Bölüm 1: İnsanoğlunun İşlediği İlk Günah
Yıl 1988, dünya çapındaki Amerikan İç Savaşı, Endüstri Devrimi, Napolyon Devrimleri ve en çok da İkinci Dünya Savaşı'nın etkisiyle insanların aklında yükselen "Ulusçuluk" düşüncesi Sovyetler Birliği'ni yıkımın eşiğine getirmiş durumda; teker teker bütün milletler kendi bayrakları altında yaşamak için anavatandan bağımsızlıklarını ilan ediyorlar. Böyle bir tarihte SSCB'nin Nazi Almanyası ile girdiği savaşta düşmeyen ve nazileri büyük bir yıkıma uğratan Stalingrad şehrinde yaşayan Volkov Ailesi, baba Doğu Avrupa Araştırmacısı Yuri Volkov ve orduda subay olarak görev almış anne Sophia Volkov savaşın sonunda evlerine dönüp tekrardan aile olabilmeyi başarabildiler. Çiftin tekrardan hayat kurmalarının ardından çocuk yapma kararları oldu ve birkaç ay sonra ikiz çocukları olacaklarını öğrendiler. Fakat bir sıkıntı vardı ki, doğum süreci boyunca Volkovların kabuslarını karartıyordu. Çocuklardan bir tanesi diğer çocuğun besin değerlerini ve yaşamak için gerekli olan kaynaklarını tüketiyordu bilinen bir sendrom dolayısıyla. Gel zaman git zaman doğum vakti yaklaştığında, kanlı bir doğumun ardından Sophia Volkov çocuklarını kucağına aldığında kız çocuğunun tepki vermediğini ve ağlamadığını fark etti. Doktorların müdahalesine rağmen çocuğun besin yetmezliği nedeniyle ölü doğduğu anlaşıldı. Böylesine bir şokun yarattığı karmaşıklıktan dolayı doğumda rahmini dolduran kirli kanı fark edemeyen Sophia Volkov ise doğumdan birkaç gün sonra hastaneye kaldırılıp gözetim altına alındı. Bu sürede doğan diğer sağlıklı çocuğa ise bir isim konulması gerekiyordu. Annesinin kucağında ve onun acıyan bakışları eşliğinde ağır Ortodoks olan aile, İncil'de geçen Yaratılış kısmı içerisinde Caine ve Abel hikayesinden esinlenerek annesinin karnında dolaylı yoldan kardeşini öldüren ufak erkek çocuklarına tanrıya kızdığı için hikayede kardeşini öldüren Caine'nin yani Kabil'in ismini verdiler. Caine hayata annesinin sevgisini tam alamadan ve sırtını belki de dayayacağı kız kardeşini kaybederek başladı. Bütün bunların üstüne 1988 yılı 6 Nisan'da ise annesi eksik müdahele sonucu iç kanamanın fark edilmemiş olmasından hayata gözlerini yumması ise cabasıydı..
