ON BEŞ TEMMUZ İKİ BİN YİRMİ DÖRT - KASABA BARICody, Andrew ve Joe bardaki masada otururken, aralarındaki sıcaklık ve yılların getirdiği bağ hemen hissedilir. Üçü de uzun bir aradan sonra buluşmanın keyfini çıkarır.

Andrew ve Joe ile geçirdiğim keyifli doğum günü gecesi geç saatlerin ardından bara döndüm ve içmeye devam ettim. Gece ilerledikçe bar kalabalıklaştı ve gerilim arttı. Bir köşede otururken viskimi yudumluyordum ki, yan masadaki biri eski eşine yönelik sert sözler söylemeye başladı. Adam, ailem ile çekildiğim fotoğrafa bakarken yanıma oturdu, eski eşime hakaret etmeye başlafı ve bu, barın atmosferini ve beni hızla gerdi.

Sandalye devrildi, bir adam yere düştü ve ortam iyice kargaşaya dönüştü. Bu sırada laf yapan herif boş boş konuşmaya devam ediyordu, bardağı dolduran son damla ile bir anda kendimi kargaşanın içinde buldum. Yüzüme bir yumruk geldi, sonra bir tane daha. Dünyam bir an karardı.

Barın diğer ucundan Brown, olaya müdahale etmek için atıldı, ancak o da yumrukların hedefi oldu ve ikimiz de yerde bulduk kendimizi. Yumruklar ve bağrışmalar birkaç dakika sürdü. Kanayan yüzümle zar zor ayağa kalktım ve Brown’ın da aynı durumda olduğunu gördüm.

Kavga sona erdiğinde, ikimiz de kan içinde ve nefes nefese barın dışına çıktık. Başımı çevirip Brown’a baktım; şaşkın ama minnettar bir ifadeyle konuştum. Brown’ın polis olduğunu öğrendiğimde başımı salladım ve kendi çalıştığım departmanı söyledim. Kanlı bir başlangıcın ardından ortak bir dil bulmuş gibiydik.