Ekibin kuruluş hikayesi
2010 yıllarının başları, ekip kurulmadan önce ekibin her üyesi kendi çapında İngiltere’nin farklı yerlerinde varlığını göstermeye başlamıştır. Özellikle ekibin kurucusu olacak olan Jake Lawrence isimli şahıs, Londra şehrinde bir hayli popüler olmaya başlamıştır. Kendisi il-legal faaliyetler ile şehirde tanınmış, çoğu silah ve uyuşturucu tedarikçisi ile ortaklaşa iş yapıyordur. Çoğu gazete, dergi veya haberlere manşet olmasa da yeraltı suç dünyası tarafından tanınmış birisi haline gelmiştir. Birkaç yıl tek başına işleri devam ettirip küçük çaplı işler ile kendi hayatını kurtaran Jake, ekibin ikinci üyesi Roach ile tanışmıştır. Roach, İngiltere’nin Nottingham şehrinde büyük ailelerin şehirlerarası kaçak mallarını, silahlarını ve eşyalarını legal olmayan yollar ile ulaştıran kilit isimdir. Jake ile tanışmasından sonra kendisi Londra’ya gelmiş, para ve güç için Jake ile birlikte çalışmaya başlamıştır. Diğer ekip üyesi olan Jon Pedro ile daha önceden samimiyeti olan Jake, onu yanına davet etmekten kaçınmamış, eski dostu ve güvendiği bir insan olduğu için yanına almak istemiştir. Bunu yapmasının temel amacı ekibi büyütmek, güvenilir ve hakiki insanlar ile büyük oynamaya başlamak istemesidir.
Ekibi yavaş yavaş büyütün Jake büyük mafya babalarının, yer altı dünyasının önde gelenleri ile iş yapmaktan vazgeçip kendi adına, sadece kendi ve ekibi için çalışmaya başlamıştır. Londra’ya giren kaçak silahlardan, uyuşturucalara kadar çoğu pis işleri ekibi ile üstlenmiş, varlıklarını ortaya koymuşlardır.
Bu hızlı büyümenin ardından Jake ve ekibi büyük bir sıkıntı içine düşmüştür. Ekibin ana dayanağı olan Jake Lawrence kaçak silah sevkiyatında Londra polisi tarafından enselenmiştir. Enselenmesinden sonra doğan sonuçlarda ekibin diğer iki üyesi ortalıktan toz olmuş, ondan sonra başka bir işe girişmemişlerdir. Jake Lawrence, kaçak silah ticareti, uyuşturucu satıcılığı ve Londra halkına tehdit olarak görülüp 2012 yılının kış aylarında Brixton hapishanesine sevk edilmiştir. Yaklaşık 3 yıl orada kaldıktan sonra gelen büyük af ve indirim sayesinde tahliye olan Jake, çıkar çıkmaz ekip üyelerini tekrar bulmuş fakat şehirde mimlendiği için burayı terk etmesi gerektiğini ekibi ile tartışmış ve ortak karar ile Londra’dan Leeds şehrine gitmişlerdir.
Leeds şehrinde uzun bir süredir köşe abiliği yapan George Shaw ile iletişim kurmuş, ona red edemeyeceği bir teklif yapmış ve onu da ekibine dahil etmiştir. Bir süre Leeds’de kaçak bahis ve dolandırıcılık ile işlerini devam ettiren ekip buradaki işlerin onlara az geldiğini düşünmüştür. Çünkü Leeds şehri bunların yapılamayacağı kadar küçük, fakir ve tehlikeli bir şehir olduğunu düşünmüşlerdir.
George Shaw’ın uzun süre köşe abiliği yaptığı bu küçük ama tehlikeli şehir olan Leeds’de ona düşman olan bir grup tarafından saldırıya uğrayan bu ekip karşılık veremeden şehri apar topar terk etmişlerdir. George bu durumda ekibine hayal kırıklığı yaratmış olsa da artık o da ekipten birisi olmuştur.
İşleri uzun bir sekmeye uğradıktan sonra ceplerinde kalan son değerli parçalar ile İngiltere’nin Glasglow şehrine gidip ufak tefek işler kovalamışlardır. Şu zamana kadar hiçbir şekilde cinayet işine karışmayan ekip üyeleri Glasglow şehrinde kendisini Octopus ile tanıtan mafya birimi ile tanışmışlardır. Kendileri yabancıları sevmediği gibi onları öldürmek istemiş, varlıklarını şehirlerinde istememişlerdir.
Bir Pazar sabahı ekip üyeleri kaldıkları Motel’den çıkıp bir bar’a gitmiştir. Bar’da Octopus mafya biriminin lideri olan Tommy Lesconz ile bir görüşme ayarlamıştır. Fakat görüşmeye gittiklerinde Bar’a girer girmez üstlerine kitlenmiş, kalabalık bir grup tarafından etrafları sarılmıştır. İçerde tek tük müşteri olsa da Tommy’nin onları çağırma amacının onları öldürmek istediği anlamını karşılamıştır. Ortam gerildikçe etraftaki müşteriler saklanmış, ekip üyeleri ellerindeki bıçak, sopa gibi yakın dövüş için kullanabilecekleri silahlarını ellerine almışlardır. Tommy’nin emri ile ekibin üstüne atılan Octopus mafya birimi kısa süreli bir meydan muharebesine girmiştir. Etraftaki olaylardan alakasız olan Peter Jackson ve arkadaşı Lewis Brock, Tommy’nin eski düşmanları olduğu gibi ekibin haklı olduğunu düşünerek kavgaya dahil olmuşlardır. Bar kavgasından bir süre sonra herkes dağılmış, ekip üyeleri sağ çıkmıştır. Tommy o sırada Bar’dan firar etmiş ve kimse görmemiştir. Ortalık sakinleştikten sonra ekip üyeleri Lewis ve Peter’a teşekkür etmişlerdir. Fakat Lewis ve Peter bu ortamı birkaç yıldır beklediklerini ve ekibin bu ortamı sağladığı için onlar teşekkür etmişlerdir. Bu sayede ekip ve diğer iki karakter arasında bir bağ kurulmuş ve samimiyet oluşmuştur.
