| ....... | | ... | Lara Revella, 9 Eylül 2000 tarihinde, ABD'nin Michigan eyaletinin Detroit şehrinde doğdu. Babası bir oto tamirhanede çalışıyordu. Babasının bu işe sahip olmasının en büyük sebebi elbette yaşanılan şehirdi. Detroit şehri dünyanın otomotiv başkenti "Motown" olarak bilinen bir şehir olduğundan dolayı Detroit'te bu işe sahip olmak en iyi seçeneklerden biriydi. Annesi ise çocuklarıyla ilgilenmek için işi bırakmadan önce bir şirkette sekreter olarak çalışmaktaydı. Lara'nın hem babası, hem de annesi kendi ailelerini terk etmiş kişilerdir. Bu yüzden Lara hayatı boyunca diğer aile bireylerini hiç görmemiş, tanımamıştır. Belirli bir yaşa vardıktan sonra neden böyle olduğunu sorgulamak için ailesine sorduktan sonra gerçekleri öğrenmiştir. |
| . |
| . |
| ... | Abisinden dolayı evde bulunan bilgisayar sayesinde video oyunları oynamaya çok erken yaşlarda başlamıştı. Yaşı ilerledikçe oyunların kategorisi de elbette değişiyordu. Küçükken daha çok tatlı grafiklere sahip olan çocuksu oyunlar oynarken, büyüdükçe şiddetli, aksiyon dolu oyunları oynamaya başladı. Arkadaş ortamı da elbette bu hobiye sahip olan insanlarla doluydu. Lara, Tomb Raider video oyun serisinin baş kahramanı Lara Croft adındaki kişiyle aynı ismi taşıdığı için hep aynı espriyi duymaya başlamıştı. Ortada sadece isim benzerliği olmasına rağmen komik olmasa bile tekrar tekrar aynı espri yapılıyordu. Lara ise bu durumdan rahatsız olmasına rağmen bir süre sonra uyum sağlamıştı. | ... | | ....... |
| . |
| . |
| ....... | | ... | Lara çocukluk döneminin en başından beri yazılımla ilgilenen biri oldu. Yazılım sayesinde sanki kendisini işe yarar bir insan gibi hissediyordu. Üretkenlik, ona hiç tadamadığı duyguları sunuyordu adeta. Üniversiteye gitme dönemi gelmeden önce birçok yazılım dillerini internet üzerinden öğrendi. Ailesinin imkanları el verdiği kadar yazılım üzerine özel dersler aldı. Hem yazılımdan aldığı zevk, hem de yazılım alanında kendini geliştirme isteği sayesinde birçok proje yapmıştı. Kendi zevkine göre video oyunları, web siteleri yapmıştı. Bu tür şeyler Lara'yı yazılım ve diğer alanlarda çok fazla geliştirdi. Çok erken yaşlarda yazılım işlerine girmesine rağmen çok geç vakitte bu hobisini paraya çevirmeye karar vermişti. |
| . |
| . |
| ... | Lara'nın babası her ne kadar oto tamirhanede çalışma işini sadece bir işten ibaret görse de bazen evin garajında bir süre boyunca aracıyla zaman geçirirdi. Küçük yaşlardayken babasının ne tür bir iş yaptığını anlayamayan Lara, evin garajına gelip babasının yaptıklarını izlerdi. Babası ise kızının bu ilgisini fark ettikten sonra birkaç şey öğretmeye başladı. Zaman geçtikçe Lara'nın bu konuya olan ilgisi artıyor, hayalleriyle süslüyordu. Kendine ait, tamamen kendi tasarladığı bir arabanın hayalini kuruyordu. Bu hayali sayesinde çok fazla para biriktirmeye başladı. Yazılım üzerinden freelance işler yaparak kazandığı parayı biriktiriyordu. Hayalleri sayesinde paranın değerini bilen bir kadın haline dönüştü. | ... | | ....... |
| . |
| . |
| ....... | | ... | Lara'nın her zaman kafasında olan bir hayali vardı. Bu da güvenebileceği ve sevebileceği bir aile, bir arkadaş ortamı kurabilmekti. Bu hayali için yapabileceği en kolay şey ailesine değer vermekti ama onlar asla Lara'dan memnun olmadılar. Lara'nın en ufak hatasında çok kırıcı laflar söylüyorlardı.
"Beceriksizsin, vasıfsızsın, zaten hep salak biriydin."
