Konu: Hikayeyi devam ettir!  (Okunma sayısı 418 defa)

0 Üye0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

#10 - 10.02.2020 03:33
O eşsiz güzellikteki kanatların farklı taraflarda siyah beyaz değişimi adama bir şeyleri andırdı... bunu anlamakta zorluk çekiyor olmasının yanı sıra zaman hiç geçmedi. İşte tam o anda...  bu kızın aslında Cehennem ve Cennet arasındaki anahtar olduğunu anlamıştı. Cennet'in tarafını  ay yüzlü kadın temsil ediyorken, beyaz saçlı kadın Cehennemi temsil ediyordu. Genç adam donuk bakışlarını siyah kanatlardan ayıramayarak onları her bir tüy tanesini olacak şekilde inceledi. Kanatlara bakmaya devam ettiği her vakit içini karamsarlık ele aldı. Genç adam geç olmadan bunu fark ederek karşısındaki ay yüzlü kadına döndü.

Bakışları gecenin ve gündüzün zamansız döngüsünü hatırlatırken, dolunayın ortaya çıkıp ışığını gökyüzüne ve dağların yamaçlarına yayar gibi harika bir aurası vardı. Genç adam bakışlarını saflığı, temizliği temsil eden beyaz kanatlara çevirdi. Hak ettiği bu muydu? Yoksa yaptıklarının karşısında ölümü, matemi, gizliliği temsil eden siyah kanatları mı hak ediyordu? Bir seçim yaptıktan sonra ne bekleyecekti onu? Kaybetme korkusunu hissetti en derinden. En başından hiç yolundan sapmaması gerektiğini düşündü... hatasını orada yapmıştı, olacaklar onun sorumluluğundaydı artık. Duraksayarak düşündü... belki onun bir seçim hakkı yoktu. Cennet ve Cehennemin anahtarı mı seçimi yapacaktı?
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#11 - 10.02.2020 16:52
Ve bir an insan olduğunun gerçeğiyle yüzleşerek Cenneti seçti. Tabi bu kadar basit olmayacaktı...

Ay yüzlü kadının ağzından birkaç cümle döküldü "Bu sadece basit bir seçimle gerçekleşmeyecek kadar kutsal bir şey bunun için kendini kanıtlaman gerekiyor. Kötülük yapmak çok basittir fakat gerçek iyilik hissini doruklarında hissetmeden iyilik yapmış olmazsın."
Bunun üzerine genç adam ne yapacağını düşünürken kadının bir dokunuşuyla uyuyakaldı. Uyandığında ise kendini yaşadığı şehrin arka mahallelerinden birinde buldu. Peki burada ne yapacaktı? Gerçek iyiliği bulabileceği bir yer miydi burası? İşte bunu bulmak ona kalıyordu. Bir süre sokaklarda gezindi ve etrafi gözlemledi birçok evsiz, bağımlı ve kağıt toplayan küçük çocukla karşılaştı o eski püskü evlerin içinde fakirlik içinde yaşayan aileler ve hasta yaşlı insanlar bulunuyordu burada hala nasıl bir iyilik yapacağını düşünürken kenardan küçük bir çocuğun ağlama seslerini duydu ve ona doğru dönüp yaklaştı...
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#12 - 13.02.2020 08:42
...ona doğru dönüp yaklaştı. Çocuk duvarın köşesine sinmiş, başını dizlerine gömmüş bir şekilde ağlıyordu. Genç adam dizlerinin üzerine çöktü, çocuğun saçlarını okşamaya başladı. Çocuk kafasını kaldırıp genç adamın gözlerinin içine baktı. Çocuğun griye çalan gözlerinde çaresizliğin haykırışını görmek mümkündü. Aniden çocuğun masum suratı kayboldu, suratına şeytani bir gülümseme yerleşti. Genç adamın üzerine hırlayarak atladı. Derisinin parçalandığını hissediyordu, o sadece yardım etmek istemişti oysa ki. Yeniden bilincini yitirmeden önce son gördüğü şey beyaz kanatlardı.
Bilinci yerine geldiğinde yine aynı yerdeydi. Tekrardan çocuğun ağlama sesleri... Ama bedeninde bir kusur yoktu. Çocuğa doğru yöneldi, yine cenin pozisyonunda hatırladığı gibiydi. Yanından geçip giderken çocuğun sırtına ufak çantasından çıkardığı bıçağını sapladı. Asla arkasına bakmadan oradan uzaklaştı. Bir süre sonra sırtında sert bir acı hissetmeye başladı, yere baktığında sırtından yere doğru damlamakta olan kanı fark etti...
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


