Arnavut-Arnavut, Arnavut-Amerikan
 | Merhaba. İllegal bir Arnavut-Amerikan rolü yapmayı planlıyorsanız, araştırma aşamasında sizi en çok zorlayacak konulardan biri kaynak yetersizliği olacaktır. Ne yazık ki bu alanda ulaşılabilir, detaylı ve güvenilir kaynaklar oldukça sınırlıdır. İtalyan ya da Rus mafyası gibi yapılanmalar hakkında internette sayısız makale, belgesel, kitap ve analiz bulmak mümkünken, Arnavut kökenli suç organizasyonları için aynı şeyi söylemek pek mümkün değildir.
Bu durum, Arnavut rollerinin genellikle yüzeysel kalmasına veya yanlış kalıplarla canlandırılmasına sebep olabilmektedir. Ne kadar derinlemesine araştırma yapmaya çalışırsanız çalışın, elde edeceğiniz bilgiler çoğu zaman parçalı, kulaktan dolma ya da dolaylı kaynaklara dayalı olacaktır. Bu yüzden Arnavut-Amerikan rolü yaparken birebir gerçek kişilerden ziyade, kültürel altyapıyı, göçmenlik geçmişini ve topluluk yapısını anlamak çok daha önemlidir.
Eğer amacınız tamamen illegal bir yapıdan ziyade, daha gerçekçi ve ayakları yere basan bir Arnavut karakter canlandırmaksa; karakterinizin aile bağları, göç hikâyesi, yaşadığı çevre ve toplum içindeki konumu gibi unsurlar ön plana çıkmalıdır. Arnavut kültüründe aile, sadakat ve saygı kavramları önemli bir yer tutar ve bu unsurlar, karakterinizin davranışlarına doğrudan yansır.
Bu rehberde yer alan temel bilgiler, Arnavut karakterlerin kültürel ve sosyal altyapısını daha doğru anlamanıza yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Buradaki bilgiler, rolünüzü derinleştirmek ve klişelerden uzak, daha doğal bir karakter ortaya koymak için sağlam bir temel sunar. Normal bir Arnavut karakteri canlandırmak isteyen herkes için bilinmesi gereken ana noktalar, bu rehberde özetlenmiş ve sade bir şekilde ele alınmıştır. |
Bayrakta Bulunan Kartalın Hikayesi
Kartalın Hikayesi, Arnavutluk ve Arnavutların kendine özgü isimlerini nasıl aldığına dair bir Arnavut halk hikayesidir.
Bir genç dağlarda avlanmaktadır. O sırada üzerinde uçmakta olan bir kartal, yalçın bir kayalık tepesine konar. Kartalın geniş kanatları vardır ve gagasında bir yılan tutmaktadır. Bir süre sonra, kartal yuvasının bulunduğu kayalıktan uçup gider. Genç de ardından onu gördüğü o yalçın kayalığın tepesine doğru tırmanır. Yuvada, bir kartal yavrusu ölü yılanla oynamaktadır. Fakat yılan henüz ölmemiştir. Aniden canlanıp dişlerini gösterir ve ölümcül zehriyle kartal yavrusunu ısırmaya hazırlanır. Genç çabuk davranıp yayını alır ve okuyla yılanı öldürür. Sonra kartal yavrusunu alır ve evine doğru yola koyulur. Aniden tepesinde kartalın büyük kanatlarının çırpış seslerini duyar.
“Niye yavrumu kaçırıyorsun?” diye bağırır kartal.
“Yavrun artık bana ait çünkü senin öldüremediğin yılandan onu ben kurtardım,” diye cevap verir genç. “Bana yavrumu geri ver! Ben de sana ödül olarak gözlerimin keskinliğini ve kanatlarımın gücünü vereyim. Yenilmez olacaksın ve benim adımla çağırılacaksın.”
Böylelikle genç, kartal yavrusunu geri verir. Kartal yavrusu büyüdükten sonra, artık bir yetişkin olan ve yayı ve oklarıyla ormandaki birçok vahşi hayvanı, kılıcıyla ülkesinin birçok düşmanını öldüren gencin daima başı üzerinde uçar. Bütün bu kahramanlıkları boyunca gence sadakatle gözcülük ve kılavuzluk eder. Bu kartal hakkında şaşırtıcı olan iki başlı olmasıdır. Bu cesur avcının yaptıklarından etkilenen ükle halkı onu kral olarak seçer ve ona Arnavutça'da Kartalın Oğlu anlamına gelen Shqipëtar adını verir. Onun krallığı da Shqipëria yani Kartalların Ülkesi olarak bilinir olur.