Bölüm 2: Baba, Oğul ve Hastalık
Babasıyla birlikte büyüyen Caine, okulda başarılı bir çocukluk geçirip, derslerinde üstün bir efor gösterdi. Sadece derste öğretilenlerle kalmayıp; babası işteyken üst katlarında yaşayan yaşlı, Japon-Rus savaşı sırasında Japonya'dan kaçmış Edo döneminin geleneklerini sürdüren ve eskiden samuray olduğunu iddia eden fakat savaşı terkettiğinden Ronin olduğunu söyleyen Satoshi Yamamato ile vakit geçirdi. Satoshi 100 yaşını geçmiş bir adam olmasının yanı sıra aşırı zinde ve bunaklık belirtilerini göstermeyen bir ihtiyardı. Bir katananın biley taşına ihtiyacı olduğu kadar; bir beynin de kitaplara ihtiyacı olduğunu savunurdu. Lise ve ortaokul çağında Satoshi'den insan erdemleri, dünya tarihi ve ulvi konular hakkında bir çok şey öğrenen Caine lisenin sonlarına doğru vahim bir hastalığa yenik düştü. Bütün belirtiler "tüberkülozu" işaret ediyordu. Ailenin ocağına ateş düşmesiyle birlikte baba Yuri Volkov bir devlet hastanesine Caine'i yatırdı. Çocuğunun Rusya'da kaldığı süre boyunca ailenin işlediği günahlardan mıdır artık bilinmez ama tek evladının da başından musibetin eksik olmayacağı düşünerek üniversite başvurularını yurtdışındaki yerler konusunda tercih etmesi konusunda kendisiyle konuştu. Hem elinde de iyi bir koz vardı çünkü üst komşuları Satoshi savaş sırasında babalığını yaptığı ve elli yıldır aradığı evlatlığının izini Amerika'da bulmuştu. 1 ay sonra onunla beraber gidebilirdi Caine, kaldı ki Satoshi de vaftiz babasıydı. Gel zaman git zaman Caine'in hastalığı iyiye yönelmeye başladı ve New York'daki Eastman Müzik Okulu Caine'i aralarında görmek istediklerini belirten bir mektup yolladı. Küçük Volkov'un taburcu olacağı güne kadar duygularını saklayan ve işinde gücünde gibi gözüken baba Yuri Volkov ise: "Hiçbir şey için seni suçlamıyorum. Sen benim bu hayattaki tek dayanağımsın evlat." tadında bir konuşma yaparak çocuğunu belki de bir daha hiç göremeyeceğini bilmemesine rağmen Volvograd Uluslararası Havaliman'ında USA'ya yolcu etti.
Bölüm 3: Gelenekleri Terk Etmek
Amerika'da koleje yazılmasıyla birlikte müzisyen bir arkadaş grubuna sahip olan Caine, arkadaşlarıyla birlikte bir rock grubu kurmaya karar verdiler ve Ronin isimli grubun temellerini attılar. Ritim gitarist ve vokal olarak grubun liderliğini üstlendi. Diğer grup üyelerinden vokalde Nancy; bateride Rache; bas gitarda Joseph ile birlikte ücra köşelerdeki barlarda sanatlarını icra ettiler. Fakat her müzik grubunda olduğu gibi yükselmenin verdiği o marazlı şöhretin hevesine kapılıp grup içi tartışmalara yol açtılar. Gruptaki Rache ve Joseph Nancy'den hoşlanıyorlardı ve bu kavgaları konserlerdeki ritim bozuklukluklarına kadar taşınıyordu. Sorunun artmasıyla birlikte Caine en doğru işin konserlere ara vermenin ve ekibin sorunu kendi arasında çözmesinin olduğuna karar verdi. Bu tartışmaların zirvede olduğu bir vakit ünlü bir besteciden şehrin devlet tiyatrolarında bir konser vermeleri istendi. Ya bu karmaşıklık çözülecekti ya da Ronin yükselmeden inecekti. Grubun kiraladıkları stüdyoda bir gece Nancy'nin Caine'e yükselmesiyle birlikte işler daha da sarpa sardı ve bu Nancy'nin gruptan atılmasına sebebiyet verdi olayı öğrenen diğer üyelerin ortak oyuyla. Birbirlerine alışmış grup üyelerinin konsere kadar vokal bulma çalışmaları hüsrana uğradı ve Ronin bir ücra sokak grubu olarak kariyerine son verdi. Üyeler birbirleriyle iletişimi kesmedi ve şarkılarında da baş kaldırdıkları devlete, düzene ve haksızlıklara olan boyun eğmemeleri uzun yıllar devam etti. Bu sırada ise Satoshi hala kızı arıyordu, Caine ile birlikte kalıyorlardı. Bütün hayat felsefesini ve hatta müzik grubunun ismini bile Satoshi'den esinlenmesinden dolayı Caine şarkılarının içine Satoshi'nin aradığı Tanya isimli kıza gizli çağrılarda bulunuyordu. Bu süreçte ise Caine okulun kendisine bir şey öğretemeyeceğine karar vererek Üniversite'den ayrılarak 20'li yaşlarını müziğe ve vaftiz babasının evlatlığını aramaya verdi.
