Jay Colan, 20 Mart 1995 tarihinde Amerika'nın Vice City şehrinde fakir bir ailenin ilk ve tek bebeği olarak dünyaya gelmiştir. Babası Michael Colan bir un fabrikasında beden işçisi olarak çalışmaktadır. Annesi Martha Colan ise yaşadığı nefes darlığı problemleri yüzünden çalışamaz durumdadır ve ev işleriyle ilgilenmektedir. Kötü ve yoksul bir çocukluk geçiren Jay ilk öğrenimini mahallerinde ki St. Santha Primary School'da gerçekleştirmiştir. 5 yıl aranın ardından ilköğrenimini tamamlayan Jay sınıfında parlamış ve çevresi tarafında kabul görmeye başlayan zekası ile Slanth Secondary School'a başlamıştır. 3 yıl içinde oldukça şey öğrenip yoksulluğun gerçek yüzünü görmeye başlamıştır fakat asıl olaylar Lise zamanı gerçekleşmeye başlayacaktır.
Başarıyla ortaöğrenimini tamamlayan Jay, Lise eğitimine başlamak içindeki illegal olaylar yüzünden etrafına kötü bir nam salmış olan Vice High School'a gelmiştir. Parlak bir zekası olan Jay yaşadığı yoksulluk yüzünden kötü bir eğitim alacak olmasının gerçekleriyle yüzleşmeye başlamıştır. Başlarda sınıfında ki sessiz bir çocuk olan Jay, bir gece bunu kullanmak için ortaya çıkan okul serserilerinden haraç ver(e)mediği için temiz bir dayak yemiştir. O gece gelecek Lise hayatının nasıl geçmeye başlayacağını anlayan Jay bu işe bir son vermeye kararlıdır. Zekasını dersler yerine Lise ortamına kullanmaya karar veren Jay bir kaç ay içinde sınıfında sağlam dostluklar kurmaya başlamakta ve okulda saygı görmeye başlayan bir gence dönüşmektedir. Sigaraya başlamıştır. Büyük balığın küçük balığını yediğini çok iyi anlamış ve haraç veren iken haraç kesen bir gence evrilmiştir. Yaşadığı yoksulluk yüzünden hep cılız bir çocuk olmasına rağmen uzun boyunu avantaj olarak kullanmayı öğrenmiştir. Kavga etmeyi öğrenmiş ve dayak yemeyi de öğrenmiştir. Okulundaki öğrencilerin saygısını kazanan Jay, aynı zamanda derslerindeki başarıları sayesinde öğretmenlerinin de saygısını kazanmıştır. Güzel geçen 4 yılın ardından Lise bitmiş ve hayatını değiştiricek olan Üniversite dönemi gelmiştir.
Tüm dostlarıyla ayrı düşecek ve hiç bilmediği bir şehirde ailesinden ayrı Üniversite okuyacaktır. Chiago Üniversitesi'nde Uluslararası Ticaret ve Lojistik bölümünü kazanmıştır. Ailesi buna çok sevinmiştir fakat anlayamadığı bir hüzün vardır aynı zamanda. Bir gece babası Jay'i konuşmak için yanına çağırır ve durumlarını bildiğinden, maddi imkansızlarından bahseder. Jay ise bir sorun olmayacağını kendisinin hem okuyup hem de çalışarak bu işi başaracağından bahseder. Fakat bilmediği birşey vardır. İnsan plan yaparken Tanrı yukardan bakıp gülümser. Ailesinden ayrılır ve Chiago'ya gidip yurduna yerleşir. İlk gece odasının balkonuna çıkar ve sigarasını yakıp hiç tanımadığı bu şehri izlemeye koyulur. İçinde bilinmezliğin oluşturduğu tuhaf bir korku vardır. Son dumanı çekip üfler ve sigarasını söndürür. Ardından yatağa uzanır ve gözlerini kapatıp düşüncelere dalar.
Üniversitenin ilk haftasını bitirmiş ve yeni insalarla tanışmıştır. Çevreyi de öğrenmeye başlayan Jay için iş bulma zamanı gelmiştir. Bir restaurantın mutfağında part time bulaşıkçılık işine başlamıştır. Yeteri kadar para kazanmaktadır. Herşey yolundadır Jay için, o güne kadar... Yine sıkıcı bir okul gününde sınıfa gelmiş ve her zaman oturduğu sırada kısa bir süre önce tanıştığı Thomas ile muhabbet etmekte, dersin başlamasını beklemektedir. Gözü kapıda öğretim görevlisini beklerken içeri daha önce görmemiş olmadığı kumral, kıvırcık saçlı ve ince belli kız dikkatini çeker. Farkında olmadan geçen 15 saniyenin ardından kız sırasına oturmuş ve arkadaşıyla sohbete başlamıştır. Gözlerini kızdan kaçıramayan Jay'in durumunu Thomas farketmiştir. Hafif bir sırıtışla "Haha! O mu? Mia Patel dostum. Bir hafta geç gelmiş." demiştir. Birden zaman ve mekan kavramlarının farkına varan Jay hafifçe Thomas'ın omzuna vurarak "Mia demek. Sağol dostum." demiştir ve içinden sayıklamaya başlamıştır "Mia, Mia, Mia". Ertesi gün okul kapısından girerken Mia'yı tek başına sigara içerken gören Jay fırsatı değerlendirmeye karar vermiş ve kıza doğru yaklaşarak "Sanırım gelirken çakmağımı düşürmüşüm. Rica etsem sizinkini kullanabilir miyim?" diye konuya girmiş ve "Siz de mi yenisiniz?" taktikleriyle Mia ile tanışmıştır. Sınıfa birlikte girerlerken Thomas'ın bakışlarını ve sırıtışını yakalayan Jay, Thomas'a göz kırpıp Mia'nın yanına oturmuştur. Aradan geçen 1-2 hafta içinde iyice kaynaşan Mia ve Jay'in tanışıklığı samimiyete dönmeye başlamıştır. Jay için herşey yolundadır. Okulunu okumakta ve aynı zamanda çalışmakta, Mia ve Thomas ile daha yakın ilişkiler kurmaya başlamaktadır. Aradan geçen 5 ayın ardından Jay ile Mia sevgili olmuştur. Jay dünyanın en mutlu insanıdır. Şimdilik...