Bar kavgasının üstüne ekip üyeleri yaralı bir şekilde deskte biralarını yudumlarken Barmaid gelip korku ve dehşet içerisinde “Beyfendiler, başka bir şey istemiyorsanız lütfen barımızı terk edin. İnsanlar korkuyor.” Şeklinde sözler söylemiştir. Ekibin hoşuna giden bu “Beyefendi” kelimesi onların artık kilit ismi olmuştur. Kendilerine beyefendi lakabını takmış ve bundan sonra kendilerini böyle tanıtacaklardır.
İngiltere'de doğan sorunlar
Kendilerine Gentlemen’s diyen bu küçük çaplı mafya grubu uzun sürmese de 2017 yılına kadar İngiltere’de varlıklarını devam ettirmişlerdir. İrili ufaklı bir çok hırsızlık, dolandırıcılık, kaçakçılık gibi işler kovalayan bu ekip, bir süre sonra tüm ülke genelinde isimlerini duyurmayı başarmışlardır. Fakat bu olaylar yaşanırken tabikide mimlenmişler ve ülke genelinde hepsi için ayrı ayrı arama emri çıkartılmıştır.
Arama emri yüzünden işleri çoğu zaman askıya alınan, sekteye uğrayan bu ekip, varlığını daha uzun bir süre İngiltere’de sürdüremeyeceğini anladığında buradan gitmeleri gerektiğini düşünmüşlerdir. Ekip içerisinde birkaç hafta boyunca araştırma ve tartışma konusu olan bu durum bir süre devam ettikten sonra Amerika fikri George Shaw tarafından ortaya atılmıştır. Amerika fikri tüm ekip tarafından onaylansa da rahat ve temiz iş yapabilecekleri bir şehir aramaya başlamışlardır. Fazla uzun sürmeyen Amerikan mafyası ile iletişimlerinden sonra Vice şehrinin daha rahat iş yapabilecekleri, daha çok para kazanabilecekleri bir şehir olduğu için bu şehirde karar kılmışlardır. Aldıkları uçak biletleri ile ilk uçuşla İngiltere’yi terk eden ekip, artık İngiltere mafyası değillerdir.
Günümüzde The Crystal Gentlemen's
Vice şehrine geldikten sonra ellerinde kalan son parayı iki araba ve üstü kapalı, ruhsatsız bir ofis ile harcarlar. Kendilerine Dillimore isimli kasabadan küçük bir ofis satın alıp, arabalarını alırlar. Şehirde kendi işlerini yapabilmek için bir ev tutarlar. İlk işlerini uyuşturucu üzerinden yapmak isteyen The Crystal Gentlemen ekibi üstü kapalı olarak galeri işi yapmak isterler. Bu doğrultu amacında şehri gözleyip, köşeleri, söz sahiplerini öğrenmeye başlarlar. Şuanda şehrin Dillimore kasabasında varlıklarını sürdürerek büyüme ve gelişme aşamasındalar.
Jake Lawrence
Jake Lawrence, 1990 yılında Londra şehrinin merkezinde
dünyaya gelmişti. Kendisi küçüklüğünden bu yana insanlara
yönelik, sosyal ve liderlik iç güdüsü ile yaşayan, güler
yüzlüdür. Kanında akan hırs ve güç arzusu damarlarında
akmaktadır. Tekte olsa, ekibiyle de olsa her zaman en
yüksek ve en tepedeki olmak istemiştir. Bu doğrul amacında
yaşamıştır. Taktiksel ve stratejik yöntemler ile bunu
başaracağına inanıyor.
Jon Pedro
1980 yılında dünyaya gelen Jon İspanyol bir babanın
ve İngiliz bir annenin çocuğudur. Hayatı boyunca baba baskısı
altında kalan Jon lise hayatınıda baskı ve şiddet altında
görmüştür. Genel olarak baskıdan dolayı duygusal ve hüzünlü
takılan Jon lise sonunda ailesinden kaçarak kendisini sokakta
para kazanırken bulur. Çoğu işte boka batsada bir şekilde o
işlerin içinden sıyrılmasını gayet iyi bilir. İşlerin içinden genel
olarak hasar almadan ve sicil dosyasına işlenmeden kaçabilir.
Lise sonrasında hayatını bu şekilde düzenbazlık ve kurnazlık
ile geçiren Jon mahalle arkadaşı Jake ile tekrar bir araya gelir.
Kurduğu ekibe dahil olur ve onunla birlikte işleri yürütmeye başlar.
Konu: The Crystal Gentlemen (Okunma sayısı 1537 defa)