Bu rehber Jefferson ve çevresinde bizimle rol yapan arkadaşlarımızın, orada yaşayan sivillerin birbirleriyle daha iyi anlaşabilmesi için yapılmıştır.
Kişiliğinizi oluşturun:
Yönettiğiniz karakterlerin özellikleri tamamen sizlere bağlı olmalıdır ve her şeyden önce yönettiğiniz karakterlerin gelecekte "çete üyesi" olabileceğini düşünerek rol yapmanız gerekiyor. Karakterlerinizin amacı, tamamen çete içinde yükselmek için çabalayan, para için her şeyi yapabilecek kadar cahil olmaktan geçmelidir. Yönettiğiniz karakterlerin kendi içerisinde yaşadığı psikolojik sorunlar, kronik rahatsızlıkları olursa, hem daha gerçekçi hem de sizi daha çok role bağlar, bunun bilincinde olun. Örnek vermek gerekirse; X karakterinin anksiyete hastalığı var, beraberinde onu tetikleyen öfke kontrolü problemi de var. Bunun gibi şeyler yaparsanız daha çok role bağlanırsınız. Çete kültürüne ayak basan (sokağa inen) karakterlerin hepsinin, agresif, sinirli, deli, kafayı yemiş olmaması gerekiyor. Örneğin; korkak bir karakter oynayacaksınız. Sokakta kavga olduğu an uzakta izlemelisiniz. Silah sesi mi duydunuz? Direkt tabanları yağlayıp kaçmanız gerekiyor, oradan kendinizi kurtarmanız gerekiyor. Sokağa gelen karakterler, tam olarak neyin ne olduğunu bilmediğinden çekingen tavırlar ve hafiften korkak davranışlar sergilemelidir. Şahsen sokağa sıfırdan gelen bir karakterin deli yürek, cesaretli katil zenci rolü yapması realizm'in dışında bir davranış olur.
Mahalleli gibi davranın:
Sokakta yaşayan birisi veya sokağa yeni taşınmış birisi olun. Çete bölgelerinde genelde "civarda" yaşayan ve o bölgede yaşamını sürdüren insanlar aktiflik sürdürür, çete üyeleri de o bölgede yaşayan insanlardan oluşur. Genellikle sokağa gelen ve faaliyetlere katılacak kişini, civarda yaşayan birisi olmayınca, o kişiye karşı bir şüphe gözüyle bakılır ve çok güvenmezler. Yapacağınız rolde, başka bir yerde yaşayan karakterleri oynayacaksanız eğer, böyle şeyleri göze almakta fayda var. Eğer bir karakter yaratacaksanız Jefferson çevresinde yaşayan veya bir yakınının yanına taşınmış olmasına dikkat etmelisiniz. Sokağa geldiğinizde karakterinizle izleyeceğiniz rol, insider olma sürecindeki gibi çok önemlidir. Sokağa geldiğinizde "Hey ahbap. Baksana, burada bir çete/aile varmış, katılmak istiyorum." değil de. "Sokaklara indim işte zenci, buralarda artık benim de adımlarımı göreceksiniz" ya da "Sokağa yeni taşındım ve ortama göz atmak için buradayım, buralarda beraber çok şey yapacağız gibi duruyor" tarzı roller izlerseniz sizin için çok, çok iyi olacaktır.
Yaşadıklarınızdan kazanın:
Geçmişte karşınıza çıkan problemleri ve bununla beraber gelecek sorunları rol yaparken ortaya sunmanızda, sürekli olarak devam ettirmenizde büyük fayda olacaktır. Peki bu nasıl olur? X karakteri ailesi içinde yaşadığı küçük problemler sonucuyla sokağa atılır, sosyal ortamında bozukluklar olur ve bunu çevresine yaydığında, isteği dışında çıkan aksaklıklar ortaya çıkar; X kişisi bunların sonucuyla bir kavgaya karışır, kavgadan kolu kırık şekilde çıkar ve tüm sokağa rezil olur. Kolu kırık bir karakter yaratmak rol bakımından oldukça çeşitlilik sağlar, en önemlisi ise bunun rolünü uzun süreli devamını, detaylı bir şekilde getirmektir. X kişisi uzun süre kolu kırık gezer ve alçıdan çıktığında artık yaşananlardan ders aldığını ve bir dahakine böyle bir durumla karşı karşıya kaldığında, aynı davranışlarını sergilemeyebilir, kız karakterlere karşı özgüven kaybı yaşar veya arkadaşları tarafından dışlanabilir. Bütün bunlar karakterinizin yolunu çizmesinde büyük rol oynar.
