Days Gone

[BlackPhoenix]

"Days Gone, Bend Studio tarafından geliştirilen ve Sony Interactive Entertainment tarafından PlayStation 4 ve Microsoft Windows için yayınlanan 2019 Aksiyon-Macera, Hayatta kalma, korku video oyunudur."

     Oyun Deacon Saint John isimli, motor kulübü üyesi, Playstation sürümünde Road Captain olan fakat PC sürümünde Enforcer yaması olan bir ana karakterimiz. Oyunda kullanabildiğimiz bir araç var ve o da motor. RDR'deki at neyse, bunda da o motor. Büyük bir salgın ve hastalık sonrası geçen bu oyunu genel terim olarak "kıyamet sonrası kurgusu" olarak nitelendirebiliriz. Vikipedia'da gerilim yazmasa da bana göre en çok gerilim unsuru barındıran bir oyun. Korkudan çok gerilim bana göre, oyunları artık fiyat - oynanış süresi olarak değerlendirdiğimiz bu devirde, bu tip oyunları sevenler için severek oynayabileceği bir oyun olarak söyleyebilirim. Oyunu ne şişireceğim, ne de yerden yere vuracağım. Oyun yapmak istediklerini bir yere kadar yapıyor ama mükemmel yapmıyor ama bu demek değil ki kötü yapıyor. Gayet de güzel yaptığını söyleyebilirim. Hayatta kalma mekanikleri güzel, yağma özelliği var ve gayet başarılı ama bence eşyalar daha fazla olabilir, daha çeşitli olabilirdi, bol yağmayı severim, gittiğim bölgeyi araştırmayı, beni bir süre orada gezdirip envanterime yeni şeyler kazandırmasını severim. Envanter sistemi ve üretim sistemi gayet güzel, hızlı ve kullanışlı fakat bu envanter sisteminde söylemek istediğim bir şey var. Envanteriniz çoğu eşya üzerinde fazlasıyla kısıtlı, bandaj yapmak için alabileceğiniz bez sayısı fazla kısıtlı, benim gibi acele etmeden, sakin ve rahat oynayanlar için çok kısa süre içerisinde yağma sırasında bazı eşyaları alamıyor, üzerinde "azami" şeklinde bir yazıyla karşılaşıyor ve onu orada terk ediyor olacaksınız. Pek de sıradışı olmayan bir hikayeye sahip bir oyun kendisi. Alın veya almayın diyerek hiçbir topun altına girmek istemiyorum fakat Youtube üzerinde dönen inceleme videolarını izlediyseniz görmüşsünüzdür. Bana göre bazı noktalarda çok gömmüşler. Zaten onlara da bir şey diyemeyiz, herkesin şahsi fikri fakat oyun bayıcı şekilde veya Enis Kirazoğlu'nun dediği gibi "çıtır, çerez" diyebileceğimiz bir deyimde de değil. Gayet güzel, oyun içerisinde kaçıklar, üşüşkenler olarak adlandırılan yaratıklar var. Bunlar şu an oldukça bilinen zombi temasına oldukça benzer hatta akraba diyebiliriz. Fakat aynısı değiller, unutmayın.

Spoiler: GösterGizle

     Oyundaki en eğlenceli mekanik bunların sürülerinin olması, aklınıza Left 4 Dead gibi bir şey gelebilir fakat biraz daha farklı. Burada tek başınıza mücadele ediyor, etraftaki patlayıcı - yanıcı veya kendi ürettiğini patlayıcılarla - yanıcılarla strateji düzenliyor, kurguluyor ve bunu hayata geçiriyorsunuz. Peşinizde sapık gibi 300 tane birbiriyle kıç kıça kovalayan kaçığın hepsini kana kan, dişe diş temizledikten sonra o kadar tatmin olunuyor ki işte oyunun asıl eğlencesinin o olduğunu anlıyorsunuz. Bana soracak olursanız bu sürülerden oyun başında, güzelce güçlenene kadar kaçın fakat sonrasında oyunun ortalarında, henüz bitirmeye yaklaşmadan bu işe bulaşın. Aşırı zevkli ve oyunun temel mekaniği bence bu. En eğlenceli yaptığı şey de bu, bu arada kaçıklar insanlardan daha zeki oyunda.

