 | SIRP MAFYA KOMİSYONU DAVASI SONUÇLANDI.
Uzun zamandır göz önünde olan Kuzey Belgrad merkezli suç yapılanmasının kilit isimlerinden birisi olduğu bilinen Dragan Djukic, İstanbul'da Jardan Kotoviç'i öldürtmesinin ardından saldırganların yakalanmasıyla Sırp İstihbarat'ının organize suçla mücadele operasyonu kapsamında duruşmaya çıkmıştı. Kriminologların açıklamalarına göre bu klan içindeki bir hesaplaşmanın başlangıcı ve bu saldırıların tüm okları Milan Guliyaniç'i gösteriyordu.
Dragan Djukic ve çevresi, Sırp İstihbaratı önderliğinde yürütülen soruşturmanın ardından çıkan arama izinleriyle federal birimler tarafından eşzamanlı mülk baskınlarına uğradı ve yapılan baskınlarda yüzden fazla otomatik tüfek, tonlarca ağırlıkta mermi, tabancalar, ve av tüfekleri ele geçirilirken bunların yanında 2014 yılından beri Sırp Silahlı Kuvvetleri envanterinde kayıp olarak bildirilen beş adet M4 model tüfek, yirmi yedi adet el bombası ve üç ton satışa hazır kokain ile kokain imalatında kullanmak üzere malzeme ele geçirildi. Yapılan on yedi baskın toplamında üç tane laboratuvar tespit edildi ve mühürlendi. Djukic Klanı için yapılan bu operasyonların bütünlüğüne Kızıl Darbe adı verildi.
Kızıl Darbe operasyonu sonrası Djukic'e çoktan mali kayıtların incelenmesine maruz kalan paravan şirketleri devlet baskısıyla kapatıldı ve tüm anlaşmaları yolsuzluklar sebebiyle sonlandırıldı. Şirketin kuruluşundan beri ihracat, ithalat, sözleşmeler ve faturalandırmalar üzerinden $400.000.000'dan fazla vergi kaçırdığı tespit edildi. |
LİDOVKİÇ NEREDE?Sırp İstihbaratı, Sırp mafya komisyonu davasının ardından verdiği sözü tuttu. Djukic ve birçok klana daha önce tetikçilik yapmış olan Bagdan Lidovkiç aleyhine olan tüm suçlamalar tanıklık yapmasına istinaden düşürüldü ve tanık koruma programına dahil edildi. İnternet korsanları tarafından bilgilerin sızdırılmasıyla bir kez dili yanmış olan istihbarat teşkilatının sözcüsü açıklamalarında Lidovkiç'e ait tüm dökümanların imha edildiğini, yeni bir kimlik sahibi olmasıylagerekli dökümanlarının yeni vatanına teslim edildiğini dile getirdi.
Kovac Inc.Sırp milliyetçiliğinden ödün veremeyen Bagdan Lidovkiç, Aşağı Manhattan, Amerika Birleşik Devletleri'nde yeni bir hayata başlasa da bu pek uzun sürmedi. Sırp hükümetinden tanık koruma programı adına aldığı paranın bir kısmını borsaya yatırıp büyük bir kayıp yaşayan Lidovkiç, yeni adıyla kendine bir şirket kurdu. Mihajlo Kovac adıyla Aşağı Manhattan'da işlettiği rehincisinde tefecilik yaparken bir süre sonra bunun yetmemesiyle yerel bölgeden tanıştığı gençleri tatlı diliyle ağına düşürdü. Genç Brooklyn'li çocuklara kısa sürede çok para kazanma vaatleriyle tetikçilik eğitimleri vermeye başlayarak kendi ufak çaplı grubunu oluşturmaya başlamıştı, bu hayatı bilirsiniz. Bir kez girdiğinizde bir daha çıkamazsınız.
Kovac Incorporated, rehincilik ve hırdavat üzerine iki farklı şubesi bulunan bir yerel marka zinciri olmaya başlamışken Kovac başka bir kötü alışkanlık edindi, kumar. Brighton Sahili'ndeki Rus dostlarının masalarına bir davetle katılıp iyi geçirdiği bir akşamın ardından uzun süredir büyük rakamlara hasret Kovac buna alıştı ve kazandığından fazlasını Rus masalarında harcamaya başladı. Büyük bir borç batağına giren Kovac, artık kendisi de tetikçilik yapıyor ve bir şekilde günün sonunu getirmeye çalışıyordu. 2017 yılında Truva Atı Operasyonu ile Rus mafyasına vurulan darbeden sonra suçlamalardan sıyrılan Timur Konstantinovich ile tanıştı. Yıldızlarını henüz yeni almış Timur, Kızıl Mafya Brooklyn'deki gücünü kaybederken bir şekilde kazanmalıydı. Timur, yanındaki birkaç kardeşi olarak nitelendirdiği genciyle birlikte Kovac ile tokalaştı ve tetik operasyonuna katıldı.
2022 yılına kadar sorunsuz şekilde işlerini yürüten Kovac ile Timur, adeta tek bir vücuttaki iki farklı beyin lobu gibi hareket ediyor ve düşünüyordu. İki farklı şubede kurdukları tefecilik ağı ile hem yasal, hem de yasal olarak kredi alamayan kişilere yasadışı yollarla daha yüksek faizli kredi sağlayarak geçimlerini sağlıyorlardı. Para hırslarını bileyen şey ilerlemiş yaşları olsa da, Timur ve Kovac hala tetikçilik konusunda hizmetlerini sürdürüyorlardı. Kendileri sahadan uzak dursa da eğittikleri gençleri yönlendirerek hallettikleri iş senelerdir pürüzsüzdü, bir güne kadar.
2022 yılının Ekim ayının son günlerinde, Kovac ve Timur büyük ödemeli bir muhbir infazının iş bitimini bildirdikten kısa süre sonra ofislerinde oturmuş, ikisinin de favori içkisi olan Royal Salute'larını yudumlarken aldıkları telefon ile tekrar büyük bir riske girdiklerini anlamışlardı. Telefondaki isim vermeyen kişinin kelimeleri yayarak ve sinirli tonundaki laubalilikten anlaşılacağı üzere bir İtalyan-Amerikan'dı. Son işlerinde öldürdükleri kişinin sıradan bir tanık değil, Gambino Suç Ailesi'nin yemin etmiş bir üyesi olduğunu öğrendikleri bu telefondan sonra Timur, gençleriyle birlikte Brighton Sahili'ne çekilmiş, Kovac'a ise şehir dışına çıkmasını önermişti. Öyle de oldu.