Çıkarcılıktan uzak kalın:
Her durumda galip gelmek zorunda değilsiniz, aksine çoğu durumlarda isteyerek mağlup olduğunuz zaman karakterinizin gelişimini bir o kadar sağlamış olursunuz. Sokakta çıkan bir drama sonucunda etrafınız çevrilip dayak yiyebilirsiniz, karşı çete tarafından vurulup yaralanabilir, bir hata sonucunda insider karakterler tarafında sokak ortasında dayak yiyebilir, hatta günlerce hasta yatağında kalabilirsiniz. Rol yapmak, her zaman kazanan tarafta olmanız gerekçesi değildir, çoğu zaman okları üstünüze alıp kötü bir izlenim oluşturursunuz.
Detaya inin:
Yazı yazmayı sevin, textbase bir platformda rol yapıyoruz ve bunun sayesinde rolün içine girmek her zaman daha zevklidir. Karakterinizin bulunduğu duruma göre, o anki duygularını ve hislerini anlatmak oldukça kolaydır. Bunun için uzunca yazılar yazmanıza gerek yok, öz ve yeterli bakımdan karakterinizi ifade edebiliyor olmanız sizi daha ön plana çıkartır ve rolün içinde hissetmenizi sağlar. Nasıl yapabiliriz? Gayri meşru (illegal) bir yaşantı sürüyorsunuz, zamanla atıldığınız işlerden sonra paranoyak davranışlar sergilemek kadar doğal bir şey yoktur, bulunduğunuz her ortam için bu geçerlidir; karnı aç bi karakterin drive-thru sırasında sabırsız olması, akşam saat sekizde yapacağınız iddialı basketbol maçı için gergin olmanız ve daha birçok şey.
Özgün olun:
Diğerlerinden farklı bir yapıya sahip olmanız sizi farklı yapar. Yarattığınız karakter için bir yol planı kurmanızda, kafanızda bir şeyler oluşturmanızda yararlı olur. Herkesin artık bildiği, basit ve klasikleşmiş rollerden uzak kalın. Kimse annesi ve babası ölmüş, amcası Rus uyruklu mafyalar tarafından kaçırılmış, intikam peşinde koşan bir karakter görmek istemiyor, bu tarzda rol yapmanız insanları sizden uzaklaştırır. Ailenizi ve arkadaş ortamınızı detaylandırın, bu sayede ender bir yapıya sahip olursunuz. İnsanların dikkatini çekebilecek roller sizinle beraber çevrenizdekilere de rol imkanı sunar. Rol demek kesinlikle köşe başında sabahtan akşama kadar dikilip uyuşturucu satmak değildir. Sadece dikilmek yerine sosyal medyada aktif olun, günümüzdeki herkes internete bağımlı, çevrenizdekilerle ayak üstü muhabbetlere girin, yaratıcılığınızı konuşturun. Bu gibi durumlar gerçeğe uyumlu ve realistik olmanızı sağlar.
