklamak için sırtını dönmeni bekliyorlardır... Zaten eskiden onlardan olan birini tanıyorsun, lakabı Moron. Bahçeye çıktığında başı öne eğik olan piç kurusu, onların hepsini... Hepsini dize getirmeyi başardı. Bundan sekiz yıl, dokuz yıl önceydi, o zamanlar ben farklı bir hapishanesindeydim... Fakat Gallinari, o bana çoğu şeyi anlatırdı. Zaman-zaman çok kızardı... Anlamadığım şey ne biliyor musun Arap? Bana Costa diye birinden söz edip duruyordu, burada üç yıl kadar barınmış biri. İçeriye soygun ve yağmadan girdiğini söylemişti... Korumalı gözaltındakileri bilirsin, evet işte onlardan birini öldürmüş... Düşünebiliyor musun? Sonrasında içerden çıkana kadar Gallineri'nin bu siyahileri ve Arap soytarılarının belini kırmasını sağlamış. Herneyse, Gallineri idamından önce Costa denen şu heriften bahsedip durdu... Sana eskiden, yani kodesi boylamadan önce Gallinari'nin yaptığı işlerden bahsedeyim...
|