| | [02.12.2015]
█► Tam bir ay oldu, bana yine bir kaç ilaç verdi. Neden bilmiyorum ama o bana ilaç verdikten sonra ben pek bir şey hatırlamıyorum o güne dair, pek bir şey değil hiçbir şey hatırlamıyorum. Tamam biraz şüphelenmiyor değilim ama bay Orlok bana kötü bir şey yapacak birisi değil diye düşünüyorum, yani henüz öyle düşünüyorum ama kafamda bazı soru işaretleri kaldı. Bugün duştan çıktığımda vücudumda bazı morluklar fark ettim, baldırlarımın orada ve bacaklarımda. Bacaklarımı bir yere çarpmışımdır diye düşündüm ama baldırlarıma ne oldu? Sanırım biraz daha temkinli olmam gerek. İlaçları içtikten sonra ilk başlarda sendelemeye başlıyorum bir yerden sonrada etraf kararıyor ve daha sonrasını hatırlamıyorum. Bunları bilmemde benim için yeter şimdilik. Bir sonraki seansta ilacı içmemeyi düşünüyorum, sanki ilacı içmiş gibi yapıp bay Orlok'un neler yaptığına bakacağım. Tanrım, umarım düşündüğüm şeyler olmuyordur, yoksa ben bunu aileme nasıl açıklarım? Açıklasam bile nasıl inandırırım ben ya?
 | | Bir sonraki hafta Orlok'un ofisinde yaşananlar.
Sabahın erken saatleriydi, bayan Alice kızını alnından öperek uyandırdı. Alita zaten gece boyunca uyumamıştı, bugün ofiste neler olacağına dair kafasında bir sürü şey kurmuştu ama bunları annesine çaktırmamak için bir kaç dakikalığına kafasında kurduğu bütün her şey kenara bıraktı ve tıpkı annesi gibi nazik ve cana yakın bir gülümseme takınıp ona bakındı, yatağından kalktı ve banyonun yolunu tuttu. Elini yüzünü yıkadıktan sonra oturma odasına geçti, babası yemek masasının üst başında oturmuş, masadaki kahvesi eşliğinde elinde tuttuğu gazetesini keyifle okuyordu. Kızının odaya girdiğini fark eden Senior gazetesini hafif bir şekilde indirdi gülümseyerek kızına bakındı; "Günaydın bebeğim." dedi. Alita banyoda da derin düşüncelere dalmıştı ve suratı asılmıştı, çok düşünceli de bir hali vardı. Durumu fark eden Senior tekrar gazetesini okumak yerine gazeteyi katladı ve yanında bulunan ufak masanın üzerine bıraktı, kollarını yemek masasının üzerine koyup kızına bakındı;
+Bir problem yok değil mi Lolly?
Babasının durumu anladığını fark eden Alita annesine yaptığı gibi nazik ve cana yakın bir gülümseme takındı ve kafasını olumsuz şekilde sağa sola salladı.
-Hayır baba, bir şey yok.
Bakışlarını yemek masasında gezdirmeye başladı, hızlı bir şekilde bir şey uydurması gerekiyordu ve çok şanslıydı ki annesi Alita'nın kokusundan haz etmediği hatta nefret ettiği lavanta çayını yine masanın bir kenarına koymuştu, tekrar suratını astı ve babasına bakındı;
-Lavanta çayını gördüm de, ondan biraz sinirlendim.
Senior'da bakışlarını masada gezdirdi, aslında masa çok güzel duruyordu bir tek kuş sütü eksikti. Bir devlet memurunun evinde olabilecek düzeyde yiyecekler vardı. Dudaklarını alta doğru katladı kaşlarını çattı ve masadaki lavanta çayına uzanarak çayı aldı, yerinden doğrulup çayı mutfak tezgahının üzerine bıraktı ve tekrar masadaki yerine oturup gülümseyerek kızına bakındı;
+Sen iste yeter güzel kızım, bak sorun hemen ortadan kalktı. Böyle şeyler için canını sıkma.
Alita tekrar gülümseyerek babasına bakındı, babasının olayı anlamaması iyi bir şeydi, hiç çaktırmadan masaya doğru ilerledi ve babasının sol çaprazındaki sandalyeye oturdu, o sırada annesi de geldi ve kocasının sağ çaprazına oturdu. Karısının gelmesi ile birlikte Senior her zamanki mutlu aile tablosunu karşısında görünce keyiflendi, sağ eli ile hemen karısının elini tuttu dudaklarına doğru yaklaştırarak karısının elinin üzerine nazik bir öpücük kondurdu, aynı samimiyet ile kızına döndü ona tatlı bir şekilde göz kırptı ve yemeklerini yemeye başladılar. Yemek boyunca Alita çok çaktırmamaya çalışsa da aşırı derecede düşünceliydi ama karı koca hayat standartları hakkında konuştukları için Alita'yı pek fark etmemişlerdi. Yemek bitti ve Senior kahve bardağındaki son yudumu aldı, masadaki peçete yardımı ile ağzını sildi ve masadan kalktı, kızına doğru bakındı ve kalkması yönünde bir işaret çaktı;
+Hadi hadi, randevuna geç kalacağız. Oyalanma da seni bırakayım bende oradan işe geçeyim.