     Oyunda bunların dışında hayvanlar da var. Onların çok da özelliği yok, bazılarının başkalaşım geçirmiş halleri var ve yine size saldırıyor, zorluyor ve darlıyor. Başıma gelen bir olayı anlatacağım. Bir kaçık sürüsünün konakladığı bir mağara var ve orada almak istediğim bir şey vardı, sabah gittiğimde sürünün hepsi oradaydı, çünkü sabahları konaklarına çekilip dinleniyorlar. Onlar geceyi seviyor, gece sürünün dışarı çıktığı bir zamanda içeri girdim ve istediğimi aldım. Dışarı çıktım, birde baktım biraz uzakta o sürünün tamamı bir kurt kovalıyor ve kurt bana doğru kaçıyor. O kadar organik, saf ve güzel bir olaydı ki, orada çok fena gerildim ve motora binip kaçtım hemen, işte bu oyunu eğlenceli yapan gerilim, stres ve biraz korkudan olan eğlence. Outlast gibi bir şey değil, burada onlara karşı koyabiliyorsunuz ama onlar da sandığınızdan daha kalabalık ve güçlü. Etraftan malzeme toplayıp, üretim yapıp, etraftaki benzin bidounü gibi materyalleri istediğiniz şekilde yerleştirip, bütün patlayıcıların yerlerini saptayıp, kendinize bir harita çizip ardından sürüye sataşmak ve yaptığınız planı uygulamak... Planı uygularken onlardan beklemediğiniz hamlelerle karşılaşmak, sürünün bir kısmının beklemediğiniz yerden gelmesi, sizi sıkıştırmaya çalışmaları, önünüzü kesmeleri... O kadar saf gerilim ve aksiyon ki, ŞU HİÇ SEVMEDİĞİM ÖD PATLATAN, EKRANA BİRDEN ÇIKAN LANET OLASI CIRTLAK, TİZ SESLE BERABER İĞRENÇ, DEMODE VE APTALCA OLAN SAÇMALIKLAR VE BUNLAR YETMEZMİŞ GİBİ BİR BOK YİYEMEDİĞİMİZ, SOPA BİLE KULLANAMADIĞIMIZ ACİZ KARAKTER YERİNE BUNU TERCİH EDİYORUM VE TAVSİYE EDİYORUM. Tabii onun da seveni vardır, ona bir şey diyemem ama zevkler...

     Oyunu almak isteyenler için tavsiyem, incelemelere bakın fakat her denilene kulak asmayın, onlar da... Hatta çoğu oyun puanlama sitesinin bile insanlardan oluştuğunu, onların yorumlarının olduğunu ve hatta onların da sevdiği oyun türleri olduğunu biliyorsunuz. Oyunun grafikleri bana göre göz alıcı ve şu ana göre baya güzel. Işıklandırma oldukça kaliteli, kaplama ve karakter detayı çok güzel. Eğer oyuna çok da yükselmediyseniz ve aşırı bir şeyler beklemiyorsanız. Beklentinizi düşük tutuyorsanız, bu oyun size istediğini verecektir. Saçma düşüncelerle girmeyin, ikinci bir Cyberpunk 2077 vakası ile karşılaşmayın. Soruları olan, oyunu almak isteyen varsa istediğini sorabilir.


Sizin düşünceleriniz nedir?

[Slayertheconqueror]

açık ara en iyi açık dünya oyunlarından bir tanesi, sarahı bulduktan sonra senaryo çok kısa sürede bitiyor daha uzun sürmesini isterdim

[kinginthenorth]

Plus'dan geldi, far cry oyunlarını bitirdiğim bir dönemden sonra oynayınca bu da mı bu tarz diye bitiremedim, tekrar şans vereceğim ileride ama zombi türleri ve hikayesi pek ilgimi çekmedi. Yoklukta bitirilir.

[mike]

Oyunu bugün itibari ile bitirdim. Objektif olmaya çalışarak gözlemlediğim olumlu ve olumsuz görüşleri aşağıda yazacağım. Spoiler olacağı için hikaye noktasına pek değinmek istemiyorum ama üstünkörü onun da bir üstünden geçeceğim.

Days Gone:

Günümüz dünyasında dünyaya bir zombi virüsü yayılıyor ve popülasyonun büyük bir çoğunluğu bu virüs sonrası zombiye dönüşüyor. Oyundaysa bu zombiler Freak, yani "Kaçık" olarak isimlendirilmiş. Oyundaki ana karakterimizin adı Deacon St. John. Kendisi bir %1er motorcusu ve Mongrels isimli bir motor kulübüne üye. (Gerçek hayatın Mongols uyarlaması) Kulüpten Boozer isminde çok yakın bir arkadaşımız ve Sarah isminde bir kız arkadaşımız var. Kız arkadaşımızı bu zombi karmaşası esnasında NERO isimli bir askeri birliğin helikopterine teslim edip onu bu karmaşadan çıkartmasını istiyoruz. Fakat helikopterde sadece bir kişilik yer olduğu için sadece kız arkadaşımız bir toplama kampına götürülüyor ve biz yakın arkadaşımız Boozer ile kıyametin ortasında kalıyoruz.

