@Kosmic konuya bekleniyorsun
@Diversa cığım, koştum, geldim. aslında türkiye'deki her z kuşağı çocuk gibi ben de 2009-2010'lu yıllarda fox tv'de yayınlanırken wwe'yi keşfettim. her programını kaçırmadan izlerdim, d-generation x'i görmüştüm ilk zamanlarda, kendilerine hayrandım. hatta ilk okuldayken arkadaşımla d-generation x rolü bile yapardık. ben triple h, o shawn michaels'dı... (güzel günlerdi) daha sonrasında iyice kendimi gaza getirip karşıyaka'da bulunan afiş diye küçük bir dükkana girip (kendisi bu yıl kapandı, pandemi lanetinden etkilenen yüzbinlerce dükkandan birisi oldu) d-generation x tişörtü ve rey mysterio maskesi almıştım :')
yıllar geçti, wwe'nin geçmişini araştırmaya başladım özellikle 2013 yılından sonra. attitude era denilen, 1997-2002 arasında yaşanan mükemmel bir altın çağı keşfettim. sansür denilen bir şeyin olmadığı, çok sert konuların işlendiği bir dönemdi. şu an efsane olarak gösterilen başta -bence tarihin en iyisi olan isim-
the rock, stone cold steve austin, triple h, kurt angle, chris jericho, mankind (mick foley, kendisinin üç yüzü vardır. mankind'ın yanı sıra cactus jack ve dude love yani)
(undertaker'ı saymıyorum çünkü kendisinin yıldızı 1993 yılında yani attitude era'nın önceki döneminde patladı.) ve çok daha fazlası bu dönemde kendilerini gösterdiler. bu yüzden wwe'nin altın çağı attitude era olarak geçer, herkes tarafından böyle bilinir. o yüzden zamanınız varsa ve gerçekten güreş ve senaryonun mükemmel birleşimini görmek istiyorsanız wwe (o zamanlar adı WWF'dir) 'nin 1997-2002 yılında yaptığı programları izleyin, izlettirin. (wwe network'de bulabilirsiniz)
favori maçlarımı buraya bırakıyorum.