Şiddete başvurmak için acele etmeyin:
Tartışmasız rollerin en rahatsız edeni bir karakterin gelişimini tamamlamadan eline bir silah alıp bir başka karakterin peşine öldürmek için düşmesi. Bu birlikle arasında ya da birlik içinde olabilir. Düşmanlık sadece adam vurmak ya da şiddet değil, insanların bunu anlamasına biz yardımcı olmalıyız. Düşman bir çeteye karşı savaş kazanmanın tek yolu onları öldürmek değil. Rol yapmak: düşmanın mahallesine graffitiler atmak, sosyal medya üzerinden onları aşağılamak, mahalleleri boşken mahallelerine gidip fotoğraflar çekip bunları internette paylaşmak... Bunların hiçbiri insanlara zarar vererek ya da onları öldürerek kazanılan şeyler değil fakat kesinlikle daha keyifli oluyor. Yolda gördüğünüz herkese karşı agresif olmak, kavga çıkarmak gerçekte yaptığınız şeyler mi? Yönettiğiniz karakterin gelişimini göz önünde bulundurarak bu tarz eylemlere kalkışmanız gerektiğini unutmayın.
Bu rehber sıkça sorulan sorular üzerinden hazırlanmıştır.
1- Rütbeler
Insider - Çeteyle bağlantısı olan kişiler.
Resident - Çeteyle hiçbir alakası yoktur, Jefferson'da yaşayan mahalle sakinleridir.
2- Lingo ve terimler
Kelime/Söz: Belli bir olaydan bahsederken veya bir konuyu onaylarken kullanılır.
(Kullanımı: - Frank çok konuşuyormuş zenci, ağzında bakla ıslanmıyor. - Söz zenci, o elemana güven olmaz.)
Kelime yukarı: Söylenen sözle aynı fikirde olduğunu belirtmek, onaylamak.
(Kullanımı: Kelime yukarıda zenci, o kızın bana yanık olduğu ortada.)
Kelime aşağı: Söylenen söze heyecanlı bir ret.
(Kullanımı: Kelime aşağı zenci, Tanisha asla öyle biriyle yatmaz.)
Lanet ki: Yemin etmek.
(Kullanımı: Lanet ki onu gördüğüm yerde vuracağım zenci, bunu o istedi.)
Şükran günü: Zenciler için yaklaşan veya oluşmakta olan güzel bir olay.
(Kullanımı: Dün gece takıldığımız kız bizde kaldı zenci, harbi şükran günüydü.)
Kaygısız: Sorun yok anlamında kullanılan slang.
(Kullanımı: Polisin kamera kayıtlarından bir bok çıkmadı zenci, kaygısız.)
Cehennemden bir hayır: Oldukça olumsuz bir yanıt türü.
(Kullanımı: Gece bardaki eleman beni eşcinsel sandı zenci, telefonumu istedi. Cehennemden bir hayır.)
Kulağım: Söylenen şeylerin önemini bildiğini, full dikkat dinlediğini belirtmek.
(Kullanımı: Dediklerinin öneminin farkındayım zenci, kulağım.)
Oyun: Çete hayatı için kullanılan genel kavram.
(Kullanımı: Oyuna girince çıkması kolay değildir zenci, bu basketbol değil.)
Oyuncu: Çete hayatına dahil olmayı başarabilmiş kişiler için kullanılır.
(Kullanımı: Zenci o piç tam bir oyuncu, yanlış yapacağını düşünmüyorum. Sokak kodundan haberi var.)
Oyun kurma: Para kazanmak için kurulan plan.
(Kullanımı: Elime bir silah geçti zenci, akşam market için oyun kurmaya ne dersiniz?)
Kristal netliğinde: Anlatılan şeyin şüphesiz gerçek olması ve doğru aktarılması.
(Kullanımı: Herifler bize karşı bir şeyler planlıyorlardı, hamle yapmasaydık onlar yapacaktı. Kristal netliğinde.)
Ne pişiriyorsunuz/Ne kırılıyor/Pişirmek: Ne olup bittiğini anlamak için sorulan soru veya bulunduğun eylemi belirten bir söz.
(Kullanımı: Zenci, social stroynizi gördüm geldim, ne pişiriyorsunuz?)
Küte: Bele koyulabilen her türlü silah için kullanılan bir kelime.
(Kullanımı: Küte arabada zenci, olay çıkartmamaya çalış.)