JSW

*
v2 Oyuncusu 2021 Yılbaşında OyundaydıKış Dönemi Rekorunda OyundaydıRoleplayer
#13 - 13.02.2020 20:31
...kanı farkettiğinde bakışlarını aniden yere çevirmişti. Genç adam sağ elini sırtına doğru götürdü ve eli kana bulanmıştı. Bakışlarını hızlıca kaçan çocuğa yöneltmişti, ona sadece sevgisini hissettirmek istemişti ama gerçek anlamda sırtından vurulmuştu. Genç adam çevresine bakarak sırtındaki acıyla birlikte bir kaç adım attıktan sonra sendeleyerek yere düştü...
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#14 - 14.02.2020 17:05
Bir süre baygınlık geçirmişti. Ayıldığında bir sokak köpeği onu hem yalıyor hem de kaldırmak için kafasıyla ittiriyordu. Bir yandan sırıtıp doğrulmaya çalışır iken neler olup döndüğünü hatırlamaya çalışıyordu. Doğrulduğunda sırtında büyük bir acı hissetti ve zorlanarak duvardan destek alarak kalkmıştı. Kafasını duvara yaslayıp acısından dişlerini sıkıyordu. Sokak köpeği bir kaç kez havlayıp ilgi çekmek için etrafında bir kaç tür döndü. Genç adam zorlukla başını kaldırıp köpeğe bakındı ardından köpek bir kaç kez havlayıp yavaşça ilerlemeye başladı. Genç adam duvarlardan destek alarak ilerledi. Bir süre sonra arka sokaklardan çıkıp şehirin kenarında bir kulübeye vardılar. Eski ve dökük bir kulübeydi. Köpek kapının önüne kadar geldiğinde kulübenin kapısı aralandı ve köpek o aradan girdi. Genç adam bir süre bakınıp yutkundu ardından köpek aralıktan kafasını uzatıp bir kez havladı. Genç adam bu havlamanın nedemek olduğunu anlayıp sırıttı ama içinde ki korku ve acı ile tereddüt ederek kapıdan içeriye girip kapattı. İçerisi karanlıktı ve bir ses yankılandı; "Bize bir misafir getirdin demek, Mannelig."

Bir mum ateşi ile etraf loş bir şekilde aydınlandı. Çok yaşlı ve yorgun bir ses tonuyla "Bulduğun bir yere geç ve otur, evindeymiş gibi davran hemen geliyorum." dedi. Genç adam acı ve korkuyla bulduğu boş bir yere oturup gözlerini mum ışığına dikti. Köpek yavaş adımlarla gelip genç adamın kucağına çıkıp uzanıp kendini sevdirdi. Mum ışığı yavaşça etrafı daha fazla aydınlatmaya başlamıştı. Evin içi dışına göre daha derli ve düzenliydi. Etrafta tıbbi malzemeler ve kitaplar bulunmaktaydı. Yaşlı ve yorgun sesli adam sesi kadar yaşlıydı. Elinde bir kaç parça tıbbi malzemelerle genç adama doğru yaklaştı...
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#15 - 15.02.2020 02:19
Genç adamdan izin istemek için gözlerine baktı hafif bir tebessüm ile. Adam yardımını kabul ettiğini belirterek köpeğe döndü. Bulunduğu ortam ruhunu dinlendirmesinin yanı sıra onu dizginledi. Bunun yanında köpek ile samimi bir bağ kurmuş, yaşananların çoğunu unutmaya başlamıştı. Yaşlı adam, genç adamın yaralarını sarmış bir şekilde kısa süre içeriye gitti. Döndüğü vakit elinde bir yorgan ve yastık vardı. Salonun köşesinde bulunan divana yönelip elindekileri bıraktı. Adama burada yatabileceğini söyleyerek eliyle gelmesini işaret etti. Mutfaktan sürahi ile bardağı getirerek baş ucundaki masaya koydu, yanan birkaç mumu söndürerek içeriye loş bir hava bırakmıştı... Kısa süre içinde gözlerini kapatarak uykuya teslim etti kendini. Sabaha karşı gün doğmadan yağmurun cama usul usul dokunduğu ses ile gözlerini araladı. Nerede olduğunu kestirmeye çalışmıştı, kendine geldiğinde içini rahatlık kapladı. Aynı yerdeydi... o rahat bulduğu divanda yatıyordu ve kısa süre sonra uykuya daldı.