Arnavutluk İç Savaşı
1997'deki Arnavutluk İç Savaşı, Arnavutluk'un piyasa ekonomisine geçişinden kısa bir süre sonra piramit planının başarısızlıkla sonuçlanmasıyla alevlendi. Hükümet devrildi ve 2.000'den fazla insan öldürüldü. Çeşitli kaynaklar, ortaya çıkan şiddeti bir isyan, bir iç savaş veya yavaş yavaş bir iç savaşa dönüşen bir isyan olarak tanımlar. Ocak 1997 itibariyle toplam 1.2 milyar dolar (ülke çapında kişi başı ortalama 400 dolar) kaybeden Arnavut vatandaşları protestolarını sokaklara taşıdı. Şubat ayından itibaren binlerce vatandaş, planlardan kazanç sağladığına inandıkları hükümetten geri ödeme talep eden günlük protestolar başlattı. 1 Mart'ta Başbakan Aleksandër Meksi istifa etti ve 2 Mart'ta Cumhurbaşkanı Sali Berisha olağanüstü hal ilan etti. Bu, yaklaşık 100.000 Arnavut'un ülkeyi terk etmesine yol açtı. Kosova krizinin Arnavutluk'a yansımaları arasında ABD ve AB'ye göçü kolaylaştırması konusu da yer aldı. Kendilerini Kosovalı olarak tanıtan Arnavutlar, birçok ülkeye sığınma talebinde bulundu. Yerinden edilmiş Kosovalılar için kimlik belgelerinin olmaması ve ortak dilleri durumu kolaylaştırdı. Bu hareket "sessiz hareket" olarak biliniyordu çünkü Arnavut yetkililer, Kosova Nüfusunun yerinden edilmesini ve kendi mantıklarını ele almaktan çok 1997 olayının ardından toparlanma ve reformları sürdürmeyle ilgileniyorlardı.
Bilinmesi Gereken Temel Şeyler
Arnavutların geçmişleri ve kökenleri antropoloji dünyasında oldukça tartışılan bir konudur. En yangın ve kabul edilen inanış, Arnavutların; balkanların en eski halkı olan İliryaların torunları olduğudur. Arnavutça'daki binlerce İlirce sözcük, yer isimleri vesaire bu tezi destekler. Diğer görüşler ise Trakya-Dacia ve Pelasg atalardan yanadır. Trakyalıların torunları olma ihtimalleri günümüzde daha az kabul edilmektedir. Arnavutların, Pelasglar ile akrabalıklarının oldukları kesin olmakla beraber bunun İliyalıların Pelasglarla olan etkileşiminden olduğu düşünülür. Kendileride Shqip (Kartal'ın Oğlu) derler. Ufak bir ülke olsa da pek çok farklı Arnavut grup bulunur. Bunların başlıca olanları Toska ve Gega'lardır. Gegalar, Kuzey Arnavutluk ve Kosova'da yaşarlar. Daha koyu saçlı ve sert mizaçlı olurlar. Eski dönemlerde Gegalar için eğitimsiz çoban yakıştırması yapılırmış. Toskalar ise güneyde yaşarlar, sarışın ve daha narin olurlarmış. Arnavutluğun entelektüel ve eğitimli kesimi Toskalardır, resmi dil Toskça'dan türemiştir.
İki farklı Arnavut lehçesi vardır, biri Gheg, diğeri Tosk. Gheg, Arnavutluk'un kuzey kesimlerinde, Kosova'da, kuzeybatı Makedonya'da, güneydoğu Karadağ'da ve Güney Sırbistan'da bulunur. Tosk, güney Arnavutluk'ta bulunur. Bu iki lehçe, küçük farklılıklar dışında çok benzer, ancak bu, Arnavut kültüründe birçok şeyle birlikte devreye giriyor. Arnavutlar ilk kez karşılaştıklarında, ilk olarak nereli olduğunuz sorulur. Nasıl cevap verirsen, kim olduğunu ve hangi lehçeyi konuştuğuna göre karşılık vereceklerdir. Tabiri caizse Arnavutlar arasında gizli bir şifre gibidir. Saygı, Arnavut kültüründe çok ama çok önemli bir şeydir. Bu adamla tanışmamış olsanız bile, Arnavutluk'un neresinden olursa olsun veya kim olursa olsun, özellikle yaşça büyüklerse saygı göstermek temel bir şeydir. Ortak saygı, Arnavutların ilişkisi için uzun bir yol kat etmelerini sağlar ve hızlı bir şekilde dost olmalarına yol açar. Arnavut kültüründe herhangi birini Arnavut olduğu için kabul etmek ve onunla arkadaş olmak tipik bir durumdur, bunu bizzat yaşadım ve çevremde gördüm. Arnavut olmak, dünyadaki diğer Arnavutlarla arkadaş olmanın ücretsiz bir anahtarıdır, herkes herkesi bir şekilde tanır, akrabalık olmadan bir aile gibi birbirlerine bağlıdırlar.