Ölü Dostlar: Ölen çete arkadaşlarını anarak, bir konuyu ciddi bir şekilde onaylamak.
(Kullanımı: O piçi gördüğüm yerde dayak manyağı yapacağım zenci, ölü dostlar.)
Sonra: Daha sonra görüşüleceğini belirtirken kullanılır.
(Kullanımı: Acil eve gitmem lazım zenci, sonra.)
Şortunu yukarı çek: Kendini duruma göre ayarla, kendine gel.
(Kullanımı: - Missy içimi bir hoş ediyor zenci. - O hatun tam bir fahişe zenci, şortunu yukarı çek.)
Kamburlamak: Bir zenci ile gereğinden fazla uğraşmak
(Kullanımı: Hey, kamburu mu oldun zencinin, rahat bırak biraz.)
Tüttürmek: Bir kişiyi öldürmek anlamında kullanılır.
(Kullanımı: Lanet olası herif sinirlerimi çok geriyordu, ben de onu tüttürdüm.)
Yıldızın Parlaması: Bir olayda öne çıkmak, üstlenmek, başarmak için kullanılır.
(Kullanımı: İşi bana verdiler zenci, yıldız gibi parlayacağım.)
Ihta kalmak: Olay sırasında bir şey yapmamak, kendini ele vermemek için kullanılır.
(Kullanımı: Ihta kalın zenci, etrafta polis dolanıyor.)
Sıcaklık/Isı: Belirli bir bölgenin ve ya kişinin olaylı/tehlikeli olması
(Kullanımı: Ana hat sıcak zenci, uzak kalmaya çalışın.)
İddia: Yapılması gereken, yapılması iyi olacak şeylerin anlamını güçlendirirken kullanılır.
(Kullanımı: Zenci, paramı getirse iyi olur. - İddia.)
Şapka: Yalan anlamına gelir, genelde bir şeyin yalan olduğunu belirtmek için kullanılır.
(Kullanımı: Söylediği her şey şapka zenci, güvenmiyorum.)
(Kullanımı: Bana bu konuda güvenmelisin zenci! Şapka yok!)
3- Ritüeller
Put on: Çeteye alım töreni olarak düşünülebilir, karşılık dövüşler ya da ikiye bir dövüş gibi yapılır.
Put off: Çeteden ayrılmak olarak değerlendirilebilir, yukarıda yazılan işlemin benzeri uygulanır.
DP: Bunu çete içindeki bir nevi disiplin cezası olarak düşünebilirsiniz. DP olacak durumlar genellikle hit-up (rakip set bölgesine grafiti yapmak) yaparken kaçmak, kardeşinin arkasını kollamamak, bir kadın set üyesini, üyelerin eşini tecavüz etmek, taciz etmek, rakip set ile olan kavga sırasında kaçmak, çeteye kazık atmak gibi şeyler ile sıralanabilir. Çeteye karşı işlenen "suçun" durumuna göre DP edilecek üye dövülür, üç ya da dördüncü DP cezasında ilişiği kesilerek öldürülebilir, ya da setten kovularak rakip olarak karşılanır. Tecavüz gibi suçlarda ise üye direkt öldürülür ya da setten atılır.
4- Numba
Biri çete içine giriş yaptığında (put-on, jump-in, Infant olan kimse), sokağın önde gelenleri tarafından lakap verilir. Çete içine giren kişinin lakabı; Shotta fakat halihazırda veya öncesinde Shotta isminde bir çeteci var ise o kişi; Shotta#2 (Shotta numba two/Shotta numara iki) olur. Eğer bir çete üyesinin kardeşi iseniz; çeteye dahil edildiğinizde abinizin sokak adının bir sonraki sayısını almanız olasıdır, ölmüş bir çetecinin lakabı da devam edebilir.