Lara, ailesi tarafından çok kez aşağılandığı için özgüven sorunlarına sahip oldu. Herkesin dediğini yanlış anlamaya başladı, sanki herkes onunla dalga geçiyor, aşağılıyor gibi algılamaya başladı. Bardağı taşıran damlanın sahibi ise annesi oldu.
"Keşke doğmasaydın Lara, neden ölmedin ki?" |
| . |
| . |
| ... | Lara, bu "Güvenebileceği İnsanlar Topluluğu" hayalini gerçekleştirmek için başlarda çok kez yanıldı. Birçok insana güvendi ve defalarca ihanete uğradı. Her ihanetten sonra "Bir daha başkasına güvenmek yok." dese de her seferinde yanıldı. Bu olaylar yüzünden çok büyük bir güven sorununa sahip oldu. Ailesi yüzünden gelen özgüvensizlik sorununun üstüne bu sorun da eklenince Lara tam anlamıyla insanlara güvenemeyen, kendine bile güvenemeyen hastalıklı bir insan haline dönüşmeye başladı. Öyle bir insan olmamak için çabalasa da geçmişini asla üzerinden atıp kurtulamadı. Yeni tanıştığı insanlara karşı hep önyargılıydı. Geçmişte yaşadığı ihanetleri tekrardan yaşamak istemiyordu. | ... | | ....... |
| . |
| . |
| ....... | | ... | Lara bazen kendini kontrol edemeyen, çok yanlış kararlar verebilen bir kadın. Hiç güvenmemesi gereken birine güveniyor, kesinlikle sonuna kadar güvenmesi gereken insanı ise asla umursamıyor. Kendisi de bu özelliğinin farkında olmasına rağmen kontrol altına alamıyor. Her yaptığı yanlışta kendine cezalar veren, kendisine işkence eden bir hayat şekline büründü. Bir çözüm yolu bulması gerekiyordu. Boyun bölgesi onun için çok hassas bir yerdir. Sekste çok zevk aldığı, darbe aldığı zaman acıdan haykırdığı vücudunun çok özel bir bölgesidir onun için. Arkadaşlarından birinin hediyesi olan Choker'ı kullanmaya başladı. Choker'ın boynu üzerindeki olan baskısını hissettikçe yaptığı şeyleri tekrar tekrar sorgulamaya başladı. |
| . |
| . |
| ... | Lara'nın ailesi bir gün tüm paralarını toparlamaya karar verdiler. Farklı bir hayalleri vardı ve onu gerçekleştirmek için bütün birikimlerini toplamaları gerekiyordu. Sahip oldukları tüm paraları bir araya topladılar ve planını kurdukları iş için harekete geçmeye başlayacaklardı. Geçici bir süre paranın evde kalması gerekiyordu. Bankaya naklederlerse geri çekememe gibi bir şansları vardı. Lara, on sekiz yaşına bastığında onun doğum gününü bile hatırlamayan ailesine karşı artık bir sevgi besleyemiyordu. Onlara ağır bir ders vermek için bu sahip oldukları tüm birikimi de alıp onlardan uzaklaşmaya karar verdi. İlk uçağa atlayıp Vice City'e yol aldı. Pişman değildi. | ... | | ....... |
| ....... | | ... | Vice City'e vardığında aklında pek bir şey yoktu. Ailesinden aldığı, daha doğrusu çaldığı yüklü miktarda bir paraya sahipti. Ailesinin ne durumda olduğunu, neler düşündüklerini, polisin duruma el atıp atmadığını bilmiyordu. Pek de umursamıyordu. Zaten ailesi bu konuda hukuki bir süreç başlatamazdı çünkü herhangi bir kanıtları yoktu. Parasıyla ne yapacağını tam olarak bilmiyordu. Öncelikle parasının birikmesi için bir kısmını belirli bölmelere yatırım yaptı. Sonrasında ise çocukluğundan beri hayali olan arabasını aldı. Çeşitli yolları kullanarak şehirde bulunan önemli insanlarla irtibata geçti. Tanıştığı çoğu insan Lara'yı iyi karşıladı. Durumlar gittikçe daha iyiye gidiyordu. |