Bölüm 4: Aradığın Neyse; Sen O'sun
Etraftaki güvercinlere soruşturması neticesinde Rusya'dan kaçmış, Tanya isimli bir kızın uğradığı bir mekanı araştırarak şansını denemek istedi Caine. Orada kadını buldu bulmasına fakat kadının başı mafyayla büyük belaya girmişti anlattığına göre. Fuhuş, uyuşturucu kaçakçılığı, haraç, yasadışı silah ticareti gibi suçlar işleyen bir İtalyan mafyasına denk geldi. Kadınla daha fazla konuşmasına çete üyeleri tarafından izin verilmeyen Caine dövülerek dışarı atıldı ve eve gitti. Eve gittiğinde Satoshi bir minderin üzerinde meditasyonunu yapıyor ve ölmüşlerini ruhunun korunmasını tanrısından diliyordu. Durumu ona anlattı ve yatıp uyudu. Gece vakti susayıp kalktığında Satoshi'yi kontrol etti fakat yatağında değildi. Nerede olabileceğini tahmin edip ona bahsettiği bara polis kuvvetlerini de arayarak gitti. Polislerden önce mekana vardığında ihtiyar Satoshi mafyanın mekanını basmış ve bir elinde çok eski bir horozbaşlı tabanca diğerinde ise bir katana ile birlikte yaşam mücadelesi veriyordu. Barın koridoru sanki Styx nehri gibi kana bulanmıştı. Satoshi yerde gülümseyerek yatarken Tanya ise silahı Satoshi'nin başına doğrultup ateş etti. Caine içindeki öfkeye vücudunun kontrolünü kaybederek Tanya'nın üzerine atladı ve kadını öldüresiye yumruklamaya, tırnaklarıyla yüzünden yanaklarını sökmeye başladı. Polis sireni duyulduğunda ise Satoshi'yi alıp arka çıkıştan kaçarak uzaklaştı. Üstü başı kan içerisindeyken üzüntüsünün verdiği gözyaşı da vücut sıvılarına eklendi. Eve gittiler; çok geçmeden polis geldi. Satoshi'yi aldılar, Caine şok içerisinde hıçkırarak ağlamaktaydı. İfadesi alındı, Satoshi için bir defin işlemi gerçekleşmesini biliyordu. Meşru müdafaa hükümleri dolayısıyla ve haksız tahrikten dolayı da Tanya'nın ölümünden cezai sorumluluğu olmadı. Colorado'da bir tepenin üstünde Satoshi için tek kişilik bir cenaze merasimi düzenledi. Küllerini alarak kanyondan aşağıya savurdu ve akıl hocasına.. babasına.. ve en yakın arkadaşına veda etti.
Bölüm 5: Yeni Dostluklar; Yeni İhanetler
Tek başına eski grubunun parçalarını çalıp köşede bucakta para kazanmaya çalışan Caine bir de müzik ekipmanları ve stüdyo için altına imza attığı kefalet sözleşmesinden doğan borçları ödemenin derdindeydi. Kazanırız herhalde deyip pervasız hareket ederek 75.000$ borca girmişti. Kefil olarak da grup başkanı olduğundan kendi adı yazılıydı. Kazandığı parayla bu borcu 76 yılda ödeyebilecekti ki çoktan para aldığı tefeci kurşunu kafasına yerleştirirdi bu sürede. Diğer grup üyeleriyle birlikte bir çözüm ararlarken, Caine bir bar çıkışı aşırı alkollüyken siyah bir minivan tarafından kaçırıldı ve bir depoya getirildi. Depoda kendisi gibi 3 kişi daha esir konumdaydı; Aleksander Almast, Lucas Wright ve Sokolov. Kendilerini FBI'da görev yaptığını söyleyen bir ajan kaçırmıştı ki yüce (!) Amerika devletinin bekası için bir proje test etmeleri gerekiyordu. Deneme amaçlı önceden maket paraların ayarlandığı, çalışanların hepsinin polis olduğu bir bankayı soymaları gerekiyordu. FBI yeni bir yöntem keşfetmişti ve sıradan, kimsenin sözüne inanmayacağı birkaç adam denenmek istedi. Caine cazibeli bir insandı, konuşma faslını yönetecekti; Aleks silah