Aradan geçen 2 yıllık süreçte Jay ve Mia'nın ilişkileri ciddileşmiş ve Üniversite bitiminden sonra evlilik planlamaları başlamıştır. 3. sınıfın son dönemlerine gelmektedirler ve son sınıfa geçeceklerdir. Fakat sessiz sakin bir Nisan akşamı babasının telefonuyla acilen eve doğru yola çıkmıştır. Annesinin hastalığı ilerlemiş ve hastaneye yatırılmıştır. Acilen eve dönüş sağlayan Jay, ailesinin yanına gelmiş ve annesinin iyileşmesi için elinden geleni yapmaya hazırdır. Gerekli şey ise bellidir. Para. Kısa bir zamanda çok miktarda para bulması gereklidir. Mia'yı arar. Birkaç gün daha kalacağını bazı işleri yoluna koyması gerektiğini söylemektedir. Gece vakti aldığı 3 birasıyla sahil kenarına oturmuş ve kara kara düşünmektedir. O kadar parayı nereden bulacaktır? Cevap bellidir. Liseden tanıdığı Jon'u arar ve silah gerektiğini söyler. Ödemeyi 2 gün sonra yapacağını, yapmazsa onun için torbacılık yapabileceğinin sözünü verir. Sahil kenarından kalkar ve Jon ile buluşup silahı teslim alır. Evine gider ve balkona çıkıp sigarasını yakar. Chiago'daki ilk günü aklına gelir. Gülümser. Sigarasını söndürür. Yatağına uzanır. Telefonundan Mia'nın fotoğrafını açar. Geçen 10 dakikanın ardından Mia'ya mesaj atar "Seni seviyorum Mia.". Gözlerini kapatırken telefon titrer. "Ben de seni Jay."
Herşey planlanmıştır. Maskesini takar. Sakin bir bölgede olan kuyumcuyu iyice gözler. Sonra olaylar bir anda gelişir. Herşey göz açıp kapatıncaya kadar bitmiştir. Ortada bir silah, bir maske ve 65.000 dolar para vardır. Babasını arar. Parayı bulduğunu, çok soru sormaması gerektiğini ve evde 50.000 doların hazır olduğunu söyler. Gelip almasını ister ve evden çıkar. Jon'u arar ve paranın hazır olduğunu söyler. Jon ile buluşup 5.000 doları teslim eder. Ardından hızlıca ormana gidip silahı gömer. Herşey yolundadır. Telefonu çalana kadar. Arayan babasıdır. Polislerin onu aradığını, paranın ele geçirildiğini, parayı nerden bulduğunu sorar. Jay hemen telefonu kapatır ve yoldan geçen arabalara otostop çekerek şehir dışına çıkar. Gelen ilk otobüse atlar ve Chiago'ya doğru yola koyulur. Kimseye haber vermeden Chiago'ya iner ve güvendiği tek dostu Thomas'a gider. Kapıyı çalar. Ses yoktur. Tekrar çalar ve kapı açılır. Thomas, Jay'i görünce donakalır. Neden haber vermediğini, ne olduğunu sorar. Jay içeri doğru hareketlenir fakat Thomas önüne geçer. Jay şaşırır ve gözleri dolaptaki Mia'nın hırkasına takılır. Anlık olarak zaman durur. "Hayır." der içinden. "Hayır, değil." Thomas'ı ittirip içeri koşar. Mia oradadır. Yarı giyinik haldedir. Apar topar giyinmeye çalıştığı bellidir. Beyninden vurulmuşa döner. Mia "Hayır Jay dur düşündüğün gibi değil." dese de Jay herşeyin farkına varmıştır. Döner ve Thomas'a bir tane yumruk atar. Bir tane daha, bir tane daha. Kendine geldiğinde Thomas yüzü kanlar içinde yerde yatmaktadır. Mia'ya bakar. Mia çok korkmuş ve ağlar haldedir. Jay evden çıkar. Chiago Polis Departmanına gider. Soygundan bahseder ve teslim olur.
Yattığı 5 yıl cezanın ardından Jay annesinin ölüm haberini yeni atlatmıştır. Yaptığı soygun yüzünden okuldan ihraç edilmiştir. Elinde hiçbir şey kalmamıştır. Doğup büyüdüğü şehire dönmekten başka çaresi yoktur. Uğradığı ihanet ve hapiste yaşadığı hayat onu olgunlaştırmıştır. Otobüse biner. Kafasını cama dayar ve çeşitli düşünceler içerisinde Vice City'nin yolunu tutar.
Konu: Jay Colan (Okunma sayısı 136 defa)