Sabahın ilk saatlerinde camdan içeriye vuran gün ışığı ile uyandı. Derin nefes aldığında etrafına baktı, masayı gördüğünde şaşırmıştı aslında. Yaşlı adam kendini toparlayabilmesi için kahvaltı hazırlıyordu. Bu durumda ne yapacağını bilemeyip yatağından kalktı ve adama yardım etmeye koyuldu. Karnını doyururken yaşlı adam kendisinden bahsetmesini istedi, adam anlattı ve anlattı... yaşadığı yere dönmek istediğini söyledi ona. Bu adama sonuna kadar güvendiğini, ona yardım edebilecekmiş gibi bir his kapladı içini.
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#16 - 05.03.2020 16:56
Beraber kahvaltı ettiler ardından ise yaşlı adam masadan kalkıp bir süre ortalıktan kayboldu ardından elinde eski bir parşömen ile birlikte geldi. Genç adam önce adamın elinde ki parşömene ardından da yaşlı adama bir süre bakınıp yutkundu. Yaşlı adam elinde ki parşömeni masaya serdi. Bu bir haritaydı.
Yaşlı adam derin bir nefes alarak;
"Onlar seni seçti. Karanlık ve aydınlık yüzyıllardır birbirleriyle mücadele içerisindeydi ve onlara denk gelen insanlar hiçbir zaman karanlıkla başa çıkamadı. Bazı şeylerle yüzleşmen gerekiyor- kaldıramayacağın şeylerle bile. Unutma, mutluluk en karanlık zamanlarda bile vardır. Yeter ki ışığı aramayı bırakma."
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#17 - 09.04.2020 17:03
Hayatının ne kadar değerli olduğunu genç adam bir kere daha fark etmişti... Başının döndüğünü hissetmiş, yaşlı adam onu aydınlık bir yerin içerisine yatırmıştı. Evet, bu adam karanlığa karşı olan savaşını inancıyla, kendine olan güveniyle yenmişti. Aydınlık her zaman ona yol gösterecek ve destek olacak. Ay yüzlü kadının son kez kendini öptüğünü gördü... her şeyi rüya olarak hatırlayacağı hayatına geri döndü.



Bu hikaye burada bitmiş olsun, yeni hikaye başlangıcı sizlerde.
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#18 - 10.04.2020 15:33
Gözünde dışarı parıltılar dağıtan bir gözlük ile elinde bir dünya klasiği Sefiller kitabını okurken dışarıda yağan karın yere düşerken ki çıkardığı seslerle müzik olarak canlandırıyordu aklında tınıları. 60'lı yaşlarını devirmiş olan adamı kapı'dan gelen o esrarengiz zil sesi rahatından ediyor ve kapıyı açtığında gördükleri karşısında şoka uğruyordu...
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok


#19 - 21.10.2020 16:16
Kim bilebilirdi ki yıllar önce kaybettiği eşine benzeyen birisini görebileceğini. Gördüğü andan itibaren yüzünün her noktası, mimikleri onu hatırlatmıştı. İçinde olan sıkı sıkı sarılma duygusuyla savaşıyor, zaman o an çok yavaş geçiyordu. Arka planda olan kar onu tamamen melek görünümüne sokmuştu. Ama evet, eşi hala bir melek. Kapısına gelen kadın sadece kitapları incelemeye gelmişti. 60'lı yaşlarına gelmiş olan bu adamın okumuş olabileceği kitapları düşünün... neler gördüğü, neler yaşadığı. Bunların hepsi ilgisini çekmişti.
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok
Tepki yok