tutacaktı; Lucas planı yapacaktı; Sokolov ise kaçışı sağlayacaktı. Karşılığında 50.000 USD alacaklardı ki bu böylesine çerez bir iş için oldukça kolaydı. Talimin günü geldiğinde ellerine silikon silahlar verildi ekibin ve bankanın planları da ellerine tutuşturuldu. Herkes plana uyuyordu, Caine girişteki korumaların dikkatini dağıttı; Aleks içerideki banka görevlisini korkuttu ve kasaya girilip paralar çocuk oyuncağı gibi alındı ve paralar denilen çöp kutusuna bırakıldı. Fakat çıkışta.. Çıkışta kendilerini araç ya da alkışlamak için FBI ekibi beklemiyordu. Bölge kolluk kuvvetleri "Atın silahlarınızı!" gibi planda olmayan ihtarlarda bulunuyorlardı. "Ne oluyor kamera şakası mı?" gibi tepkilerle ekip ne olduğunu anlama çalışırken kendilerini gözaltında buldular ve birkaç gün sonra mahkeme önüne çıkarılarak banka soymaktan ve diğer 3 suçtan 18 yıl hapisleri istendi. Ekip andavallığına mı üzülsün; giden vakitlerine mi üzülsün karar veremediler. Oyuna gelmişlerdi, kendilerini FBI'da çalışan Eugune Flores isimli mafya bağlantıları olan bir adam kandırmış milyarlarca doları alıp suçu da üstlerine yüklemişlerdi. Hep birlikte bir yemin ettiler; çıktıklarında kendilerini bu işe sokup adamı bulup onu huzura erdireceklerine dair. Bunu da birlikte kuracakları bir ekip aracılığıyla onun mertebesine yükselerek ve hatta yönetimde söz sahibi olacak adaylarını ortaya koyarak yapacaklardı. Caine buna inanmıştı, evet bir savaşçıydı, ama barış için savaşacaktı. 20 yıl sonra kendisini neyin beklediğini bilmeden bekleyişe koyuldu..
Bölüm 6 Final: Vice Şehri'nde Özgürlük
Özgürlük.. Kimileri için bir hayal kimileri için bir hayat. Caine için aralarda bir yerdeydi. 20 yıl boyunca işlemediği bir suçtan içeri yatmıştı. Devletin avukatları kendisine suçlu gözüyle bakıp kutsal savunma hakkını olabilecek en kıt oranda kullandırtmışlardı. Olayın aslını bile araştırmamıştı. Şarkılarında sitem ettiği düzene ve adalet anlayışına inancını bir kez daha yitirmişti. Her şeyini kaybetmişti; grubunu, akıl hocasını, evini, gitarını. Tek varlığı Stalingrad'da haber alamadığı babasıydı. O da meçhul. Grup arkadaşlarına ulaşmaya çalıştığında bazısının evlenip bu işleri bıraktığını; alkol komasından öldüğünü; bazısının ise başka gruplarda çaldığını öğrendi. Ortada bir Ronin yoktu. Kendisine göre olmamalıydı da. Ta ki zamanı gelip adaletin tecellisini sağlayana kadar. Hapisten çıktığında ilk iş soyadını değiştirmek oldu. Nasıl olduysa, çeyrek asır geçmesine rağmen o gün Satoshi'nin kızını kurtarmak için hayatını verdiği barda tuttuğu katananın kabzasının izi hale elindeydi. Artık yeni bir adı vardı ve bunu kullanmalıydı. Caine Blackhand.. Kendi moral kanunları olan, davasının yakasına sıkı sıkıya sarılmış bir savaşçı. Ama öyle insanların kafasına sıkarak ya da burnunu kirlettirerek değil; müziğiyle ve kendine has yöntemleriyle. Sonuçta akıl hocası demişti: "İyi bir katananın biley taşına ihtiyacı olduğu kadar bir beynin de zinde olması için bilgiye ihtiyacı var." diye. Artık bir evi bir de arabası vardı; yanında da intikam ateşiyle yanıp kavrulan güvendiği arkadaşları. Bakıp göreceğiz; yüce (!) Amerika devleti için neler yapabilecek!
Konu: Caine "Blackhand" Volkov (Okunma sayısı 1597 defa)