Gelenek ve Görenekler
Arnavutlar arasında ilk tanışmada el sıkışmak yerine öpüşmek tercih edilir. Erkeklerin erkeklerle, kadınların ise kadınlarla yanaktan yanağa öpüştükleri görülmektedir. Karşı cinslerde eğer arkadaş değillerse çokta yaygın değildir. Eşcinsel hakları hakkında konuşmamakla birlikte din ve politika hakkında konuşmayı da pek sevmezler.
Arnavutluk’ta gezerken birçok evin çitlerinde veya girişinde bebek veya oyuncak ayı olduğunu görürsünüz. Bunu kötü ruhları kovmak için kullanırlar. Eğer bir yere içecek dökerseniz kötü şansı önlemek için aynı yere su dökmeniz gerektiğine dair bir inançları da var. Daha böyle birçok ilginç inanca sahipler.
Xhiro olarak bilinen gelenek, Arnavutların en ilginç geleneklerinden bir tanesidir. Arnavutlar her sabah yaşadıkları yerin merkezine doğru yürüyüşe çıkarlar, bu sayede herkes birbirini görür ve selamlaşır. Ayrıca bazen çiftçiler yetiştirdikleri ürünleri satarlar ya da insanlar sokak kenarlarında mangal yakarlar.
Misafirlik durumlarında herkese tek tek hal hatır sorarlar. Eşiniz yanınızda dahi olsa onu da sorarlar. Anneni, babanı veya kardeşini tanımasalar bile sorarlar. Odada kim varsa birbirine tüm akrabalarının hatırını sorar. İlk defa karşılaşan biri için çok garip bir durumdur. Ayrıca evin gelini misafir varken kesinlikle oturmaz. Kapının yanında elleri önden bağlı ayakta bekler, misafirlere hizmet eder.
İnançArnavutluk hakkında en ilginç bilgilerden biri, komünist dönemde (1941-1992), dinin yasaklanmış olmasıdır. Bunun nedeni Arnavutluk'u dünyadaki ilk ateist memleket yapmaktı. Bu yüzden Enver Hoca iktidarı zamanında birçok kilise ve cami yıkıldı. Fakat, günümüzde, her dinden insanın barış içerisinde yaşadığı Arnavutluk din konusunda en hoşgörülü memleketlerden biri olarak bilinmektedir. Bazı Arnavutlar, farklı dinler nedeniyle farklılık yaratmaya ve ikisini ayırmaya çalışır, ancak herhangi bir gerçek Arnavut bilir ki, hangi dinin olduğunun önemi yoktur, Arnavut olduğunuz sürece, bir şekilde kardeşsinizdir.
Arnavutlar bu din meselesiyle ilgili şöyle bir şey demiştir:
"Katolik a Musliman, jemi vellezer, e kem ni nane." bu, "Katolik veya Müslüman, biz kardeşiz, bir annemiz var" (o anne Arnavutluk'tur) anlamına gelir.
Arnavutlar için anlatılır ki; Hristiyanlar ve Müslümanların arasında yaşanan dini konular üzerine olan tartışmalarda pek yetkin olmayan Arnavutlar, en iyi dinin hangisi olduğuna kendilerinin kesinlikle karar veremeyeceklerini ileri sürerler. Ancak gerçeği tümden reddetmediklerinden emin olmak için büyük bir ihtiyatla her iki dinin kural ve kaidelerine uyarlar. Yani pazar günleri kiliseye, cuma günleri de mescide giderler. (Günümüzde böyle olmadığı söyleniyor. Yani ya kilise ya da mescid, ikisini farklı günlerde yapan Arnavut sayısı yok denecek kadar az.) Kendilerini savunmak için de mahşer gününde gerçek peygamberin onları koruması altına alacağına güvendiklerini ama bu dünyada gerçek peygamberin kim olduğunu saptamaya ehil olmadıklarını söylerler.
NüfusArnavutluk'un şu anki nüfusu 2,8 milyon fakat yaşam şartları, işsizlik ve kötü koşullar yüzünden birçok Arnavut yurtdışında yaşamaktadır. Şu anda toplam 10 milyon Arnavut yurt dışında yaşıyor. Avrupa, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra en büyük göçü Arnavutluk'taki komünizmin ve ekonominin çöküşüyle gördü. Birçok Arnavut; İsviçre, Almanya, Yunanistan, İtalya ve Türkiye gibi ülkelere yerleşti. Şu anda da birçok Arnavut'un hayali ise yurtdışında daha iyi işler bulmak, eğitim almak ve daha iyi koşullarda yaşamak.
