Niko Parker bir sabah kardeşi Tommy ile oturuyor, kahvaltı yapıyordu. Bir telefon geldi, bir süredir hasta olan annesi fenalaşmış ve hastaneye kaldırılmıştı. Tommy etkilenmesin diye ona söylemedi, acil bir işi olduğunu söylerek evden çıktı. Aracına bindi ve doğu sahili yönünde son hız ilerledi. Gişeleri geçti ve Vice'tan ayrıldı.
Fakat herkesin bildiği gibi hız demek tehlike demekti. Önce bir virajı kıl payı kurtardı, ikinci viraja geldiğinde ise ilki kadar şanslı değildi. Virajı alamadı ve araç taklalar attı. Önce yan şeride sonrada yolun dışına fırladı. Aracın camları kırılmış, hava yastıkları patlamış, heryeri paramparça olmuştu. Niko ise ağır yaralanmıştı. Telefonunun elinin uzanabileceği bir yerde olduğunu gördü. Henüz Vice'ın biraz ötesinde olduğundan 911'i tuşladı, VCPD ve ASGH ekiplerinden yardım istedi.
Ancak Niko'nun fazla vakti kalmamıştı, fazla kan kaybından bayıldı. Bu uyuyuş onun son uyuyuşu, kardeşi Tommy ve Burnout ekibine vedası son vedası, bu yolculuk ise onun son yolculuğu oldu. Niko hayatını kaybetmişti.
Ekipler kaza yerine yarım saat sonra vardılar, aracın içine sıkışmış olan Niko'yu güçlükle araçtan çıkardılar. Nabzını kontrol ettiler fakat Niko'nun nabzı atmıyordu, vücudu ise çoktan buz gibi olmuştu. Ekipler Niko'nun cansız bedenini bir torbaya koydu, fermuarı çektiler. O sırada Niko'nun telefonunu fark ettiler. Telefonun ekranı çatlamıştı ancak hala çalışıyordu. Telefonu açıp, rehber bölümüne girdiler. En üstte bulunan kardeşi Tommy'i aradılar ve ona acı haberi verdiler. Tommy bu haber karşısında ne yapcağını şaşırdı, telefonu yeni kapatmıştı ki. Telefon tekrar çaldı, bu sefer Kanada'da ki hastaneden arıyorlardı, annelerinin hayatını kaybettiğini söylediler. Tommy üst üste gelen bu acı haberler karşısında şoka girdi. O kadar çok ağladı ki komşular bile onun sesini duydu ve kapısına geldiler. Olayı anlayınca da Tommy'i teselli etmeye çalıştılar.
Tommy saatler sonra kendini toplamayı başardı. Evden ayrıldı ve Burnout Garajı'na gitti. Orada bulunan birkaç iş dostuna durumu anlattı. Oradakilerde Tommy'i sakinleştirmeye çalıştılar. Tommy ordan ayrıldıktan sonra önce kiliseye sonra mezarlığa gitti. Kanada'dan getirilen annesini ve şehir dışından getirilen abisini defnetti. Ancak Tommy'nin acısı dinmiyordu, kimsesi kalmadığını düşündü. Oda gitse kimse arkasından bu kadar üzülmezdi, kimseye kendi yaşadığı gibi bir acı yaşatmazdı. Bundan dolayı bu hayattan artık zevk alamayacağını da fark edince kendi canına kıymaya karar verdi. Motoruna atladı ve bir uçurum kenarına gitti. Motoruna ve hayata son kez bir bakış attı, veda etti. Ardından ise kendini uçurumdan aşağı bıraktı ve canına kıydı.
Bu hayata ve Vice şehrine neşe katan 2 kardeş Niko ve Tommy için hayat çok güzel giderken gelen bir telefon ile sonları gelmişti. Dostları onları hiçbir zaman unutmayacaktı, onlar artık yoktu...
Konu: Niko Parker (Okunma sayısı 354 defa)