| . |
| . |
| ... | Bir gün telefonu çaldı ve arayan kişi Ronald Petrucci idi. Bu adam şehrin önemli mafya babalarından biriydi. Lara ise Ronnie'yi elbette duymuştu. Ronnie'nin kendisini neden aradığına anlam veremedi. Ronnie, Lara'ya buluşmak istediğini söyledi. Buluştular ve Ronnie olayları anlattı. Lara'nın tehlikede olduğunu ve onu koruması gerektiğini söyledi. Lara anlatılanları pek anlamamıştı. Lara neden tehlikede olsun ki? Olsa bile bunu koruyacak kişi neden Ronald Petrucci olsun? Ortada bir bok döndüğü belliydi. Bunun sadece bir tanışma bahanesi olduğunu anladı ama Ronnie'den hoşlanmıştı. Zaten uzun süredir seks yapmıyordu ve gergin bir hale bürünmüştü. Bu adamı, kendi zevkleri için bir fırsat olarak kullandı. | ... | | ....... |
| . |
| . |
| ....... | | ... | Ronnie ile olan ilişkisi bir süre sonra sevgililiğe döndü. Lara, bu ilişkiyi sevgililik olarak görmüyordu. Çünkü en başından Petrucci ona yalan yanlış bir şekilde yaklaştığı için hiçbir zaman onu öyle göremeyecekti. "Ben Ronald Petrucci'nin sevgilisiyim." lafını demesiyle başındaki tüm belaları savuşturabiliyordu. Bu onun için yeterliydi. Açıkçası sadece onu kullanıyordu, hoşlandığı da bir gerçekti elbette. Hoşlanmadığı bir erkekle yatağa girecek kadın olmadığı için ne yaptığının farkındaydı. Birkaç kez ilişkisini ciddi bir ilişkiye çevirmeye çalıştı ama Ronnie böyle bir insan değildi. Lara ise bu ilişkiye olan tüm inancını zaten çoktan kaybetmişti. Hayalini Ronnie ile gerçekleştiremeyeceğini anlamıştı. |
| . |
| . |
| ... | Ailesine verdiği ders gibi Ronnie'ye de ders vermek istiyordu. Arkasından iş çeviren birine asla tahammülü yoktu. Ronnie'nin başka kızlarla konuştuğunu öğrendi. Birlikte olduğu kişi normal, sıradan biri olsaydı anında bırakıp giderdi. Ama o daha büyük bir şey planlıyordu. Ronnie'nın düşmanlarını tanıyordu ve onlara gidip onların adına ajanlık yapmayı teklif etti. Karşı taraf tabii ki başta güvenemese de, sonradan işler rayına oturdu. Ronnie'nin nerede ne zaman olacağını, esir tuttuğu adamları nerede tuttuğunu, kimler hakkında ne düşündüğünü, atacağı bir sonraki adımı dahi karşı tarafa bildirdi. Lara, artık bir ajandı. Kendine bunu yakıştıramıyordu. Eninde sonunda kötü bir şey olacaktı. | ... | | ....... |
| . |
| . |
| ....... | | ... | Bir gün şehirde olaylar patlak verdi ve Ronnie ölüme sürükleniyordu. Ronnie'nin ekibinden birisi polise ötmüştü. Ronnie zor bir durumun altına girdi ve öleceğini anladı. Ölmeden önce aradığı kişilerden biri de Lara idi. Son sözlerini söylüyordu.
"Hiç kimseye güvenme Lara, artık buralarda olamayacağım."