Alita kafasını kaldırdı, sanki sevinmişcesine bir ifade takındı ve onaylarcasına kafasını salladı ve yavaşça masadan kalktı. Annesini yanağından öptü ve garaja doğru giden babasının peşine takıldı, arabaya bindiler ve Orlok'un ofisine doğru yola koyuldular. Ofise geldiklerinde Alita'nın içini büyük bir olumsuzluk kaplamıştı ama çaktırmaması gerekiyordu. Babasının yanağından öperek arabadan indi ve ofisin kapısına doğru ilerledi, kapı zaten açık olduğu için yavaş ve temkinli bir şekilde ofise girdi bakışlarını etrafta gezdirmeye başladı, ofis her zamanki gibi düzenliydi, bay Orlok her zamanki gibi bodrumdaydı galiba, Alita yavaşça Orlok'un çalışma masasına yaklaştı ve raporları arasında göz gezdirmeye başladı. Raporlar arasında kendi ismini görür gibi oldu ama daha okuyamadan alt kattan yüksek seste bir gürültü işitip irkildi, hızlı adımlar ile bodruma indi ve karşısında bay Orlok'u gördü;
-Bay Orlok, bir şey mi oldu?
Tepkime reaksiyonundan sonra patlayan ilacın suratına püskürttüğü pislikleri temizledi, hiçbir şey olmamış gibi Alita'ya bakındı ve sahte bir kahkaha attı;
+A-hh Alita, sanırım bu ilaçta bir sıkıntı oldu. Şu halime baksana hahaha!
Alita'nın mimikleri bile yerinden oynamamıştı, bir psikiyatr neden biyolojik ilaç deneyleri yapar ki? Kaşlarını hafif kaldırdı ve umursamaz şekilde arkasına dönüp bodrumdan yukarıya çıkıp yerine oturdu ve Orlok'u beklemeye başladı. Orlok bir kaç dakika sonra temiz kıyafetleri ile Alita'nın yanına geldi, elinde yine bazı ilaçlar vardı. Elindeki ilaçları sahte bir samimiyet ile Alita'ya uzattı, Alita ilaçları aldı ağzına attı ve dilinin altına sıkıştırıp suyundan bir yudum aldı. İlaçları yutmamıştı Orlok ilaçların etkisini beklerken bazı şeyler anlatıyordu, bir kaç dakika geçtikten sonra Alita karnını tuttu ve suratını ekşitip Orlok'a bakındı;
-Sanırım o belalı günlerden birindeyim bay Orlok, lavaboya gidebilir miyim?
Orlok sırıtarak Alita'ya bakındı, eli ile lavaboyu işaret etti. Alita yerinden kalkıp lavabonun yolunu tuttu, lavaboya girer girmez klozetin kapağını açtı ve dilinin altına sakladığı ilaçları klozete tükürdü, bir kaç dakika tuvalette bekledikten sonra sifonu çekip lavabodan ayrıldı ve Orlok'un yanına gitti ama giderken sanki ilaçlar etkisini gösteriyormuş gibi davranmaya başladı, sendeleyerek ilerliyordu. Kendinden geçmişcesine koltuğa oturdu, bayık bakışlarla Orlok'a bakınmaya başladı. Bir kaç saniye boş bakışlarla Orlok'un söylediklerini dinledikten sonra gözlerini kapattı ve Orlok'a ilaçlarının işe yaradığını göstermeye çalıştı. Gözleri kapalıydı, çok telaşlanmıştı ve avuç içleri terlemeye başlamıştı. Orlok yavaşça masasından kalkıp Alita'ya yaklaştı, kafasını kızın boynuna doğru yanaştırıp henüz kahvaltı etmemiş leş gibi kokan nefesini kızın boynuna verdi ardından kızın boynunu emmeye başladı. Orlok bunu yapar yapmaz irkilen Alita gözlerini açtı, aşırı ürkmüş bir şekilde Orlok'a bakınıyordu. Ne olduğunu anlamayan Orlok geriye çekildi. Koltuğun bir ucunda Alita diğer ucunda Orlok vardı. Orlok ne olduğunu anlayamamıştı, ilaçları asla böyle bir şeye sebep olmazdı. Durumu anlayan Orlok Alita'yı ürkütmemek için ona bir şeyler söyledi ama Alita onu dinlememişti, iyice korkmaya başlamıştı ve eşyalarını toplayıp doğruldu. Orlok onun gitmesine izin veremezdi, kızı kolundan sertçe tuttu ve çekiştirmeye başladı, Orlok bunu yapınca da Alita onun elinden kurtulmak için çırpınmaya başladı. Orlok kızı tutarak baş edemeyeceğini anlayınca boştaki elinin tersi ile kıza sert bir tokat geçirdi. Ne olduğunu anlamayan Alita duraksadı, yanağını tutmaya başladı. Dolan gözleri ile Orlok'a bakındı, Orlok aşırı soğukkanlı bir şekilde ona bakınıyordu ve zaman kaybetmeden kızı sırtlayıp bodruma ilerlemeye başladı. Bodruma iner inmez kızı yere fırlattı; "Eğer bir yere kaçmaya çalışırsan seni buracıkta öldürürüm." dedi ve kapalı kapıya yönelip kilidini açtı, kızı kolundan tutup sürükleyerek odaya soktu, elleri ile kızın koltuk altlarından tutup yatağa oturttu, zar zor onu uzandırdı, ellerini kollarını yataktaki kelepçelerle yatağa sabitledi, arkasına dönüp odadaki işkence aletleri arasından bir şırınga ve bez parçası alıp kıza yöneldi, bez parçasını kızın ağzına sokuşturdu, elindeki şırınganın ucunu kızın koluna sapladı ve içerisindeki uyarıcı maddeyi kıza damar yolu ile enjekte etti. Sandalyesini yatağın yanına çekti, Alita'nın saçlarını okşamaya başladı, gözlerinden akan yaşları sildi ve sandalyesine oturup enjekte ettiği ilacın etkisini göstermesini beklemeye başladı.
|
|
Konu: Lolly (Okunma sayısı 512 defa)