Oyun içerisinde geçen yaklaşık 1.5 yıllık süreç sonunda oyunun ana haritasının tamamını kapsayacak bir orman haritasına dahil oluyoruz. Öğrenmişiz ki kız arkadaşımız Sarah, o gece NERO isimli birlik ile toplama kampına ulaştırılmış. Fakat toplama kampına Freak(zombi) baskını gerçekleşiyor ve kız arkadaşımızın orada öldüğünü öğreniyoruz. Biz ise bu söylediğim ormanda Boozer isimli arkadaşımız ile hayatımızı idame ettirmeye çalışıyoruz. Çeşitli kamplarda insanların ayak işlerini yapıyoruz, zaman zaman erzağa vs. çıkıyoruz. Bir yerden sonra Deacon isimli ana karakterimiz hikayede bir 'arayış' içerisine giriyor ve hikaye o andan itibaren şekillenmeye başlıyor. Arayış dediğim kısmın ne olduğunu söylemeyeceğim. Oyunun hikayesi buraya kadar.

Eksileri
Days Gone genel olarak benim hafızamda artıları ile yer edinmiş olsa da eksilerin fazlalığı da su götürmez bir gerçek. Buna da aşağıda kısaca değineceğim:

- Oyunda Freak denen zombiler yeterince gerilimli değil. Tek yaptıkları bağırarak üstünüze koşmak ve kafalarına aldıkları tek kurşun ile ölmek. Korku/Gerilim oyunlarını sevmeyen birisi olarak oyunun hiçbir noktasında zombi atmosferinden ürktüğümü hatırlamıyorum. Ürktüysem de sayısı bir elin parmağını geçmemiştir.

- Oyunun silah kullanma mekanikleri çok zor. Zombiler çok hızlı hareket ediyor ve siz nişan alana kadar bir anda size saldırmaya başlıyorlar. Zombileri öldürmenin en garanti yolu kafadan atış olduğu için o nişanı alana kadar epey bir uğraşıyorsunuz. Aslına bakılırsa bunu bir üst maddede zombilerin kafadan tek kurşun alarak ölmesi olarak adlandırmış olsam da bu da başka bir eksi.

- Oyunun hikayesi bir yerden sonra ciddi manada tekrara düşüyor. Oyunun ana hikayesini 30 saatte bitirdim fakat 300 saat oynamışım gibi hissediyorum. Hatta öyle bir hikayesi var ki ben bu oyunu Mayıs 2023'de satın almış olmama rağmen kaç kere silip tekrar yükleyip hikayesine devam ettiğimi hatırlamıyorum. Nihayet 1 yıla yakın bir süreçte hikayeyi bitirebildim.

Oyunun ilk başlarda size vaat ettiği şeyler gerçekten ilgi çekici gibi görünse de bir süre sonra görev yapısı zayıflıyor ve sürekli aynı şeylerin tekrarını yapmaya başlıyorsunuz, bu da bir yerden sonra bana baygınlık hali getirmedi değil.

- Benzin sistemi olayı bir yerden sonra can sıkıcı olabiliyor. Oyunda ana taşıtınız bir motosiklet ve belirli aralıklarla benzin alıp yakıtını sürekli olarak yenilemeniz gerekiyor. Fakat bazen oyunun hikayesine kaptırıp benzin almayı unuttuğunuz zaman öyle olur olmadık yerlerde benzin bitiyor ki tam dağ başında bir başınıza kalmış oluyorsunuz. Oyunda birkaç defa benzinim bitti ve benzin bittiği zaman oyun size Fast Travel gibi opsiyonları da sunmuyor. Tek yapmanız gereken paşa paşa motosikleti sürükleyerek götürmek ve benzin bidonu/benzin istasyonu bulup yakıt doldurmak.

- Oyunda 'sürü' denen berbat bir özellik var. Freak denen zombiler gruplar halinde geziyor ve size aynı şekilde gruplar halinde saldırıp sıkıştırabiliyorlar. Gruplar halinde dediğime bakıp küçümsediğinizi tahmin eder gibiyim fakat durum maalesef böyle değil. Bu 'sürü' denen gruplar en az 500+ tane zombinin birleşiminden oluşuyor. Belki 500'den bile fazla olabilir. Hepsi çok hızlı koşuyor ve öldürmenin tek yolu bomba ya da molotof atarak grubu toplu şekilde öldürmek ya da çeşitli tuzaklar grup hepsinin birden düşmesini sağlamak. Fakat bu sürüler gerçek manada o kadar kalabalık ki öldürene dek envanterinizdeki bütün cephaneler A'dan Z'ye kadar bitmiş oluyor. Öyle ki sürüden kaçarken sürekli hareket halinde olmalısınız ve oyundaki stamina haliyle siz koşarken düştüğü için iyice rezil bir duruma düşüyorsunuz ve bir yerden sonra sürülerden de kaçamıyorsunuz. Aralarına alındığınız an 1sn içinde ölmeniz kaçınılmaz oluyor.