Ronnie'nin hayati tehlike geçirmesi Lara'nın pek umrunda değildi ama sanki umrundaymış gibi davranıyordu. Ronnie'nin başlarda yapmacık bir şekilde Lara'ya yaklaşması, Lara için bütün her şeyi en başından bitirmişti. Lara, kendisini son kez arayan Ronnie'den uzun süre haber alamadı. Bir süre sonra hapise girdiği ve de öldüğü gerçeğini öğrendi. |
| . |
| . |
| ... | Bütün bu olanların yanında KD vardı. Bir gün biraz kafa dağıtmak için bara gittiğinde KD ile tanıştı. Kendini yakın gördüğü kişilerden biriydi. Beraber zaman geçirmeye başladılar. Bir süre sonra beraber iş yapmaya başladılar. Lara, babasından aldığı öğütleri anımsayarak onun Burnout adlı tamirhanesinde iş yapmaya başladı. Hayat güzeldi ve ikili arasındaki güven ve sevgi büyüyordu. Ortada bir ilişki yoktu ama aralarında bir cinsel çekim olduğu çok açık ve netti. Lara, böyle şeyler hakkında kafasını yoracak biri değildi. Yeterince ihanete uğramıştı. Bir kez daha ihanete uğramak istemiyordu. Her ne kadar defalarca ihanete uğrasa bile hâlâ daha hayalini gerçekleştirmek istiyordu. | ... | | ....... |
| . |
| . |
| ....... | | ... | KD, Lara'ya kendisini birçok kez kanıtlamaya çalıştı. Lara'nın herhangi bir yardıma ihtiyacını olduğunu sezdiği anda yardım etti, yalnız bırakmadı. Lara yavaş yavaş KD'ye güvenmeye başlıyordu ama bir yandan da korkuyordu. "Ya ihanet ederse?" düşüncesi içi içini yiyordu. Ona güvenmeye başlamak onun için korkulur bir rüyaydı. Ortak bir villa aldılar ve oraya taşındılar. Beraber birçok iş yaptılar. Lara, zaman geçtikçe KD'ye daha çok güveniyordu. Beraber geçirdikleri her saniyeden zevk alıyordu. Bazen kavga ediyorlardı ama mutlaka çözüme varıyordu. Aradaki sevgi ve ilişki bağı zaman geçtikçe daha çok dallanıp budaklanıyordu. Her şey güzel gidiyordu ama her güzel şeyin sonu olduğu gibi bunun da bir sonu olacaktı. |
| . |
| . |
| ... | Lara, ortalama üstü güzelliğe sahip bir kadın olduğu için diğer erkeklerin dikkatini çeken biriydi. Birçok erkek Lara'nın sevgilisi olup olmadığını umursamadan asılıyordu. KD bu durumdan rahatsızdı ama suçlaması gereken kişi Lara değildi. KD, bir gün Lara'ya fahişe olduğunu söyledi. Lara bu denilen şeye inanamadı çünkü asla onu aldatmamıştı, teşebbüste bile bulunmamıştı. Lara, KD'ye birçok kez ihanet edebilecek şansı yakalamasına rağmen asla etmemişti ama KD onu tek çırpıda silip attı. KD, bu lafı dediği için sadece üzgün olduğunu belirtti, özür diledi ama gerçek manada kendisini affettirmeye çalışmıyordu. Lara, bir kez daha ihanete uğradığı için yıkılmıştı. Bu sefer gerçek manada yıkıldı. | ... | | ....... |
| . |
| . |
| ....... | | ... | Tekrardan yapayalnız biriydi. Hiç kimsesi yoktu. En güvendiği insan onu fahişe olmakla, işe yaramaz biri olmakla suçlamıştı. KD, hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam ediyordu. Lara, sırf KD'nin ihanetinden dolayı değil ama bütün bu olanlara katlanamamaya başladı. KD'nin ihaneti sadece bardağı taşıran son damlaydı. Lara kendini eve kilitledi ve asla çıkmamaya başladı. Doğum günü yaklaşıyordu ve yine yapayalnızdı. Yirmi yaşına tek başına girecekti. Kutlayacak kimsesi yoktu. Tek bildiği şey bunları hak etmediğiydi. Bu yaşananların hiçbirini hak etmemişti. Burnout ekibindeki hiç kimse Lara'ya ulaşıp ne durumda olduğunu bile sormamıştı. Yirminci yaşına girdiğinde intiharın eşiğinde olan bir kadındı artık o. |
| . |
| . |
| ... | Zaman yaklaşmıştı. Doğum gününe girmek için son dakikalardı ama hiçbir heyecanı yoktu. Yeni yaşına gireceği için kimse onun yanında değildi. Hiç kimse ona sevgi dolu sözler söylemiyordu. Masanın başına geçti ve düşünmeye başladı. Göz ucuyla saatine bakıyordu, gözlerinden ister istemez yaşlar akmaya başladı. Aklını kemiren düşüncelere karşı gelemiyordu. Dişlerini sıkmaktan artık diş sancısı çekmeye başlamıştı. Düşünmekten kafayı sıyıracağını düşünmeye başladı. Kötü düşünceleri kafasından atamıyordu. İşe yaramaz, ezik, çirkin, hiçbir şeyi başaramamış ve aptal birisi olduğunu düşünmeye başladı. Bu düşüncelerle boğuşurken saatin 12'yi geçtiğini fark etti. Artık yirmi yaşındaydı ama o yaşamamayı diliyordu. | ... | | ....... |