BesaBesa (şeref sözü) genellikle "inanç" veya "yemin" olarak çevrilen, "sözü tutmak" ve "şeref sözü" anlamına gelen bir Arnavut kültürel kuralıdır. Besa'dan türetilen Arnavutça besnik sıfatı, "sadık", "güvenilir", yani sözünü tutan anlamına gelir. Erkekler için Besnik ve kadınlar için Besa, Arnavutlar arasında çok popüler isimler olmaya devam ediyor. Besa, Arnavut geleneksel örf ve adet hukukunda (Kanun) kişisel ve sosyal davranışın mihenk taşı olarak birincil öneme sahiptir.
Arnavut MafyasıArnavut mafyası, hiyerarşik bir yapıya sahiptir. Arnavut mafyalarının çoğu aşiretlerden, klanlardan oluşur. Bu aşiretlerde "Bajrak" adlı yönetim kurulu bulunur. Bu yönetim kurulu bir suç ekibini yönetmesi için bir "Krye" seçer. Daha sonra Bajrak tarafından seçilen Krye, kendine bir sağ kol seçer. Bu sağ kolun rütbesi ise "Kryetar"'dır. Ekipteki üyelere "Mik" (Arkadaş anlamına gelir. Amerika Mafyası'nda bulunan Soldier rütbesine eşdeğerdir.) denir. Krye emri Kryetar'a verir, Kryetar'da emri miklere iletir. Böylelikle, Krye ile Mik arasındaki bağ azaltılarak, Krye'nin polis tarafından tespit edilmesi ya da en azından işlenen bir suçla bağdaştırılması zorlaştırılır. Genelde mafya üyeleri, birbirleriyle akrabadırlar. Yani girebilmeniz için içeride bir akrabanız veya en azından sizi çok iyi tanıyan bir arkadaşınız olması lazım. Dolayısıyla Arnavut'ta olmanız gerekmektedir. Buna ek olarak, Amerika'da Arnavut Suç Grupları içerisinde farklı etnik kökenlerden de üyeler olduğu görülebilmektedir. Klanın belli kuralları vardır. Ioannis Michaletos isimli Politika ve Güvenlik Analisti-Danışmanı'nın araştırmasına göre: İç kurallardan her sapma için cezalandırıcı bir eylem vardır. Bu cezalar yalnızca üyeye değil, üyenin ailesine ya da akrabalarına da uygulanabilir. Böylelikle ailede disiplin karakterize edilir. Ceza, korkuyu garanti eder. Korku ise aileye koşulsuz bağlılığı garanti eder.
Aile'ye girerken (bkz: Besa) yemini edilir. Bu yeminin Arnavut kültüründe çok önemli bir yeri vardır. Bu sözü veren, sözünden geri dönemez.
1903'te Sadrazam Mehmed Ferid Paşa, şöyle demiş:
"Bir Arnavut, birine besasını verdiğinde sözünü hiçbir şekilde bozmaz ve sadakatsizlik yapmaz."
Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan raporda şöyle bir ifade aktarılıyor:
"Özel dil, kurallar, aile geleneği ve hiyerarşiye duyulan saygı, Arnavut mafyasının gücünün temelini oluşturuyor."
2016'da Sputnik'in yaptığı habere göre, küresel uyuşturucu pazarının yüzde 75'i Arnavut mafyasının elinde. Ayda 4 ila 6 ton, yılda ise 2 milyar dolarlık eroin sevkiyatını Arnavut mafyası gerçekleştiriyor. Anlayacağınız dünya üzerinde kartelden bile daha etkili oldukları görülebilir. Latin Amerika'dan, Güney Afrika'ya kadar her yerde Arnavut mafyasının bir elemanı bulunuyor.
Arnavutlar, genellikle yalnızca diğer Arnavutlarla iş yaptıkları ve gerektiğinde son derece zeki ve şiddet yanlısı olabildikleri için çözülmesi en zor suç örgütlerinden biridir. Arnavut mafyaları genellikle organ kaçakçılığı, uyuşturucu kaçakçılığı, insan kaçakçılığı, gasp, tefecilik, araba hırsızlığı, soygun, şantaj, pezevenklik, rüşvet, silah kaçakçılığı ve daha pek çok şeyle uğraşır. Amerika'da en çok bilinen Arnavut Organizasyon, Rudaj Organization'dur. 2006 yılında 22 üyesiyle birlikte RICO yasası ile karşı karşıya gelmişlerdir ve neredeyse bütün üyeleri 20 ila 27 senelik bir hapis cezasına çarptırılmıştır. Günümüzde Rudaj ile bağlantılı Arnavut çete üyeleri bulunmaktadır. New York merkezli bu çetelerin, Avrupa'daki Arnavutların aksine, İtalyanlarla ve diğer azınlık örgütlerle de iş yaptıkları bilinmektedir.