Konu: Hikayeyi devam ettir!  (Okunma sayısı 417 defa)

0 Üye0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

#20 - 21.10.2020 16:37
içeriye buyur etti kadını ne içeceğini sormadan önce. hiç beklemediği bir cevap olan "ılık sütü" aldıktan sonra duraksadı, pek de anlam veremedi. mutfağa gidip sütü hazırladığı esnada kitapların yapraklarının birbirine sürtünmesinin sesi yerini bir sessizliğe bıraktı. yaşlı adam kadının ne yaptığını merak ediyordu etmesine ama bir yandan da aklı hala eşindeydi, acaba gerçekten yukarıdan kendisini izliyor muydu yoksa kutsal kitapların kaybedenleri onurlandırması mıydı bütün ahiret inancı?  sütün ılıklığı yaşlı adamın istediği ısıya ulaştığında onu bir kupaya dökerek salona doğru usul usul adımlamaya başladı. salona girdiğinde dış kapının açık olduğunu ve evin baş köşesinde duran eşinin fotoğrafının olmadığını fark etti. elindeki kupanın düşmesiyle dışarı çıkması bir oldu adamın. dışarı çıktığında biraz etrafa baktı ve sırtından yediği bir darbeden ötürü yere doğru düşüyorken gözleri kapandı.
100
2
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
100 tepkisini veren kullanıcı(lar):
elchavo, Renesmee,
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#21 - 21.10.2020 18:52
uyandı, daha sonra kendini mezara gömülürken buldu.

the end...
Hmmm
2
Hmmm tepkisini veren kullanıcı(lar):
Renesmee, Ogru Eldar,
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#22 - 05.11.2020 00:15
Kendisine olan inancını kaybetmişti sanki, her şey, her şey ama her şey üstüne geliyor ve ıssız karanlığın etrafında boğuluyordu resmen. Ölüyor muydu, mezar da mıydı? Etrafına bakarken zorlanıyor, çaresiz çaresiz kendine sayıklanıyor. Lakin bir ışık doğdu gözlerine. Bir masada oturmuş, kendisini bir siyaset tartışmasında bulmuştu. Ne o, o da ne? Masanın diğer tarafında Neşet, yan tarafında Oğuz. Ha bir de Orhan var. Orhan'ı unutmayın. Siyasetin konusu: kendisine edindiği yaşam biçimi; konusu hayatı, sonuçları hataları. Asla ne için hayatta olduğunu, niçin burada olduğunu bilmiyordu, konuşuyordu: "Ne olduğumu bilmiyorum, iyi miyim, kötü müyüm? İyi sayılabilecek çok şey yaptım fakat kötü olan çoğu şeyi de yaptım. Evet. Yaptım... 'Bu beni iyi birisi mi yapar yoksa kötü mü? Kendime iyi diyecek kadar yüzsüz değilim lakin kötü diyecek kadar nankör de değilim. Neyim, kimim ben, neresiyim?'
Işığın arkasında saklanmış gölgeler... Uyanıyordu yavaştan. Her şey bir rüyaydan ibaretti onun için, inanmak istemiyordu, nasıl olduğuna inanamıyordu. Tek bir şans gecelerine ay ışığı vuran o narin kadını görme umudunu kaybetmişti. Kadın dedi. Dedi ve iç çekti, bir dörtlük yazdı.

Gözlerinde kaybolurum uçsuz bucaksız şiirler gibi
Kıta sonlarında anlarım benzerliklerini
Mısra sonlarında anlarım olmayışını, ölürüm hasretine
Yokum ki gönlünde, görsem ne olur gözlerimde
.

Elinde kitabı, gözünde kalemi. Pencereye oturmuş kahvesini içiyor. Öylece bakıyor, bakıyor ve bakıyor. Onu bekliyor. O gelmeyecek, inanmak istemiyor.
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#23 - 21.01.2022 21:16
K&A
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok