Loretta ve Randy, artık nişanlanmıştı. Randy, hikayesini bitirmeye çok yaklaşmıştı. Düğün için planlar sürerken, ertesi gün ailenin saygın isimlerinden Jackie DePalma tarafından bir telefon aldı ve akşam yemeğine dahil edildi... Akşam yemeği, onların son akşam yemeği olacaktı. Çünkü Valachi ailesi, Randy'i cezalandırmaya kararlıydı...
Loretta, Valachi tarafından acımasızca öldürüldü ve Randy, belki de bazı şeyleri anlatmakta çok geç kaldığı için cezalandırıldı... O, hikayesini bitiremedi. Artık hikayesinde yeni bir ilişkiye yelken açma, hayatının kadınını bulma gibi seçenekler yok.
Okyanus
Kırk üç yaşında halen bekar olacağımı ve minicik, sevimli Loran'ın ortalıkta dolaşırken, sırf güzel eşimi güldürmek için onlara öğrettiğim saçma kelimeleri tekrarladığı eğlenceli, aptalca oyunları oynamayacağımı hiç düşünmezdim...
Yıllarca yeterli olmadığımı düşünmüştüm ama artık öyle hissetmiyorum. Sanırım artık doğru yeterlilikteyim. Ama yine de her sabah uyandığımda, bulanık olduğum, rüyalara ve uykuya daldığım, tam olarak nerede olduğumu bilmediğim birkaç kısa an alıyor, geçmişte yaşadıklarımı hatırlıyorum... Sonra bacaklarımı yataktan indirip parmak uçlarımda banyoya gidiyorum, birilerini uyandırmamak istercesine... ama kimse yok. Banyo aynasına bakıyorum, orada her şeyi açıklayacak bir şey görmeyi umuyorum. Duyduğum korkuyu anlamam çok uzun sürdü, görmezden geldiğim inanılmaz şeyler hakkında çok fazla düşünmemeye çalışıyorum. Bunun üzerinde çok fazla durmamaya çalışıyorum; araba sürerken dikiz aynasına çok fazla bakarsanız, kaza yaparsınız. Yine de kendimi romantik bir yol arkadaşının özlemini çekerken buluyorum. Seçici değilim, yaklaşık 1.88 boyunda, sarışın, akıllı, komik, çoğunlukla aklı başında biriyim. Konuşmayı ve medyayı severim. Güreşe tolerans gösteririm, güreşmeye bayılırım.
Tek istediğim buydu.
Bir takım arkadaşı.
O'nu da bulmuştum. Ta ki yaptığım o büyük hataya kadar...
Sonunda, yeterince uzun süre bakarsam yüzümün kaybolmaya başladığını görüyorum, bunun üzerine verandama ve manzarama çıkma zamanının geldiğini biliyorum.
Orada, kayalıkların, otoyolların ve çalıştığım şirketin yakınlarında Vice martılarının girdap gibi dönüp uçtuğu yerde, okyanusun mavi kenarlı barut grisi dalgalarını izliyorum. Her zaman okyanusun bilinçaltını yansıttığını düşünmüşümdür. Güzellik -mercan resifleri, parlak renkli balıklar, köpük ve kırılan güneş ışığı- mevcuttur ama daha karanlık bir şeyler de vardır: Köpek balıkları, kaplan balıkları ve cılız balıkçı teknelerini yutmaya hazır sonsuz derinlikler...
Beni en çok sakinleştiren şey okyanusun büyüklüğü ve gücü... Sonsuza dek kaybolacağınız kadar büyük, koca petrol tankerlerini taşıyacak kadar güçlü. Okyanusun genişliğinin yanında biz bir hiçiz. Peki hiç su kenarında durup dalgayı durdurmaya çalıştınız mı? Dalga, ne yaparsak yapalım devam eder; ne kadar çabalarsak çabalayalım okyanus bize, onunla kıyaslandığımızda, güçsüz olduğumuzu hatırlatır.
Çoğu gün, okyanusu seyrederken kendimi sadece özlemle değil, aynı zamanda huzur ve şükranla, neler yaşadığıma ve şu anda nerede bulunduğuma dair daha derin bir anlayışla dolu buluyorum. Başlangıç olarak teslim oldum ama kaybeden tarafa değil, kazanan tarafa. Ve bunu anlamam fazlasıyla uzun bir zaman aldı. Artık eskisi kadar kendimle imkansız bir savaşın içinde değilim. Kendimi daha temiz hissettiğimi fark ediyorum. Daha taze. Arkadaşlarım ve ailem de benden daha önce hiç görmedikleri bir parlaklık olduğundan bahsetmeye başladılar, aldığım haberden sonra.

O yaşıyordu. Ailemdeki iki büyük insan, Loretta'nın o kötü geceyi yaşamasında temel isim olarak görünseler de,
asıl sorun bendim. Ben Valachi ailesinin bir istisnasıyım, genlerimde İtalyan kanı olmamasına rağmen, onlar beni ailelerine aldılar. Uyuyan legal devi uyandırdılar. Ve ben, o ailenin gerekliliklerini yerine getiremedim. Bu benim hatamdı. Biri istemeyerek de olsa emirin demiri kesmesini uyguladı, diğeri de bir fotoğraf yüzünden her şeyi bitirme noktasına getirmişti.
Ama o'nun yaşadığını söyleyenler de yine onlardı. O geceyi çelik yelekle atlattığını ve kafasını dinlemek üzere başka bir yere gönderildiğini bana aylar sonra söylediler. Onun adına mutlu oldum, fazlasıyla hem de. Ancak sonrasında yaşayacaklarımız konusunda endişeliyim. O beni eskisi gibi sevecek miydi? Yeniden biz, "
biz" olacak mıydık? Bunu bilmiyorum. Biz olsak da, olmasak da o'nun aldığı her nefes, beni mutlu edecek.