5- Lakap
Karakterinizin lakabı Türkçe olmamalıdır, genellikle sokağa iniş yapan birinin lakabı zamanla çete içindeki üyeler tarafından size verilir. Eğer önceden bir lakap seçmiş iseniz başında veya sonunda: Infant, Tiny, Baby, #2... gibi insider olduğunu belirten terimler olmamasına dikkat etmelisiniz.
6- Kullanılması gereken araçlar
Insider üzeri ve aşağısının (Resident) bu araçları kullanması gerçekçiliğe en yatkın ve doğru olan şeklidir.
Resident:
Bravura
Buccaneer
Burrito
Cadrona
Clover
Emperor
Esperanto
Glendale
Greenwood
Intruder
Majestic
Manana
Oceanic
Perennial
Picador
Pony
Previon
Primo
Sadler
Solair
Tampa
Virgo
Willard
Insider:
Admiral
Blade
Boradway
Elegant
Majestic
Premier
Remington
Savanna
Slamvan
Sunrise
Tahoma
Tornado
Virgo
Voodoo
7- Konuşma dili
Apostrof/kesme işareti (') kullanmamalısınız. Kimi zaman bu noktalama işaretinin kullanımı doğru olsada, bir noktadan sonra abartı kullanıma ve görüntü kirliliğine sebep oluyor, bunun yerine sokak ağzıyla konuştuğunuzu emote yolu ile (/ame, /ado gibi) belirtmeniz daha yararlı olacaktır. Sizi fazlasıyla efordan kurtaracak ve daha doğru bir Türkçe kullanmanıza sebep olacaktır.
8- Çatışmalar
Çatışma sırasında silahınız olmadığı takdirde etrafta koşturmak yerine en yakın yere saklanarak mermilerden uzak durmaya çalışmanız gerçekçilik ve mantık açısından olması gereken en iyi harekettir. Bunların dışında hiçbir şey yapmayıp sadece izlemeniz, oradan oraya koşturmanız hem gerçekçilik ve mantık sınırlarını alt üst ederken hem de silahı olan kişilerin düşmanları vurmasını engelleyip işlerini zorlaştırmaktadır. Ayrıca alakanız ve bilginiz dahi olmadan sadece hissederek veya etrafta silahlı kişilerin araçlarına bindiklerini gördüğünüzde silahlanıp o aracı takip etmeniz, düşman oluşumun bölgesine gitmeniz realizm'i oldukça aşmakla beraber saçma bir harekettir.
9- Mahalle havası
Oluşum olarak sokağa katmamız gereken en olası his gerçek bir getto havası vermektir. Peki bunu nasıl yaparız? Araçlarınızı, motorlarınızı ve bisikletlerinizi doğru konumlandırmanız, bir yere ulaşmak için koşturmak yerine yürümeniz, karakterinizi sokağın kaldırım uçlarında değilde, evlerin önünde, bir yere oturarak veya bir işle uğraşıyormuş havası vermeniz gerekir. Bunlar yaptığınız role çeşitlik sağlar ve aklınızda yeni gerçekçi fikirler oluşturmanıza yarar.
10- Bölge içerisinde animasyon:
Köşe başlarında yapılan /crossarms, duruş animasyonları ve kol bağlama/kol açma, /idles gibi animasyonlar bizi karşı tarafa "low" bir profilde yansıtır arkadaşlar. Bu yüzden default şekilde, hiçbir animasyon yapmadan (rol ilerleyişine göre değişiklilik gösterir, /lean gibi animler vs.) düz duruşta, estetik göz zevkini bozmayacak hareketlerde bulunmalıyız.
11- Köşe tutma algısı:
Köşe tutma algısı, 2000'in başlarında, 90'ların sonlarında tamamen kırıldı. Köşe tutmak demek, sadece o köşenin kaldırımında animasyon yapmak veyahut beklemek değildir. Bir korneri(köşeyi) tuttuğunuzun rolünü birçok şekilde yapabilirsiniz. Bir korner bir evin kaldırımına bağlı olabilir, o kaldırımda oturarak bile bu kornerin dolu olduğunu gösterebilirsiniz.