Bu 'sürü' olayı gerçek manada çekilecek dert değil. Oyun ana hikayesinde birkaç kez sizi 'sürü' öldürtmeye zorluyor. Toplam 3 tane 'sürü görevi' varsa rahat bu 3 görevde 50-60 defa ölmüşümdür. Çok sağlam bir cephaneliğiniz varsa ve tuzak kurmakla kafa yorabileceğinizi düşünüyorsanız belki o zaman keyifli olabilir fakat bana göre keyifli gelmedi. Aşağı yukarı düz oyuncular da benden farklısını düşünmüyordur.

Artıları

- Days Gone'ın grafikleri ciddi manada güzel. Belki Cyberpunk 2077 ile birlikte oynadığım en iyi açık dünya grafiklerine sahip. Özellikle orman atmosferindeki yeşillik doygunluğu, canlılık ve mekan tasarımlarını gerçek manada beğendim. 1080P Ultra'da oyunu oynayıp bitirdim fakat 2K monitörüm olsaydı çok daha iyi bir deneyim olabilirmiş.

- Açık dünyası güzel. Hikayeyi bitirdikten sonra hiçbir şey yapmasanız bile motorunuzu alıp etrafta dolaşabilirsiniz. Benim epey hoşuma gitti.

- Benim için en can alıcı ve en beğendiğim nokta ise oyunun ana karakteri: Deacon St. John. Cidden Deacon'ın karakter tasarımı ve diyalogları çok başarılı. Öyle ki bir dizi karakteri olmuş olsaydı eminim o tarafta da yine çok sevilirdi. Karakterin tarzı, diyalogları vs. çok başarılı. Yapımcı firma ana karakteri gerçekten güzel kurgulamış fakat yan karakterler konusunda biraz zayıf kalmış. Days Gone oynayıp sildikten sonra muhtemelen aklımda kalacak tek şey Deacon St. John olacak. İzindeyiz.

- Birkaç üst yorumda hikaye hakkında eksilerimi yazmıştım, eksileri yazdığım kadar artıları da önemli. Oyunda bazı görevler var ki oynarken bana çok kez 'vay be' dedirttiği oldu. Days Gone aslında potansiyel olarak başarılı bir hikaye sunuyor fakat bunu gereksiz uzatmışlar ve bir yerden sonra tıkanıp hikayeyi tekrara düşürmüşler. Eğer ana fikri oyuncuya tam olarak verebilseler ve sıkmasalar eminim oyun tarihinin en iyi ilk 3 zombi açık dünya hayatta kalma oyunundan birisi olurmuş. Bunu eksiye yazmak istesem de tekrar geri dönmek istemediğim için değinmek istediğim bir diğer nokta hikayedeki tutarsızlık. Oynadıkça tutarsızlığı anlayacaksınız.

- Müzikler çok başarılı. Öyle ki kar yağışının altında motorumuzla seyahat ettiğimiz bir görev var ki resmen ASMR etkisi yarattı.

Final

Days Gone, büyük bir potansiyel barındırılmasına rağmen teknik ve küçük detaylar ile efsane olma şansını yitirmiş bir oyun olmuş. Yapımcı firma özellikle hikaye ve oynanış konusunda birkaç küçük dokunuş daha yapmış olsa bu oyun belki şu an çok daha farklı bir yerde olurmuş.  Oyun zaman zaman eTail gibi çeşitli sitelerde 250-300 TL bandına düşüyor. Bence bir şans verilebilir fakat çok büyük beklentiye girmemek lazım.
Total Skor: 6/10

[ankaralı gangster]

Oyunda NPC sıkıntıları var. Zombiler sizi insanlardan daha çok zorluyor saçma şekilde. İnsan NPC'leri aşırı berbat.

[mike]

Oyunda NPC sıkıntıları var. Zombiler sizi insanlardan daha çok zorluyor saçma şekilde. İnsan NPC'leri aşırı berbat.

Ben çok ciddi bir sorun görememiştim, lakin kaçıklara nazaran rekabetçilik seviyeleri çok daha az. Bir siper arkasına çöküp 10 kişilik bir grubu sadece HS atarak bitirebiliyorsun maalesef.

[batvhansmsek]

Skizzo'nun annesi burda mı Skizzo'nun annesi?